Apache Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 alıntıdır; Sayın Kenan Bey, Bu mektubu size serin bir mart sabahı, Atatürk'e dil uzatan bir YouToube videosunu seyredip sinirle kahvemi yudumlarken yazmaya karar verdim; satırlarımı pek de düşünerek sıralamayacağım; zaten düşünmek gibi ahlaksız bir eylemin girdabına kapılmış bir neslin yok edilememiş ender zatlarından biriyim; en azından özürlü bırakacağınızı umduğunuz bir devrin çocuğuyum; pek öyle lale devri de değil o; bal gibi kötek devri. Zat-ı âliniz, darbeyi yaptığında henüz 17 yaşındaydım; cebir hesabım kuvvetlidir; şu an cebren ve hileyle 44 civarında seyrediyorum; mamafih sizin kadar dirayetli ve müstakil bir soğukkanlılık sergileyemediğimin de farkındayım.Bizim aile de sayenizde çöktü; komünist babam arkadaşlarının gördüğü işkencelere, yaşadığı coğrafyanın güzel insanlarının genç / orta yaşlı demeden itinayla seçilerek imhasına tanık ola ola önce kendini, sonra yuvasını mahvetti; akademik eğitim görmüş bir ressam olmasına rağmen Tünel'de yarısı yanmış, pislik içinde bir binanın karanlık odalarında canını teslim etti. Ben sayenizde Kabataş Erkek Lisesi'ndeki eğitimimi okulun koridorlarında dolaşan askerlerin eşliğinde, arada sırada canı sıkılanların bizleri copla sıra dayağına çektiği bir ilim yuvasında tamamladım; siz işkencelerdekilerle vakit geçirirken bendeniz girdiğim tıp fakültesindeki kadavraların başından mide bulanarak kaçtım; kendimi hep bir işkenceci gibi gördüm orada. Sanki öldürdüğümüz yetmiyormuş gibi içini açarak hâlâ konuşturmaya çalıştığımız bir yurtseveri kesmek, daha da kesmek, mümkünse hücrelerine kadar inerek kesmek eğilimini bünyeme yediremedim. Son kadavram bir çiftçiydi. Onun, tahtaya çivilerle çakılmış o büyük ellerini, hayatı kavramaya, toprağı kucaklamaya hazır ellerini unutamadım; bir ölünün kutsal ellerini öpmek ne demektir, bilir misiniz?! Ne faşizme yenilen babamın ellerini ne sizin ellerinizi öperim; o büyük köylünün elleri sizlerinkinden daha sıcak, daha şefkatli, daha öpülesiydi. Ben o adamın elleri sayesinde hayattayım bugün. Asmayıp da beslediğiniz biri... Dedim ya, babam ressamdı, siz de resmi seversiniz; babam hayatı boyunca bir nü yapmadı, yapamadı Kenan Bey; masum bir içgüdüyle sanki çıplaklığı fakirliğe bağladı; fakir olan çıplaktı ve bunu resmetmek adeta alaydı onun gözünde; size nü konusunda ne ilham verdi kestiremiyorum ama, cinsel organlarına tazyikli su fışkırtılan kızların ya da hayalarına elektrik verilen devrimci delikanlıların çağrışım yapma olasılığı yüksek; kim bilir bizzat tetkik ettiğiniz bir seansta "bir gün bu vahşeti tuvallere estetik kaygı güderek nakşetmeliyim" diye düşünenler arasına da karışmış olabilirsiniz. Malum, her yer, her şey karışıktı o vakitler; akıllar da dahil buna. İnsanın tamama gücü yetmiyor işte; asmayıp da beslediğiniz kişilerden biri olarak bunu ifade etmeyi ortamın müsaitliğine bağlıyorum.Vaktiniz varsa ve gözlerinizin sağlığı yerindeyse Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza'sını okumanızı önereceğim naçizane. O pek nutuk havasında değildir ancak, gizliden gizliye barındırdığı tiratlarla iç hesaplaşmanın hastalıklı yapısını teşhir eder; ah elbette fazla toplumsal sayılmaz belki, kim bilir fazlasıyla bireycidir de, ancak topluma bir noktadan başlamak da lazım. Birey, bunun için iyi seçilmiş bir giriş kapısı. Başka hayatlara saygı duymanın solculukla doğrudan ilgisi olmadığına kanaat getirebilirsiniz; başka hayatlara saygı duymak, bu aralar önemini fark ettiğinizi sandığım özgürlük denen, sizce kızıl bir hevesin tezahürüdür aslında. Yani sizin de anlayacağınız şekilde söylersem bir tarafta kızıl kuvvetleri temsilen Özgürlük vardır, bir tarafta karanlık kuvvetleri temsilen Derin Devlet Politikası. Bir nevi Warcraft; varsa torun torba, bu bilgisayar oyununun brifingini verebilirler size. Güzel oyundur: İnsan ırkıyla yaratıkların mücadelesi. Ama baştan seçmeniz lazım hangi tarafta olduğunuzu. İnanır mısın, bir kaptırıyorsunuz kendinizi; ne şiir kalıyor, ne özlem, ne mücadele, ne memleketi kurtarma arzusu, pata da küte de, kılıç al, kalkan al, geçiyor ömür. İkinci el savaş oyunları, her zaman ucuzdur, herkese tavsiye ederim.Neyse, konu dağıldı, ee, kolay değil, şizofreniyi bir siper, bir sığınak kabul etmiş, hayatta kalmayı başarabilmiş bir neslin çocuğu olmak, bu acılarla barışık yaşabilmek; bazen benim de dengem kaybolabiliyor. Mazur görmeli. Ortalara bir yerlere Dallas Benim babamın bavulu olmadı hiç; çünkü her an yolculuğa çıkabilecek kadar tedirgin değildi; tam tersi, yerleşik bir adamdı o. Davasına, düşüncelerine, sevinçlerine, üzüntülerine körü körüne bağlıydı; evcildi kısaca. Eline tutuşturulmuş bir pusulayla yaşamadı. İnsanların işaret ettiği yerlere gitmedi. Doğduğu ülkede doğduğu kadar temiz öldü. Herkes onun kadar şanslı değil. Duydum ki, babamın doğduğu ve temiz öldüğü bu ülkeyi şimdi de eyaletlere ayırma, ortalara bir yerlere Dallas yerleştirmeye niyetli taslaklar hazırlanıyormuş; bir oyun daha vardır; Gizli Hedef. Oyunculara başta görevler dağıtılır ve herkes bir dünya haritası üzerinde ordularıyla bu gizli görevlerini sonuçlandırmaya çalışır. O da zevklidir.Madem oyun oynayacaktık Kenan Bey, madem her şey bu kadar pamuk helvası kıvamındaydı, madem oyunlar masumdu, o çiftçinin ellerine neden çiviler çakıldı, o zamanki yaşıtlarımın boyunlarına ilmik neden geçirildi; neden babalar ölüme, gençler işkenceye gönderildi, neden bir dönemin taze beyinleri coplar eşliğinde eğitildi; zarlar mı hileliydi, krupiyer mi ahlaksızdı, nü'ye malzeme model mi yoktu?!Sizi bu yaşta daha fazla yormamak lazım; kusura bakmayın, başta da dedim, şu videoya sinirliyim aslında. Mektubuma son verirken, şu öpme / koklama bahsine gelmişken, eylemsiz kalmayı tercih ediyorum. Kısmi "fikir arkadaşı"nız sayılabilecek Yıldırım Gürses'in dediği gibi 'biliyorum, bu son mektup ayıracak bizi' lakin, çıkarayak, bu coğrafyada düşünce özgürlüğünün sizin de canınızı yakmasına ben ve kahvehanedeki arkadaşlarım pek güldük. Artık sayenizde okumuyor, düşünmüyor, statik bünyelerimizi okeyle, kingle, batakla tıka basa dolduruyor, boş vakitlerimizde nü resimlerin önünde 17 yaşlarımızın geç kalmış tatminlerini kolluyoruz. Shakira nasıl, biz hastasıyız.Hürmetler.
Wispy Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Çok uyanık biri Kenan Bey, 82 anayasasına koydurmuş aslanlar gibi, bu darbeyi yapanlar gelecekte asla yargılanamazlar diye maddesini oh ne ala. Maaşını alsın marmariste o resim senin bu tuval benim eğlensin paşam Zıkkım olsun
Absolut Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Kenan Evreni seven biri değilim ama kaçımız o seneleri yaşadı acaba? Yani sokağa çıkarken acaba bugün yolumu kesip sağçısın solcumusun diye sorucaklar ve benim cevabıma göre dayak mı yerim yoksa öldürülür müyüm diye düşündük? Türkiyenin o gün içerisinde bulunduğu durumu da biraz göz önüne almak lazım.
Llama Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 o zaman olması gereken bişeyi yaptı ama ben şeyi anlıyamadım youtubede yayınlanan görüntü ile kenan evren ne alaka acep nerden nereye gelme durumu yokmu yada ben okurken bişeymi kaçırdım bi anlık boşlukta
Tuor_annare Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 bu adam hala evinde vicdan azabı çekmeden rahat rahat nası duruyor anlamıyorum ya.akranı pinochet gitti,darısı bunun başına
Passanger Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Dünyanın neresınde darbecıler 30 yıl sonra bıle devletın buyukelcılıklerınde kahraman gıbı muamele gorur. Absolut once merhaba dıyım sana.Abımız sayılırsın.Ozledık kalplerdekı kaymak eheh. Sımdı sadede gelım o gunler ulkenın ıcınde bulundugu durum elbettekı pek ıc acıcı değilmiş.Ancak bu insanların işkenceyle oldurulmelerı gerektıgı anlamına gelmıyor.işkence ınsanlık sucudur ve cezasız kalmamalıdır. Soze gelınce hepımız humanıstız okadar.
Kithnos Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 O donem icin makul gormek lazim diyenlere : Darbeden sonra kavgalar bitti mi ? Onumu kesip dovecekler mi yoksa oldurecekler mi diye dusunmedi mi insanlar ? Bir cogumuzun babasi darbe zamani 20 li 30 lu yaslardadir , bir soralim bakalim 80 den sonra huzurlu uyuyabilmisler mi? Hadi gectim olaylarin azalmasini , darbeden sonra isler daha da karisti,radikal dinciler aldi basini gidiyor,80 de aldi bunlar ivmeyi...
Passanger Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 zaten pkk nın azmasıda bu donemde baslar.
zgrw Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 ya şunu görmeniz lazım, eğer o darbe olmasaydı şu anda durum çok daha vahim olabilirdi. Bence o devirde yapılması gereken bir hareketti
Kithnos Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Yapilmasi gereken birsey falan degildi , hicbir pozitif tarafi olmadigi gibi yuzlerce negatif tarafi var...Dis guclerin parmagi oldugu zaten belli,ulkede karmasa yaratildi bunu durdurmak adi altinda darbeyle geri donusu olmayan yaralar acildi,gerek anayasasi gerek toplumun kimligini degistirme yoluyla... marmaris pasasi eyalet sistemi hakkindaki soylemleriyle kimin yaninda oldugunu zaten belli etti ( aslinda itiraf etti )
zgrw Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 babanızdan hiç mi hikayeleri dinlemediniz?? Üniversitelere gelmemeleri için insanlar tehtid ediliyorlardı, insanlar gece sokaklarda kurşuna diziliyorlardı, üniversitelerde silahlar çekiliyordu, sokakta polis bile taraf tutup adam öldürüyordu. darbe asla doğru bişey değildir ama bence o dönemde yapılması gereken bir hareketti. şu anda üniversiteye gitmekten, gece sokağa çıkmaktan, özgürce fikrimizi söylemekten ne kadar korkuyoruz?
Passanger Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Sana Cumhuriyetın bu yıl darbenın yıl donumunde verdıgı yazı dızısını okumanı tavsıye edıyorum.
zgrw Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 Mesaj tarihi: Mart 12, 2007 bir olayı her yönüyle incelemek gerekir ve ben yapılması gerekliydi, yapıldı diyorum. fikrim değimez. başka da yazmicam zaten bu topice
Laurelin Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 enteresan olan olayalrin 12 eylulde bicakla kesilmsi gibi durmus olmasi enteresan coook enteresan
Nefr Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 ama zgrw, bak sen "fikrim değişmez" diyerek zaten o darbenin düşünmeye ve düşünce özgürlüğüne etkisini; nasıl tartışmadan, düşünmeden, başkalarının fikirlerini dinlemeye bile gerek görmeden yargılara varan, resmi tarihi kabullenen bir gençlik yarattığını örneklemiş olmadın mı bize? hani gazlamak gibi olmasın ama....
Apache Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 said: çok güzel bi yazı nereden alıntı? mail ile geldi,altında herhangi bir imza veya isim yoktu.
Ractamainus Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Ülkeyi 1980'e getiren olaylar öylesine yerden bitmedi. Ortalıkta gençler sağcı-solcu diye durup dururken, aksiyon yaratmak için ayrılmadı. Eğer bunu yok sayıp, "darbe oldu hoş oldu" diyorsanız bir şeyleri gözden kaçırıyorsunuz demektir. Kaldı ki darbenin ötesindeydi bu hareket. Bir koyunlaştırma, ezme, yoketme politikası vardı arkasında. Toplumu sindirdiler... Ve evet, şimdi youtube'da "turks vs. greeks" saçmalıklarını görüp de Kenan Evren'e mektup yazan insanı çok iyi anlıyorum. Yunanlıları bilmem ama Türklerin bu hale gelmesinde, bu faşizan milliyetçilik anlayışının oluşmasında Kenan Evren'in de payı vardır. Sorgulamaktan bihaber ama iş kulaktan kulağa duyulanlarla hareket etmeye gelince (çünkü daha kolay, düşünmek yorabilir) birbirinden geri kalmayan bir nesil doğdu. Teşekkürler Kenan Evren. "Geber" demiyorum, diyemiyorum. Hala insani bir parçam var ve senin gebermenin, bu saatten sonra olanlara fayda getirmeyeceğini biliyorum ne yazık...
Llama Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 said: mesala ney daha kotu olurdu? en azından sen olmaya bilirsin (yaş kaç bilmiyom ama)
zgrw Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 @Nefr, yanılıyorsun, ben herşeyi en ince detayını kadar incelemeden son kararımı vermem ve bu olayı da oldukça inceledim. ben bunun, o dünem için yapılması gerektiğini düşünüyorum @Viktor, o sıkı yönetimde insanlar sokağa dahi çıkamıyorlardı, olaylar nasıl devam edebilir?
Ractamainus Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 sanki herşey basit bir çeteyi çökertmek gibi.. sokaklarda serserilik almış yürümüş, devlette darbe yapmış? resmen herşeyi böyle özetleyip, lanse ediyorsun. kaldı ki ne kadar biliyorsun ki kendini bu konuda pişmiş varsayıp daha fazla bilgiye zihnini kapatıyorsun? nefr haklı sanırım; "ve darbe bu zihniyeti yarattı... " yok ama... ben cidden bu konu altına yazmayacağım daha. kolay gelsin.
Cthulhu Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Mesaj tarihi: Mart 13, 2007 Üniversitelere gelmemek için tehditler demişsin de bu üniversite baskınlarını yapanların ağzından oku ya da dönemin rektör/dekan vb.lerinden.. faşistler okul bahçesinde 4 kişiyi öldürünce provvake ettikleri için tutuklanan 27 genç vardır misal..ya da bizden 3 sizden 3 muhabbeti..Saddam'ın asılmasından daha büyük insani suçlar vardır bunda,uluslararası yasalara göre..Ve evet türkiye'de faşistliği olması gereken iyi bir şey gibi gösteren zihniyet yüceltilmiştir..sokaktaki ocak tayfa bunların eseridir..Öğrenciler sokağa çıkınca copunu esirgemeyen polis adliye içinde vatan hainleri o.çler diye bağıran tayfayı 100 metre ileriden izlerler..
Öne çıkan mesajlar