paspatur Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 bilemiyorum takip eden oldumu ama iş enteresan boyutlar kazanıyor. Olay şu; [spo]Haftalık siyasi haber dergisi Nokta bu hafta, kamuoyunun 28 Şubat süreciyle tanıdığı Genelkurmay Başkanlığının andıç belgelerindeki çarpıcı değişiklikleri kapağına taşıdı. Genelkurmay'da bir birimin izlemeye aldığı basın-yayın kuruluşları ve çalışanları hakkında hazırladığı uyarı notu anlamına gelen andıçta yapılan değişiklikle, ulusalcı kimliği ile tanınan ve aralarında Tuncay Özkan, Cüneyt Arcayürek ve eski bir asker olan Erol Mütercimler'in de aralarında bulunduğu pek çok basın mensubunun son dönemde 'olumsuzlar' sınıfına katıldığı ortaya çıktı. Nokta'nın haberinde, Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nce hazırlanıp Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak'ın onayıyla Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'a gönderilen, 'Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi' konulu üç sayfalık andıçta basın mensuplarının, 'TSK karşıtları' ve 'TSK yanlıları' olarak iki sınıfa ayrıldığı belirtildi. Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün hazırladığı andıçta, akreditasyonun gazetecilerin TSK'nın faaliyetlerine katılmak için kullanacağı basit bir 'giriş izni' olmadığı, bu uygulamanın bir 'güvenilirlik denetimi' olduğunun altı çizilerek, "Güvenilir olmayan gazeteciler, bölücü ve yıkıcı akımlara casus, suikastçı ve hatta intihar bombacısı olarak bile hizmet edebileceği için, söz konusu yerlere sokulmamıştır" deniliyor. 26 Kasım 2006 tarihli Andıç'ta haklarında olumsuz görüş bildirilen ve "Askerin siyasete olan müdahalesine ve askeri harekâtlara karşı oldukları bilinmektedir. Askeri müdahaleleri eleştiren köşe yazıları yazdıkları bilinmektedir" denilen köşe yazarları şöyle sıralanıyor: Mehmet Ali Birand, Cüneyt Ülsever, Hadi Uluengin, Ece Temelkuran, Çetin Akan, Hasan Cemal, Can Dündar, Nuray Mert, Yıldırım Türker, Murat Belge, Hasan Celal Güzel, Soli Özel, Ergun Babahan, Umur Talu, Mehmet Altan, Engin Ardıç, Faruk Mangıra, Ömer Lütfi Mete, Oral Çalışlar, Hikmet Çetinkaya, Alican Satılmış, Lale Sarıibrahimoğlu, Derya Sazak, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Ufuk Güldemir, Şakir Süter, Güngör Mengi, Bilal Çetin, Ruhat Mengi, Okay Gönensin ve Nihat Genç. ANDIÇTA, Mehmet Ali Kışlalı için, "TSK ile ilgili yorum yazarlarının 'piri' olarak bilinmektedir" denilirken, Emin Çölaşan "Eski Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök döneminde olumsuz eleştirilere yer vermekle birlikte, genel olarak TSK yanlısı olarak tanınan bir yazardır" şeklinde değerlendiriliyor. Sabah gazetesinden Metehan Demir hakkında, "Eski TSK mensubudur. TSK komuta kademesi hakkında görüşleri olumlu bir şekilde yansıtmaktadır. Ancak TSK'yı kamuoyu nezdinde güç duruma düşürecek haberlere de imza atabilmektedir" denilen andıçta, "TSK yanlısı, olumlu kanaatlere sahip" diye nitelenen köşe yazarları ise şöyle sıralanıyor: Ertuğrul Özkök, Özdemir İnce, Fatih Çekirge, Bekir Coşkun, Mehmet Y. Yılmaz, Fikret Bila, Melih Aşık, Semih İdiz, Doğan Heper, Güneri Civaoğlu, Nail Güreli, Yasemin Çongar, Güngör Uras, Güler Kazmacı, Yazgülü Aldoğan, Hakan Çelik, Kurtul Altuğ, Saygı Öztürk, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Hüseyin Avuç, Ali Öztürk, Fatih Altaylı, Erdal Şafak, Aslı Aydıntaşbaş, Muharrem Sarıkaya, Hakkı Yalçın, İlker Saner, Mehmet Çetingüleç, Serdar Turgut, İsmail Küçükkaya, Güler Kömürcü, Ali Saydam, Servet Kabaklı, Sırrı Yüksel Cebeci, Deniz Ülke Arıboğan, Deniz Som, Ali Sirmen, Emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu, İlhan Selçuk, Yılmaz Öztuna, Nuri Elibol, Fuat Bol, İsmet Giritli, Taylan Sorgun, Yıldıray Çiçek, Necdet B. Sivaslı, Ali Öncü, Orhan Karataş, Sadi Somuncuoğlu, Hayri Köklü, Altemur Kılıç, Yavuz Selim Demirağ, Altan Öymen, Behiç Kılıç. [/spo] TSK 'nın bu şekilde insanları sınıflandırmasını ve hedef göstermesini açıkçası yadırgadım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 şöyle bi olay var "tsk karşıtı" kavramını tsk değil, nokta dergisi öne sürdü, ben tsk'nın işi gücü bırakıp bunlarla uğraşacağına inanmıyorum pek. biraz sansasyon yaratma çabasına benziyor. konu ile ilgili olarak engin ardıç'ın dünkü yazısını okumanızı öneririm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Hayır yardakçı medya başbakanın uçağına sadece kendileri alınırken sesini çıkarmazken birden eleştiriler yağdırmaya başladı. TSK gayet düzgün bir iş yapıyor, tek dileğim sosyetik fişlemedeki gibi sonradan geri adım atmamaları. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 ya bunda ne var ki? dunyanin her yerinde her kurum boyle raporlar tutar ne var bunda yani ? niye bu kadar abartiliyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Bence fişlemelidirler. Ama tsk yanlisi veya karsiti değil de başka kıstaslarla. Sonuçta onlar sadece ellerinde silahla savunmuyorlar bu ülkeyi. Ayrıca başka kurumlarla da iş birliği içinde çalışıyolar, kimin hangi tarafta olduğunu belirtmek ve bunu bir yere yazmak rapor halinde sunmakta da bir sakınca görmüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 yani ben askerin icinden gelen biri olarak bunu normal i gectim gerekli goruyorum bu gazeteciler kislalara orduevlerine askeri uslere filan girip cikiyorlar sonucta ve burda ulusal guvenlikten bahsediyoruz avukat kimligiyle dansitaya elini kolunu salliyarak bi adam girip katliyam yapti gecen sene danistay olayindan once kimin aklina gelirdi bi avukatin mesleki kimliginin getirdig avantaji kullanip boyle bir cinayet isliyecegini kimi gazeteciler harbiden iktidara yaranmak icin orduyu hirpaliyor iktidarlar degisir gelir gecer ama TSK bir kurum olarak daima var olucaktir bugun AKP nin hakkinda yapilan asparagas bir haber akp iktidardan dusunce degerini keybedicekken ordunun ustune bu tip seyler yapisip kalicak, kurumsal imaji zedeliycektir misal atiyorum gazeteci giriyor iceri ama adam asker dusmani, orda oturan iki emekli subayi goruyor subaylar kendi aralarinda ah sole bir mudahale olsada kurtulsak su dincilerden diye sohbet ediyorlar sakayla karisik bu gazeteci sansasyon yaratmak icin ne yapicak direk manset "TSK MENSUPLARI DARBE ISTIYOR" ayikla pirincin tasini sonra ayni zamanda bushbakanin ucagina sadece kendini oven gazetecileri almasi veya bir gazetecinin bushbakanin yanagini oksamasi olay olmuyorda bumu olay olucak ANDIC "personele ozel" bir belge bunun bir defa TSK icinde bile elden ele dolasmasi sacma cunki gizli bir belge ama kac tane yasa cignenip guvenlik protokolleri delinerek yayinlandi ya bu cok onemli bir istihbarat olsaydi veya cesitli personelin can guvenligine mal olucak kadar degerli bir belge olsaydi? bunun basina sizmasi bile askerin nasil dogru bir yaptigini kanitliyor bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 başbakanlık resmi belgelerle medyayı fişlemiş. ama onu değil de sıradan subayların hazırlamış olduğu, genelkurmayca kesinlenmeşmemiş (tamamı bile bitip hazırlanmamış) birşey konuşuluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 said: TSK 'nın bu şekilde insanları sınıflandırmasını ve hedef göstermesini açıkçası yadırgadım. TSK bu belgeyi sence kamuoyuyla paylasmak icinmi hazirladida birilerini hedef gosteriyor? normal sartlar altinda bu belgeden kimsenin haberi olmamasi lazim o yuzden hedef gostermek deyimi burda sacma kaliyor asil basin bunu boyle afise edip senin gibi vatandaslar tartisma olsun diye boyle yayarak resmen hem yazarlari hemde TSK yi hedef gosteriyiyorsunuz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Saçma sapan bir olay daha. Medya hakkaten yavşak bizim ülkemizde. Ne tartıştık, sonuç ne? Ayda ben 150.000$ için ülkemi satmam mesela; ama 1.500.000$ olursa düşünebilirim. [ Mesaj 11 March 2007, Sunday - 17:36 tarihinde, huun tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 bunun ülkeni satmakle ilgisine ben onu anlamadım? basin tabiki bunu haber yapıcaktır cunki cok büyük haber niteliği var bu bilginin. TSK2ın basında kruuluşlarını gazetecileri televizyoncuları ansıl sınıflandırıdğına hangilerinin tarafını tuttuğuna, işne gelenlerle calıştığına dağir bir durum var orataad, basn taibki bunu haber yapıcaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Sorun burda zaten. Ortada bir haber yok, basın kendi yazıyor kendi çiziyor. Cüce, sana sorsam sen bile ben şu köşe yazarını severim, bunu sevmem dersin. Olay ne şimdi burda? Önce ordu fişçiydi, sonra hükümetin de bu tür bir listesi olduğu ortaya çıktı, sonra ne Allah'ın hikmeti ki kimse anlamadı ama Fatih Altaylı dinci basınla ilgili andıçta bir şeyden bahsedilmediğinden bahsetti, top en son dinci basındaydı artık ben takip etmiyorum. Herkese bok atmak bu kadar kolay işte. Ordu, hükümet, medyanın bir kısmı hep göt altına gitti. Bana ayda 1.500.000$ değil, belki 1.500.000.000$ verirsen bunları manşete taşırım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 TSK nasil taraf tutucakki "filanca gazeteyi sevmiyoruz o yuzden orayi korumiycaz kendi silahli kuvevtlerini kursunlar" mi diycek yada "filanca gazete iyi yalakalik yapti yollayin sunanrin tepesine 2 f16 butun gun nobet tutup korusunalr" mi diyicek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 iyi fikir viktor ^^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paspatur Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 TSK 'nın nasıl taraf tutacağını anlamak için bundan önceki ihtilallere ve o ihtillalar neticesinde Ankara Mamak cezaevinde tabiri caiz ise azına sıçlan gazeteci ve aydınlara bakmak yeterli olacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 80 den bahsediyorsaniz 80 i yapan ressam amca suan marmariste sacmalamaya devam ediyor "diyer parti liderleirne iskence ediyorduk haksizlik olamsin diye ecevitede yaptik ekieki" modunda takilan bir adamdan ne bekliyorsunuz kenan everen olgusuyla TSK nin butununu bir tutmayalim 80 deki olayalrin sorumlusu kurum olarak TSK degil parmakla gosterilebilciek kisilerdir 80 lerin atmosferi ile gunumuzu bir tutmiyalim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2007 netekim paşa asker bile değildir.asılsa bayraklarla sokağa çıkarım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar