Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İstiklal marsını okurken ağlayan küçük kız...


unac

Öne çıkan mesajlar

evet izlediniz mi bilmiyorum ama tepkiniz neydi acaba.İnsanlar aman aman kıza bak aferin diye izlerken ben sinirler içinde izledim.6 yaşındaki bir kız çocugunun o yaşta arkadaslarıyla kosup eğlenmesi lazım istiklal marsı okuyarak ağlaması değil.ki zaten o buyuk ihtimalle başka bi nedenle ağlayordu ozaman.çünkü ağlamaya başladığı kıtalar pekde ağlancak yerler değildi;
"garbin afakini sarmissa çelik zirhli duvar,
benim iman dolu gögsüm gibi serhaddim var.
ulusun, korkma! nasil böyle bir imani bogar,
'medeniyet!' dedigin tek disi kalmis canavar? "

onu bırakın bu dizeleri 6 yaşındaki çocugun anlamasını geçtim dana kadar herifler bile açıklayamaz bu dizelerin anlamını.

bence o çocuğun psikolojik sorunları var...ve o şiiri ne psikolojiyle okudu tam olarak neye ağladı bilemiyorum.

[ Mesaj 19 Mart 2006, Pazar - 08:13 tarihinde, unac tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.meb.gov.tr/belirligunler/istiklal_marsi/ana.swf

yapmayın etmeyin
istiklal marşı içinde kaç tane bilmediğimiz kelime var, bunların manasını öğretmiyor mu öğretmenler, türkçe dersinin nasıl işlendiğini untutunuz mu. daha okula başlar başlamaz istiklal marşıyla açılışı yapıyoruz, haftada en az 2 kez okunuyor.

sonra 18 mart, istiklal marşının kabulu; bu hafta hep bunlarla geçti, doğal olarak bunlar hakkında bilgiler verildi okullarda, evt 9 yaşındaki öğrenciye de verilir bunlar.

alıntı
bu küçük kız, nazarımda en azından bana göstermiştir ki istiklal marşı eseri, çoğu genç zihinlerde faşizm, totalizm, duygu sömürüsü olarak yer etmiş. hadiseye vakıf olmadan evvel bakın hasan pulur ne diyor:

...garp cephesi komutanı albay ismet inönü, milli eğitim bakanlığı'na öneride bulunur; bir milli marş yazılıp bestelenmelidir. yarışma açılır, 724 eser katılır, fakat hiçbiri kurtuluş savaşı'nın heyecanını yansıtmamaktadır. milli eğitim bakanı hamdullah suphi tanrıöver, milletvekili olan mehmet akif'ten yarışmaya katılmasını ister. lakin mehmet akif'in kendisine göre mazereti vardır. yarışmanın ödülü o günkü parayla 500 liradır; şair para için milli marş yazmayı kabul etmez. hamdullah suphi, mehmet akif'i ikna eder, kendisi ne isterse yapılacaktır, kazanırsa bir kuruş dahi ödül verilmeyecektir.
* * *
mehmet akif, bunun üzerine "korkma, sönmez" diye başlayan ve "kahraman ordu"ya adadığı eşsiz marşı yazar, meclis coşku içinde bu marşı kabul eder, osman zeki üngör tarafından bestelenir.
* * *
istiklal marşı o günden bu yana anayasa'nın güvencesi altındadır, çünkü türkiye cumhuriyeti'nin bayrağının "beyaz ay-yıldızlı al bayrak" olduğu ve milli marşının da "istiklal marşı" olduğu anayasa'nın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" maddelerinden biridir.
* * *
eski bakanlardan prof. dr. hikmet sami türk, mehmet akif'in sağlığında da, yeni bir milli marş yazılması gerektiğinin, beste ile güfte arasında uygunluk sorunları olduğunun ileri sürüldüğünü belirtir. (x)
mehmet akif'in de bu soruna yaklaşımı şudur:
"istiklal marşı bir daha yazılamaz. onu kimse yazamaz. onu ben de bir daha yazamam. onu yazmak için, o günleri görmek, o günleri yaşamak gerekir. istiklal marşı o günlerin koşulları içinde yazılmıştı. allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırtmasın."
* * *
o günler hangi günler miydi?
500 lira ödülü "ben parayla milli marş yazmam" diyen mehmet akif'in, ankara'nın kışında, sırtında paltosu, kaldığı taceddin dergâhı'ndan meclis'e ceketle gelip gittiği günlerdi...

http://www.milliyet.com/2006/03/12/yazar/pulur.html

istiklal marşı, yazıldığı dönem itibariyle değerlendirilmesi gereken, işgal altındaki bir yurdun emperyalizme göğsünü gere gere söylediği mısralardan oluşur. dünyada eşi benzeri görülmemiş bir ülke savunmasının kelimelere dökülebilecek en güzel halidir.

vatanperverlik, solcunun sağcının elinde sikinde oynatacağı bir olgu değildir. mehmet akif, şeriat yanlısı bir tedrisattan geçmiş ve bu düzlemde islami düşüncelere ve yönetim şekline yatkın bir insandı. cumhuriyet kurulduğu dönem, ülkeyi terk ettiği de doğrudur. fakat bu durum mehmet akif ersoy'un vatanperver bir şair olduğu gerçeğini değiştirmez...

şimdi ben bunları niye anlattım?
istiklal savaşını bilmiyorsun, akan kanları fakirliği yoksulluğu bilmiyorsun, götünü devirip yattığın yerin bir köşesinde duran binlerce örneği bulunabilecek bir kurtuluş öyküsünü okumuyorsun, tv de izlediğin bir çocuk hüznünden kendine y**k y**k tespitler çıkarıyorsun. neymiş efendim, bu nasıl ana babaymış böyle çocuk mu yetiştirilirmiş, istiklal marşının ne olduğunu bilmiyormuş da sebepsiz ağlıyormuş, bu ülke nereye gidiyormuş, ebesinin örekesiymiş bilmem ne...

ilkokul üç hayat bilgisi defteri monotonluğundaki solculukla, türk dendiğini duyar duymaz **** havaya diken sağcılıkla küçük bir kızın iki damla gözyaşını iğdiş etmeyin.


alıntı
zerre bilgi sahibi olmadan psikolog ve sosyolog kısmen de arastırmacı tarihçi kişilik edaları pozlari akademsiyen havaları ile ahkam kesenlerin kendilerince eleştirdikleri (ki bu eyleme sözüm yok) tiye aldıkları, iki yıldır öğretmeni olduğum kişidir.
konuşmak ya da yazmak için bir konuda önce bilgi sahibi olmak gerekir. aksini yapan nezdimde cahildir.

aslında tamamen doğal olarak yaşanmış sadece amatör bir kamera ile çekim yapan, belki de veli olabileceğini tahmin ettiğim kişilerin marşın okunmasından sonra röportaj tekliflerini onaylamam, asuman'ın diğer tv kanallarında çıkmasına ve tvlerin akbaba gibi üşüşmelerine sebep oldu. medyanın kendisini malzeme yapmasını hiç tasvip etmediğim bir olaydı.
asumanın haber kanalındaki konuşması da öğretilmişti, bunu da sevmedim. ama gerçekten merak edenler için belirteyim: asuman istiklal marşını sınıfta her okuduğunda duygulanıp ağlayan bir öğrenci. asumanın nasıl bir ruh halinde olduğunu tahlile kalkışan bilirkişilerimize üzülecekleri bir haber daha, sınıfımda bunlardan daha pek çok var.
şuda var ki: bizler nasıl bir eğitim aldık? kara tahtaların önünde tebeşirle... oysa şimdiki çocuklar bilgisayarla daha konuşmaya başlamadan tanışan çocuklar. benim sınıfım da projeksiyon makinası ve bilgisayarı aktif olarak kullanan, derslerinde kara tahta kullanmayan bir sınıf ve bizim aldığımız ezberci eğitimin aksine araştırma yapan 'öğrenmeyi' öğrenen beyinler.
bu yapıdaki ve bu şekilde yetişen çocukların birçok yönden, örneğin; duygu, zeka, algılama hususlarında kendilerinden daha önceki nesillerin bilmemkaç yılda edindikleri eğitim ve öğretim potansiyellerini daha kısa ve bir şekilde edindiklerini görmemek gözlemlememek olsa olsa önyargılı bir tutumun sonucudur: bunu anlamak da düşünen kişilerce zor olmasa gerek.

teknolojiyi kullanmanın yanı sıra öğrencilere ağaç yaşken eğilir felsefesi ile vermeyi amaçladığım ve asuman'da meyvesini verdiğini sevinerek gördüğüm bir duygu da vatan, bayrak, millet, atatürk sevgisi ve saygısıdır. asuman istiklal marşının sözlerinin anlamlarını biliyor ama ağlamasına asıl sebep olan o haftanın tamamiye bayrak, istiklal marşı ve vatan sevgisi ile işlenmiş olması. bunu izlemeyi düşünmediğim kurtlar vadisi ( ırak) izleyicileriyle karıştırmak yanlıştır. benim öğrencilerim bilirler ki, istiklal marşı okunduğu, bayrağımızın dalgalandığı sürece bizler özgür ve bütünüz. bu günleri de büyüklere bile ders verecek şekilde şehitlerimize, atatürk ve birlikte savaşan kişlere borçluyuz. bunu çok yoğun işlerim. gerçi asuman'ın bu yöndeki eğitimi konusunda, ailesi benden daha yoğun emek vermiş. ama gene de bazı entrylerini gülerek okuduğum kişiler, benim gibi öğretmenlerin ellerine çocuklarını eğitim ve öğrenim için teslim etme gafletinde bulunmasınlar.

aslında sözlüğe çok sık giren biri değilim ama asuman'ı, tanımadan, (kısaca şöyle bir bilgi versem bilmem yeterli olur mu? okumaya başladığından beri yüzlerce kitap okumuş, akıllı ve duygusal bir öğrencidir. sanıldığının aksine son derece sağlıklı, duru ve aklıselim bir kişiliğe sahiptir.) ailesini tanımadan, öğretmenini tanımadan sözüm ona araştırmacı, yaftacı ve entellektüel yaklaşımlarla asıl amacın üzüm yemek değil, çok daha farklı olduğunu sezinlediğim yazarlara cevaben yazmayı kendime hak olarak gördüğümden ve de bilhassa öğrencimi korumak adına klavye başına geçmeyi uygun buldum. bilmem ki çoğu yetkin laf ebesi sözlük yazarı nezdinde yazdıklarım ne derece anlaşılabilir, kabul görür.

ben televizyona bakınca salya sümük ağlayan bir kız görmedim. aslında bunun haber olması benim ayıbıma giden bir durum. asuman'ın bu şekilde haber olması, bu kadar konuşulmuş olması bana tuhaf geliyor. çünkü asuman gibi milli değerleri güçlü çocuklar bu memlekette bir hayli fazla. daha da çoğalması gerekir kanımca. saldıranlara, tiye alanlara, rahatsız görenlere, travmatik özne gorenlere inat.
ben hala inaniyorum ki, asuman karaketerini dejenere etmeye çalışan kişiler bu ülkenin birtakım değerlerini banal gösterek bilinçli ya da bilinçsiz birtakım amaçlara hizmet edenlerdir ve sayıları da sandığımızdan daha azdır bu yüce insanların.

[ Mesaj 19 Mart 2006, Pazar - 11:58 tarihinde, forgiver tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Olay nedir tam olarak bilmiyorum ama 21 yaşındayım ve ben böyle bir şey için ağlayamazken, 6 yaşında bi çocuğun böyle bi konu yüzünden yoğun duygular içinde ağlaması çok saçma. Çocuk elbetteki etrafındaki kalabalıktan tedirgin falan olmuş ve o yüzden ağlamaya başlamıştır.
(Benimki hayvanlık tabi o ayrı bi mesele...)

[ Mesaj 19 Mart 2006, Pazar - 13:40 tarihinde, Th0r tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben marşa ağladıgını düşünmüyorum, ki "okuyamadım istiklal marsini" diye agliyordu kız. düşüncem-ki ilkogretimde benzeri aktiviteler bizim de oldu- ogretmeni kızı gaza getirmiş (düzgun okumalisin vs vs) kız da onca kalabaliğin karsısında heycanlanıp cuvallamıs. sonrada da yapması gerekeni yapamadıgı için üzülmüş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Biz anlamını ortaokulda öğrenmeye ba$lama$tık ozamandan beri okulun ilk günü anlamıyla yazıyoruz 6 ya$ındaki çocuk nereden bilsin anlamını yahu oyun hamurlarıyla oynadığı bir çağda kim ne yapmı$ onu dahi bildiğini sanmıyorun.. Heyecandan ağlamı$tır bencede.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@forgiver: 2 long diden't read olol

Istiklal Marsi'nin güzelligi degil burada tartisilan -ki cok güzel,sadece biraz fazla dini öge iceriyor laik bir devlet icin ama o dönem icin normal karsilamak lazim- 9 yasindaki bir cocugun böyle bir duygu sömürüsüne alet edilmesi. 9 yasindayken power rangers bölümü falan kacirinca aglardim ben
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"İstiklal Marşı'nı yazarken Mehmet Akif ERSOY'un hissettiklerini okurken ben de hissettim" demesi 1az ezberletilmiş geldi bana.Anlaması zor olur o çocuğun tarihini tam olarak bilmeden.Yıllar içinde öğrenecek ama erken ya bu kadarı da...Ama keşke herkes içten olarak bunları hissedebilse...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya insanların ağlamasını neden bu kadar dert ediyorsunuz bari 1-2 yaşındakiler üzerinde ihtisas yapında bir işe yarasın

sonra üstteki yazıyı okumaya üşenmeyim, sonra yorumlarınız bişey ifade etmiyor. benim yazım değil ayrıca

insanlar anlatılanları anlayabilir, duygulanabilir (9 yaşıdna olsa bile) ki bir haftadır bu konularla alaklı şeyler anlatlıyor(belirli günler ve haftalar) çocukta anlamıştır bişeyler; şiir okurken ağlanır diye değil ona anlatılanlar aklında kalanlar duygulandırmıştr veya ben niye yorum yapıyorum ki bir insanın ağlmasını çok mu garip bişey

sonra 21 yaşındaki adultlar sözlerini bile anlamadıkları şarkıları dinledikleri konserlede kendilerinden geçerken, 9 yaşındaki bir çocuğun daha aklı selim olmasını beklemek, evt türkiye standartlarının üstünde bişey ama, çıkıyor demek ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

torunlarının torunları çocukluğunda oynamak yerine kendilerine ağlasın diye mi şehit oldu o insanlar?

belki "unutmasınlar bizi" demişlerdir, belki "gurur duysunlar bizimle" demişlerdir de ağlasınlar istediklerini hiç ama hiç sanmıyorum.

bağlılık bu değil.

bu doğal değil.

(forgiver sağolasın gösterttiğin için, alıntı yaptıklarına da bastım çok kötüyü)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

o kıza her şey öğretilmiş ağlaması bile...işkence edilmiş çocuğun beynine, çok acıdım ve üzüldüm izlerken, o çocuğu sahneye koyup da bu işkenceyi çektiren herkese de küfrettim...bilinç yedi yaşında oluşurken o zavallının istiklal marşını anlayıp üzerine düşünüp uğruna ağlaması trajik olmasın dokunaklı ve vatan sevgisi dolu olmaktan çok?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...