ajmet Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 yayınlanıp yayınlanmadıgini bilmiyorum maille geldi cok hosuma gitti paylasiim istedim AĞUSTOS BÖCEĞİ VE KARINCA Çin versiyonu Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini,yiyeceklerini hazır eder.Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder,vur patlasın çal oynasın yazı geçirir.Ve kış gelir..Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken,Ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür. Fransa versiyonu Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini,yiyeceklerini hazır eder.Ağustos böceğide yan gelir yatar ve karıncayla alay eder,vur patlasın çal oynasın barlarda yazı geçirir..Ve kış gelir..Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar.Bakar elinde bavulu ağustos böceği; -Naber aptal komşum? Kışı geçirmek için Karaip Adaları'na gidiyorum da,bir isteğin var mı sorayım dedim.Hadi bana eyvallah. Türkiye versiyonu Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini,yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder,vur patlasın,çal oynasın yazı geçirir.Ve kış gelir..Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken,ağustos böceği bir basın toplantısı düzenleyerek 'Etrafta onca aç ve üşüyen varken,karıncalar nasıl bir vurdumduymazlıkla sıcacık yuvalarında yaşayabiliyorlar' diye olayı kamuoyunun vicdanına sunar. ATV,KANAL D,STAR zavallı aç ve açıktaki ağustos böceği ile karnı tok sırtı pek karıncanın resimlerini yan yana yayınlayarak tarafları tartışmaya davet eder. Türkiye olayın şokunu yaşamaktadır. Nerededir bu devlet? YBKD(Yeşil Böcekleri Koruma Derneği) 'nden bir temsilci ATV'deki TEKETEK programına çıkarak otuz yıldır çektikleri sefaletin tek nedeninin sırf yeşil renkli olmalarından kaynaklandığını anlatır.Dünyanın en tanınmış Nobel adayı yazarımız Orhan PAMUK ve tanınmış aydınlarımız olayı Avrupa düzeyinde protesto ederek Türkiye'yi kınarlar. Konu Bakanlar Kurulu'nda tartışmaya açılır ve Başbakan KANAL D'ye verdiği özel demecinde 'Daha önceki hükümetler tarafından bunca yıldır sorunları gözardı edilen değerli ağustos böceği kardeşlerimizin bundan böyle huzur ve refah içerisinde yaşamaları için gerekenler yapılacaktır.' der. Diğer yandan Reha Muhtar karıncayı canlı yayına çıkararak, 'Reklamını yapmak için zavallı bir ağustos böceğinin içler acısı durumundan yararlanmaya utanmıyor musun?' diye bir güzel haşlar. Ertesi akşam TEKE TEK'te ise 'Ağustos böceğinden yürüttüğün para ve yiyecekleri nereye sakladın,öt çabuk' diye Fatih ALTAYLI'dan bir güzel dayak yer. Karınca en sonunda çareyi yurtdişına kaçmakta bulur.Ve ağustos böceği onun evine yerleşir,yiyeceklerine konar,eşyalarının üzerine yatar ve refah içerisinde gül gibi yaşar gider. Ve güzel ülkemizde tarafsız ve doğrucu (!) medyamız sayesinde adalet yerini bulur. (mu ?) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horrible Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 hikaye güzelde türkiye olayı yanlıs :) Keşke böyle olsaydı ama... edik : mutlu son ya o bakımdan... [ Mesaj 03 Şubat 2006, Cuma - 20:13 tarihinde, Horrible tarafından güncellenmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bungala Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 İyiymiş... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unac Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 ehuhe fransadaki manyak bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tellos Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 güzel hakkaten=) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arenda_duwcal Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 ehueheu süpermiş :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
alukard666 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2006 bencede turkiye kısmı biraz eksik olmus. gercek turkiye versiyonunda bu roldeki karıncalar direk ölüme terkedilmis ilan edilio yani.. hikayenin sonundada ölür yani bu kahraman:) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masteis Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 oha direk doğru? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 malesefte öyle Dünya'da bizim medyamız kadar şerefsizi var mıdır ya ? Şu ülkede tv kanalı olarak 3 tane kanal var seviyeli yayın yapan. Trt - NTV - CNBC-e CNBC-e yi de NTV saysak aslında 2 tane. Gazeteler desen Vatan derim tek ama o da hepsi gibi çok boş Gazeteler sayfa doldurmak için amele gibi yazar yazıyorlar, TV 'ler zaman geçsin diye aptal aptal program yapıyorlar.Hiyar halkımız da malesef bunları izliyor. Halk artık o kadar yozlaşmış ki Lerzan Mutlu'nun salaklıklarına,mankenlerin orası burası açılmış oba , bunun donu gözüktü bunu frikik verdi diye salak magazin programlarına bağlanmış arkada dönen oyunları görmüyorlar bile. Kalite yok ki medya da.Medya biraz kaliteli olsa bu herşeyi etkiler.Herşeyden çok kültür seviyesini yükseltir. malesef o bizde yok.Nereye baksam salak magazin programları bla bla. Bu haftaki Siyaset Meydanı'nı izliyordum ya şu magazini savunan adamların yanına gideceksin deseler ne yapıp eder o stüdyoya kızılcık sopası sokarım... Medya böyle işte. Bana kalırsa sokakta kalmış birinin dramı haber değildir.Bir ünlünün neler yaptığı haber değildir.Diyet nasıl yapılır haber değildir. Ama malesef ülkemiz de bunlar izleniyor.Yazık yani.Sırf bunlar yok diye TRT ve NTV gibi düzgün kanallar izlenmiyor bile ya.Yazık yani... çok ve boş konuştum gibime geliyor :D Çokta karmaşık oldu ama anlayın işte düşüncelerimi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 biraz oyle olmus DarkRider... sorun medyada diil. medya istedigini yayinlar, kimse de karisamaz buna. cunku ne yayinlasa izleniyo, hangisi ucuza geliyosa bunu kullaniyo. ha yukaridaki cumlede bi sorun var; bu yapimlarin kalitesizligi degil yalniz, cunku kaliteli yapim var ama izlenme orani dusuk. kisacasi halk zaten bunlari yeri geldigi zaman izliyo, istemedigi zaman da izlemiyo. ancak asil sorun "izlenmesi". bi insan hayatinin evde gecen bolumunun cogunu televizyon basinda geciriyosa, yanlis burdan baslar. insanlarin isi gucu yok oturup bu programlari izliyosa degil; bu kadar uzun sure televizyon izliyosa ortada sorun vardir. hobisi olmayan isten eve evden ise giden zombiler halinde yasadiklarindan baska yapacak bi seyleri yok bu insanlarin. kisacasi cozum televizyon yayinlarina kisitlama getirerek olmaz. zaten zorla kimseye is yaptiramazsin; mutlaka bi gedigini bulurlar. her ne kadar laf klise de olsa sorunun kokune inmek gerekiyo; televizyon izlemenin disinda yapilacak seyler de oldugunu insanlarin anlamasi lazim. her sey bi yana, televizyonun hobi olmadigini farketmeleri lazim. zaten bu noktadan sonra da ortada cozulmesi gereken bi sorun kalmaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar