BlackRose Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 sanırım bu konuyu pek takip etmemişsin çünkü duruşmada hakkındaki suçlamalara delil olacak belgelerin neler olduğunu, ne komik duruma düştüklerini (belgeler arasında "Emin Çölaşan'ın köşe yazıları" gibi şeyler de var, bunun neresi suç unsuru teşkil edecek delilse) okumamışsın benim koyduğumsa yine bir gazete yazarının yazısı ki bu kişinin araştırmacılığını tartışmam burada, belge dediğin ihale, belge dediğin televizyon yayını, bunlar varsa vardır, yoksa bunu yazan köşe yazarı kalemini bırakır yarın bir kenara, bu kadar kolay değil çamur atmak, ihaleden önce adamın söyledikleri yazılı olarak mevcutsa ve ihaleden sonra da dediği gibi daha fazla bir maliyetle ihale sonuçlanıyorsa bu adam haklıdır, belgesi de ihalenin kendisidir çünkü daha önceki bedel de belli sonraki bedel de bunların belgesini istemişsin sen de, takıldığım yer buydu[signature][hline]Halatsız A3 .:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche [Bu mesaj BlackRose tarafından 15 Aralık 2005 17:39 tarihinde değiştirilmiştir]
ocean Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 evet haklısın pek takip etmedim. [Bu mesaj ocean tarafından 15 Aralık 2005 17:52 tarihinde değiştirilmiştir]
BlackRose Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Alıntı; Şimdi size aynı iddianameden -özetle- bir bölüm daha iletmek istiyorum. Aynen şöyle: 'Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın Güzel Sanatlar Fakültesi çalışma odasında bulunan şifreli çelik kasa içerisinde: İhbar, tehdit mektupları, Van Valiliği ve YÖK tarafından yapılan yazışmaların asılları, isimli isimsiz ihbar dilekçeleri, YÖK'e yazılmış yazılar, bazı sivil toplum kuruluşlarından gelen davetiyeler, öğrenci dilekçeleri, personelin askerlikle ilgili referans belgeleri, türbanlı personelle ilgili belgeler, muhtelif mahkeme kararları, PKK ve Hizbullah'la ilgileri tespit edilen personelle ilgili işlemler tablosu, Danıştay kararları, öğretim elemanları hakkında MİT'ten alınan bilgiler, Kürdistan İslami Devrim Hareketi dosyasında imzasız bilgi notu ve Van Emniyet Müdürlüğünün bu örgüt mensubu öğrencilerle ilgili tutuklama kararları...' Gördünüz mü çelik kasadan ne gibi 'suç unsurları' çıktığını! Ama dahası var. Yine savcılık iddianamesinden aynen alıyorum: '...Köşe yazarı Emin Çölaşan'ın yazılarını içeren alıntı kupürler... Kendisinden önceki rektöre gelmiş YÖK yazılarının asılları.' Hukukçu değilim ama bu satırları okuyunca aklım durdu. Savcılık iddianamesinde 'suçlar' sıralanır ki, dava aşamasında belge olsun. Peki bu belgelerin hangisi suç? Tereciye tere satacak, Van savcılarına bu konuda ders verecek konumda değilim ama ne yazık ki böyle. Bu tür belgeler ancak polis aramalarında tutanağa yazılır. Ne çıktıysa kayda girer. Savcılık iddianamesinde bunların 'suç unsuru' imiş gibi gösterilmesi hukuka, adalete sığmaz, yakışık almadığı gibi hem hukuk, hem de adalet kavramlarını küçük düşürür. Kasadan Emin Çölaşan'ın yazıları çıkmış! Vay be, demek ki suçmuş! Cezaevinde bir kişi intihar etti. 'Çetenin başı!' bugün -aylar sonra- ilk duruşmaya çıkacak. kaynak: Emin Çölaşanın yazısı belge var mı diye öncelikle davayı açanlara sormak lazım, görünüşe göre bu soruya cevap vermeleri bu durumda zor[signature][hline]Halatsız A3 .:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche [Bu mesaj BlackRose tarafından 15 Aralık 2005 18:04 tarihinde değiştirilmiştir]
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 yanlız yargılanma iddialar üzerine yapılır. deliller toplanır, dava açılır. yani bu suç mu değil mi? diye şimdiden karar vermek bu kadar kolaysa mahkemelere ne gerek var.[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
Zegna Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 29 araliga ertelenmisti , bu adamin iceride yattigi sure ne olacak? sucsuzsa ne olacak?[signature][hline]4 8 15 16 23 42
BlackRose Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 said: forgiver, 15 Aralık 2005 18:13 tarihinde demiş ki: yanlız yargılanma iddialar üzerine yapılır. deliller toplanır, dava açılır. yani bu suç mu değil mi? diye şimdiden karar vermek bu kadar kolaysa mahkemelere ne gerek var. iyi de bu toplananlar delil değil, kasasında ne varsa o, Çölaşanın yazısını tamamen okumadığını anlıyorum buradan, lütfen iki dakikanızı verip okuyun öyle yorum yapın bi de bu kadar basit mi bu iş? nerdesin mighty_thor, avukat bey söyleyin bu kadar kolay mı dava açıp insanı bu duruma düşürmek? yani delil olmadan sadece iddia üzerine göz altına alıp rezil ettikten sonra (ve hatta bir başkasının canına mal olduktan sonra) ahan da deliller diye ipe sapa gelmez saçmalıkları sunmak bu kadar kolay mı? kolaysa birileri hakkında "iddiada bulunup" dava açacam da[signature][hline]Halatsız A3 .:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche [Bu mesaj BlackRose tarafından 15 Aralık 2005 18:25 tarihinde değiştirilmiştir]
ocean Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 @zegna bu yıllardan beri böyle sucsuz yere bir cok kişi icerde senelerini geçiriyor. Bu ap ayrı bir konu [Bu mesaj ocean tarafından 15 Aralık 2005 18:25 tarihinde değiştirilmiştir]
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 emin çölaşan eksik bahsetmiş yargı ancak çete kurmak suçundan yargılayabilir, kasadan çıkanlar, çıkar amaçlı çete kurmak açısından delil değilse, fişleme olayları yök ün yargılama alanında zaten bu davalarda mahkeme görevsizlik karaı verip davayaı yöke havele etti. 3 seneden beri de bu davalar için yöke başvurulmuş mahkeme iddialarla tutuklar, iddialarda el konulan diğer delillere dayanıyor, yoksa bu dava açılamazdı. yani mahkeme ye çıkan birinin suçlu olduğunu kanıtlamak gerekmiyor, mahkeme sonunda kanıtlanıyor tutukluluk halinin devamı; sanırım herkes buna itiraz ediyor, ama bunuda hukuka aykırı yapamazlar, yapamışsalar zaten mahkemeye çoktan başvurulmuştur. bu konuda bilgim yok, bana sorarsan yurdışına çıkma yasağı getirip tutuksuz yargılanmasına devam edilmesi lazım fakat yök tarafındanda görevinin dondurulması ama ben yargış veya hukuk adamı değilim.[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
BlackRose Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 6 ay tutuklu kalan birinin rektörlüğü düşüyormuş otomatikman, şunun şurasında ne kaldı ki 6 ayın dolmasına? eşi benzeri olmayan bir dava bu, yapmışsa cezasını bin defa çeksin ama ben böyle desteksiz bir şekilde tutuklu yargılanan bir öğretim üyesi görmedim 150 tane mi ne ayrı gasp suçu olan ve en son da yine birinin ölümüne sebep olan kapkaççıyı salıverdi adalet delil yok diye, yani adam bir kadının çantasını çalarken tespit edilmezse yakalanamıyor ama bir üniversite rektörü "suç işlemek için örgüt kurmuş, ancak bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemiş!" gibi bir savcılık iddianamesiyle bilmemkaç aydır hastane yataklarına zincirleniyor ilginç[signature][hline]Halatsız A3 .:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche
Zegna Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 blackrose gerekenleri yazmis , bunun uzerine hala yuzsuzce nasi savunabiliyorsunuz yapilan seyleri , aklim almiyor.[signature][hline]4 8 15 16 23 42
ruby Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 said: forgiver, 14 Aralık 2005 21:09 tarihinde demiş ki: haksızsa cezasını bulacaktır. bu ülkede haksızları mı cezalandırıyolar artııık ?? :O aa ne zamandan beri ? adam tamamen haklı ve çektiklerine bakın. fakat burası türkiye deyip geçmeyelim bir kerede olaylara yaa,bir kere de bir seyler yapmaya calısalim. sırf bu olayla ilgili konusmuyorum.[signature][hline]im so goth,i shit bats
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 said: Zegna, 15 Aralık 2005 19:29 tarihinde demiş ki: blackrose gerekenleri yazmis , bunun uzerine hala yuzsuzce nasi savunabiliyorsunuz yapilan seyleri , aklim almiyor. herkesin kendisine göre bir doğrusu vardır esas garip olan sen bunu nasıl düşünürsün demektir. ps: hakaret, yanlış bilgi vs. içermedikten sonra[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
elaidizm Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Haksızları cezalandırıyosak, tayyip ve meclisteki bilimum milletvekili neden dışarıda? Dokunulmazlık yasasını kaldırsınlar da "güvendikleri" yargı sistemi enaları yargılasın.
Buzx Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Herşey karşılıklı tabi. Onlar imamhatiplilere üniversite yolunu açacak. Sizde onları körü körüne savunacaksınız. AKP RULZ TAYYİP RULZ diyen bir insanla tartışmak mantıksız. Ama öyle birşeysinki,her konuda altta kalmamak için anlamsızda olsa bir kaç cümle yazıyosun. Git konu hakkında biraz bilgi topla,bu insanlar neden bu kadar yargı hakkında eleştri yapıyor diye bir sor. Bu adam yurtdışından ülkeye çağırıldı ve içeri atıldı. Hukuken yanlış olan olay zaten orada başlıyor.[signature][hline]Hepinizi teker teker dövmek çok zaman alacak. O yüzden hepinizi beraber dövücem. Buzkiprisi
ultraaa Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 said: BlackRose, 15 Aralık 2005 18:23 tarihinde demiş ki: bu kadar kolay mı dava açıp insanı bu duruma düşürmek? yani delil olmadan sadece iddia üzerine göz altına alıp rezil ettikten sonra (ve hatta bir başkasının canına mal olduktan sonra) ahan da deliller diye ipe sapa gelmez saçmalıkları sunmak bu kadar kolay mı? kolaysa birileri hakkında "iddiada bulunup" dava açacam da Her şey savcının elinde,yeterli delili yoksa bile içeri atabilir seni,hatta sonra kusra bakmayın sizin bi alakanız yok da diyebilir,sistem böyle bildiğim kadarıyla
jacabo Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 blackrose herşeyi açıklamış zaten diyecek başka bişey yok hala tersini savunanlara[signature][hline] a$k bir sabunsa köpürt beni pakize mz: haspa fc
rahatsiz Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 said: Rebelution, 14 Aralık 2005 18:50 tarihinde demiş ki: Abi suçlu ki yargılanıyo ... eki eki AthleT, 24 Ekim 2005 13:42 tarihinde demiş ki: Bu adam suçlu olmasa yargılanmaz.! imza, konu, cevap hersey uyum icinde. valla kutlarim :)[signature][hline]
Laurelin Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 gun gelır devran doner, o devranın dondugu gun bu adamalrı buyuk bır keyıfle ızlıycem oyle bır keyıfle ızlıycemkı o zamana kadar bakalım sungu mıneralı,kubbe mıgferlı tayyıp ne yapıcak hal parasızlıktan kıvrınırken dıs tıcaret acıgı almıs basını gıderken bushbakanımız kendıne alınan aırbus ı begenmemıs ısıllah sonu marie antuanette gıbı olmaz oda ekmek pasta ıkılemınden gıyotınle pek bır samımı olmustu[signature][hline]Bizim apartmanın en geniş anime ve görüntü kalitesi en düşük arşivi... 31 CD ve 4-5 DVD tutan arşivi... Görmek için mail filan atmayın,ben sizi ararım bir ara... "If your enemy has a choleric temper, seek to anger him." Roy Mustang
huun Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 yucel askin ilk degil bu tip tutuklamalar basina gelen . konuyu adli boyutta tartismak tamamda en direkt hukumetin basinin altindan kalktigini iddia etmek o biraz luzumsuz bir tavir . atesli silahla adam yaralayip 4 ay yatip cikanlarda var , yucel askin gibi 2 ay mahkemeye cikmadan tutuklu kalanda .
BlackRose Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2005 Van'da hukuk! Rektör Yücel Aşkın'ın duruşmasını izlemek üzere Van'a giden İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu ile yargılama usulüne ilişkin gariplikleri konuşuyoruz. Örnekler veriyor: - Örneğin mahkeme üyelerinden Ferhat Yalçın'ın ihsas -i rey'de bulunarak tarafsızlığı yitirdiği gerekçesiyle mahkeme heyetinden çıkarılması. Peki, nasıl ihsas -i rey'de bulunmuş. Yücel Aşkın'ın tutuklanması kararına, dosyada yeterli delil yok, suçlamalar soyut, deyip muhalefet şerhi yazmakla! Oysa bir yargıcın uygun bulmadığı karara muhalefet şerhi yazması yasaların emrettiği görevdir. Eğer bu ihsas -i rey oluyorsa tutuklanma yönünde oy kullanan üyelerin yaptığını da öyle saymak gerekir. Dahası, Ferhat Yalçın'ın yerine getirilen üye de tutukluluğun devamı kararına karşı çıktı. O zaman aynı gerekçeyle önümüzdeki duruşmada onun da heyetten çıkarılması gerekir. Çoğunluğun kararına uyarsan tarafsızsın, uymazsan taraflısın! Böyle bir hukuk olur mu? Bundan sonra yargıçların muhalefet şerhi yazmakta ne kadar zorlanacağını, bunun da yargının sağlıklı karar vermesini nasıl olumsuz etkileyeceğini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. - Başka? - Mahkemenin, Yücel Aşkın'ın tahliye istemini reddetme gerekçelerden biri de, diğer sanıkların dinlenememiş olması... Oysa, özellikle tutuklu sanık olan davalardaki bütün sanıkların ilk gün dinlenmesi esastır. Vakit çok geç olmuşsa o zaman ertesi güne bırakılır. Ama burada 15 gün sonraya ertelendi. Ve tahliye de o kadar ileri atıldı... - Son sözlerinizi alalım. - Van'da gördüklerim bana yargı bağımsızlığının ve hukuk donanımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşündürdü. Bu dava hukuk tarihimize geçecektir... Kaynak: Melih AŞIK/16.12.2005 Rektörü yuhalarlar Uzan'ı alkışlarlar Hukuk tarihimizin en "ayıp" davalarından birinin benim kentimde görülüyor olmasından duyduğum utancı anlatmam mümkün değil. Başından sonuna skandal. Rektör Aşkın suçlu mu suçsuz mu bilemem. Bildiğim bir şey var ise rektörü suçlu hale getirmek için "birilerinin" epey bir çaba sarf ettiği. Fakat asıl anlamakta zorlandığım, hatta anlamayı beceremediğim "bağımsız" yargının tutumu. Otomobilinin bagajında kalaşnikof ve mermilerle gezen, 31 ayrı suçtan sabıkalı adamı "tutuksuz yargılanmak üzere" salıveren "adalet", nedense rektör Aşkın için bu şekilde işlemiyor. Rektör kalp hastası. Birkaç gün önce kalp damarlarına stent takılmış. Dava dosyası tekamül etmiş, rektörün bu saatten sonra delilleri karartacak hali yok. Kaçması ise zaten söz konusu değil. Peki o zaman bu zulüm niye? Tarihi eser kaçakçılığından beraat ediyor. Savcı tutukluluk halinin kaldırılmasını istiyor. Hakimlerden biri savcıya katılıyor ama iki hakim ayak diretiyor. Niye! Anlamak mümkün değil. Bu arada davanın ne davası olduğundan bile büyük ihtimalle habersiz bir grup, yolda rektör Aşkın'ı yuhalıyorlar. Sanırsın ki, yolsuzluğa, hırsızlığa karşılar ve rektör hakkındaki bu iddialardan dolayı yuhalıyorlar. Hiç öyle zannetmeyin. Rektörü yuhalayanlar, bu devlete 12 milyar dolarlık "kazık sokmuş" bir siyasi parti liderinin mitinglerine katılıp beleşe üç köfte, iki türkü için alkışlayanlarla aynı kişiler. Kaynak: Fatih ALTAYLI /16.12.2005[signature][hline]Halatsız A3 .:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche
Öne çıkan mesajlar