Daniel Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Ahmet Selcuk Ilhan dinliyorum zaten çok kötü oldum..Ağlamak serbest...Ve lutfen sonuna kadar okuyun BU KADAR SEVEBİLİRMİSİNİZ? Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra... Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, “bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur” diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... “Senin için ölürüm” derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma “Hayır, ben senin için ölürüm” diye yanıt verirdi hep... Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, “Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak....” Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, “Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma” Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten.... Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde “satılık” levhası asılı olan. “Ne dersin, bu evi alalım mı?” dedi adama. “Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı...” “Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?” diye yanıt verdi adam. “Amerika’daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık....” Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: “Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut...” Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, “Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat” diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği... Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, “Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım” diye sözünü kesti arkadaşı. “O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya....” “Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları” diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk dokt Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuma Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 cok gzl yaw:P[signature][hline]Üç sıra halatlarla çevrili Üç boyutlu bir dünyada Seve seve kaybedilen Şike şike kazanilan Ağır siklet bir oyundur hayat... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonmax Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 ağladım.. gerçekten.. mutlaka okuyun.. :([signature][hline]AB görüşüm: Ayıdan Post, O.spudan Dost Olmaz Birine onu sevdiğini söylemek istiyorsan, bunu o an yapmalısın! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Angelotti Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 yok beaaa çok abartııı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mitin Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 kastım okudum, teşekkürler.[signature][hline]Muhacirler kayıp edilmiş toprakların kutsal hatıralarıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lexius Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 edebiyat sınavımda bana 80 getiren yazı...[signature][hline]Viva La SémiH irin, 09 Ekim 2005 14:58 tarihinde demiş ki: EVERYTHİNG OUT!LEXİUS İN !! bLackcha0s, 09 Ekim 2005 02:54 tarihinde demiş ki: kaç kişi lexius a yazılıyor ? anlamadım ben bunu herkes aşık Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
irin Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 aa yazmayın bölee seyler ya asıgı var uzuleni var,,yine kotu oldum işte.öfff[signature][hline]Her dişi antiöstro olarak dogar,onu ailesi veya cevresi ostrolastırır:.......... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
armra Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 ulan zaten içmişim tam evden çıkıyordum ağlattı beni ! hasss ulan böyle yalandan hikayelere bile ağlar olduk sonumuz hayır olsun :D[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaniLLe Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 aynisinin tipkisini ben de acmistim sanki =PYalniz, bu linki acildi , aramaya inan ulan !!1 mesajini vermek icin vermedim. yanlis anlasilmasin. Ve evet gercekten güzel bir yazi. Cogumuzun hayatinda bu tür bir olayin gerceklesmemesi ihtimali ne kadar yüksek olsada , güzel..[signature][hline]Selamon 30 Kasım 2005 19:40 tarihinde demiş ki: "Gotiğim ben 6 yaşından beri hiç gülmedim" lylide.. [Bu mesaj vaniLLe tarafından 02 Aralık 2005 22:54 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SenariouS Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 ARghhh çok güzeldi...[signature][hline]Today you are better that the "You" of yesterday... and tomorrow you will be better that the "You" of today... Little by little becoming stronger through countless battles. That's what it means to be strong... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kartan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Çok duygulandım,böyle sevgi var mıdır acaba?[signature][hline]"so now, i got a granddaughter from a son who's not me own, and a daughter o' his that's not his own. ye'd think that one of us would've figured out that half the fun's makin' tha damn brats!" Bruenor Battlehammer Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Daniel Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 gece gece romantizmi bozmayın aramaya inanmak fln inanmiyoruz aramaya romantizme inanmak var bundan sora ya agliycam ne ask be =([signature][hline]| Msn | Andoria Staff Member Daniel Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
VipeR Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 aşk işte aşk sen nelere kadirsin. seni bir kez tattım ve tadı damağımda kaldı.[signature][hline]DIDO! No one ever die from wanting too much! «::: V :::» .«::: I :::» .«::: P :::» .«::: E :::» .«::: R :::» Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Eh güzel sayılır, fena değil Ama öyle ağlıycak kadar filan değil işte Türk filmlerinde baya işlenen bi konu olduğundan etkilemedi okadar:P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bungala Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Güzel yazı...[signature][hline]At-Avrat-Silah-Pc-Mp3çalar-Kola... Bunlar da noktalar... "Sonbahar-kış arası, Patide depresif havası Benim gibi eski motorları Felaket yaktı..." Dipnot:LF1Hatun for kalp badge Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Muhallebi Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 aah mükemmeldi.[signature][hline]On my death bed,I will prey to the gods and the angels.Like a pagan, to anyone who will take me to heaven- Dela, 24 Kasım 2005 00:49 tarihinde demiş ki: seni kardes gibi gordum veya kardes ayagi got ayagi, gel yavrum yarin aksam bize teklifini inceleyelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
NuKe Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 uu güzelmiş. Ama ben olsam boyle saçma bi rol yapmazdım. Ne gerek var kadını uzmeye.[signature][hline]I love you but, i love your butt. Suark, 09 Aralık 2004 20:21 tarihinde demiş ki: Nedendir bilinmez birden kafana osurma isteği geldi içimden. Keremcan'ın banına hayır kampanyasına destek için tıklayın! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tamirci Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 hoş ya ne denir[signature][hline]Bundan böyle herşey daha güzel olacak! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kickass Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 ya gece gece niye ağlattınız beni ya[signature][hline]You run, never stop, got to win, got to run till you drop Zopik, 20 Ekim 2005 01:39 tarihinde demiş ki: Gamze Özçelik vidyosu ile tatminkâr dakikalar dilerim sana. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
_Mikael_ Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2005 Hoşmuş.[signature][hline]We're Opeth from Sweden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Voys Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 abartı geldi bana etkılenmedım pek :([signature][hline]Voic3 Mike 30 Kasım 2005 14:07 tarihinde demişki; zenciler bu kadar siyah oluyomuydu yoksa bunların bi adımı var Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chasten Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 vay be.[signature][hline] Ok gibi doğru olsam, Yayla atarlar beni,Yay gibi eğri olsam,Elde tutarlar beni,Doğruda aç görmedim,Eğride Tok,Eğri yay elde kalır,Menzil alır doğru ok. ~®âi ~ * Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Stykx Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 yazi fena degilmis Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nameless Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 güzel, etkileyici ama sonunu belli ediyodu ondan ağlayamadım :p[signature][hline]gizli lamer Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
daverc Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2005 Cok guzelmis kim yazmis bunu ?[signature][hline]Kulağı kıvrık köpek biti gibi huysuzlandın ? Kekiği bol buldundamı yıprandın ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar