Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

SS ve SA farkı


Aket-Atum

Öne çıkan mesajlar

SA (Sturm Abteilung,Storm Troops)
SS (Schutzstaffel,Elite Echelon)

2side nazilerin siyasal öregtlenmesini hızlndırmak için kurulmuş örgütlerdi,ss'ler önce hitlerin kişisel korumalığını yapıyordu
sa'lar parti içindeki dayanışamyı sağlamak ve partinin ideolojisini yaymayı amaçlıyordu
ikiside zamanla silahlandı.

ssler başlangıçta az saydıa kaldı,1.dünya savaşından gaziler çoğunluktaydı ss kademelerinde,en kıdemli,en güvenilir insanlar dışında kimse alnımıyordu örgüte
amaçları hitler ve çevresindikilerin güvenliğini sağlamktı

sa'ların amacı ise nasyonel sosyalizmi yaymak olduğundan tabiki daha aktif bir örgüttü ss'den
ayrıca sa'ya katılabilemk için 15-23 yaşları arasında olmak bir önşarttı.

1925de sa,1926da ss resmi olarak parti içindeki örgütler olarak tanınmaya başladı.

1929da heinrich himmel ss'in başına getirilnce ssin rolü değişmeye şekillenmeye başladı,
ss,partinin en elit,en karizma,en über silahlı gücü olacak bir yapıya dönüştürlmesne çalıştı himmler.

30larda ss'e g,reblilmek için yaş sınırlaması ve alöan ırkından olamyı kantılamkda gerekiyordu,giderek elitleştiriliyordu yani ss.


bölye bölye ss ve sa büyüdü büyüdü,ss daha seçkin bir gruptken sa partinin gençlik-yaylıma orgütü gibi bişi oldu yani

ssler partinin yönetimine fln bakarken salar sokak kavgalrına giriyor,kominist,yahudileri fişliyor,getir götür işlerine bakıoyrdu yani.

hitler başa ghetiğinde ernst rçhm salerın başıdaydı
sa'lar hitleri başa geçirmiş,partinin tetikçilğini yapmıştı,sayıalrı çoğalmış,güçlü bir gruptu,ama elit değillerdi,bvede ölümüne sadık oldukalrıoda söylenemezdi,hitler 1934'de haziren ayında bir gecede saların subaylarını toplattırdı,öldürttü,başa gelen sa lar kesilip biçşildi böylece hitlere ve rejimne içerden gelebilcek en büyük tehdit yok edildi.



yav üüf

kısaca

salarda sslerde nazilerin silahlı grupları,partinin başa geçmesine fln yardımalrı dfokunuyo,ayak işerini yapıoalr,ssler elit,çok muattab olmuolar sokaklarla,ama salar tetikçi,kawgacı,ayak işlerini yapan adamlar.[signature][hline]kapansın camiler açılsın meyhaneler
için dostlarım bu gece benim için
için için

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 9 ay sonra ...
Waffen SS: SSlerin ordu modeli. Alman Genelkurmayı'na değil doğrudan Hitler'e (daha çok Himmler'e) bağlı seçme ordu birlikleri. Genelde savaşçılarını en seçme birliklerden toparlayıp özel olarak oluşturuluyorlardı, kıtlık döneminde bile en seçme ekipman bu birliklere gidiyordu. Görevleri cephenin sıkıştığı yerlere derhal intikal edip buralarda asayişi berkemal etmek, çatışmaları tekrar Almanların lehine çevirmekti.

SS'lerin aksine Waffen SSte ari ırk olma şartı yoktur, hatta yerel birlikler vardır. Örneğin kuzeylilerin Norveç ağırlıklı birliklerinden tutun da, Türkmenlerden ve Kazaklardan kurulu tümenlere kadar Waffen SS'in içinde bulmak mümkündür. Bunun burada çok tartışması geçti ama Fedaykin'de sanırım fesli abimlerin resimleri olacak SS rozetli elde KAr 98 taşıyan.[signature][hline]Bir fincan kahveden daha güzel olan tek şey, ikinci fincandır." CAFEIN
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SA

Almanca "Sturmabteilung"un kısaltmasıdır. Hücum birlikleri anlamına gelir. Ernst Rhöm'ün liderliğinde kurulmuşlardır. 1920'lerde NSDAP mitinglerinde olay çıkmaması için bekçilik ediyorlardı. 1921'de yarı askeri nitelikli bir birliğe dönüştürüldü. Kahverengi üniformaları onlara "Kahverengi Gömlekliler" denmesine yol açmıştır. Partinin güvenlik örgütü olmuş, 1934'te Uzun Bıçaklar Gecesi ile gücünü yitirmiş ve yerini SS'e bırakmıştır.

SS

Almanca "SchützStaffel"in kısaltmasıdır.Kökleri 1923'e uzanan koruma kıtaları. Kurulma aşamasında SA'ya bağlı kalmışlar, ancak 1934'te Uzun Bıçaklar Gecesini takiben güce kavuşmuşlardır. İlk başta kurulma amaçları kişisel olarak Hitler'i korumaktı. Ancak zamanla büyüyüp Alman hayatının her yönünde etki sahibi oldu. İlerleyen dönemlerde kendi askeri birimlerini (Waffen-SS) ve istihbarat teşkilatını (SD) kurdu.Giydikleri siyah üniformalar ve bu üniforma üzerinde taşıdıkları kurukafalar İkinci Dünya Savaşı'nın silinmez izlerindendir.

[Bu mesaj DiabloTyrael tarafından 08 Ağustos 2005 16:10 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kurukafa genel olarak SS'lerin sembolü değildir, SS-Totenkopf tümeninin sembolüdür.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SSlerin simgesi, şimşek şeklinde beyaz konturlu siyah SS harfleridir. Kurukafa, 1. Dünya Savaşı'nda da Almanlar tarafından kullanılan bir tümen işaretidir ve aslen SSlerle bir ilgisi yoktur. Fedaykin'in dediği gibi 2. savaş sırasında Totenkopf tümeni'nin kullandığı özel işarettir, her tümenin belirleyici bir işareti vardır (SS olsun olmasın).

Saygılarımla,[signature][hline]Bir fincan kahveden daha güzel olan tek şey, ikinci fincandır." CAFEIN
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İki gruptada bol rüşvet az iş durumu gözümüze çarpıyor.En azından dağılmaya yakın süre içerisinde öyle.Çok sadık olduklarını söyleyemeyiz yani ne ss ne sa pek taktıkları yok Hitler'i ve onun düşüncelerini. Hitler'i, Hitler'den başka destekleyende yok zaten doğru dürüst.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SS'lerin Hitler'i desteklemediği kısmını da ben anlamadım, rüşvet işini açıklarken ona da bir değinirsen sevinirim. Bugüne kadar bildiğim herşeyle çelişiyorda o babda soruyorum.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"İki gruptada bol rüşvet az iş durumu gözümüze çarpıyor.En azından dağılmaya yakın süre içerisinde öyle.Çok sadık olduklarını söyleyemeyiz yani ne ss ne sa pek taktıkları yok Hitler'i ve onun düşüncelerini. Hitler'i, Hitler'den başka destekleyende yok zaten doğru dürüst."

Mod olarak daha önce de belirttiğim gibi, bu tarz düşüncelerin kaynaklarla desteklenmesi gerektiğini, aksi takdirde sonu bir yere varmayan gereksiz tartışmalara yol açtığını söylemeyi borç bilirim. Lütfen bu hassasiyeti takip eden mesajlarda gösterelim.

Saygılarımla,[signature][hline]Paticik.com'a yarayacaksa, bu bölüm bir reklama ayrılmıştır... Herhalde yapsam yapsam Nescafe reklamı yaparım, süper bir şey ben günde 25 fincan içiyorum.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kurallara ayrkırı bir durum olmuş kusura bakmayın.
Daha çok ben kendi kişisel fikirlerimi söylemek istedim.İzlediğim en son film olan Düşüş tü sanırım adı orada da SA ların ve SS lerin nasıl Hİtler'i tek başına bıraktığını çok net bir şekilde gördük.En azından subaylar olmasa biel çok üst rütbeli kişiler tek tek onu bırakıp gittiler.Yanında kalan sadık kişiler ise ki bunlar ordu generalleriydi daha çok; kendilerini kafadan vurdular.
Bu açıdan yaklaştım ben olaya yani izlediğim film ve okuduğum ikinci dünya savaşı makalelerinde SA ve SS lerin kirli yüzleri çok fazla görünüyor.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tarihi filmlere bakarsan en über pilotlar amerikalılar sonra ingilizler. Gel gör ki en çok uçak düşüren adamlar listesine ülke bazlı bakarsak aşağıdaki sonucu görürüz.

Almanya Erich Alfred Hartmann 352
Japonya Tetsuzo Iwamoto 142
Finlandiya Eino Ilmari Juutilainen 92
Rusya Ivan Nikitovich Kozhedub 62
Romanya Prens Constantine Cantacuzino 47
Amerika Richard Ira Bong 40
İngiltere James Edgar Johnson 38
Macaristan Dezso Szentgyorgyi 34
Kanada George Frederick Beurling 31
İtalya Adriano Visconti 26
Bulgaristan Stoyan Iliev Stoyanov 14
Çin Kwei-Tan Li 12

Almanlar 10 uçak düşüren adama çaylak derlerken Amerikalılar ace diyorlar. Neymiş, filmlere bakıp tarih anlatmayacakmışız. Hele hele Nazi Almanyasını ve Hitler'i anlamanın yolu Hitler'in son 12 gününün anlatıldığı filmi izlemekten hiç geçmezken bu filmi referansalmak iyice bir abes kaçmakta.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"


[Bu mesaj fedaykin tarafından 12 Ağustos 2005 20:53 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir film, ne kadar da gerçekçi olsa eninde sonunda "film"dir. Yönetmen elinde olmayan bilgiler için "hayalgücü" kullanır boşlukları doldurur, kendi bakış açısını gerçek kılmak için tarihsel gerçekleri çarptırabilir. Zaten bütün filmlerde bu görünür, Almanlar genelde gri üniformalı miğfer giyen ve çılgınca anlaşılmaz bir şeyler bağırarak sağa sola koşan adamlar olarak canlandırılırken Amerikanların hepsi cesur, sözünün eri, süper giyinen, acayip kibar ve her attığını vuran adamlardır. Yalnızca bu siyah-beyaz yaklaşım bile bir filme neden güvenilmemesi gerektiğini açıklayabilir. Film derken tabii tarihi döküman niteliğinde olanları kastetmiyorum(Berlin Olimpiyatları açılışı veya Churchill'in ulusa seslenişi gibi), eğlencelik olan filmleri kastediyorum.

SSlerin ve SAların Hitler'e itaatsizliklerini belgelemek için yazılmış mektuplar, gizli anlaşmalar, alınan/verilen rüşvete dair anılar, belgeler gerekir. Tarihin kanıtları bunlardır. Hans'ın anıları kitap olmuştur "Hitler'i zaten takmazdık, ona olan güvenimizi kaybetmiştik", bu tarihi değer taşır. Ama "Downfall" filmi ne kadar Amerikan yapımı olmasa da bir yapımdır ve içinde kurgu var vardır.

Dilerim tekrar anlatabilmişimdir, saygılarımla,[signature][hline]Paticik.com'a yarayacaksa, bu bölüm bir reklama ayrılmıştır... Herhalde yapsam yapsam Nescafe reklamı yaparım, süper bir şey ben günde 25 fincan içiyorum.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bana göre ve bir çok yorumcu çevreye göre o film çok değerli bir eserdir.Gerekli yanlarını iyi görmek lazım.
Amerikan yapımı vur kır parçala ben bu dünyanın kralıyım filmi değil yani bu.Ayrıca siyah beyazlı filmlerde vardı tabii onların adını bilemiyeceğim ama Normandiya çıkartmasıyla ilgili olan bi filmde 4 saatlikti sanırım bu film Sa mıdır SS midir hangisiyse artık çok güzel satıyordu memleketi.Böyle güzel bir şeyin içinde bu denli iki bozuk şeyin yer alması beni hep üzmüştür.Hitler'e, değer vermeyen adamlardan oluşan şeye ben saygı duymuyorum.Önce ona saygı duyacaksın sonra ss misin sa mısın neysen artık o olursun.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Normandiya'da savaşan Waffen-SS tümeninin ismi 12.SS Panzer Tümeni HitlerJugend'dir. Bu birliğin özelliği Hitler Gençliği'ne bağlı kişilerden seçilmeleridir ki hepsi 1944'de Normandiya çıkartması yapıldığında 17 yaşında idi. Savaşçılıkları Normandiya cephesini ayakta tutan yegane şeydi. 50 tankla Caen'i İngilizlere cehenneme çevirende, Falais'i 60 askerle 3 gün tutup sadece 4'ü esir düşende yine bu birliktir. Aynı şekilde Falais'de sıkışan birliklerin kaçış yolunu açık tutan ve binlerce Alman askerinin Falais cebinden çıkmasını sağlayan ve bu arada iki kez tümen komutanı kaybeden de bu birliktir. Falais çarpışması da bittikten sonra tümenin mevcudu sadece 300 asker ve 10 tankdı ki bu neredeyse tamamen imha olmak anlamına gelmektedir.

12.SS Panzer Tümeni HitlerJugend Hitler'e fanatikçe sonuna kadar bağlı olan ve düşmanının takdirini kazanmış bir birliktir. Örneğin Başçavuş Emil Durr ağır yaralanmış olmasına rağmen bir Kanada Alevmakinası Tankına onu yok edene kadar 3 kere saldırmış ve tankla birlikte kendisi de ölmüştür.

Le Mesnil-Patry'de Kanada 6. Zırhlı Tümeni'ni neredeyse tamamen ortadan kaldıran da yine bu tümendir. 6. Zırhlı Tümen'den kalanları toplamaya ertesi gün gelen Kanada Tümeni La Chaudire'nün tarihçisinin notları şu şekildedir.

"Her iki tarafta aslanlar gibi çarpışmış ve sonuç olarak yan yana ölü düşmüşler. Bütün evleri tek tek oda oda aradık herhangi bir pusuya mahal vermemek için. Ve işte dün geceki çarpışmanın ne derece vahşice olduğunun kanıtı. Ölü komandolar sıra sıra ölü SS'lerin yanında yatıyorlar. Askerler yolun her tarafına dağılmış durumda. Burada bir ölü komando ve SS'i birbirlerinin gırtlağını sıkar vaziyette görüyoruz. İkisi birbirini öldürmüş. Biraz ileride bir Kanada ve Alman tankı karşılıklı birbirlerini vurmuşlar ve ikiside hala tütmekte ve ikisininde taretinden ölü makinacıları sarkmakta. İleride bir grup ölü daha var, belli ki duvara mevzilenmek için koşuyorlarmış ama başaramamışlar. Biraz ilerde bizim C Birliğinden askerler bir anda karşılarında 3 SS görmüşler. Sadece 3 kişi. Bir anda askerlerden birisi tabancası ile ateş etmeye başlayarak bizimkilerden birisini öldürmüş. Bren taşıyan bizimkilerden biriside diğer ikisini öldürmüş ama üçüncüsü teslim olmayıp uzun süre çatışmış. Sonunda bizimkileri sindirip kaçmayı başarmış. Ve şimdi anlıyoruz ne tip fanatiklerle mücadele etmek zorunda olduğumuzu."

Bu tümen Normandiya'da tamamen yok olduktan sonra tekrardan gönüllülerle kurulmuş ve Ardannes saldırısına katılmıştır. Batı cephesindeki bu ümitsiz saldırı öncesinde bile ne derece kararlı oldukları o saldırıda ölen bir askerde çıkan mektupla da iyice anlaşılabilinir. "Saldırı öncesi çok önemli bu zamanda mektubumu yazıyorum, saldırının ve gelecek günlerin beklentisinin büyük çekiciliği ile... Kimileri yaşamaya inanıyor fakat yaşam her şey demek değildir! Saldıracağımız ve düşmanı vatanımızdan atacağımızı bilmek yeterli olan şeydir. Bu kutsal bir görevdir. Üzerimde korkunç sesleri ile V1'ler ve topçular, savaşın sesi var.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"


[Bu mesaj fedaykin tarafından 13 Ağustos 2005 17:01 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Güzel bir kesit ve özetleme olmuş.Ama benim bahsettiğim erler veya subaylar değil.Onlar vatanına bağlı adamlardır istisnaları dahi çok az.Ama çok yüksek mertebelilerde sorun başlıyor.Satma işlemini bir çok kez yapan onlardır.Hem Almanya dışında hemde Almanya içinde.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim anlamadığım neyi veya kimi itham etmeye çalıştığın. Yaklaşımı açıkçası doğru bulmuyorumi ortaya bir fikir atıyorsun, tepki gösterilip kaynak istenince "Benim şahsi fikrim" diyorsun ve sonra bir filmi örnek gösteriyorsun. Burada o anda etraftaki asker masker herkesin senin düşündüğün davranışları yaptığını söylüyorsun. Önüne tekrar bir kanıt sürülünce "Ben subay ve erleri kastetmedim, daha yukarıdakiler" diye bir çıkış yapıyorsun. Korkarım biraz daha tepki alırsan konuya yazı yazan herkesi nazi hayranı olmakla itham edeceksin.

Bu yapılan bir tartışma şekli değildir, çevir kazı yanmasın da değil. "Ben onu demedim, bunu demedim" diye çevirirsin, elbette SS teşkilatının içinde hainlik yapmış bir veya bir kaç kişi vardır. Dersin ki "Şu şu bence haindi şu nedenle, belgesi/kanıtlayan olayı bu, kaynağım şu". Örneğin Irak savaşı sırasındaki özel muhafız birliği hainlik etti. Havaalanını basmaları gerekirken, hepsi adam başı 200.000 doları cebe atmış Amerika'ya doğru uçuyordu, bu haber de oldu sonra kanıtlandı da. Bunun gibi öne sürmelisin tezini. Birileri senin tezini çürüttükçe "Yan yattı çamura battı benim dediğim onlar değildi" diye kıvırmak ve sonra büyük ihtimalle karşı tarafın kendisine çamur atarak kendini haklı çıkartmaya çalışmak (biliyorum ki bunun üzerine birileri yine çıkıp fedaykini nazi hayranlığı ile suçlayacak) bence olgun bir tartışma şekli değil.

Bir şey daha, hata yaparsak kabul etmeyi bilelim, yoksa susup hiç konuşmayalım. Türk milletinde adettir her konuda fikir sahibi olup bir de ispatlamaya çalışmak, bilmiyorsan bir şeyi "Bilmiyorum, öğrendim doğrusunu, teşekkür ederim" diyebilecek olgunluğa da sahip olmalısın eğer fikrini beyan edeceksen.

Bu sözüm sadece sana değil lancelotdulac, ama bu olay da daha önce tarih bölümünde gereksiz tartışmalara giden bir süreci izlemeye başladı, kalpler boş yere kırılmadan söyleyeceğimi söylemek istedim.

Saygılarımla,[signature][hline]Paticik.com'a yarayacaksa, bu bölüm bir reklama ayrılmıştır... Herhalde yapsam yapsam Nescafe reklamı yaparım, süper bir şey ben günde 25 fincan içiyorum.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...