Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 evet sert baslık oldu cunkı bılındıgı uzere tarıh analtılandan cok ıspatlı belgelerı dayanan bır bılımdır ve her bulunan yenı belge tarıhı degıstırebılır veya varsıyımları ıspatlıyabılır Vahdettın in hain oldugu nasıl ıspatlandı dıyenler hemen kosup Haftalı kdergısı alsın ve okusun belgelerıyle ortaya cıktı ne yapıp ne yapmadıgı hemde ıngılız arşivlerinde işin garıbı 40 yıl onceye kadar cok gızlı durumda saklanan bu belgelerde gecen olaydan o zaman degıl ankara hukumetının Ataturk un bıle haberı yoktu olayın ozetını dırek hurrıyetım.com dan kopyalıycam kaynagıda bu haftakı haftalık dergısıdır ve sozu gecen belgeler resımelrıyle dergıde bulunmaktadır yalan bole belgeler yok sallamışlar dıyecekler ıcın ------------------------------------------------------------ Eski başbakanlardan Bülent Ecevit geçtiğimiz haftalarda ortaya durup dururken bir konu getirdi. Son Osmanlı padişahı Vahdettinin hain olmadığını iddia etti! Bay Ecevitin hiçbir dayanağı olmayan bu iddiasına birileri sarıldı. Malum koro, başta entel ve İslamcı kesim olmak üzere saldırıya geçti: ‘Elbette hain değildir. Ecevit doğru söylüyor.’ Ellerinde fırsat olsa bu ülkeye Vahdettinin heykelini dikecekler, kendisini kahraman ilan edeceklerdi! Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Anadoluda kelle koltukta bağımsızlık savaşı verirken onları idama mahkûm eden, üzerlerine Anzavur ordusunu gönderen, yurdun dört bir yanında iç isyan çıkaran ve sonrasında bir İngiliz zırhlısına binip vatanından apar topar kaçan ve İtalyanın San Remo kentine yerleşen Vahdettin, birilerine göre hain değildi! Ama tarih giderek aydınlanıyor. Ortaya yeni belgeler çıkıyor... Ve belgelerden görüyoruz ki Vahdettin sadece hain değil, aynı zamanda bir İngiliz casusu. * * * Bugün bir Haftalık Dergisi alın. Olayın öyküsünü ve belgelerini Haftalık’ın sayfalarında okuyun. Yard. Doç. Dr. Orhan Çekiç bu konuda İngiliz devletinin arşiv belgelerini gün ışığına çıkarıyor. Çekiçin anlattığına göre bunları ilk kez Prof. Dr. Salahi Sonyel, 40 yıl önce doktora tezinde kullanmış. Ancak bu belgeler tozlu raflarda unutulup kalmış. Size olayı en kısa ve en yalın bir biçimde özetliyorum: Yıl 1922. Anadoluda bağımsızlık mücadelesi tüm hızıyla sürüyor. O sırada Ankara hükümeti, İngiltereye bir heyet göndermeye karar veriyor. Heyet başkanı, Ankara hükümetinin dışişleri bakanı Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey. Ankara heyeti önce İstanbul’a uğruyor. Orada birkaç gün kalıyorlar. İstanbul hükümetine verdikleri mesaj: ‘Londraya birlikte gidelim, aramızda ayrılık olmadığını işgalcilere gösterelim.’ İşte ne olduysa o aşamada oluyor. Padişah Vahdettinin hafiyeleri heyetten birinin çantasında bulunan gizli belgeleri bir gece, kaldıkları evden çalıyor. Bu belgelerin fotoğrafları çekiliyor. Belgeler hemen ardından çantaya yeniden konuluyor ve fotoğraflar doğrudan Vahdettine iletiliyor. Belgelerde önemli hususlar var. Padişah Vahdettin, eline ulaşan bu belgeleri anında işgal ordusunun ve İngilterenin İstanbuldaki temsilcisi Horace Rumbold’a gönderiyor. Rumbold derhal görevinin gereğini yerine getiriyor. Eline ulaşan belgeleri İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na iletiyor. Her belgenin İngilizce çevirisini de yazısına ekliyor. Yazısına şu notu eklemeyi de unutmuyor: ‘Bunlar Yusuf Kemal ekibinin bavullarından alınmıştır. Tarafımıza Sultan tarafından gönderilmiştir.’ * * * İstanbuldan ayrılan Ankara heyeti Londraya gitmeden önce başka bazı Avrupa ülkelerine uğruyor. Ancak Vahdettin’den sağlanan belgeler İngiltereye daha önce ulaşıyor! Yusuf Kemal Bey başkanlığındaki Türk heyeti Londrada görüşme masasına oturduğunda, İngilizler pek çok şeyi önceden biliyor. Elimizdeki kozlar ellerinde. Görüşme masasında hemen hiçbir şey elde etmemiz mümkün olmuyor. Atatürk hayatta iken bu durumu elbette bilmiyor. O yüzden Büyük Nutuk’ta Ankara heyetinin bu temasları için ‘Seyahat başarısız oldu’ diyor. Haftalık Dergisinde dün bunları okuyunca Yard. Doç. Dr. Orhan Çekiçi aradım, olayın ayrıntılarını bir kez de kendisinden dinledim. Çekiç her salı gecesi saat 20.00’de Expo TVde Atatürkü anlatan ‘Beni Hatırlayınız’ isimli bir program yapıyormuş. Bu gece bu belgeleri orada kapsamlı bir biçimde anlatacakmış. Vahdettin hain mi, değil mi! Şimdi bazı gerçekler daha gün ışığına çıktı. Sadece hain değil, aynı zamanda casus. İngiliz casusu. Hadise şimdi İngiliz devlet arşivi belgeleriyle kanıtlanmış oldu. Zaten hain olmasaydı Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını idama mahkûm eder miydi! Casus olmasaydı ülkesini bırakıp İngiliz zırhlısıyla yurtdışına tüyer miydi! Şimdi merak ediyorum, ‘Vahdettin hain değildi’ diyenler bu İngiliz arşiv belgelerinden sonra ne diyecektir? Belki de kaçış yolunu şöyle bulurlar: ‘Casusmuş ama hain olmadığı konusunda ısrarlıyız! Casus olmak hain olmayı gerektirmez ki!’ ---------------------- Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
che_rnobil Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Vahdettin haindi. bakınız Söylev-Mustafa Kemal ATATÜRK-sayfa 1... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 nutuk a yalan dıyorlarya hanı acıba tarıhı evraklara ne dıcekler[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sawer Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 ya vahdettin i zate sadece dinciler savunuo(.....)[signature][hline]Spiker olmuş her denyo Savaşı gülerek sunmuş... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
metboy Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 evet ben de emin çölaşan'ın yazısını okuyup gidip "haftalık" dergisi aldım. şimdi ötsün bakalım vahdettinciler, siyasi rantçılar.[signature][hline];;suitfly Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2005 vahdettin de yaptığını halkı için yaptı atatürk de. biri devrilen biri deviren ve haliyle biri hain biri değil. bunlar normal şeyler.[signature][hline]Bu hayattan asla sağ kurtulamayacaksın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gimli Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Kapısında 24 saat ingiliz askerlerin nöbet tuttuğu, resmen kilit altında tutulan bi adamın ne padişahlığını ne de vatanseverliğini çok sorgulamamak lazım[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki: A mug of ale, and a fine tale! Gimli yönetti Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Enigma_Doom Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Bence hem haindi hemde casustu ama hakettigi yeri buldu[signature][hline]Rage Quetzal... Ex'Burn&Oizys http://img113.imageshack.us/img113/3741/tarih5vj11xb.jpg Ne Transfere Ne De Bilete Bizim Aşkımız Bu Renklere!!! Olympusuo Oyuncusu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 vatanseverlık baska bısey ıngılızlere yaranıp saltanatını korumak ıcın casusluk yapmak apayrı bir şey ayrıca daha ıstanbul ısgal edılmeden ıngılız muhıplerı cemıyetıne uye olanda kendısı[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Christoph_Vassel Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 27, 2005 said: Viktor, 26 Ağustos 2005 20:38 tarihinde demiş ki: nutuk a yalan dıyorlarya hanı acıba tarıhı evraklara ne dıcekler bi ölsün onlar..[signature][hline]Everyone's pointing their fingers Always condemning me And nobody knows what I believe I believe.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
maxigenous Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Ben burda Belge klansmanına girecek birşey göremiyorum . Yapmış , etmiş , göndermiş , çalmış .. Belge deniyorsa kaynak gösterilmek zorunda . Vahdettinci olarak söylemiyorum bunu , belge olarak rivayet gösteremezsiniz belirtmek istedim .[signature][hline]MaXi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
circirbocugu Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Vahdettinin hain olup olmadıgını tartısmak bıle sacma haindir ve oyle kalıcaktır..Vahdettin napmıs iyi bir sey olarak bızlere..[signature][hline] Life it seems will fade away...Drifting further everyday.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 ıngılız develt arşivlerı kaynak ıstıyen gıder bulur bundan baba kaynakta gosterılmez heralde[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AthleT Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Yok canım ne haini?[signature][hline]ivy, 29 Ağustos 2005 01:00 tarihinde demiş ki ; şupar insight Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
maxigenous Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 said: Viktor, 29 Ağustos 2005 17:07 tarihinde demiş ki: ıngılız develt arşivlerı kaynak ıstıyen gıder bulur bundan baba kaynakta gosterılmez heralde Tamam ben diyorum ki İngiliz arşivlerinde Vahdettinin , Atatürk'e milli kurtuluş hareketini başlatması için ordu müfettişliği verdiği yazıyor . Ayrıca dolmabahçe sarayına ve istanbula yüzlerce top dönükken daha büyük zarar oluşmaması için ingilizlere boyun eğdiği yazıyor. Hatta diyor ki Atatürk millü mücadelesini başarıyla bitirdikten sonra Padişahı sağ bırakmayacağı ona sürekli empoze edildiği için ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır ... Buyur kanıtla yanlışlığımı . Mümkünse belge ismi de olsun ama .[signature][hline]MaXi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 sen buyur dogrulugunu kanıtla benım elımde haftalık dergısınde yayınlanmıs turkıyede ıkı profesorun arastırdıgı hatta bırının doktora tezı olan bılgıler var pekı sen neyle kanıtlıycaksın dogrulugunu dedıgın tar hıcbır belge mevcut degıl[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
maxigenous Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Viktor şöyle yapmaya ne dersin ?... Burada forumla paylaştığın Dergi yazısını bir daha açıp , oradan profesörlerin yazıda gösterdikleri kaynakları da yazsan . Böylece ben de kaynak gösterin kardeşim "Rivayet Belge" olmaz demek zorunda kalmasam . Ha eğer kaynak yoksa da o dergiyi tutup çöpe atsan kaynaksız konu yayınladıkları için. Özellikle de çok hassas bir konuda . Hepimiz rahat etsek mutlu yaşasak .[signature][hline]MaXi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Olay "doğru şey"i yapmak. Doğru şey nedir peki? Doğru kelimesinin bir çok insan için bir çok farklı yoruluşu vardır. Bana göre siyasi açıdan doğru, en az riskle en fazlayı elde edebilmektir. Vahdettin hain, ingiliz casusu demek olayı kolaydan kesip atmaktır. İşleri daha derinden analiz etmek lazım. Atatürk'le Vahdettin'in aklındaki "doğru şey" çelişiyordu. Vahdettin hala kaybedilecek çok şey olduğuna inanan bir Osmanlı padişahıydı. Halkını korumak, ona göre kaybedilmiş olan bir savaşı en kısa sürede sonlandırıp, ona sunulacak şartlar altında bu ülkeyi elinden geldiğince toparlamaktı "doğru şey". Atatürk'e göre ise kaybedilen çoktan kaybedilmişti, ona göre onuru olmayan bir halk çoktan ölüydü, bu yüzden çok daha fazlasını elde etmek için elindeki her şeyi riske attı. Bir de olayları "peki ya..." şeklinden değerlendirmek gerekir. Peki ya Atatürk'ün çabaları boşa çıksaydı? Peki ya Türkiye kurulamasaydı? O zaman ne olacaktı? Bugün Atatürk'ü tartışırken "aptal bir kumandan yüzünden savaşı sona erdirebileceğimiz yerde yıllarca uzattık, binlerce can kaybettik" demeyecek miydi yüzlerce, binlerce insan? Peki ya bu Atatürk'ü kötü bir insan mı yapardı? Hayır. Vahdettin de hain değildir. İngiliz casusu değildir. Halkına en az zarara uğratarak bu işten bir an önce kurtulmaya çalışan bir liderdir.[signature][hline]Gods&Slaves Msn Space Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cafein Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Tek fark var, Vahdettin "Halk" için değil, "kendi" için uğraşıyordu, İngiliz Mandası'na girdiler mi yönetim ona kalacaktı, o da sıkıştığı yerde İngilizleri devreye sokup takılacaktı. Eğer mutlakiyet olsaydı tamamen haklıydı, nasılsa ülke onun halk da tebaa, onun köleleri. Amma velakin atı alan Üsküdar'ı geçmiş, meşrutiyet var ve padişah artık halka karşı sorumlu, kendini halktan önce görüp olaylardan böyle istifade etmeye çalışması onu bir "lider" yapmaz.[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım. Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 rıvayet degıl dıyorum ac bak dergıde orjıanl ıngılızce metnınde var laf anlamıyormusun belgelerın resımlerı var zıpcıktılar yalan bunalr rıvayet demesın dıye orjınal metın ıngılız kralıyet arşivlerınde cok gızlı ıbaresı altında bulunuyor bugun bıle ozel ızın gerektırıyor yayınlanamsı ıcın baya bır ugrasıldıgı da yazıyor Maltepe unıversitesi Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç te metınlerı bugun cıkartan heralde yeterı kadar acık ısım adamın kendısıne sanırım maltepe unıversıtesınden ulasabılrısın ıstersen ve rıca edersın gorursun metınlerı belgelerı ılk acıga cıkaran Prof. Dr. Salahi Sonyel ıngılterede yazdıgı doktara tezınde kullanıyor belgelerı ıstıyen ıgder ıngıltereden bakar ıstıyen admaın tezını bulur bı sekılde ıstıyen Orhan Çekiç ten açar randevu alır belgelerı gorur hatta belgelerın ıngılız arşivindekı nosunuda evrıyım merak edene E 2757 7/3/1922 tarıhlı belge kodu 2757/3/44 gonderen Sir.H.Rumbold Constantinopole no 232 (gizli) lıstelenme tarıhı 7 mart 1922 arsıve alınma tarıhı 13 mart 1922 son sayfa E2756 daha fazla ıstermısın kaynak sana dırek resmı kurumdan ote ıngılız kralıyet arşivini gosterıyorum kaynak senın kaynakalrın ne gorelım bakalım[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Kişisel çıkar her zaman bir kenara ayrılması gereken bir konudur. Şimdi kişisel çıkar işini ortaya açarsan olaylar çok karışır. Şu kadarını diyelim ki kimse hiç bir şeyi bedavaya yapmaz. İllaha işin içinde bir çıkar vardır. Vahdettin'in de bir çıkarı vardı elbette. Lider olmak her şey halk için demek değildir. Bugüne kadar hemen her liderin her işinde bir çıkarı vardır kişisel olan.[signature][hline]Gods&Slaves Msn Space Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 kişisel cıkarlarını vatanı cıkarlarının onune koyanada vatan haını denır genelde vahdettının kapısında ıngılısler avrdı hedehodo dıyıp aklıyabılıyorsak abdullah ocalanında bır davası var kafasında yabancı ulkeler sıksıtırdı onu o yuzden vatan haını degıldır veya baska bır ajan bılmene tarıhınde yakalandı bıldıkelrını bulbul gıbı ottu oda vatansever elı mahkumdu veya savasta bılgı sızdıran b ıadam ıcın onunda aılesı gecım sıkıntısı yasıyordu elı mahkumdu bılgı sızdırmaya mı dıycez allah aşkına vatana ıhanet ın hafıfletıcı sebebı olmaz bunu yapan kım olursa olsun 2 noktaya dıkkat cekıcem ılkı halkın oylarıyla sectıgı ve halkın temsılcısı olan meclıs sevr analsmasını ımzalıyan herkesı vatan haını ılan edıyor yanı yasalara gore vatan haını bu adam ve saz arkadaşları ıkıncı nokta gene halkın ıradesını temsıl eden meclıs Oy Bırlıgıyle oy cokluguyla degıl dıkkat edın saltanatı kaldırıyor ve vahdettın bır vatan haını oalrak akıbetını anlayınca kacıyor ulkeden Gelelım can guvenlıgı meselesıne emın olun Ataturk vahdettını yakalasaydı kesınlıkle astırmazdı ya uzak bır yerde zorla ınzıvaya cekılmeye zorlardı mısal atıyorum tekırdagda bır dag konagında yada sınırdışı ederdı vahdetın ıse dunaydakı halkın genellıkle sucusz olsalarda devrık hukumdalara ne yaptıgını asagı yukarı bılıyordu ve zaten kendısıde suclu oldugu ıcın ve halıfe sıfatı bulundugundan ıngılıslere sıgınıp orda hayatını aynı sevıyede surdurebılıcegını dusundugu ıcın kactı halıfelık patlayınca ve ıngıltere osmanogulalrının halıfelıgını sadece hanefı turklerın tanıdıgını ogrenınce vahdettın ı sepetledı tabı ve kendısı ıtalyada borc batagı ıcınde öldü tabutuna bıle hacız gelmiş derler kendısı zavallı bır ınsandır benım gorusumce oysa ıngılızlere daha basından bas kaldırsaydı olaylar farklı yonde gelısebılır belkı hala osmanlı ulkesıdne yasıyor olabılırdık bır defa yok ıngılzıelr bombalıycakmıs fılan ısın hıkayesı ıngılızler mondrostan sonra bogaza park ettıler gemılerını mondros bır ateskeş antlaşmasıdır yanı adam onu ımzaladıktan osnra sana ateş acarsa rezıl olur uluslararası kamuoyunda kaldıkı ıngılızler yeterı kadar rezıl durumdaydı o zaman en ufak bır asırılıkları butun herseyı mahvedebılırdı ıngılzıler enden kuzu kuzu savasmadan ıstanbuldan cıkıp gıttı sanıyorsunuz ıngılzılerın en buyuk tehtıdı bıze karsı cıakrsanız ıstanbulu turklerın elınden alırız barıs antlasmasında olmustu ıstanbulu karısıklıkalrı bahane edıp ısgal ettıkelrı zaman butun dunyadan tepkı aldılar hatta kendı somurgelerınden bıle tepkı yedıler yunanlıalrın denızı dokulmesınden sonra ulkede bır dogu trakyadakı yunanlar bırde ıstanbul ve canakkaledekı ıngılızler kaldı ıngılız basbakanı Lloyd george ıstanbulu ve canakkaleyı korumak ıcın asker toplamak ıstedıgınde hıcbır somurgesı asker yollamadı ve kendısı gerekırse kralıyet muhafızlarını bıle yollıycagını soyledı ama ından habersızısgel kuvvetlerı komutanı general harrıngton 5 sene once mustafa kemalın bızden savundugu canakkaleyı sımdı mustafa kemal e karsı savunmamızımı ıstıyorlar dıyıp emre karsı geldı ve mudanya ateskesıne gıden surec basladı tabı savas tamtamalrı calamsı gerekcesıyle Lloyd george ıyıce reıl oldu ve ıstıfa etmek zorunda kaldı meclıste ıstıfasını acıkalrkende asırlar nadı dahı yetıstırır ne yazıkkı bu asırda bu dahı turklerden cıktı seklındekı konusmasını yaptı ozet olrak degıl bombalamak ısgalden sonra ıngılızler tepkı cekıcek hıcbır halt yapamazdı cunkı butun dunyanın gozu onların ustundeydı vahdettın aman ıstanbul bombalanıcak dıye yapmadı bunalrı once tarıhı dogru duzgun ogrenın sonra asılsız ıddealarda bulunursunuz kısacası[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cafein Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Olay, haini nasıl tanımlayacağımızda kilitleniyor bence. Vahdettin Atatürk'ü korudu, "Vatanı kurtar" diye gönderdi diyen cephe bence en yalancısı, "Koş kurtar" dediğin adamın üzerine ordu salmaz, "Öldürülmesi sevaptır öldüren cennete gider" diye fetva verdirmezsin. Bu yalan kısmı geçelim. Kilitlenen hadise şu: Hain olmak demek o anda ne demek? Nasıl hain olabilir ki? Ortada iki hükümet var o an, ikisi de aynı topraklar üzerinde hakimiyet iddia ediyor. Biri bunu padişahlıktan aldığı yetkiyle yapıyor, diğeri ise meclis üyelerini toplayıp halka seçim yaptırarak halktan yetki alarak yapıyor. Bence Vahdettin'e hain demek zor, çünkü kendini o toprakların efendisi olarak görüp dediğin gibi doğru bildiği şeyi yapıyor. Soysuzca ve basiretsizce davranıyor bence, tam bir yüz karası ama bu onu hain yapmaz. Olaya onun açısından da bakmak gerek, ona göre Mustafa Kemal ve arkadaşları bir avuç emir dinlemeyen kendini bilmeyen serseri ve onun gibi yüce bir padişahın işlerine karışıyorlar. O halde onları saf dışı bırakmak için yapacakları mübah. Öte yandan halk tarafından desteklenen hareket de bence meşruluk kazanır, halk Mustafa Kemal'i destekliyor. Durum tam iki şehzadenin saltanat için kapışması gibi, bu durumda biri diğerinin arkasından işler çevirdi diye kalkıp hain diyemeyiz, neye göre kime göre derler adama. Bence bu belgeler ve yaptıkları, baştan beri kişiliksiz biri olarak ülkeyi nasıl İngilizlere peşkeş çekmek istediğini kanıtlar, bu bakımdan kötünün de kötüsü bir padişahtır Vahdettin. Ama onu "hain" yapmaz, çünkü hain olmak için kurulu bir düzeni yıkmak için düşmanla işbirliği yapmak lazım, kurulu düzen zaten yıkılmış, kalanlar için iki hükümet mücadele ederken çıkıp bir tarafa hain demek bence olmaz, Vahdettin'i yüceltmeye kalkan şaşkınlar kadar taraflı bir düşünce olur, Mustafa Kemal'e de hain diyorlar o zamanlar "Vay kalkmış padişaha kafa tutuyor" diye.[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım. Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
maxigenous Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 29, 2005 said: Viktor, 29 Ağustos 2005 20:47 tarihinde demiş ki: rıvayet degıl dıyorum ac bak dergıde orjıanl ıngılızce metnınde var laf anlamıyormusun belgelerın resımlerı var zıpcıktılar yalan bunalr rıvayet demesın dıye orjınal metın ıngılız kralıyet arşivlerınde cok gızlı ıbaresı altında bulunuyor bugun bıle ozel ızın gerektırıyor yayınlanamsı ıcın baya bır ugrasıldıgı da yazıyor Maltepe unıversitesi Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç te metınlerı bugun cıkartan heralde yeterı kadar acık ısım adamın kendısıne sanırım maltepe unıversıtesınden ulasabılrısın ıstersen ve rıca edersın gorursun metınlerı belgelerı ılk acıga cıkaran Prof. Dr. Salahi Sonyel ıngılterede yazdıgı doktara tezınde kullanıyor belgelerı ıstıyen ıgder ıngıltereden bakar ıstıyen admaın tezını bulur bı sekılde ıstıyen Orhan Çekiç ten açar randevu alır belgelerı gorur hatta belgelerın ıngılız arşivindekı nosunuda evrıyım merak edene E 2757 7/3/1922 tarıhlı belge kodu 2757/3/44 gonderen Sir.H.Rumbold Constantinopole no 232 (gizli) lıstelenme tarıhı 7 mart 1922 arsıve alınma tarıhı 13 mart 1922 son sayfa E2756 daha fazla ıstermısın kaynak sana dırek resmı kurumdan ote ıngılız kralıyet arşivini gosterıyorum kaynak senın kaynakalrın ne gorelım bakalım teşekkür ederim kaynak için . Bir dahaki başlıkta konuyla birlikte vermen dileğiyle .[signature][hline]MaXi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 30, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 30, 2005 konuyla beraber verdım zaten adam gıbı oku sımdı senın ıddealarının kaynaklarını alalım bakalım[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar