Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ben seni resmen tanıyorum ama aynı zamanda tanımıyorum


Laurelin

Öne çıkan mesajlar

Evet boylece kıbrıs ıda tanımış olduk ve kıbrıs abrış harıkatından berı gelişen tarıhı surec tamamlandı şu anda kıbrıs cumhurıyetını uluslararası hukukta resmen tanıyoruz
komıklıge bakınkı aynı cumhurıyetın sınırları ıcınde varolan ve o cumhurıyetın ısgalcı olarak tanımladıgı KKTC yıde tanıyoruz
pekı toprak butunlugunu tum kıbrıs oalrak tanıdıgımız bu kıbrıus cumhurıyetının ustundekı ısgalcı oalrak tabır edılen orduda bızım ordumussa ve orda da bu sayede yasal olmayan bır cumhurıyetı tanıyorsak KKTC ne oluyor
sanırım tarıhı bır komedıye sahne oluyoruz şu anda başlıktakı durumun aynısı su an anakra soyluyor
"kıbrısı anlasmayla resmen tanıdık ama aynı zamanda tanımıyoruz"
eh komık sadece bakalım KKTC ye ne olucak
ceya AB toplanıp kıbrıstakı ısgalcı guce sava skararı alırsa bızde ortak oldugumuz ıcın ne halt yıycez
tek ozetle trajıkomık bır olay
rumlar su an kıbrısta gobek atıyordur cunkı gumruk bırlıgıne gore rumların dış tıcaretımızı denetleme yetkısıde oldu
eh işte savaş meydanında kazanıp masa başında kaybettık gene
halk hala vahdettın ıle şeriat ı tartışa dursun saman altından akarsu yurutuluyor resmen[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiyenin siyasi güçsüzlüğünü ve politikalarındaki kararsızlığı Vahdettin'i tartışmaya bağlaman saçma ben ne zaman televizyonda haber kanalı açsam kıbrıs , ab birliği tartışılıyor olması gerektiği gibi.Böyle saçma bağlantılar kurmamak lazım.Ayrıca bence şeriatta herşeyden çok tartışılmalı , laikliği kaybedip Irak gibi bir toplum olacağımıza kıbrısı herşeyi kaybetmeyi tercih ederim.
Bunun dışında yazdıklarına tamamen katılıyorum.

[Bu mesaj elm tarafından 03 Ağustos 2005 18:47 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gerçekten başbakan'ın tavrı çok komik. imzayı atıyor, ama ardından açıklama "tanımadık ki..". omurgasız, kişiliksiz bir politika bu.

yalnız yine de şu yazıyı bir okusun istiyorum herkes, bu adamı doğrusu pek sevmem, ancak söylediği doğru şeyler de oluyor bazen.



Bugün cesaret, yarın tarih

BU yazı hepimizle ilgili. Ülke olarak yine tarihi bir noktadayız.

Önümüzde çok kritik bir soru var.

Hükümet, AB ile ek protokolü imzalamalı mı, imzalamamalı mı?

Anamuhalefet partisi başkanlığı koltuğunda oturan Baykal, "Kesinlikle imzalamayın" diyor.

Hatta bunu imzalamanın 'hainlik' olacağını bile ima ediyor.

Ben kendi görüşümü açıkça yazıyorum.

Hükümet gerekli deklarasyonu yaptıktan sonra bu protokolü mutlaka imzalayıp 3 Ekim'in yolunu açmalı.

Sizlerin bu konuda kesin bir görüşü varsa, yapacak bir şey yok.

Bu yazının adresi, henüz bu konuda görüşünü tam olarak oluşturamamış insanlar.

* * *

Önce size ben bu karara nasıl vardığımı anlatayım.

Çok basit.

Kendi kendime bazı sorular sordum.

Bu soruların çıkış noktasına da Kıbrıs'ta iki tarafta yapılan referandumu yerleştirdim.

Neden böyle yaptığım da açık.

Çünkü bugün ek protokolü imzalamak isteyenlere 'hain' diye bağıranlar, o gün de referanduma 'evet' diyecekler için aynı tehdidi savuruyorlardı.

Şimdi gelin şu soruların cevabını birlikte verelim:

"Bugün KKTC'nin durumu, referandumdan öncesine göre daha mı iyidir, yoksa daha mı kötü?"

Peşinen art niyetli olmayan bir insanın buna vereceği tek adil cevap vardır:

"KKTC'nin durumu bugün çok daha iyidir. Fert başına düşen geliri daha da artmıştır."

İkinci soru:

"KKTC bugün referandum öncesine göre daha mı çok izoledir, yoksa daha mı az?"

Bu sorunun da tek cevabı var.

Geçen çarşamba akşamı Ercan Havalimanı'na inen Azerbaycan uçağı, bu sorunun cevabını da verdi:

"KKTC bugün referandum öncesine göre daha az izoledir."

Üçüncü soru:

"KKTC Devlet Başkanı, bütün dünyada referandum öncesine göre daha mı az tanınmaktadır, yoksa daha mı çok?"

Bugüne kadar kaç ülkenin Denktaş'ı resmen kabul ettiğini bir yana yazın, öteki tarafa da Mehmet Ali Talat'ı bugüne kadar kaç kişinin kabul ettiğini koyun.

Hadi onu bırakalım, alalım bizzat Denktaş'ın oğlu Serdar Denktaş'ı.

Acaba onu KKTC Dışişleri Bakanı olarak referandumdan önce kaç yabancı devlet bakanı ve kurum kabul etti, referandum sonrasında kaç?

* * *

Bir başka soru:

"Güney Kıbrıs'ta referanduma 'Hayır' diyen Rum yönetimi başkanı, dünyada eskisine göre daha mı sempatik görünmektedir, yoksa daha mı antipatik?"

Yabancı basında, Rum ve Yunan basınında çıkan yazılar bu sorunun cevabını veriyor:

"Papadopulos, bugün referandum öncesine göre daha antipatiktir."

* * *

Kıbrıs'ı bırakıp Türkiye'ye gelelim.

"Son 30 yıllık tarihinde bütün uluslararası platformlarda hep Kıbrıs konusunu önünde bulan Türkiye, referandumdan sonra daha mı zor durumdadır?"

Hayır, tam aksine.

Artık Türk başbakanları, Türk dışişleri bakanları, bir uluslararası ziyarete gittiğinde, bir toplantıya katıldığında Kıbrıs konusu açılmıyor.

Başbakanlara basın toplantılarında durmadan bu soru sorulmuyor.

Türkiye bu uluslararası sonuçları alabilmek için herhangi bir taviz vermek zorunda kalmış mıdır?

Mesela, bir tek asker çekmiş midir?

Hayır.

Müdahale hakkından vazgeçmiş midir?

Hayır.

Ve son soru.

Öyleyse referandum öncesinde 'evet' diyenlere 'hain' muamelesi yapan çevreler mi haklı çıkmıştır, yoksa "hayırcılar" mı?

* * *

Türkiye şimdi aynı durumda.

O malum çevreler yine aynı 'hain' edebiyatını yapıyorlar.

Aynı malum demagojilere sarılıyorlar.

Bizse aynı şeyi söylüyoruz.

Bizim istikametimiz, çağdaş, müreffeh ve Batılı bir Türkiye'dir.

O nedenle hükümet bu bayat demagojilere bakmayıp, ülkemizi bu büyük hedefe götürmenin gereğini yapmalıdır.

Bunun için ne cesaret gerekiyorsa o gösterilmelidir.

Unutmayın, yarın tarihi bugünün demagogları değil, o günün çocukları yazacak. ,

Ertuğrul Özkök
30.07.2005
Hürriyet

edik: tırnak ve kesme işaretleri..
[signature][hline]parce que moi je rêve, moi je ne le suis pas..

[Bu mesaj sir tarafından 03 Ağustos 2005 18:49 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ek protokole eklenen deklarasyon ile zaten rum yönetiminin tanınmadığı belirtilmiştir.Deklarasyon uluslararası hukukçular eşliğinde yazıldı ve papadopulos'un söylediğinin aksine hiçbir hukuki sorunu bulunmamakta.Zaten dönem başkanlığı yapan İngiltere'de kabul etti ek protokolu.

Ancak sorun şurdadırki yıllarca Türkiye Cumhuriyetinde cumhurbaşkanlığı yapmış Demirelin 'böyle iş olmaz ne hukuksal ne siyasal bir açıklaması yok' demesi büyük sorundur.Yarın adamlar çıkıp ondan destek almazlarmı? Fransızlar,İtalyanlar zaten AB ye girmemizi istemezken bunları sömürmezlermi.AKP iktidarına çomak sokayım derken çomağı kendi gözümüze sokmayalım.Belki cumhuriyet rejimini yaralayıcı bir siyaset izlemektedirler ancak dış programda AKP yönetiminin başarısını inkar etmek sakatlıktır,körlüktür.[signature][hline]shinsetsu desu..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bi dk bişi sorucam böle bi acıklama mı yapıldı gerçekten? bi kayank site falan var mı ? eğer bu yönetim rum kesımını tanıdığını açkladıysa o zaman kan gövdeyi götürür .. Ne cabuk sattılar vatanı şerefsiz herifler .. [ eğer acıklama yapıldıysa ][signature][hline]henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. bir kadın eli değmemişti ellerimiz. bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. herkes tanıktır ki korkmadık. içimiz titremedi hiç. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
asıldık ey halkım, unutma bizi...
Deniz Gezmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

anlamadığım, türkiye hariç bütün ülkeler -buna rumlar da dahil- tanımamış olduğumuzu sorgulamıyorlarken bile, bu neden ve nasıl oluyor da hükümete karşı muhalefet edilecek biçimde kullanılabiliyor. rumlar göbek atıyor diyorsunuz, rum gazeteleri, kamuoyundaki kızgınlık, rum yetkililerinin açıklamaları ortada. ab diyosunuz, dönem başkanı ingiltere, en yetkili ağızdan bunu söyledi. diğer kesimler diyorsunuz, mond, le figaro, das bild, vs. tüm avrupa basını türkiye kıbrısta taviz vermeden engelleri aştığını gayet açıkça duyurdular, hatta bu kelimesi kelimesine figaronun başlığı.

hukuktan anlayan kesimlerin de söyledikleri ortada, deklerasyonunun bu belgeyle birlikte gönderilmiş olması, kıbrıs ile ilgili her hangi bir sonucu önlemiş oluyor. kıbrısı tanıma süreci dersek, bi ülkenin diğerini tanıması için gereken koşul da gayet açık uluslararası hukukta, açıkça diğerini tanıdığını ilan etmek. başka türlü de olamıyor, kimse 'ahan şu belgeyle dolaylı yoldan tanımış oluyorsunuz' diye hukuğa taşıyamıyor bunu, siz kendiniz ifade etmek durumundasınız bunu.

ab ye girme sürücünü onaylarken de tüm bu adımlar gözümüzün önündeydi, açıktı. yani abye girme hedefinden bağımsız şeyler de değil bunlar, bizzat o kararın, o sürecin bir parçası tüm bu anlaşmalar, adımlar. egenin, kıbrısın olmadığı kadar bunlar bu sürecin içinde, ve gözümüzün önünde, apaçık ortada.

vahdettin, mondros paralellikleri ise tek kelimeyle komik, akıldışı. biraz dış basınla ilişkili olsanız, biraz dış makaleleri, yayınları takip ediyor olsanız, aslında nasıl bi çalım attığımızı, neyi başardığımızı, ve bunun nasıl bi zafer olarak tanındığını, rumların nasıl öfkelendiklerini, türkiyenin ab yolunda rumlara karşı yandaş politikası izleyen yunanistanda bile bu durumun nasıl büyük bir hayal kırıklığıyla karşılandığını, üzüntüyle karşıladık beyanlarının yapıldığını göreceksiniz.

fakat gene de, iş bunlara gelmeden de, olay hukukta, mantıkta bitiyor. akıl dışı muhalefet rolümüzden çok daha önce geliyor bunlar, önce gelmeleri gerekiyor.[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find themselves in their own company...someo (text unclear) did not awaken, this was a white nightmare: faces aglow with laughing, limp complacency/apparently uninhibited...

**no more dinosaurs @montezaus
*** montezaus.deviantart.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dün akşam okuduğum bir haberde ise Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopoulosun Türkiyenin yayınladığı deklerasyona karşı çıktığını ve hukuken geçersiz olduğunu ifade ettiği yazmaktaydı.Bu yüzden de Türkiyenin Rumlara kapıları açması gerektiğini ifade etmişti.ama yine Türkiyenin başına ek dertler getireceği kesin bu yaşananların.[signature][hline]Blood never ends without the power of wisdom!!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben şu anda acıkladığına dair en ufak bir yazılı veya görsel basında bişey bulamadım.Ha eğer ki böle birşey varsa ve bu basında açıklanacak olrusa gerçekten kan gövdeyi götürecektir .. Ve Asker yanıtını sert şekilde verecektir ..[signature][hline]henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. bir kadın eli değmemişti ellerimiz. bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. herkes tanıktır ki korkmadık. içimiz titremedi hiç. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
asıldık ey halkım, unutma bizi...
Deniz Gezmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@valeron: kesinlikle kıbrıs'ı tanıdık diye bir açıklama yapılmadı fakat;

gümrük birliği ek protokolü ab ile imzalandı. bu protokol 25 ab ülkesini kapsadığı için, kıbrısı' da tanımış olduk. ama bir kaç saat sonra dünyaya bildirdiğimiz bir deklarasyon ile kıbrıs'ı hiçbir şekilde tanımadığımızı söyledik. arkasından ise fransa başbakanı çıkıp böyle saçmalık olmaz, protokolü imzaladın, kıbrısı tanıdın dedi. şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. durumun bu boyuta geleceğini kardeşim bile biliyordu. hükümet mi tahmin edemedi? kısacası adamların eline koz verdik. sonuçta ortada çift taraflı imzalanmış bir protokol var...[signature][hline]Can düşer, gül düşer, baş düşer ama Bayrak düşmez...-Şeyh Şamil
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şöyle duşun AB ye uye oluyorsun AB 25 ulke bu 25 ulke ıle herbırınle bır protokol ımzalıyorsun
futbol takımın tanımadıgın ulkenın takımıyla maç yapıyor
gumruk bırlıgı dolayısıyla tanıamdıgın ulke senden ıhracat ve akrasularını tıcarette kullanma yetkısı alıyor aynı zamanda tıcaretın kalıtesını denetleme yetkısı alıyor

sonra sen cıkıyor deklarasyonla su ulkeyı tanımıyorum dıyorsun

komık nokta orası zaten anlaşmayı ımzalıyorsun o ulkenın ıcıdne oldugu bır bılrıge gırıyorsun ama bırlıgın (adı ustunde bir-lik) 24 ulkesını tanıdıgını bır tanesını tanımadıgını soyluyorsun vurguluyorum bır lık adı ustunde
varmı boyle bır komedı

o deklarasyonu da zaten burda kan govdeyı getırmesın dıye yaptılar burda suclu sırf hukumet degıl yanı
bugun AKP dende acıklama geldı bu avrupa surecını kıbrısın ıcınde oldugunu bıldıgımız halde başlattılar eskıden dıye AB ıle tango yu ılk başlatan hukumet bunalrın olucagını bılmıyormuydu sankı bunlar olucak seyelr fılan dıye

ve emın olun o deklarasyonu kımse sallamadı sonucta protokole gore kıbrıstan kalkan bır ucak buraya gelebılıcekmı gelıcek
gemılerı gelebılıcekmı gelıcek

gerısı yalan zaten eger o yarımyamalak deklarasyon yapılmasaydı kan govdeyı gotururdu ama dış gucler adımalrını yavas yaavs atıyor bundan 2 yıl once rum takımıyla amc oynanıcagını soylesenız heralde dalga gecerdı herkes
adımalr yavas yavas ve sınsı sınsı

cozumu bızım ıstedıgımız halde baskı bıze yapılıyor oysa cozum ıstemeyen rumlara hıcbır baskı yapılmıyor rumlar kafalarına gore takılıyor

kıbrıs ın ambargosuda bıtmedı azerbeycandan temsılı bır ucak geldı amerıkadanda amerıkan karsıtlıgı hedesı buyumesın dıye senatorler geldı o kadar
hala abargo yapılıcak edılıcek seklınde konusuluyor
amerıkanın PKK yı bıtırıcez olayı gıbı buda
laf var iş yok[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

viktor sana göre türkiye futbol federasyonunun uefaya bağlanması da kıbrısı peşkeş çekmek öyleyse? çünkü uefada da rum federasyonunu tanımış oluyorsun, nitekim bu maç da uefa kuralarının getirdiği bir şey, bu dönemle alakalı bir şey değil.

karasuları ve havayolları da hukuken açılmadı şu an. hukuken hala tanımıyorsun, ki buna o 25 ülkeyle yaptığın gümrük birliğinin getirdikleri de dahil. dolayısıyla bi rum uçağı geliyorum derse düşürürsün, hukuki olarak da doğru olanı yapmış olursun hala.[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find themselves in their own company...someo (text unclear) did not awaken, this was a white nightmare: faces aglow with laughing, limp complacency/apparently uninhibited...

**no more dinosaurs @montezaus
*** montezaus.deviantart.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

üyelik zaten 2015te falan, üye olana kadar kim öle kim kala diyorum ben şimdilik. hani bizimkiler çözüme doğru bi iki hamlede bulunur falan da olay neticeye kavuşur falan. abi zaten dünyanın sonuna kadar böyle kalmaz orası, on seneye, hazır işler de kızışmışken bu kıbrıs sorunu netice verir gibi geliyor bana, geri dönülmeyecek bi dinamiğin içine girdik çünkü. şu an komik geliyor da bu ne biçim iş diyip kenara çekilmektense, hükümetin yaptığı, anormalleşmiş faktörlerin arasında normal çizgiyi takip etmek en doğrusu gibi. yapılacak bir şey varsa da anca böyle yapılabiliyor çünkü.[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find themselves in their own company...someo (text unclear) did not awaken, this was a white nightmare: faces aglow with laughing, limp complacency/apparently uninhibited...

**no more dinosaurs @montezaus
*** montezaus.deviantart.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Viktor, 03 Ağustos 2005 18:38 tarihinde demiş ki:
halk hala vahdettın ıle şeriat ı tartışa dursun saman altından akarsu yurutuluyor resmen

Kesinlikle katiliyorum..
Istanbul duserken bizansta meleklerin cinsiyeti tartishiliyormush, yanlish hatirlamiyorsam 1.Dunya savashini kaybederen yine ayni istanbulda meleklerin sag ellerini mi sol ellerini mi kullandiklari. Eh ilerlettik desenize bugun artik..[signature][hline]Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!
:NSRq:üXrüt:irht:kök
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bir hükümet geçmişe bu kadar mı bakmaz, yapılanları hiçe sayar, KKTC'yi önemsemez. KKTC bize ekonomik sorumluluk, yük olabilir ama ülkelerin de halkların da onurları vardır. ben Türk milletinin onurlu olduğuna inanıyorum, kendi soyundan insanları orda yalnız bırakmayacağına inanıyorum. AB hayalleri uğruna satmayacağına inanıyordum.[signature][hline];;suitfly
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AB ye son 10 yıl içerisinde giremeyeceğimiz kesin.

Neden 1:Çok Büyük Dış borç elimizi çok kuvvetsiz yapıyor.

Neden 2:Ben çok ülkeye çeşitli sebeplerle gittiğim için diyebilirimki;

1.Kuralların tamamına uyuluan,
2.Yasanın bir kağıt parçası değil bir buruk olduğu,
3.Kentleşmenin inanılmaz modern olduğu,
4.Yollarda hiçbir bozulma insanların refah düzeyinde hiçbir eksilme olmadığı ve insanların bu ülkelerde yaşamaktan memnun kaldığı,
(4.2 Yukarıdaki maddeye örnek olarak bir otobüs şöförünün ingilterede 1.500 Pound yani 4 milyar para aldığını söyleyebilirim.)
5.Türklere karşı bir sempatinin bulunmadığı ve
6.Üyelerden birinin bile hayır denmesi halinde alınmaycağımız bu birlikte Yunanistan'ın olması ve bu ülkenin belirli bir sempatiye sahip oluşu

gibi nedenlerden AB ye girmemize imkan yoktur.

Bence Türkiye'nin yapması gereken tamamen kendi başına ve devlet adamlarının kendi refahlarını düşünerek veyahut acelece kararlar vererek (Telekomun sadece 6milyar dolara gitmesi gibi)
değil Türkiyenin Mutluluğunu düşünerek enine boyuna düşünerek kararlar almalarıdır.

Ve tabiiki vatandaş burada önemli olanı yapıcak.

Vergi Çok Diyoruz,Peki Bu Vergiler Neden Çok Hiç Soruyormusunuz?

Ben sorduysanız söyliyim kimse ödemiyor,ödiyenlerden çok alarak açığı kapatmaya çalışıyorlar.

2. neden ise tıpkı duble yol projesinde olduğu gibi paraların bir kısmının çar çur edilmesi daha ucuz diye zannedilen yöntemlerin bozulması sonucu aynı şeyi 10 defa yaparak çok para harcanması.

Herkes Vergisini Ödesin ve Türkiye'nin ilerleme yolundaki ilk adımı çok büyük olur.

eğer halen vatandaş şu an olduğu gibi davranır ve herşeyi devletten beklerse daha çok bekler.

Biz Sorumluluğumuzu Bilelim, hiç değilse vicdanımız rahat olur.[signature][hline]Her Türk Mutlaka Okumalı!

[Bu mesaj Fortuna tarafından 03 Ağustos 2005 23:21 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Fortuna tarafından 03 Ağustos 2005 23:22 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Belki bir çoğunuz bilmiyor ama KKTC gibi Tayvan'da uluslararası camiada tanınmayan bir ülkedir. Onun tanınmamasının sebebi ile KKTC'nin tanınmamasının sebepleri taban tabana zıt olsada tanıyıp tanımama konusunda hukuki durum tamamen aynı. Siz ne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımıyoruz desenizde fiili olarak öyle bir devlet var, sen tanımıyorum dedin diye bir anda yok olmaz. Aynı şekilde istedikleri kadar KKTC'yi tanımasınlar, Tayvan gibi o da bir anda yok olmaz. Zaten şu an KKTC'nin yakın gelecekte gittiği yol Tayvan olmadır uluslararası alanda.

Şimdi Gümrük Birliği EK Protokolü'ne gelirsek imzalanmasa tabii ki Kıbrıs konusunda kararlılık babında daha iyi olurdu, ilerde başımıza açılması muhtemel sorunlar oluşmazdı. Ancak olayın başka yönleri de var. Şu an AB'nin bizi alması söz konusu değil. Sorun görüşmeleri kimin kopartacağı ki her iki tarafda diğerinin yapması için işi ozrluyor, top elinde kalmasın diye çaba sarfediyor. Top kimin elinde kalırsa uluslararası arena da durumu cidden kötü olacak. Onların dışında bizim müzakereleri uzatarak demokratik açınımlar ve uluslarası kimi ilişkilerde destek çıkarımıza karşılık onlarında bizim başka yönlere kaymamızı sağlamak konusunda çıkarları var.

Şimdi kısa vadede gelişmelere gelecek olursak yüksek ihtimalle Rumlar özel şirketleri vasıtasıyla bir gemilerini Türk limanlarına sokmak isteyecekler, Türkiye'de doğal olarak almayacaktır. Bundan sonra çıkacak kıyamette olay sadece AB'ye değil DTÖ'ye de taşınacak ve bence ortalık baya bir şenlenecektir. Ancak DTÖ'de elimiz onları tanımadığımız için güçlü, aynı şekilde Gümrük Birliği anlaşmasında da herhangi bir sebeple bir ülkeden gelen bütün malların komple engellenmesi ile ilgili bir hüküm yer almamakta. O anlaşma sadece ithal edilen ürünlerin vergilendirilmesi ve rekabet edebilmeleri ile ilgili. Girişi olmayan ürünün rekabeti de olmaz ;) Bunun daha değişik boyutta bir örneği daha önce İngiltere ile Fransa arasında yaşanmıştı yanlış hatırlamıyorsam. İngiltere ülkesinde arabaların farları ile ilgili abuk bir standart getirmişti. O standarda uymayan hiç bir arabanında ithalatına izin verilmediğinden Fransa bir süre İngiltere'ye hiç bir araba satamamıştı. Bunların hepsi yasal ufak hilekarlıklar. Türkiye'de kuvvetle muhtemel bu yollara başvuracağından bir şekilde aşarız. Yeterki gelecek baskılara direnebilecek bir hükümet, diplomatik manevraları iyi yapabilecek bir dışişleri olsun. Şu an kaybedilen bir şey yok, kazanılan ise zaman var.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 7 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...