armra Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 bazıları neden kendini yargı makamı ya da icra makamı gibi görüyor ? neden bir çözüm düşünmüyor ? ya da bir alternatif aramıyor ? bakınız "yok öyle olmaz! yok o çok masraflı!" . söylemesi ne de kolay. bu tür kanaatlere ne de kolayca varılıyor ? örnek olarak: tanker uçak alan bu ülke meksika'ya mı saldıracak ? neden tanker uçak alıyor ? neye yarıyor ? bu uçakların bakım masraflarının yarısıyla hem çocuklarımıza pahalı diye yapılamayan aşıları yapar, hem de hayvanlara barınak sağlarız. ------------------ ne kolay öyle medeniyet kurmak di mi ? araplardaki para kimsede yok, ama gel gör ki parayla medeniyet kurulmuyor. olay cidden bunlar değil, olay zihniyettir. her türlü tartışılırız ama alternatif sunmadan eleştirmek ne de kolay.[signature][hline]Bugüne kadar Hz. Muhammed dahil her peygambere deli dediler. Bana da deli diyorlar. Bunlar beni içimden sevindiriyor, çünkü bu peygamber olduğumu gösteriyor... Hasan Mezarcı
Absolut Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Çözüm üretecek olan sensin benim çözümümü okuduysan anşamış olman lazım. Yani kısırlaştırma veya barınaklar kısa vadede bir çözüm degil en azından 3-4 sene gerektiren şeyler.[signature][hline]Kalplerdeki Kaymak Kızımız Duru Yeni Yılınız kutlu olsun PATİ abilerim ablalarım
Gallant Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 said: armra, 31 Temmuz 2005 16:00 tarihinde demiş ki: bazı arkadaşların yaklaşımlarına şöyle bir cevap vermek istiyorum. yaşam hakkı kutsaldır. ardından da bu msjlardaki kedi-köpek sokak hayvanı gibi ifadelerin yerine sokakta yaşayanlar, sokak çocukları gibi ifadeler de rahatlıkla koyabiliriz. bu kadar antroposentrik (*) [bu lafı da bana söylettiniz] yaklaşımların altındaki yoz düşünce kalıplarını görmemek mümkün değil. hitler yaşıyor! Absolut zaten söylemiş birisi insan diğeri hayvan. Ayrıca insanın insan için düşünmesinden daha doğal bir durum olamaz. said: armra, 31 Temmuz 2005 16:00 tarihinde demiş ki: hitler yaşıyor! Eğer bunu katliamcı, ırkçı, soykırımcı bir insanla karşılaştırıyorsan, insan yaşamı hayvandan önce gelir diyen, yüzünü dahi görmediğin, tanımadığın insanlara karşı bir nevi siz hitler siniz diyorsan herhalde ilk yapman gereken özür dilemek olucak, en son yolladığın mesajda kim kendini yargı olarak görüyor diye sormuşsun, sen öncelikle kimseyi yüzyılın katliamcısıyla kafanda karşılaştırıp katil damgası vurmaya, topluma açık bir platfomda ilan etmeye hakkın yok. Bütün konu boyunca sadece şunu söylenmek istendi senin kabul etmediğin görüş tarafından: İnsan için tehditse gerekli çözüm bulunmalı, hayati tehdit söz konusu olduğunda insan yaşamı için her şey yapılmalı, insan hayatı hayvan hayatından önce gelmeli (tabi ki ölümcül olmayan bir çözümdü istenilen, aşılatmak, kısırlaştırmak, öldürmek en son en ulaşılmaz, tüm çözümler cevap vermediğindeki tek seçenekti her zaman). Bone köşe yazısına link vermemim tek sebebi şu paragraftı. "Bugün Amerika'da bir polis bisiklete kasksız binen çocuğu tutukladığı için yer yerinden oynarken, Türkiye'de, minik Serpil'in 2 bine 2 kala kuduzdan ölmesine kimsenin kılının kıpırdamayışı, bu ülkede çocuklara verilen değerin de göstergesidir." Yazının devamı zaten ingilizce dersinde zorunlu olarak essay paragrafı yazılmış gibi olmuş uzadıkça uzayan savı desteklemeye yönelik. Ama o dönem Panter Emel lerin insanların üzerine saldırıldığı, ölen hayvan için saygı duruşu yapıldığı ama Serpil in hakkında medyada hiç gündem olması hayvansever in bu konuda tek kelime dahi etmedikleri dönemde hıncal uluç un tek tepki gösteren insan olmasıydı. Bakamayacağı hayvanı alıp sonra sokağa atanlar hakkında yorum yapmak dahi istemiyorum cinlerim tepeme çıkıyor o insanlardan bahsedildiğinde. said: Pirvan, 01 Ağustos 2005 13:51 tarihinde demiş ki: Tartışmada 2 cephe var, biri öldürülsün diyenler, diğeri ölümden başka çözüm bulunsun diyenler. Pirvan 32 sayfalık konu boyunca anlamadığın tek nokta: Kimse zorunlu kalınmadıkça, ani hayati tehdit yaratmadıkça, bütün çözümler tükenmişse(ki çözümün olduğunu biliyoruz) ölümün en son en ütopik en uzaktaki çare olacağı. Bu konuda insanın öncelik olduğunu düşünen herkesi bir saniye içinde katil ilan etmişsin(ki sen bilmezsin bu insanların ne kadar hayvan aşığı olduklarını) said: armra, 01 Ağustos 2005 18:08 tarihinde demiş ki: örnek olarak: tanker uçak alan bu ülke meksika'ya mı saldıracak ? neden tanker uçak alıyor ? neye yarıyor ? bu uçakların bakım masraflarının yarısıyla hem çocuklarımıza pahalı diye yapılamayan aşıları yapar, hem de hayvanlara barınak sağlarız. Askeri bazı alanlarda (özellikle istihkak konusunda) aşırı harcama yapıldığı doğrudur. Tanker uçak demişsin öncelikli teknik bilgi: tanker uçaklar menzil artışı bir f-16 yı türkiyenin bir ucundan diğer ucuna gitmesini sağlayacak kadar(ilk alınan 7 tanker uçak bu kapasitedeydi). Malesef Türkiye bulunduğu konum açısından, sürekli terör tehlikesi altında olduğu, ortadoğunun sürekli çalkalandığı gerçeği mevcut. Zaten askeri masraf konusuna girersek değil 32 sayfa 100 sayfa işin içinden çıkamayız. Mümkün mertebe konuyu tek parça halinde tutalım. Böyle bir konuda banka hortumlayan şerefsizleri, devletin parasını, devlet arazilerini, devletin şirketlerini kendi sülalesi için kullananları örnek vermek daha doğru olucak. [Bu mesaj Gallant tarafından 01 Ağustos 2005 20:23 tarihinde değiştirilmiştir]
armra Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 said: Gallant, 01 Ağustos 2005 20:22 tarihinde demiş ki: bıdı bıdı sen ne konuşuyorsun yahu ! kafayı mı yedin. saçma sapan şeyler yazmışsın aklın sıra ayar mı veriyorsun ? bi git polemik insanı . fikri bir tartışma üslubu geliştirince gelirsin. ben bazı şeyleri dikkat çekici olsun ya da anlatmak istediğim anlaşılsın diye yazıyorum. senin gibi bir kasıt taşımıyorum. yukarda yazdıklarınla amacın ne yani ?[signature][hline]Bugüne kadar Hz. Muhammed dahil her peygambere deli dediler. Bana da deli diyorlar. Bunlar beni içimden sevindiriyor, çünkü bu peygamber olduğumu gösteriyor... Hasan Mezarcı
Gallant Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Sen bıdı bıdı olarak görüyorsan benim yapabileceğim bişi yok, ben sadece senin yaptığın genellemenin yanlış olduğunu söyledim, aman kişisel saldırı yaratayım, polemik çıksın, ben süperim überim işte böyle laf söyledim kaldı gibi bir niyetim yok, ki olmadı da hiç, nickin yanındaki soru işaretine tıklarsan zaten bir fikrin olur. Bu kadar rahatsız olduysan bir daha hiçbir mesajından alıntı yapmam, oturupta ne böyle sanal platformda ne de gerçek platform da muhattap olmam. Hayatta başarılar.
Pirvan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Off okumaya üşendim hepsini sadece bana söylenen kısma gelelim.. Evet kardeşim ben gerek o belediyelerin gerekse devletin başında oturanların hayvanları, doğayı ve insanları, kısacası canlıyı ne kadar sevdiklerini çok iyi biliyorum. Orman arazilerinin satışının son 5 yılda 750% arttığını görüyorum ki bu onların sevgisini de, benim onlara karşı olan sevgimi de pekiştiriyor. Uzadı gitti konu, bir 32 sayfa daha da konuşsak ben böyle yaşadım, böyle öğrendim, böyle gördüm hayatım boyunca. Hoşgörü olacak, yaşam hakkına saygı olacak, insanların gözünü dolarlar değil yaşayan güzellikler bürüyecek, ormanları satmak yerine yeni ormanlar dikilecek, köpekleri öldürmek yerine, onlara sahip çıkılacak. Hiçbir insan öldürülmeyecek, hayvan da öldürülmeyecek(beslenme amacı hariç) . bunlar benim doğrularım. Yerseniz..[signature][hline]Yaşamın ALTIN kuralı: Altını Olan,Kuralı Koyar. Pyotr .Infernal Affairs. Punch the gnomes!
Beatlefan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2005 Ya bu topic açıldı açılalı ben sokaktaki hayvanları gördüğüm zaman içim daha bi acımaya başladı.onları istemeyen,sevmeyen insanların olması düşündürüyor beni. zavallı şeylerin kimsenin üstüne durduk yere yapıştığına tanık olmuyorum ben. tanık olanlara bişey diyemem ama,muhtemelen sokaktaki hayvanlara nefretleri onlardır.ve benim düşüncem hala aynı,o hayvanların da yaşamaya hakları var.[signature][hline]And in the end, the love you take, is equal to the love you make... All you need is love
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 said: Gallant, 01 Ağustos 2005 20:22 tarihinde demiş ki: Bone köşe yazısına link vermemim tek sebebi şu paragraftı. "Bugün Amerika'da bir polis bisiklete kasksız binen çocuğu tutukladığı için yer yerinden oynarken, Türkiye'de, minik Serpil'in 2 bine 2 kala kuduzdan ölmesine kimsenin kılının kıpırdamayışı, bu ülkede çocuklara verilen değerin de göstergesidir." Yazının devamı zaten ingilizce dersinde zorunlu olarak essay paragrafı yazılmış gibi olmuş uzadıkça uzayan savı desteklemeye yönelik. Ama o dönem Panter Emel lerin insanların üzerine saldırıldığı, ölen hayvan için saygı duruşu yapıldığı ama Serpil in hakkında medyada hiç gündem olması hayvansever in bu konuda tek kelime dahi etmedikleri dönemde hıncal uluç un tek tepki gösteren insan olmasıydı. 2 bine 2 kala felan filan diyoruz da, ülkede ne yazık ki ölüm üzerine çok risk var. 2binli yıllarda sobadan zehirlenip ölebilenler var, 2binli yıllarda yayalara yeşil yanarken karşıdan karşıya geçerken ölebilen yayalar var, 2binli yıllarda sokaktaki çöplerden hastalanıp ölebilenler var, 2binli yıllarda okula gittiği yolda köprü olmadığından ilkel teleferik kullandığı için düşüp ölebilenler var, var da var yani. Ölüm tehlikeleri üzerine eğilceksek, tümüne birden eğilmemiz gereklidir. İnsanlarımızın ölmesini tabi ki istemeyiz, ama diğer etkenleri önemsemeden tek bir neden üzerine odaklandığımızda, belirli birşey üzerine garezimiz veya saplantımız olması yüksektir. Diğer paragraf için şöyle bir örnek vermek istiyorum. Taksiciler her gün gaspçı dehşetiyle yaşıyor. Orda burda birilerinin öldürdüğünü, birilerinin paralarının çalındığını duyuyoruz. Bunlar ayaklanıyor, "hakkımızı isteriz" diyor. Öte yandan, sokakta dikkatsiz araba kullanıyorlar. Bazen kaza yapıp birilerini öldürebiliyorlar. Şimdi bu durumda pire yüzünden yorgan yakıp "taksiciler ayaklanıyor, oysa ki bunların hepsi katil, hiçbirşeyi hakketmiyor" dememiz mi gereklidir?[signature][hline]Beş Hececiler
Genel Yönetici orc_lord Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Genel Yönetici Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 gallant bugün amerika'da çocukların büyük bir kısmı o nedenlerle tutuklanamıyor. kask takmama gibi sorunlarda, çocuğun yalnız bırakılması veya çocuğa yapılacak dövme vb. şeylerde sorumlular aileleri oluyor. anne ve babaları gerekli cezalara çarptırılıyorlar. türkiye ekonomik yönden rezil bir durumda ve gittikçe dahada batıyor. pekçok şey özelleştiriliyor yada devletin içerisindeki akp kadrolaşması gibi şeyler sürüp gidiyor. bunlar çözülmeden elbetteki sağlık vb. alanlardaki sorunların çözülmesine imkan yok. paraya sahip olan gidip güzelim ve kaliteli paralı hasteneler veya yurt dışındaki hastanelerde tedavi olabiliyor. türkiye'nin bunları zamanla aşması lazım ve bazı konulardada yenilik yapması lazım. akp hükümeti başımıza geldiğinden beri üniversitelerde türbanlılarla ilgili polemikler sürüp gidiyor, ünv. lerimiz kabul etmedi fakat yabancı ülkelerde üniversiteler türbanlılar için özel yerler bile açmaya başladı. temelde bu sorunlarla uğraşılıyor, birazda ıncık-boncuk tarzı denilen halk ile ilgili konulara bakılsa daha iyi olur. 2000'li yıllardayız fakat sobalardan,kuduzdan pek çok insanımızı kaybediyoruz. yalniz biz değil gelişmemiş pek çok ülkedede durum böyle. örneğin: afrika'da yılan sokmalarından ölenlerin sayısı hayli bir fazla. bence eğitim ailede başlayıp ailede bitiyor. bir aile çocuğuna terbiye vermemiş veya bazı şeyleri öğretmemişse o zaman sorunlar çıkıyor. çocuğa sokak köpeğine saldırmaması veya başka birşey yapmaması konusunda bir bilgi aşılamadıysa o zaman anne babanın suçu bu. köpeğe bir taş atıldığında, köpek doğal bir üçgüdü ile kendini korumaya çalışıyor. bence sorunun çözümü ağır cezalar ve ağır yaptırımlar olabilir. çoğu avrupa ve amerika ülkesinde ağır yaptırım ve cezalar fazlası ile işe yarıyor. bugün amerika'da sokaklara bir sigara izmariti atmanın cezası $500 gibi bir ücret, en azından missisippi'de öyle idi. bu tarz çöp veya trafik kuralları ile temiz kalabiliyorlar zaten onlarda. keşke günümüz türkiye'sindede cezaların fiyatları uçuk bir boyuta gelse veya yaptırımlar daha fazla olsa. sokağa tükürmenin cezasına uçuk bir ceza koyalım, sonra sokaklarda tükürük şeylerinden iz kalmaz..[signature][hline]| ===> orc_lord <=== | leverne vistas! | |Buddy/Old|Buddy Webpage|Pati Pet|KTB için..|
Absolut Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Biz de öyle ceza olamaz olsada polise bir çorba parası mantığı ile 500$lık ceza 50 dolara biter. Ayrıca 500$lık bir cezayı TRde kaç kişi ödeyebilir ki? Yani ödenemeyecek ceza var ödenebilecek ceza var.[signature][hline]Kalplerdeki Kaymak Kızımız Duru Yeni Yılınız kutlu olsun PATİ abilerim ablalarım
Gallant Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 said: Bonecrusher, 02 Ağustos 2005 05:12 tarihinde demiş ki: said: Gallant, 01 Ağustos 2005 20:22 tarihinde demiş ki: Bone köşe yazısına link vermemim tek sebebi şu paragraftı. "Bugün Amerika'da bir polis bisiklete kasksız binen çocuğu tutukladığı için yer yerinden oynarken, Türkiye'de, minik Serpil'in 2 bine 2 kala kuduzdan ölmesine kimsenin kılının kıpırdamayışı, bu ülkede çocuklara verilen değerin de göstergesidir." Yazının devamı zaten ingilizce dersinde zorunlu olarak essay paragrafı yazılmış gibi olmuş uzadıkça uzayan savı desteklemeye yönelik. Ama o dönem Panter Emel lerin insanların üzerine saldırıldığı, ölen hayvan için saygı duruşu yapıldığı ama Serpil in hakkında medyada hiç gündem olması hayvansever in bu konuda tek kelime dahi etmedikleri dönemde hıncal uluç un tek tepki gösteren insan olmasıydı. 2 bine 2 kala felan filan diyoruz da, ülkede ne yazık ki ölüm üzerine çok risk var. 2binli yıllarda sobadan zehirlenip ölebilenler var, 2binli yıllarda yayalara yeşil yanarken karşıdan karşıya geçerken ölebilen yayalar var, 2binli yıllarda sokaktaki çöplerden hastalanıp ölebilenler var, 2binli yıllarda okula gittiği yolda köprü olmadığından ilkel teleferik kullandığı için düşüp ölebilenler var, var da var yani. Ölüm tehlikeleri üzerine eğilceksek, tümüne birden eğilmemiz gereklidir. İnsanlarımızın ölmesini tabi ki istemeyiz, ama diğer etkenleri önemsemeden tek bir neden üzerine odaklandığımızda, belirli birşey üzerine garezimiz veya saplantımız olması yüksektir. Bone +1000. Birşey yapılacaksa hepsi için yapılmalı zaten çok geç kaldık. Konu sokaktaki başıboş hayvanlar, bu konuda üretmemiz gereken çözümlerdi, şu anda konu öyle bir raddeye geldi ki, bu insanlar kafayı sokaktaki kediye köpeğe takmış durumuna düştük, ne kadar bu hayvanları sevsekte, hemde pati gibi bir community de. Neredeyse katil-i vaciptir diye ferman buyuran padişahlara benzetilmemiz eksik kaldı. Utandım. Tek istenilen her yönden(ekonomik, sosyal, toplumsal, çevresel açıdan) bir çözüm bulunmasıydı, ölüm, öldürmek bunların en son sırasında yer alır, çözümsüzlüğün çözümüdür denildi. İnsanlar tartışmada 2 taraf var birisi öldürsün diğer birisi öldürmesin diye şeklinde cevap verdi. Huzursuz oldum. Orc: Amerika da kask takan/takmayan çocuk umrumda değil, ama ben artık ne sobadan zehirlenerek öldü, yeşil yanarken karşıdan karşıya geçerken öldü, okula gittiği yolda köprü olmadığından ilkel teleferik kullandığı için düşüp öldü, sokaktaki çöplerden hastalanıp öldü, hastanelerde enfeksiyondan öldü, sokaktaki köpek ısırdı kuduz olup öldü şeklinde gazetelerin 3. sayfasında 7x10cm yer kaplayan haberler görmek istemiyorum(kim ister zaten), medyanın bu konuların üzerine gitmesini istiyorum ama nerede, ekmek elden su gölden onlar için. Bir de absolut un dediği doğru kimse 500$ cezayı ödeyemez, çorba parasını verir gider.
Bloodless Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Bunun kim dediyse onu öldürsünler...[signature][hline]
rayka Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2005 hiç biri öldürülmesin hepsi kısırlastırılsın ama kuduzlar öldürülsün[signature][hline]kiss the rain when ever you need me
Öne çıkan mesajlar