sherbeth

ben bayılırdım ona ya. keşke yeniden yayınlasalar. ama sanırım kötüler kazanmıyodu onda yaw.

union Hedera Helix

başın sağolsun. en azından şöyle düşünebilirsin, onu bu kadar seven bir sahibi vardı, ve mutlu yaşadı.

Küçük bir kasaba varmış uçsuz bucaksız bir okyanusun kıyısında. Her günün sıradan ve huzurlu geçtiği bu yerde aslında, 100 yıl önce yaşanmış bir felaket dolanırmış kulaktan kulağa. Bir deniz feneri varmış kasabanın eteğindeki kayalıklarda. Kasabanın çobanı daha çocukken kaybetmiş ailesini bir deniz kazasında ve geceleri herkes uyurken, o gözlermiş okyanusu bin bir çabayla. Bir gece uyuyakalmış gözlem sırasında. Gözlerine inanamamış uyandığında, görmüş ki her yer yıkılmış ve alevler içerisindeki kasaba bir facianın ortasında. Yardım etmesi gerekliymiş onlara ama buna cesaret edememiş, yenilmiş korkaklığına. Korsanlar uzaklaşırken, o saklanıyormuş pusuda. Yürümüş doğruca uçuruma, geldiğinde ucuna, bakmış tekrar kasabasına. Her saniye ağırlaşan suçluluk duygusuyla, atmış kendini aşağıya. 7 gün sonra, harabeye dönen evlerin mahzenlerinden çıkmışlar aileler birer birer gün ışığına. Kasabalarını yeniden etmişler inşa. Bu hikâye ile büyüyen kahramanımız ise kaybetmiş babasını okyanusun insafsız dalgalarında. Bir gün, gözü takılmış kayalıklara, sormuş arkadaşına; "Sence de diğerlerinin dediği gibi o çobanın hayaleti orada mıdır?". Demiş arkadaşı ona : "Benim hayaletlere inanmadığımı biliyorsun, bence bizim oraya gitmememiz için büyüklerin uydurduğu bir masaldan başka bir şey değil". Bizimki cevaplamış heyecanla; "Bence çok mantıklı, çoban suçluluk duyuyor ve ruhu her gece o fenere gidip korsanların geldiğini bu sefer haber verebilirim ve kasabamı kurtarabilirim diye düşünüyor. Ve yine gün doğarken yeniden uçurumdan atlayıp diğer tarafa gidiyor olabilir. Ben o ruhu yakalayıp babamdan bize haber getirmesini isteyebilirim. Benimle misin değil misin?". Arkadaşı ise isteksiz olsa da kabul etmiş onun hatırına. Akşam buluşmak için sözleşmişler herkes uyuduktan sonra… Buluşmuşlar birkaç saat sonra, tırmanmışlar kayalıkları bir bir adımlarla. Geldiklerinde fenerin yanına, başlamışlar beklemeye ruhu sabırla. Uyuyakalmışlar en sonunda, fakat birden uyanmışlar fenerin acı çığlıklarıyla. Koşmuşlar uçuruma, bakmışlar okyanusa, hayalet gemiler yaklaşıyormuş rıhtıma. Koşmuş fenerin kapısına ama kilitliymiş demir bir sopayla. Paniğe kapılıp başlamış kapıyı yumruklamaya; "insanlar, insanlar ölecek!". Işıklar sönmüş, sirenler de susunca bir anda. Arkadaşı kekeleyerek demiş buna ; "uçuruma bak!". Çobanın ruhu bakıyormuş kasabaya ve atlamış sonra. Arkadaşı sürüklemiş bunu kolundan tuttuğu gibi kasabaya. Bizimki koymuş ellerini arkadaşının omuzlarına; "Bu gördüklerimizi kimseye anlatmayacağız, söz ver! Yoksa annem bir daha asla oraya gitmeme izin vermez. Beni anladın mı?". Arkadaşı cevaplamış kızgınlıkla; "Bir daha oraya asla gitmeyeceğiz zaten, asıl sen bana bu konuda söz vermelisin. Şimdi gitmem gerekiyor annem yatağımda olmadığımı anlarsa bir daha dışarı çıkmama izin vermez. Yarın görüşürüz.". 1 ay sonra… O geceyi görüyormuş her gece rüyasında. Kimseye söyleyemediği bir sırrı karışıyormuş rüyalarına. Uçurumdan atlayan kendisiymiş rüyalarında, tutuyormuş ellerinde denizkızı kolyesini babasından hatıra. Aslında, o sorumluymuş babasının can vermesinden dalgaların arasında. Uyansaymış tam zamanında, babasıyla gidermiş kasabadaki panayıra. Ve sonra bir fikir gelmiş aklına... Koşmuş kayalıklara hiç durmadan gün kararınca, sadece tek bir düşünce varmış aklında; karşılık gelen bedeli ödemeliymiş yaptıklarına. Gelince uçurumun kenarına, düşünmemiş hiçbir şey amacından başka, elindeki denizkızı kolyesine bakarak, atmış kendini aşağıya…

oyuna başlayalı 735 gün olmuş, inanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. oyun her hafta güncelleniyor neredeyse, sürekli yeni şeyler ekleniyor. bir kızım var oyunda. yakında da evlenicem kendi patronumla =PP vip olursanız, oyun daha zevkli oluyor açıkçası. ama şirket için şirket lisansı falan aldırıyolar artık, iyice ticarete döktüler oyunu. bu arada türk her yerde türk =P oyundaki en zengin adamın blogunu okudum, adam türkçe mesaj atanlardan dertli, ben türkçe bilmiyorum, sürekli para istiyosunuz benden diyor ehehe

14 yaşında falandım sanırım. Bütün gün sokakta oynamış, koşturmuşum. Akşam yattım, nasıl ağrıyo karnım. Acıktım sandım, bi şeyler yedim, yok hala ağrıyo. Ama tarifsiz bir ağrı. Ne yapsam geçmedi, kaç tane hap yuttum banamısın demedi. Sabaha kadar nasıl dayandım bilmiyorum. Sabah annem gördü beni, sapsarıymışım. Hemen hastaneye gittik. Birkaç dakika geç kalsaydık, patlarmış ki o zaman içinden temizlemesi çok acı veici bir işlem. işin en güzel tafafı da 1 hafta tatil almıştım, bütün gün tv seyrediyodum evde =P bir dediğim iki edilmemişti ehehe.

Sanırım hep aynı bakışı yapmasının nededi, biraz ilginç görünmeye çalışmak. Hani her şeye yeni öğreniyormuş gibi tepki vermesi zaten diziyi ilginç kılıyor. Ama bazen ben de sinir oluyorum, dediğin gibi.

Ilse de Lange 13 mayıs 1977'de Hollanda'da doğmuş. Pop-rock ve country yapıyo diyebiliriz. Hem çalıyor, hem de söylüyor. Müziğe 8 yaşında başlamış, Hollanda'da bir sürü yetenek yarışmasına katılmış, ödül almış. Daha sonra, Joop Liefland adında bir gitaristle grup kuruyolar. Official sitesi: http://www.ilsedelange.com/ En güzel şarkılarından biri: Diskografi: 1998 - World of Hurt 1999- Dear John 2000- Livin'On Love 2003- Clean Up 2003- Here I am 2006- The Great Escape

Çok tatlı bence =P

2. sezon Trailer için: Bilgi içi: http://www.imdb.com/title/tt0756509/ Birinci sezon afişi: İkinci sezon afişi : Bu da öylesine bir video: Karakterleri falan gösteriyo

erhm bira öyle olmuş ya, kusura bakmayın.

hepsinden de en az 3 çocuk, yedeklerle beraber bir basketbol takımı çıkar böylece.

aklına geldikçe, gittiği yerde huzur içinde olması için dua edebilirsin.

başlarda kyle'ın mimiklerinin sınırlı olması normaldi. çünkü insanların nasıl iletişim kurduğunu yeni öğreniyordu (malum daha önce tüpte yalnız yaşıyodu), genel davranışları, söz kalıplarını, deyimleri anlamıyordu. ama artık 2. sezonun sonunda biraz daha alışması lazım, dediğin gibi bazı şeyleri daha kolay anlamalı. küçük erkek kardeşin yanında kız kardeş de iyi bence.

JAPON KORKU FİLMLERİYLE EN İYİ DALGA GEÇİLEN SAHNE her izlediğimde kopuyorum. scary movie 3'ten bir sahne

Dizi 2 sezonu devirdi. 3. sezonla devam edecek. Başrolde pek bilmediğimiz biri oynuyor, Matt Dallas. Çok şirin bir çocuk. Role de cuk oturmuş. Şimdi kısaca özetlersem dizi şöyle, klasik bilimsel araştırmalar hede hödösü ile müthiş zeki bir birey yaratıyorlar, sonra bunu yapan corporation bombalanıyor, adamımız kaçıyor. bir aile buna sahip çıkıyor ve kyle adını veriyorlar. dizi hem kyle'ın geçmişini keşfetmesi, hem aile ilişkileri, hem de gençliği/büyümeyi ele alıyor. sonradan diziye bir de kyle'ın dişi versiyonu ekleniyor. bilimsel araştırma yönüne gelecek olursak. dizide deniliyor ki(gerçekte öyle mi bilmiyorum), einstein 10 aylıkken doğmuş. bir bebek ana rahminde ne kadar uzun süre yaşarsa, beyni gelişmek için o kadar uzun zaman kazanır ve süper zeki bireyler doğar. bundan yola çıkarak, tüplerde senelerce insanlar büyütüyolar. kyle tüpten çıktığında 16 yaşında, yani düşünün ne kadar zeki. zaten dizide telekinesi, telepati falan ne isterseniz var. bir nevi süper kahraman =) @ Moderatörler Bu başlığı aradım ama bulamadım, eğer açıldıysa silebilirsiniz.

bir kere hitmandeki tip oyundakiyle hiç uyuşmamış bence. hitmanin tamamen duygusuz olması lazım konsept olarak, tamam adam da ciddi olmaya çalışmış falan ama, kızı hayatta bırakmaması lazımdı bence. o zaman da film olmazdı ama. otel sahnesine bayıldım, oyunu hatırlattı bana. genel olarak ortalama nın biraz üstü bir film bence.

çizimler iğrenç, aynı evolution'ın çizimleri gibi olmuş ki o da iğrençti. wolverine aslında yalnız adam gibi görünse de bugüne kadar gruptan kopmadığına göre aslında adam da fazlası varmış demek ki. cyclops .mı g.tü dağıtmış anlaşılan jean kaybolduktan sonra, oysa ki uncanny x-men serisine bakıyosun, jean ölünce hemen emma frostla işi pişiriyo (erkek milleti değil mi =P), bu sefer birini bulamadı heralde. arch angel'ın rogue'u kucakladığı ana bir anlam veremedim, arch angel da mı brotherhood'a katılmış??!!! ayrıca magneto neden hiç görünmüyo? bunları izleyince öğrenicez sanırım heh.

kesinlikle ninja scroll. kan, şiddet ne ararsan var =)

chp baykal'dan çektiği kadar akp'den çekmedi.

christian bale - american psycho johnny depp - charlie and the chocolate factory kirsten dunst - the virgin suicides kate beckinsale - underworld jim carrey - cable guy