Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İnci


-Aragorn-

Öne çıkan mesajlar

"Martılar deli gibi çığlık atıyordu Diego'nun tepesinde. Annesiyle bu tatil kasabasına geleli henüz dört gün olmuştu. Babası sınıfını geçtiği için onu tatile yollamak istemişti. Henüz tek başına tatile gidemeyeceği kadar küçük olduğu için annesiyle gelmişti. Babasının her zamanki gibi işleri vardı, gelememişti. Babasıyla tatile gittiğini hatırlamıyordu Diego. Belki çok küçükken...

Annesi kumların üstüne serdiği hasırda yatıyordu. Bolca sürdüğü güneş kremi yüzünden cildi parlıyordu. Güneşlenirken okumak için aldığı kitap göbeğinin üstüne düşmüştü. Muhtemelen uyuyordu; ama güneş gözlükleri gözündeydi. Diege emin olamıyordu. Ama yine de bu riski alacaktı. Annesi uyanık olsa asla izin vermezdi. Kendi hasırından kalktı ve ilerdeki iskeleye doğru yürümeye başladı.

İskeleye varması beş-altı dakika sürdü. Dönüp annesini görmeye çalıştı; hala hasırında yatıyordu.

Yerden aldığı kaygan taşları sektiriyordu denizde. Arada iskeleden atlayan insanları izliyor, çığlıklarını dinliyordu. Suların yavaş yavaş daha gerilere gittiğini gördü. Dalgalar daha gerilerde çatlıyor; kumlara çarpıyordu. Sular geri çekiliyordu. Bir kaç dakika içinde deniz, iskeleden yirmi metre geriye kadar çekildi. Islak kumların üstünde denizden hızlı hareket edememiş onlarca balık, midye ve yengeç gördü Diego. Yengeçler yan yan geri çekilen denize doğru gidiyorlardı. Güneş, balıkların pullarından yansıyordu ışıl ışıl. Diego bir kaç adım attı; gözleri kamaştı. Denizin sularının şimdi vurduğu yerde kabuğu açık bir midyenin içinde kocaman bir inci parlıyordu. Sanki denize hayatı veren oymuş gibi, sualtının güneşiymiş gibi parlıyordu. Bir hayat kaynağıydı; onu gören canlıları ona çeken.

Islak kumların üstünde koşmaya başladı Diego. Hareketsiz yatan balıkların, denize yürüyen yengeçlerin arasından sekerek inciye koşuyordu. İskeleyi geçti. Biraz daha koştu ve incinin yanına geldi. Denize arkasını dönüp eğildi ve inciyi aldı yörüngesinden. Şortunun cebine koyarken kıyıdan bir çığlık işitti. Annesi adını haykırıyor, ona doğru koşuyor; bir yandan da arkasını işaret ediyordu. Diego arkasına döndü. Zaman durdu.

Dokuz yıllık hayatında gördüğü en yüksek binadan bile yüksek bir dalga vardı önünde. Denizin anlamsızca geri çekilmesinin anlamını o an anladı Diego. Bu güne kadar sadece filmlerde görmüştü tsunamiyi. Ne olacağını anladı, bütün duyuları iflas etti.

Önce kulakları çalıştı. Martılar deli gibi çığlık atıyordu Diego'nun tepesinde. Bir anlığına annesinin sesi martılardan baskın çıktı ve kendi adı çınladı kulaklarında. Sonra büyük bir foşurtu duydu. Foşurtu, çevresindeki bütün sesleri yuttu ve onu sualtının huzur dolu sesine kavuşturdu. Üçmaya başladı Diego. Boşluktaydı. Ağırlığı yoktu. Taklalar atıyordu. Uçmanın bu kadar ıslak olduğunu tahmin etmemişti hiç.

Gözleri gir devreye. Her taraf bembeyazdı, köpük köpüktü. Hafiften gözleri yanıyordu. Bir süre daha uçmaya devam etti. Aniden durdu. Vücuduna inanılmaz bir sıcaklık yayıldı. Beyaz, ıslak boşluk karanlığa gömüldü.

İskelenin çatlak tahtaları kırmızıya boyandı."



Yorumlarınızı bekliyorum.

[Bu mesaj -Aragorn- tarafından 01 Şubat 2005 01:56 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj -Aragorn- tarafından 01 Şubat 2005 01:58 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İlk paragraf ve son paragrafın "Sonra büyük bir foşurtu duydu" bölümleri arasını soluksuz okudum. Mükemmel...
:tebrikz:

İlk paragrafta ard arda gelen -mişti ekleri okumayı biraz zevksizleştiriyor. Son bölümde kastettiğim yerden sonra da aynı şekilde bir basitlik var. İlk paragrafta biraz bağlaç kullansan bence daha akıcı olurdu.

Son bölümde de daha fazla bağlaç kullanmak işe yarayabilir ama benim okuma hatamdan dolayı da basit gelmiş olabilir :) Belki de seri ve akıcı olmalıydı

*!Tekrar okur*

Yazına karışılmasından hoşlanmazsan af dilerim. Hemen özel mesaj atarasn kaldırırım bu son bölümü. Ama bu şekilde olsaydı o olayı daha güzel yaşardım.

Sonra büyük bir foşurtu duydu. Foşurtu, çevresindeki bütün sesleri yuttu ve onu sualtının huzur dolu sesine kavuşturdu. Üçmaya başladı Diego. Sanki Boşluktaydı ve ağırlığı yoktu. Taklalar atıyordu. Uçmanın bu kadar ıslak olduğunu tahmin etmemişti hiç.

Gözleri girdi devreye. Her taraf bembeyazdı, köpük köpüktü. Hafiften gözleri yanıyordu. Bir süre daha uçmaya devam etti ve aniden durdu. Vücuduna inanılmaz bir sıcaklık yayıldı. Beyaz, ıslak boşluk karanlığa gömüldü.
İskelenin çatlak tahtaları kırmızıya boyandı."[signature][hline][b]If you shake my hand you better count your fingers[b]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrıca eklemek istiyorum.
Güncellik, duyarlılık ve duyarlılığa yatkın bir bakış açısı seçip mükemmel bir kurguyu akıcı dille yazdığın için harika olmuş.

O afeti yaşayanlar ile yakınları için de baş sağlığı ve rahmet dileriz.[signature][hline][b]If you shake my hand you better count your fingers[b]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çok teşekkür ederim :)
Asla kızma falan diye bir şey olmaz zaten. Buraya yorumları almak, tavsiyeleri almak için yazdım. Ben bu kısa cümleleri, az bağlacı değişik bir tarz olmasını istediğim için kullandım. Tutmadı sanırım =).
Bir kaç kişinin daha yorumunu alırsam o yönde geliştiririm yazıyı.[signature][hline]Oski Teh n000000OOOOb
Kanki Teh üBaaahr Dr000ood
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öyle de kullanılabilir kısa cümle. (hatta öyle kullanılır) Ama sanki ben okurken kısa cümleler beni olayın sürükleyiciliğine katacağı yerde tersine bir etki yaptı.

Bilemiyorum. Benim kabahatim de olabilir. :)[signature][hline][b]If you shake my hand you better count your fingers[b]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben de Kendercik'e katiliyorum bir noktada: baglaclar konusunda. bugun baska birisinin yazisini okuyup "baglac koysan daha surukleyici olur" yorumunu yaptim ama kisa oykulerde baglac yerine gore hos kacmayadabiliyor. bu yazi bir kisa oyku olduguna gore bazi yerleri kisa cumlelerle kesersen de ayni etkiyi yaratmakla birlikte bir de heyecan katar.[signature][hline]Sitting in my room alone and waiting for my love,my midnight houR

[Bu mesaj Toxic_Thorn tarafından 02 Şubat 2005 02:14 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şöyle düşünüyorum:
"Sanki boşluktaydı ve taklalar atıyordu" masalsı, çocukça. "Boşluktaydı. Taklalar atıyordu." sert. Öykü zaten kısa olduğu için ve sonunda sert bi duygu vermek istediğim için böyle kullandım.
Öykü başka bi konuda olsaydı, daha değişik duygu içerseydi bağlaçlar daha değişik olurdu.
Sert bi öyküye, kısa tok cümleler diyorum :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yorumlari okumadim ama :D benim bildigim kadiryla tsunami yuksek olmaz okadar yani onu tehliklei yapan hizidir. Oyle binalardan buyuk degildir diye biliyorum[signature][hline][ code=php ] KNIGHT ONLINE
Server Ares,Diez,Xig
Lvl 35,32,37
Archer,Mage,Assasian
?>[ /code ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eğer gerçekten öyle ise daha da güzel yazmış. Şöyle ki; biraz manga izlediysen daha güzel canlandırırsın gözünde...

Ufacık bir çocuk, neler olup bittiğinden habersiz ve karşısına dev gibi bir dalga çıkıyor. Bir saniyeden kısa bir süre içerisinde sular tarafından yutulacak ve yaşamı sona erecek. Böyle bir şeyi çizecek olsan minnacık bir çocuk ve binalardan pek çok kez daha büyük dalgalar çizebilirsin :)[signature][hline][b]If you shake my hand you better count your fingers[b]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Muhteşem,tek kelmiyle...[signature][hline]Sleepwalker, 15 Ocak 2005 21:02 tarihinde demiş ki:
dikkat ederseniz hayvanın midesine bakıyor ve ne kadar çok gaz var böyle diyor içinden

-------------------------------------------
En ateşli ve içli ağlamalar, en sönük ve anlamsız gülüşlerde gizlidir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...