Pamuk Prenses ve Bir Ozan

[-Wissy]

Pamuk Prenses ve Bir Ozan

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellâl iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir ozan varmış. Kızıl meşeden bir sazı, derinden bir sözü varmış. Kırları gezer, gönlüne bir güzel ararmış. Söylermiş öyküsünü, çalarmış sazını usanmadan.
Bir gün bizim ozan bir rüya görmüş. Sazının renginde saçları olan bir kız, ama kız ne kelime,bir peri, O' na fısıldıyormuş şarkısını. Eşlik ediyormuş türküsüne ve o peri almış götürmüş ozanı bir düş ülkesine. Düş ülkesinden içeri atmış adımını bizim ozan. Sazını bırakmış bir kenara, sözünü de vermiş peri kızına.
Peri kızı bu ülkenin prensesiymiş. O' na yakılan çok şarkılar, söylenen çok sözler var imiş. Meşenin kızılından saçlarını dolamış bizim ozanın kalbine, çekmiş, almış. Bizim ozan da pek şikayetçi değilmiş hani. Hem prenses O' nun için komşu ülkelerin prenslerine bile bakmıyormuş. O kadar güzel geçiyormuş ki günleri, ozan ne sazını hatırlar olmuş ne de sazına can veren, ses veren kızıl meşe ağacını.
Derken bir gün, sönmüş ışık gözlerinde perinin. Ozan kendi aydınlığını vermiş tekrar ışıldaması için. Yine pişman olmamış. Hiç pişmanlık duymamış ; ama içinde olduğu ülkenin de bir "rüya" ülkesi olduğunu hatırlamış. Uyanmaktan o kadar korkmuş ki ne yapacağını bilememiş. Şehrin şatafatlı kapısına dönmüş. Sazını geri almak istemiş. Öyle güzel bir ninni çalacakmış ki bu uyku hiç bitmeyecekmiş.
Kapıda görmüş sazını. Oradaymış işte. Bırakmamış O' nu. Hemen almış, koşarak peri kızına, düşler ülkesinin prensesine gitmiş. Başlamış çalmaya. Hem de öyle derinden çalmış ki sazın ağacı titretmiş dallarını yeryüzünde. Görenler hayret etmiş ; duyanlar kendilerini tutamamış, ağlamışlar. O kadar içten çalıyormuş ki ozan herkesi bir rüya ülkesine sürüklemiş...
... Ama peri kızı eşlik etmemiş O' na. Şarkısına söz olmamış. Bir daha almış sazı eline ozan. Ne varsa kalbinde öyle içli çalmış ki yeryüzündeki bütün meşeler dökmüş yapraklarını. Güneş daha az görünür olmuş gamından. İnsanlar "sonbahar" demişler ; ozan "aşk" demiş, "sevgi" demiş.
Derken ozan uzaklardan bir ses duymuş. Biri eşlik mi ediyormuş şarkısına ne? İnanmamış. Hem istememiş de peri kızından başkasının sözünü. Diretmiş. Bırakmış çalmayı. Ama peri kızından geriye ne şarkı kalmış ne de söz.
Ağıtlar yakar olmuş bizim ozan. Her gün peri kızına çalar, meşelere ağlar olmuş. Ama hiç söylememiş. Sadece çalmış... Sözlerini peri kızına vermiş bir kere. Nasıl söylesin? Söylemek, sözünü geri almak istediğinde dudakları titremiş ; ama hep calmış. Elleri hiç titrememiş. Peri kızı hep bir sıcaklık vermiş ellerine. Güç olmuş, söz olmadığı türkülerine.
"Peri kızı bir başka düş ülkesine mi prenses oldu acaba?" diye düşünmeye başlamış ozan. Merak etmiş hangi prensin prensesi olduğunu... Ve çalmaya devam etmiş ve uzaklardan gelen ses yaklaşmaya devam etmiş.
Susturmamış uzaklardan gelen sesi ozan. Ses o kadar yaklaşmış ki ozan kaybettiği, daha doğrusu peri kızına verdiği "söz"ü zannetmiş bu sesi. Ozan peri kızına çaldıkça, ses de ozana söyler olmuş. Kendi sözünü vermiş bizim ozana, ozanın öksüz kalan şarkılarına... Beraber söyler olmuşlar. Ağladıkça söyler, söyledikçe ağlar olmuşlar. Ama türküler hep peri kızınaymış, gözyaşları hep O' na.
Sonunda bir karar vermiş acılı oan. Uyanmak istemiş bu rüyadan. Kapısını bir daha açmamak üzere kapatmak istemiş düş ülkesinin. Hem ne peri kızı kalmış bu ülkede ne de dalları kol olup ozanı kucaklayan meşe ağacı. Koşmuş. Elinde sazı, koşmuş. Ama almamış peri kızına verdiği sözü geri. Belki bir gün söyler türküyü diye peri.
Kapıya geldiğinde görmüş ki istese de alamazmış sözünü. Sözün ne önemi varmış ki kaybettikten sonra özünü? Yanlış tahmin etmediniz. Kilitliymiş kapıları düş ülkesinin. Tutsağı olmuş peri prensesinin.
Oturmuş yere ozan. Sazını almış eline. Yolmuş telleri bir bir, peri kızının kalbine doladığı saçlarını yolarcasına... Yoldukça telleri, yeryüzünde bir kızıl meşe devrilmiş, bir aşık ölmüş. Bir kızıl meşe gibi devrilmek, bir aşık olarak ölmek istemiş ozan. Kopardığı teller bağlamış O' nu hayata. Ölmesine izin vermemiş. Şarkılarına söz olan ses ise sazını tamir etmiş...
...Ve lanetler okuyarak ozan, ısırmış sesin sahibinin O' na uzattığı elmadan. Adem' in cennetten kovulması gibi, kovmuş O' nu ülkesinden peri prensesi.
Midesindeki zehirli elma karışırken kanına, düşmeye başlamış bizim ozan Dünya' ya. Düşmüş... Düşmüş ; ama meşe ağacının kollarına. Bu sefer meşe almış sazı eline, başlamış kendi öyküsünü söylemeye. Bir masal anlatmış meşe bizim ozana. Bir ders vermiş kızılından ozanın kanına..:
"Bütün masallar mutlu sonla bitmezmiş.
Dünya ozana gamdan ötesini vermezmiş.
Herkes bir prensesi severmiş ama ;
Prensesler hep prens ile evlenirmiş."


Mehmet Sinan Oğan

[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 28 Ocak 2005 00:37 tarihinde değiştirilmiştir]

[kayip_cocuk]

O’ *1234*ı134 Gibi seyler olmasa daha guzel olcekmis .. ama neyse ..

Bu arada Hikayenin sonundaki Söze Bayıldım

''Herkes bir prensesi severmiş ama ;
Prensesler hep prens ile evlenirmiş ''[signature][hline]
'' Herkes bir prensesi severmiş ama ;
Prensesler hep prens ile evlenirmiş ''

[-Wissy]

O gibi $eyler sanirim yaziyi once Xp Office'de yazip, sonra gectigim icin oldu... Duzeltmeye cali$irim.[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[Horrible]

Çok güzel ama gerçekten sayılar oolmsa daha güzel olurmus ama çok güzel :)[signature][hline]En ateşli ve içli ağlamalar, en sönük ve anlamsız gülüşlerde gizlidir.
Bir pati kardesimizin sözüdür...
Hüznün olduğu yerde bulut,neşenin olduğu yerde ışıltı,duygunun olduğu yerde insanlık vardır
Öhöm Öhöm ben :)

[AthleT]

neymiş...bundan sonra böle olmaması için emek göstericekmişiz..

oké :D[signature][hline]Uyanda Gel Tuana Yüreğim Kan Ağlıor.Sana Söz Yine Baharlar Gelecek Sana Söz Işık Sönmeyecek.Ölüm Yok ki Tuana Uyan Şimdi Yaşanacak !!!

[-Wissy]

Tirnak i$aretinin Word'den buraya aktarilirken sorun cikarmasindan kaynaklaniyor onlar sanirim. Editlemek de olmuyor bir sure sonra... Ne yapilabilir bulamadim :)[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[Gwindon]

evlendikten sonra ne yapmışlar?[signature][hline]Shewky Goldbreaker
Eclipse - Zabrak
Doctor 4444(yarı master)

[Kendercik]

okumadım yazıyı henüz ama o abuk semboller için edit süresini aştıktan sonra yapmak gereken şey ghaldszar'a özel mesaj atıp ricada bulunmak.[signature][hline]It's "Unix" if it has the "x" sound in its name - the Xbox must be Unix then.

[Soulbringer]

Gereksiz..[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé ''In the name of god!The ones who have turned ınto the lıvıng dead wıthout a wıll eternal Nıght!Shall be ...Hellsıng)*
§Bounty Hunter§

[-Wissy]

Nedir gereksiz olan?[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[Soulbringer]

istek..[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé ''In the name of god!The ones who have turned ınto the lıvıng dead wıthout a wıll eternal Nıght!Shall be ...Hellsıng)*
§Bounty Hunter§

[-Wissy]

Oldukca gerekli. Yazi neredeyse okunamayacak durumda. I$aretlerin saldirisina ugrami$.[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[-Wissy]

Attim ozel mesaj ; ama ilgilenen olmadi. Neyse artik kismet bu yazinin i$aretler icinde yuzmesiymi$ :([signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[-Wissy]

Mutlu son. Ku$atma kaldirildi. Ya$asin harfler, kahrolsun $#%^..
Te$ekkurler ghaldszar

:)[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo...

[Bu mesaj -Wissy tarafından 28 Ocak 2005 13:14 tarihinde değiştirilmiştir]

[veruca_salt]

"wish" imizin içinden gelen duyguları anlatışı..böyle içten geliyor olabilir ama bi de bunları yaşayanları tanıyınca pek dokunuyor..ama "wish"imiz artık mutlu ve kitap çıkarıcak..di mi?

[-Wissy]

Wish `mutlu` ya... Bunlari yazarken de cok `mutsuz` degildi aslinda. Yazmazdan evvel `mutsuz`du.[signature][hline]wi$h, the only gay eskimo

[Spidee]

Wishim ellerine sağlık, çok hoşuma gitti gerçekten =)[signature][hline]Never come near me again..
Do you really think I need you..
John_Petrucci, 23 Ocak 2005 23:00 tarihinde demiş ki:
Neil Armstrong muson du zaten.Beklenir ondan

[-Wissy]

vay be!
ne gunlermis.. yine, yeniden yazmak lazim.