Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ada gezisi. aka. bir eglendik bir eglendik.


Estel_Anorien

Öne çıkan mesajlar

Bu arada degıl ac kalmak arttı bıle kofteler bızde martıolara verdık ben aslında kedılere verelım dedım ama mıllet bır an bana dalıyordu nedense bugun herkesın kedılere karsı bır tepkısı vardı neden acaba ?[hline]Just as somethings can be right and useless
Cant something be wrong and... Priceless?
--------------------------------------
Armaden Dewild Lead HC
armedendewild.frp-tr.net
www.Frp-tr.net yi ziyaret ettinizmi? Etmediyseniz kılıcım pesinizde olucaktır
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
THARKAS, 07 June 2003 20:36 tarihinde demiş ki:
riskde tam kıtamı ele gecırdım mıllet kactı:hrr:[hline]
With each kill I grow wiser... with every added wisdom I grow stronger -Artemis Entreri


oynamayı bilmiyoduk kabul et :)
yani kurallarıyla ..[hline]things you own end up owning you
(tyler durden)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
BonePART, 07 June 2003 20:33 tarihinde demiş ki:
ben gayet elendim walla[hline]BonePART - Pepelek Saplar Birliği Başkanı

Ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'yleh wgah'nagl ftgagn
I am not fat you asshole, I am just big-boned.
Screw you guys; I am going home.
You must respect my authoritaaaaaaa.
BonePART FriarHealSuxx of Hun - Kay Server - Level 50 Drunken Friaa -(At last)


aynen güzeldi baya, paso uyudum ama neyse artık :D[hline]www.gamerbug.com

[Bu mesaj Smokey tarafından 07 June 2003 20:43 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi olayı biraz hikayeye dökelim:


Sabah 08:30

Bone'u icqdan rahatsız edip yola çıktığını ögrendim. Kendisi 08:40 itibariyle iskeledeydi. Ben 9 a 10 kala iskeleye vardım bir telefon görüşmesi sayesinde birbirimizi bulduk. Ondan sonra işin komik kısmı başladı. Bone ile öncelikle paticikten olma potansiyeli içeren insanları kesiyorduk. Bir bir baktık. Yanında kız olmayanlar, sırt çantası olanlar birinci hedefimizi teşkil ediyordu. Derken bazı insanlar yaklaştı paticik mi diye sordular paticik dedik ve kaynaştık :) Grup yavaş yavaş büyümeye başladı. Daha sonra çok zeki bir şekilde bir kağıdın üstüne kocaman kırmızı harflerle PATİCİK yazdık ve ilk başta elimizle sallama suretiyle insan toplarken daha sonra tellerin arasına sıkıştırıp yanında beklemeye başladık. Bu sırada artık yavaş yavaş ayrılma vakti gelmişti. Dolayısıyla ben, THARKAS!!!, Rapadura, Bahadır ve birkaç kişi daha ada sefası için gereken tahkimatı almaya gittik. Bir kasabı basmak suretiyle ufak çapta bir orduya yetecek kadar biftek, köfte ve sucuk aldık. Yaptığımız işten memnun bir şekilde yürürken bir anda bir manav gördük. Kavun ve karpuzlar bize biz onlara baktık ve o anda ben manava daldım artan paramızla 2 adet karpuz aldık. Malzemeler daha bitmemişti. Tabak çatal unutanlar için çeşitli şarküterileri basmak suretiyle plastik çatal tabak temin edildi. Daha sonra kendimize 8 litrelik bir su bidonu alarak check-point e dogru ilerledik. Malzemelerimiz tamamdı. saat 10.10 olmuştu ve artık gelenlerle vapura binme vakti gelmişti. Hepimiz vapura doluştuk. Bir sıra koltukları kapattık. Hemen karpuzlar sular yere bırakıldı. Bu sırada bir karpuz (bizden sıkılmış olacak ki, ya da ölümden kaçıyordu) yuvarlanarak kaçtı ve tam vapurdan aşağıya düşecekken bir amcamızın klas kontrolü sayesinde ellerimize geri döndü. Bundan sonra temkinliydik. Karpuzlar iyice yerleştirildi sohbet koyulaştı artık saglam forum muhabbetleri dönmeye başlamıştı. Kim kimle ne nasıl vesaire derken, (Rapadura ya da bahadır tam hatırlamıyorum.) Birisi bir game boy çıkardı ve o anda vapur sefası BonePART isimli arkadaşımız için bitmişti. Bu arada Chemical ı sevgiyle anıyoruz. Kendisi pikniğin temel taşını oluşturarak buz ve mangalı getirdi. Gerçekten kendisi kadar büyük bir çanta ile geldi. Vapurdan inmek üzereyken BonePART tüm forum yetkilerini kötüye kullanarak herkesin eline eşyaları paylaştırdı ve bana 15 kiloluk buz, çıra, mangal, kömür torbası düştü. Eşyalarımızı sırtlandık ve adaya ayak bastık.

Adada bizi Sirkeci grubu (Spectator ve Gallant!!(neden bu kadar azlar anlamadık)) karşıladı. Herhalde paticiksiniz diyerek hemen buluştuk ve kendimize bir sayfiye yeri arama girişimlerine başladık. Meydanda Spec ve Gallant da et ihtiyaçlarını giderince tüm tahkimatı sırtımıza vurarak Dilburnu denilen sevgili sayfiye mekanını aramaya başladık ama o anda ölümcül bir hata yaptık. Biz tüm kafile yola düştük ve istanbuldakı tophane yokuşu kadar yokuşlara tırmanmaya başladık. Küçük tur yerine büyük tur yoluna sapınca tahmini bir 5 kilometre kadar yokuş tırmandık. Yolda herkes değişmeli olarak malzemeleri taşıyordu ve BonePART ve ben biraz göbek eritmek için daha fazla malzeme almayı düşünüyorduk ki bir baktık zayıf arkadaşların dilleri dışarıya düşmüş. Chemicalın babası biz her ne kadar genç olsakta hepimizden 10 kat daha hızlı yürüyor ve nerdeyse bize adada tur bindiriyordu. THARKAS süper karizmasıyla icap ettiği zamanlarda yolu soruyor ve devamlı aynı cevabı alıyordu. ''15 dakika devam edin orda.'' En son yol sorduğumuz çöpçü bize yanlış yolu gösterince ufak bir kaybolma vakasından sonra mola verdik ve 8 litrelik suyun 4 litresi ilk molada tükenmişti. Sırtımıza eşyaları tekrar yüklendik ve yürümeye başladık. Bu sırada Spectator elinde kamerayla paticik tayfasının çektiği azabı kaydediyordu. Uzun lafın kısası dağları aştık, tepelerden koştuk yokuşlardan indik ve en sonunda Dilburnu denilen mola yerine vardık. Bize yardım etmek için orda bizimle buluşan Gawain bütün buralar benim edasıyla bazı yerlerin dolu olduğunu boş masa olmadığını anlattı ve biz parkın ortasını yararak içeriye daldık kendimize boş bir yamaç bulduk ve düşercesine oturduk. Chemical mangalı çıkarttığında ise hepimiz dumur denizlerine yelken açtık. Chemical mangal diye 4 adet demir çubuk ve iki adet ızgara çıkarmıştı. Biz carpentry skilli 10 bile olmayan insanların o mangalı inşa etmesi yüksek mühendis BonePART'ın etrafa yağdırdığı emirler sayesinde 15 dakkayı buldu. Etraftan gençleri taş toplamaya yollayan bonepart bir yandanda bu teknoloji harikası pratik mangalı çözmeye çalışıyordu. Daha sonra nasıl olduysa oldu ve mangal kuruldu. Bu sefer mangalı yakmak bir problem olmuştu. Bazı arkadaşlar (alınmasınlar nickleri hatırlayamıyorum.) mangalın kömürünü döküp çıraları yakmaya çalışırken Chemical yapacağını yaptı ve ufak çapta bir kaynak makinası (aka. Flame Thrower tadında bir alet.) çıkartarak odunları yaktı. Yelleyerek kol kası yapan arkadaşlarımızın yerini daha sonra ben aldım fakat teknik bir arıza vardı mangal
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...