Delicatessen Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Disiplin, kurallar ve benzeri ne varsa karakter zayıflığının sonucu olarak ancak zorunluluk ile düzenin sağlanacağını düşündüren faktörlerdir. Kişi, yaratıcı değildir, yaklaşım farklılığı oluşmamıştır, alışagelmiş dışına çıkmaya gücü olmadığı gibi aklına da zaten başka bir şey gelmemektedir. Anarşizmin bireysel anlamdaki en büyük getirisi de buna karşındır zira. Çünkü anarşizm bireysel yetilerin maksimuma çıkarılmasını ön görerek kişinin düzeni kendi içinde halledip dışavurumunu da gerçekleştirmesini sağlar. Trafikte kırmızı ışık olmadığını düşünelim. Eğer tüm sürücüler, her yol ağzında kontrollü geçmesi gerektiği bilincine sahip olsaydı tamamen mantıktan doğan kırmızı ışık olgusunu somut birşeye ihtiyaç duymadan kendi beyni içinde oluşturabilseydi bu tür bir kurala maruz kalmadan güvenli sürüşü sağlayabilirdi. Başka bir deyişle, yasalara bakarsak, adam öldürmeye değin cezalar olmadan böyle bir eyleme başvurmanın, birbirinden farksız bireyler arasında oldukça kibirli görüneceği kişi tarafından idrak edilebilseydi öldürmeye yönelik cezanın oluşmasına da gerek kalmayacaktı. Bu aslında tüm bireylerin anlaması gereken bir kavram. Peki bunun hiyerarşik anlamda sağlanması nasıl mümkün olur? Hiyerarşik yapının üstündeki kişi, disiplin olgusunu cezalar ve kurallar dışında zekasını kullanarak insanlığından ödün vermeden bambaşka yöntemlerle karşılıklı tarafları da memnun edecek şekilde bahsedilen idrakın oluşmasını sağlayabilmelidir. Zaten tarihe bakılıp herhangi bir alanda buna benzer durumlar incelendiğinde en akla gelen uygulamaların hüküm sürdüğü yapılara nazaran o zekayı kullanabilen birinin olduğu yapılar farkını hemen ortaya koymuş ve daha başarılı olmuştur. Yani; tüm mesele, EFLATUN KART.* Herkes olmalı aslında ama değilse bile bir kurumda, bir oluşumda en azından bir kişi bu algıda olabilmelidir. Olabilmelidir ki, saçmalık dolu, insaniyet arka plana atılmış, tüm değerli olgular geride bırakılmış haliyle sistem götürülmemelidir. Aksi taktirde yapılan iş, maddi bir getiri sağlarken, manevi getiriyi tamamen yok edecektir. Bu tür ortamda ne mutluluktan, ne huzurdan, ne de akılcı yöntemlerden bahsedilebilir. Böyle bir ortamda yer alan kişinin aklında, zaten standartları belirlenmiş bir yerde olduğu anlayışı gelişecek ve bu standartların soktuğu durumun dışına olumlu anlamda bir kazanımı olsa bile çıkmak istemeyecektir. Çünkü zaten olması gerekenler belirlenmiş ve bunların yeteceği izlenimi yaratılmıştır. Ki ektsra bir girişimin gerçekleştirilmesi bile kişinin hakkını almayacağını düşünmesi nedeniyle ortadan kalkacaktır. Bunu böyle kabul eden de hiyerarşinin başındakidir. O noktadan sonra sana gelip neden hala işin istenilen kazanımı sağlamadığını sorgulayamaz. Kendisi yapılacakları belirlemiş ve bunların uygulanmasına rağmen "istediğini" alamıyorsa mesele ne yazık ki yine onun sorunudur. Ne diyelim. Tanrı akıl, fikir versin. *Eflatun Kart, Trevanian'ın Şibumi adlı kitabındaki betimlemesinden esinlenerek söylenmiştir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ren Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 canım benim hiyerarşik düzeni kişi akıl olgunluğu üzerine vurdurup nasıl akılların anarşik olmasını nasıl bekliyorsun o bilince ulaşınca su gibi akarıza bağlasaydın ütopik diyecektim ama şimdilik 7/10 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
chrome Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 anarşizmin kız tavlamaktan başka bir boka yaradığı yok abi kimse kusura bakmasın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2014 Bu haliyle de ütopik aslında. Hiyerarşi de o bilince varılsa ortadan kendiliğinden kalkacak. Sadece bu kavramları politik değil bireysel incelesek, örneğin, hiyerarşiyi işini iyi yapan birini duyduğum saygıdan dolayı üste koysam ama o kişi bunu kendi üstünlüğü olarak algılamayıp bir piramit görselinden ziyade çember olarak anlasa şu yapıyı birçok mesele halledilmiş olacak. Yine de teşekkür ediyorum. Elbette kalan 3'lüğü tamamlayacak bir ütopya kuracağım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 ee tabi ingilizce çıkarken sokaktan yağ günü dal Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dworgian Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 Sabah sabah ben uyku sersemi halimle anlamamış olabilirim, ama aslında denmek istenen "yasalar, kurallar olmadan da insanlar kendileri için en efektif davranışı sergilerdi" gibi bir şey ise, ilk insanlarda yasa ve kurallar yoktu, bu oluşum nasıl gerçekleşti, niye insanların birbirini öldürmesine ceza getirmek gerekti vs diye düşünmek gerekir sanırım. Ama her haliyle şu söylenilenler ütopik bir dilek olmaktan öteye geçemez bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2014 Sana önerim, yazının daha iyi idrak edilebilmesini istiyorsan(ki bu, okuyucuya ulaşmak isteyen bir yazı) yazını paragraflara ya da bloklara böl. Böyle kütük gibi ardarda cümleler gözü yoruyor ve okuma isteği karşısında bir direnç oluşturuyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar