Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sovyetler Birliği'ndeki yıkımlar


DiabloTyrael

Öne çıkan mesajlar

Sovyetler Birliği'ndeki yıkımlar

Sovyetler Birliği'nin işgal altındaki bölgelerinde, savaştan önce 88 milyon kişi yaşıyordu. Sanayi üretimi 46 milyar rubleye ulaşıyordu 1926-1927 fiyatlarına göre); 122.000 kilometrelik demiryolu bulunuyordu. Naziler, toplam 1.710 kenti ve 70.000'den fazla kasaba ve köyü kısmen ya da tamamen yakıp yıktılar.

6 milyondan fazla bina yakıldı ya da yerle bir edildi, 25 milyon insan evsiz kaldı. En fazla hasar gören kentler arasında Stalingrad, Sivastopol, Leningrad, Kiev, Minsk, Odesa, Smolensk, Novgorod, Orel, Harkov, Voroney, Rostov gibi en önemli sanayi ve kültür merkezleri de bulunuyor.

Düşman, toplam 4 milyon işcinin çalıştığı 31.859 fabrikaya yerle bir etti. 239.000 elektrik motoru ve 175.000 iş makinesini yok etti ya da bunlara el koydu; toplam 65.000 kilometre demiryolu, 4.100 gar binası, 36.000 posta, telgraf, telefon bürosu yıkıldı, tahrip edildi.

40.000 hastane ve klinik, 84.000 okul, yüksek okul ve araştırma merkezi, 43.000 kütüphane, 98.000 kolhoz, 1.876 sovkoz ve 2.890 tarım makinesi deposu yağmalandı ya da yıkıldı.

...

Olağanüstü Devlet Komisyonu, ulusal ekonomimize verilen zararın tutarını 679 milyar ruble (1941 fiyatarıyla) olarak hesaplamıştır.

Kaynak: 1942'de Sovyetler Birliği'nin uğradığı maddî kayıpların bilançosunu çıkarmak üzere kurulan Olağanüstü Devlet Komisyonu'nun 12 Eylül 1945 tarihli raporu.[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar---Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!---Türk Olmak---Vatan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu rapor tümüyle spekülatif ve yalan. Neden derseniz,
Bir kere Almanlar, bombardıman dışında yapabildikleri kadar şeyi sağlam ele geçirme gayesi güdüyorlardı. Onlar için eğer bombardımanla imha edilmemiş veya savunmayı yarmak için saldırılmamışsa, fabrikalar hastaneler falan çok kıymetliydi.

Öte yandan, Rusların taktiğiyse, geri çekilirken Almanlara bir şey bırakmamak için her şeyi yakıp yıkmaktı. Bu da bilinen bir şey. Amaçlar, Almanları lojistik sıkıntıya sokmak,desteklerini kesmek ve en önemlisi aç bırakmak. Siz ön saflardaki askerlere paso yemek taşırsanız bu sizi büyük sıkıntıya sokar. Ruslar çekilirken özellikle zaten kısıtlı olan yolları bozuyor, demiryollarını tahrip ediyor ve köprüleri uçuruyorlardı. Hastane gibi düşmana yarayacak binaları ve köylerle tarlaları tamamen yakıp yıkıyorlardı. Bunlar da kayıtlarda var.

Savaşın sonunda Rusların "Almanlar yakıp yıktı cak cuk" diye caz yapması bence gayet anlaşılır bir durum. Kalkıp da "Ne güzel yıktık afferim bize" diye rapor yazacak halleri yoktu.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hacı'nın yazdıklarına ek yapma ihtiyacı duyuyorum. Bu yazılanların tam tersine esas olarak Ruslar Almanya'yı işgal eder etmez sökebildikleri her şeyi söküp ülkelerine götürmüşlerdir. Buna elektrik direklerinden fabrikalara, tren raylarından tesisatlara akla gelebilecek her şey dahildir.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ruslar almanyaya girdiginde her türlü insanlık suçu işlemişlerdir.

berlinde tecevüze ugrayanlara "erkeklerimiz saglıklıdır, hasta olmayacaksınız" şeklinde almankadınlarına "sözde teselli" duyuruları yapan kızıl ordudan bahsediyorsunuz.

22 milyon rus oldu seklinde de propaganda ypaıyorlar, ama işin gercek yüzü farklı. sen elinde cephanesi olmayan askerlerini alman tanklarına makineli tüfeklerine karsı koşturursan oleceklerdir elbet. o yüzden de savasta en cok asker kaybeden ülkedir.

aynı şekilde yukarda sayılarla ifade edilen savaş zararıda rusların geri cekilme prensibine dayanır. almanlara kalmasın diye geri cekilirken kendi tarlalrını, ormanlarını, eşyalarını fabrikalarını ne var ne yoksa yıkmışlardır.

[Bu mesaj karakedi tarafından 08 Ocak 2005 19:40 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir de Stalin zamanının "Yoldaş'ı memnun edin" tipi raporlamaya yazıldıysa bu rapor, o zaman yandınız.
Ruslar bu tip raporlarda, Staline yardakçılık yapmak için normal rakamları 5-10 arası sayılarla çarpmışlar. Buna üretim rakamları da dahil. O yüzden "Nerede bunlar" deyince "Savaş, Almanlar vıdı vıdı" diye uyduracak bir çok şeyleri olmuş.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O derece ölünün en büyük sebeplerinden birisi de düşmana yalın kılıç saldırıdır. Şu an tam hatırlayamadığım bir çarpışmada (Kuzeyde Leningrad kuşatması sırasında donmuş göl üzerinde) Ruslar almanlara açık alanda düz koşu şeklinde saldırmış, dalga dalga biçilmiş ve en son almanların cephaneleri bitip onların saldıran insanı bitmeyince kazanmıştır. Bu tarz bir saldırı mantığını benimsemiş ordunun kayıplarının da inanılmaz boyutlarda olması doğaldır.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türk Ordusunun mantığı, savunmada düşmanı yavaşlatmak için için cephanesi yoksa bile mevzi tutmak ve gerektiğinde süngü takıp savaşmaktı. Atatürkün ünlü süngü taktırma mevzusu vardır bilirsiniz, cepheden kaçan askerleri durdurur, niye kaçıyorsunuz diye sorar, "cephanemiz bitti" deyince, süngünüz de mi yok?" diye sorup süngü taktırır. Bizimkiler süngü takıp yere yatıp mevzilenince İngiliz saldırısı da "Türkler mevzilendi, kurşun yemeyelim" diye durur, onlar da mevziye girip beklemeye başlarlar.

Sovyetlerde ise, özellikle psikopat Stalin amcam sağolsun, bu çok farklıdır. Stalin'in savunma ve saldırı anlayışı "Not a step backwards- Bir adım bile geri atılmayacak" şeklindedir. "Kapıdaki Düşman" filminde de vardır, askerler ikili koşar, birinde içinde 5 kurşun olan tüfek, diğerinde de 5 kurşunluk tek şarjör vardır. Biri ölünce diğeri tüfeği veya şarjörü alıp saldırıya devam edecektir. Eğer bunu yapmazlarsa, arkada bekleyen Sovyet makinalısındaki subaylar onları tarar.
Rus askerler böylelikle bir çok yerde yalın kılıç, elde tek tüfek Almanların en iyi savunulan yerlerine saldırmış, kıyma makinasına sokulmuş misali dökülmüşler ve Ruslar, özellikle üstteki subaylarından ve Stalinden korktukları için cepheleri çökse dahi geri çekilme emri vermemiştir. "Başarısız olup çekilmektense, savaşıp ölmek ve başaramamak daha iyidir" diye de bir sözleri var. Çünkü geri dönerse başarısız olup, ona yapacakları şeyler çok daha kötü.

Diyeceksiniz Stalin niye böyle psikopat? Adam paranoyası yüzünden savaş başında üst rütbeli bütün subayları "Darbe yaparlarsa?" diye öldürtüyor. Orduda yüzbaşı bulmak bile neredeyse imkansız hale geliyor. Almanlar saldırdığında, ön saflardaki Ruslarda tüfek çok, cephane yok. Daha gerideki savunmada ise, silah yok, cephane var. Böyle şaşkın bir savunma tutunamayıp durmadan geri çekilince Almanlar zırt diye Moskovaya dayanıyor, Stalin da çiziktiriyor artık çekilme olmayacak diye.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Deli_hacı ya tamamen katılıyorum ama şöyle bir durum daha var. Nazilerin bu kadar hızlı ilerlemelerinin bir nedenide süpriz saldırıdır. Sovyetler asla nazilerin onlara saldıracağını düşünmemiştir.
Stalin o kadar manyak bir adamdır ki kendi oğlunun onu öldüreceğini düşünerek en kanlı cephelere yollar ve ölmesini sağlar.[signature][hline]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ama adamlar gidip t-34 t-34/85 gibi savaşın en iyi tankları (fiyat/performans :) ) kabul edilen araçları yapıyor .. üstüne üstlük %100 Js-3 lerle olmasa bile( ww2 de oldukları kesin değil) js-2 lerle 1944-45 te en iyi ağır tank statüsünü ellerinde bulunduyorlardı .. Çünkü 122mm'lik topu neredeyse t-34 kadar kıvrak bir tankın tareti haline getirebilmişlerdi (js-3 için neredeyse değil tamamen kullanılabilir :) )
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tabi aynı JS2'nin yan taraflarına veya arkasından atış yapan bir Pz IVJ tarafından bile tek atışla yok edilebildigini düşünürsek , hızın zırhtan fedakarlık yapılarak elde edilen bir oldu oldugunu goruruz .

Bu arada Barbarossa'dan önce Rusların da genel bir modernizasyon hareketine başlamakta olduklarını da göz öününde tutmak lazım . Ruslara saldırılabilecek en güzel zamanda saldırdı almanlar . Olabilecekleri en zayıf anda yani . Ama ruslar da aptal değiller tabi tamamen de süpriz olmamıştır saldırı . Ama durdurabilecek güç yoğunluğu yoktu . İşte o yoğunluğa Moskova saldırısında eriştiler . Ve sonra da karşı saldırıya geçerek alman ordusunu dağıtmanın eşiğine geldiler . İşte bu noktada (aynı ruslarda olduğu gibi ) Hitler'in Oldugunuz yerde kalın emri Alman ordusunu kurtarmıştır . Evet ruslar Askerlerini silahsız düşmana karşı sürmüştür kimi yerlerde ama bu Stalin'in psikopatlığından çok başka yapacak birşey kalmamasındandır . Nitekim öylesine büyük insan kaynakları vardır ki Sonuçta ne olursa olsun kaybeden almanlar olmuştur .[signature][hline]MaXi...

[Bu mesaj maxigenous tarafından 11 Ocak 2005 19:46 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rapordaki sayısal veriler bana abartı geldi ama olabilir de hani...malum şu andaki rusya bile çok geniş bir alanı kaplamakta ama Almanlar da Rusya nın tamamına girmediğine göre abartılı olması muhtemel.Ayrıca Almanlar da Ruslar da birbirlerinin topraklarına girdiklerinde her türlü alabildikleri şeyi almışlardır.Bugün bile St.Petersburg('45'deki adıyla Stalingrad) daki müzelerde bir çok eksik parça bulunduğu ve bunların çoğunun Nazi kuşatması sırasında çalındığı rehberler tarafından söylenmektedir.[signature][hline]-TooRan,bu kemik mi?
-???Evet...
-Ne kemiği peki???
-????
(Sinemada kız arkadaşım vücudumu tanıyor :P )
--------------------------------------------------
Doğanların En Mükemmeli Doğacak Bizlerden!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Almanların o cepheyi kayıp etmelerinin en büyük sebebi ise Hitler'in egosudur!
Adamlar Moskova kapısına gelmişlerdir ama Hitler orduyu stalingrad'a çektirmiştir. İstediği ise orayı alıp siyasal bir üstünlüktür. Ayrıca Rusya cephesine tavkiye giden çoğu Alman Afrika cephesinden gelmiştir. Bu askerler malasef kış donanımına sahip olmadıkları için soğuğa yenik düşmüşlerdir. Almanlar bütün güçle zaten Moskova'ya saldırmış olsaydı , Sovyetler Birliği çökerdi. Neden derseniz Rusların bütün silah ve tank fabrikaları ve tren yollarının birleştiği nokta Moskova'dır.
Kısacası eğer Hitlerin egosu olmasaydı belkide savaşın sonucu çok farklı olurdu.[signature][hline]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Almanların başarısızlık sebebi, aslında savaşın başında fazla başarılı olmalarıdır.
Genel bir tarih bilginiz varsa, taa en başından beri kış ayında Rusya'da taarruzda halinde bulunan hiçbir ordu başarılı olamamıştır.
Almanlar saldırılarında bu kadar başarılı olunca, Ruslar zamana karşı toprak stratejisini belirleyip geri çekilmişler ve dediğim gibi her şeyi yakıp yıkmışlardır. bununla beraber Rus artçıları ve hafif birlikleri sık sık Almanlara vur kaç harekatları düzenlemişler, yapabildikleri yerlerde Almanların destek konvoylarını kesip lojistik yönden Almanları sıkıştırmışlardır.
Daha sonra kışın gelmesi Almanları bitiren faktör olmuştur. Özellikle soğuğa dayanıklı olmayan Alman motorları donmuş, Alman palet sistemleri donup kilitlenmiştir.
Tüm bunlara ek olarak, Alman-Rus askerlerinin de karşılaştırmasının yapılması gerekir. Alman askerleri tecrübe ve eğitim yönünden çok ileri de olsalar, şartlara karşı dayanıklı değildirler. Almanların açlıktan ve soğuktan kırıldığı dönemlerde, Rus askerleri rahatlıkta savaşmıştır.
Bu bakımdan Hitler'in inadı kadar, şartlara da bakmak lazım. Ayrıca, Hitler saldırmakta da haklıydı, zira Stalin de saldırmak için fırsat kollamaya başlamıştı.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arkadaşlar bir kere Moskova düşerse Rusların yapacağı hiç birşey yok çünkü gerilla tatikleri o zamanlar bir fayda etmez. Hemen örnekte veriyim o kadar Fransız ve Polonyalı direnişçiler vardı ne oldu? Hiç birşey elde edemediler. Ayrıca Sovyet halkı nazileri kurtarıcı olarak görüyordu.[signature][hline]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Moskova düşseydi, çok şey farketmezdi.
Diyeceksin neden... Ruslar çoktan bahsi geçen fabrikaları iyice doğuya taşımışlardı bile, fabrikaların çoğu Almanlar Moskova'nın dış mahallelerine ulaştığında taşınmış ya da doğuda yenisi yapılır duruma gelmişti.
Ruslar Moskova için de gerekirse Stalingradda yaptıkları gibi sokak sokak savaşmayı göze almışlardı. Ama Moskova, gerekirse gözden çıkarılacaktı. Yani, stratejik açıdan çok psikolojik etkisi olacaktı Moskova'nın düşüşünün.
Ayrıca gerilla taktiği fayda etmez diyorsun. Aksine, gerilla savaşının en iyi yürüdüğü yerlerden biri, şehirlerdir. Taş, tuğla ve betondan yapılma orman. Daha iyi gerilla savaşı mı olur? Her gün bir kaç kere düşmana vurup kaç, morali bozulsun.
Bir de Almanlarla Rusları mukayese edemeyiz, çünkü savaş kapasiteleri farklı. Ruslar ellerinde hiçbir şey yokken bile savaşıyorlar, Almanlar gibi düzenli değiller. Ben sana milyon tane askerle saldırayım ama hepsi silahsız olsun, senin donanmış 300 askerin olsun. Ben çok kayıp veririm ama sen herkesi öldürene kadar da tepene binerim. Mesele bundan ibaret.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rusların Nazileri kurtarıcı olarak görmesine gelince...
Bak şimdi, o iş Polonyalılar için geçerli. Fransızlar için daha bir geçerli, Fransa işgal edilmeden önce, Fransa'nın neredeyse %40lık bir bölümünün Nazileri tuttuğundan sözedilir. Bunun altında özellikle sevmedikleri İngilizlerle yine beraber savaşmak zorunda kalmak, bilmemne gibi etkiler vardır denir (Bunlar spekülatif tabii)
Ruslar ise, ideoloji olarak zıt oldukları bir zihniyete karşı direniyorlar en başta. İkincisi, direnmezler ve Almanlara katılmaya kalkışırlarsa, öldürüleceklerinin bilincindeler. Almanlar onları hain ve komünist diye, Ruslar ise hain diye öldürecek. Böyle bir seçenekleri yok. Hatta cephedeki askerler, ya savaşıp emredilen şeyi yapacaklar, ya da o uğurda ölecekler. Başarısızlık sözkonusu değil. Ruslar, savaşı kazanırken bile bazen saçmalık derecesinde çökertmedikleri cephelere saldırıp gereksiz kayıplar vermişler.
Durum budur.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nazi İmparatorluğun Kuruluşu/Yükselişi/Çöküşü adlı kitap serisini eğer incelerseniz ( bu kitap tamamen askeri belgeler ved iğer belgelere dayanırak yazılmış 100% doğru olan bir kitaptır.) orada görürsünüz ki Moskova çökmüş olsaydı Ruslar birşey yapamazdı. Birincisi insan gücü olsa bile o insanlar yıllar Stalin'in zülümünü çekmişlerdir ve sürekli onun terrörü altında oldukları için Nazileri kurtarıcı olarak görmüşlerdir. Polonya direnişi sadece ünlü bir S.S subayı vurma başarısı sağlamıştır onun haricinde hiç bir başarısı yoktur.[signature][hline]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Goarth, o kitap serisi hangi belgeler üzerine yazılmış? Daha çok Alman kaynakları üzerine diye biliyorum yanlış mıyım? Müttefik ve alman kaynakları kullanılmış.

Şimdi, Viktorun da dediği gibi bunlar taraflı görüşler olabilir. Bak, başlığın tartışma konusu olan rapor da tümüyle Sovyet görüşü ve yanlı, sayıları muhtemelen abartı ve sistemin başarısızlığını gizlemek için Almanlara fatura kesiyor olması muhtemel. (Stalin döneminde verileni yapmamak = ölüm çünkü)

Pekala, Almanları anlatan ve onlardan kaynak kullanan bir kitap da "Ulen az daha yapıyorduk" diyen Alman belgeleriyle yanıltılmış olamaz mı?

Örneğin, en sansasyon yaratan "4 milyon yahudi öldürdük" olayı vardır. Mesela bu olayda, adamlara (Himmler ile Auschwitzin komutanını mı sorguluyorlar neydi) "Şu şu adam geldi mi, o sırada orada mıydı?" diye soruyorlar. Cevap: "Biz 4 milyon yahudi öldürdük..." Tekrar soru: "Şu şu adam geldi mi, o sırada orada mıydı diyoruz?" Cevap: "Biz kamplarda 4 milyon Yahudi öldürdük."

Yani 4 milyon yahudinin ölmesi ilk kaynak olarak sadece burada var. Bir adamın ağzından çıkan, soruyla alakasız bir cevapta. Neden demiş bunu kimse bilmiyor. Yahudi soykırımı olayı da buraya dayandırılıyor, ortada fiziki kanıtların çoğu yok, olsa da, Almanların uçak uçuramadığı, cephede tanklarını yakıtsızlıktan terkettiği bir dönemde, toplama kamplarında günde 2-5 ton arası petrol kullanarak Yahudi yakıyor olması gerekli. Hem de günde 24 saat!

Demek ki, her türlü tarihi belge yanıltıcı olabilir. Ortada belge olması, bir olayın doğruluğunu kanıtlamaz. Sümerlilerin Türk olduğunu anlatan Türk Tarih Kurumu kitabı vardır ve yanlıştır. Demek ki tarihi gerçeği bazen iki karşıt şey söyleyen belgeler arasında aramak gerekir. Bunu gözardı etme derim ben.[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Moskova'nın düşüşünün başlıca iki etkisi olacaktır. Bunlardan ilki Çarlık döneminden beri Rusya'nın bütün ulaşım altyapısı Moskova'dan geçmekteydi. Moskova'nın düşmesi ile birlikte Rusya'nın güneyi kuzeyi ve doğusu birbirinden bağımsız birimler haline gelecek, askeri malzeme nakli çok güçleşecekti. Tabii ki bir yerden sonra alternatif yollar açılır ama bunun baya bir zorlayacağı kesin. İkinci ve en önemlisi ise psikolojik etkisi olacaktır. Bu etkiyi de ikiye ayırmak mümkündür. İlki Rusya'nın içinde çıkacak karışıklılar ki daha Moskova düşmeden bir çok halk (başta Türkler) Ruslara karşı Almanlarla müttefik olmuşlardır daha da artacaktı. Stalin'e karşı bağımsızlık için savaşacak bu güçler zaten sıkışmış olan Rusları iyice sıkıştıracaktı. İkinci etkisi ise diğer devletlerin Almanya'nın yanında savaşa girme isteğini arttıracaktı. Burada da en başta Türkiye gelmekteydi. Moskova düşse idi Rusya'da ki diğer Türk devletleri ile birleşmek için Türkiye'de almanların yanında kuvvetle muhtemeldir ki savaşa girerdi.

İşte bu sebeperlerden Moskova düşse idi ben Almanya'nın savaşı kazanacağına inanıyorum. Tabii ki geçmiş zamanla ilgili varsayımlar yaparken kesin konuşmak hiç bir zaman mümkün değildir. Ben elimdeki verileri inceleyince bu sonuca varıyorum, başkası farklı bir sonuca varır.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...