Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Hindistandayım


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
abi zamanini wikiden de bakilicak seyler yazmaya harcama, tecrube ettigin seyleri yaz yeter. trende kanserliler icin ayri yer ne acayipmis, kapisina da yengec koymuslar nalaka lan.
Mesaj tarihi:
aquila said:

abi zamanini wikiden de bakilicak seyler yazmaya harcama, tecrube ettigin seyleri yaz yeter. trende kanserliler icin ayri yer ne acayipmis, kapisina da yengec koymuslar nalaka lan.


sen nası amerikalısın ya. burç olan cancer olm.
Mesaj tarihi:
arcane said:

aquila said:

abi zamanini wikiden de bakilicak seyler yazmaya harcama, tecrube ettigin seyleri yaz yeter. trende kanserliler icin ayri yer ne acayipmis, kapisina da yengec koymuslar nalaka lan.


sen nası amerikalısın ya. burç olan cancer olm.


ahahahahah
Mesaj tarihi:












Bir sonraki gün sabah erkenden COIMBATOR'a BANGALORE aktarmalı gittik. BANGALORE'da da farklı bir dil konuşuluyormuş. Unuttum şimdi ama Bengalce değil.




Bangalore Havalanı'nda kuşlar böyle özgürce dolanıyor.Çok da güzel oluyor valla :) Zaten Hindistan'da aynen dedikleri gibi inekler,öküzler her yerde dolanıyor özgürce.










COIMBATOR güzel bir yer. MUMBAI iğrençliğinden sonra resmen nefes aldım. Yem yeşil bir yer. Yakınlarda NILGIRIS isimli çok meşhur bir yer varmış.Şelaleler ve bitki örtüsü nedeniyle çok turist geliyormuş. Ben işe konsantre olduğum için güzel fotoğraflar çekemedim.Sadece yol kenarında burada zincir olan bir kahvecide durduk.Güzeldi valla sert filtre kahveleri.







Akşam geç saat döndük.Havaalanında bizi ÇELEBİ'nin otobüsü karşıladı. Adamlar buranın havaalanı yer hizmetlerini de yapıyorlar.

Ayrıca kutsal sembolleri restaurant,otel,işyeri girişlerine ve arabanın ön camına koyuyorlar.
Aşağıda bazı örnekler vereyim.
Bunlardan en ilginci SAI BABA.
Sai Baba hayatı boyunca bir camide yaşamış. Müslüman olduğu tahmin edilen bir kişi ama tüm Hindistan'da saygı duyuluyor çünkü öğretileri Hinduizm ile uyumluymuş.Hep doğruluk, dürüstlük, yalan söylememe üzerine konuşmuş. Çıkartmaları kamyonların arka dorselerini süslüyor.Arabalar da Fil başlı Hindu tanrısı GARIFATI ile yan yana koyuyorlar. GARIFATI'de Hinduların GOD OF WISDOM'ı.







Bu sabah erkenden JaAIPUR'a geldik. Umarım burada daha güzel fotoğraflar çekeceğim ve sizinle paylaşacağım.

Bu arada burad SHERATON'da kalıyorum. Odada internetin saati 5 Dolar. Vat dı fak dedim resepsiyoniste. Dedi " resepsiyon ve barda internet serbest".
"Tamam lan" dedim ve duş alıp üzerimi değiştirdikten sonra size bunları otelin barında King Fisher'ımı yudumlarken yazıyorum.

Yemekler pilav ve yanına sebze şeklinde ağırlıklı. Fena da değil aslında ama sadece hijyen anlayışının hiç olmaması ve baharatın dibine vurmaları en büyük sorun. Çok şükür dün COIMBATOR ve bugün de JAIPUR kokmuyor. 2 gün buradayız.
Bakalım neler göreceğim.
Şimdilik alasmaladık.
Mesaj tarihi:
Abi helal, çok güzel bilgiler vermişsin.

Dünya'da merak ettiğim yerler sıralamasında hindistan ortalarda, bunun birinci sebebi de senin dediğin gibi hijyen-temizlik...
Mesaj tarihi:

Eveeetttt.
5 günlük deli gibi koşturmacanın sonunda ancak adam gibi oturup yazma fırsatını tam da şu an da buluyorum.
2,5 saat ilerideyiz Türkiye'den.

Özetlersem...
İstanbul-Mumbai THY-AIR INDIA ortak uçuşu...Gidiş-dönüş bilet AIR INDIA'dan rezervasyon yaparsanız yaklaşık 1800 TL. THY'den yaparsanız yaklaşık 2300 TL.

İç hat uçuşlarım ile ilgili bilgi de vereyim.
Mumbai-Bangalore-Coimbator-Mumbai uçuşlarımın toplam değeri 18000 Rupi (Yaklaşık 300 Dolar) ve iyi bir havayolu şirketi olan JET AIRWAYS ile uçtum. Mumbai-Bangalore uçuşunda yemek verdiler ama Bangalore-Coimbator ve Coimbator-Mumbai uçuşlarında yemek ücretli idi. Neden aynı havayolunun aynı güzergahta farklı uygulaması vardı, anlamadım.

Mumbai-Jaipur-Mumbai gidiş-dönüş biletimi ise acentam INDIGO AIR diye hiç duymadığım bir firmadan almış ve fiyatı 20000 Rupi (yaklaşık 330 Dolar). Fena değil ama kahvaltı-yemek servisi ücretli.

Halen Jaipur'dayım.
Bugün dışarıda gölgede ölçülen sıcaklık 45 dereceydi fakat ben ziyaret ettiğim 10 fabrikada-ki 1 tanesinde içerisindeki sıcaklık 220 derece olan RAM makinelerinin hemen yanında 2 saatlik bir malımı kabul ettirme denemesi yaptım- kelimenin tam anlamıyla dibim düştü. Bir ara sıcaktan birlikte çalıştığım ustayı öyle bir azarlamışım ki adam korkmuş, gözleri doldu.Özür diledim sonra.O kadar sıcak beynime işlemiş, gözüm dönmüş.

Neyse.İş kısmını geçeyim.Sadece kesinlikle şu sarfettiğim çabanın karşılığını kazanamadığımı söyleyebilirim.

Hindistan harbiden de son yıllarda gezdiğim en ilginç ülke. Bir sürü insan. Her biri farklı çeşit. Farklı din. Farklı etnik köken. Ve bir arada güzelce yaşıyorlar. Ramazan nedeniyle Hinduların çoğu oruç tutuyormuş, biliyor musunuz? Müslüman olan komşusuna saygısızlık olur diye yemek yemiyor adam. Çoğu böyle.

Akşam 6da yani 44 derecelik sıcak hava yerini 30 derecelere terk ettiği zaman BIRLA TEMPLE isimli bir tapınağı ziyaret ettim. Hindistan'ın KOÇ'u TATA firmasının sahibi ise, SABANCIsı bu BIRLA GROUP'un sahibiymiş. Adam ölmeden önce kendi adıyla muhteşem bir tapınak yapmış. Gün içerisinde onbinlerce ziyaretçisi oluyormuş. İçeride fotoğraf çekmek kesinikle yasak ama ben uzaktan falan da olsa çektim bir şeyler. Bazıları çok kötü ama idare edin. Hindu tanrılarının bir arada tasvir edildiği kabartma resimler, mozaikler ve elbette asıl sunak bölümünde yan yana duran VISHNU (Koruyucu Tanrı) ve LAKSHMI (Refah ve Zenginlik Tanrıçası) var. Fotoğraflardan uzaktan çektiğim ve güvenlik görevlilerinin "noluyo lan, o lavuk foto mu çekiyor?" diye bakındıkları fotoğraf.




















Bu da tapınağın bahçesinde bulunan SHIVA (Yok Edici Tanrı).



Tapınağın hemen yanında da oldukça görkemli bir yapı var. Benim yanımdaki tarihle hiç ilgisi olmayan Hintli "JAIPUR CASTLE" dedi ama yemedim. Siz de yemeyin. "En az 400 yıllık" dedi ama daha eski olduğuna eminim.




Buranın çıkışında şeker kamışı suyu yapıp satan adamı gördüm. Mideniz kaldırırsa gidince denersiniz.






Jaipur buranın en tarihi yerlerinden birisi. Dün kimilerinin deyimiyle AMIR PALACE, kimilerinin deyimiyle AMIR FORT isimli yere gittik akşam 6dan sonra, çünkü gündüz sıcağında gözüm yemedi oralara gitmeyi.
Önce birazdan sizlerle paylaşacağım bol bol fotoğraf çektik. Yarısında ben olduğum için onları koymuyorum ama muhteşem bir yer. Dile kolay. 1000 yıllık geçmişi var. MS 936da yapılmış buradaki ilk kale. Sonra her galip gelen hükümdar yeni bir şey eklemiş. Bugüne kadar ulaşmış olan muhteşem,harbiden etkileyici bir yapı kompleksi çıkmış ortaya. Önce yerel Hindu hanedanları.Yunanlılar, Türkler ve sonra Moğollar. Sonra Hindular.
Ayrıca akşam 8de başlayan ses ve ışık gösterileri var bu tarihi mekanda. Bununla ilgili video çekimlerimde var yasak olmasına rağmen ama yutupla mı yüklesem, vimeo ile mi bilemedim. Uygun zaman olursa paylaşırım sizinle.

















Bir de şuranın önünden geçtik. Çoktan kapalı olduğu için hareket halindeyken çekebildim fotoğrafı. Adı HAVA MAHAL yani Hava Sarayı (Mahal size TAJ MAHALdan çağrışım yapsın. Taj'da bildiğimiz TAÇ, TAÇ SARAYI yani). Burada yüzlerce cam varmış ve açıldığı zaman içeride oluşan hava akımı o kadar muazzam oluyormuş ki bu nedenle bu ismi koymuşlar. Zamanında Hindu Hanedanlarından birinin üyeleri yaşamış burada da.





Hinduca aslında Hintçe demek daha doğru) daha önce de bahsettiğim gibi çok sayıda Türkçe sözcük var. Buraya gelmeden söyleseler inanmazdım. O kadar çok ortak kelime var ki , anlatamam. Bey, Hava, Pilav, Tandır(tandur), Çorba (Şorba), Insan, Dunya, Baba, Dede ve kim bilir daha neler.

1 Dolar havaalanında (daha önce söylemişsem tekrar olacak ama idare edin) 52 Rupi. Ama bankalarda bugün 60 Rupi.

Sizlerin tamamınıza uyacağını düşündüğüm Hindistan'da başınız ve mideniz ağrımadan yemenizi önerdiğim menü ve bunların şehirlere göre fiyatlarını da yazıyorum. Yalnız bu fiyatar diğerlerine göre daha hijyenik olduğunu düşündüğüm 5 yıldızlı otel restaurantları veya en kaliteli restaurantlardaki fiyatlar.

-Malay Kofta (kaju ve karnıbahar karışımını içinde bulunduran kremalı bir yemek)
-Dal Pancimery (5 çeşit ömercimekten yapılan tatlı acı bir çorba)
-Tandoory Roti (Hint ekmeği, bildiğimiz tandırda yapılan ekmek)
-Rice Pullov (Prinç pilavı, safranlısı ve çeşitli baharatlarla yaptıkları çeşitleri var arzunuza göre)

Bu menünün şehirlere göre kişi başı fiyatları şöyle:
-Jaipur: 650 Rupi
-Coimbator: 500 Rupi
-Ambernath: 350 Rupi
-Mumbai: 900 Rupi
-Sheraton Jaipur: 900 Rupi

Tabii ki KING FISHER bakkalda 78 Rupi ancak Sheraton Jaipur'da 400 Rupi. Bu arada 8% alkollü, 100% malt ve 650 cc.

SİHleri duymuşsunuzdur. Ya da kafalarında sarıkla dolanan bıyıklı ve sakallı tipleri. İşte bunlar aslında Hinduizm'in bir tarikatıymış. Kurulma nedenleri de Moğollara karşı isyan amaçlı kurulan bir mezhepmiş. Savaşçı yetiştirmek için kurulmuş Moğollara karşı.Çünkü Moğollar hükümranlık altına aldıkları Hinduları da zorla asker yaparlarmış ve saçlarını sıfıra vururlarmış. Bu tipler buna karşın Moğollarla savaşmak amacı ile kurulmuşlar ve vücutlarındaki hiçbir kılı kesmemeye yeminlilermiş. Yani o kafalarında doladıkları sarıkların altında hayatları boyunca hiç kesmedikleri saçları varmış.Son yıllarda özellikle askere alınan Sihler için dini büyükleri "sakallarını kesebilirler" buyurmuşlar. Bu nedenle elemanlar havaalanında falan bıyıklı olarak geziyorlar. Ancak vücut kıllarını asla kesmişyorlarmış. İğrenç lan!!!
Neyse,bana ne ya?!

İnekler, öküzler ve tüm bunların aileleri bizde sokak köpeği neyse ondan birkaç level yukarıda Hindistan'da. Sokaklarda tamamen özgürce dolaşıyorlar. Bugün klasik soruyu sordum benim Hindulara. Dedim şimdi şu yandaki inekler aniden yola dönseler ve otursalar, yolu kapatsalar, bekleyecek misiniz bunlar kalkana kadar?" dedim. "Evet" dedi adamlar. "Peki birisi inip çekilin olm diyemez mi?" diye sordum. "Yok lan,manyak mısın?" dediler. "Niye yav?" dedim. "Onlar bizim annelerimiz" diye cevap verdiler. Sustum.

Yine işten dolayı edindiğim izlenimi paylaşacağım. Hintliler kesinlikle Asya'nın Yahudileri. Daha önce Çinlilerin böyle olduğunu sanırdım ama kesinlikle yanılmışım. Adamların dini, imanı para. Her ne konuşursanız konuşun , laf mutlaka döner dolaşır ve paraya, maliyete gelir.

Hindistan'a gelmek için en uygun mevsim ne zaman sorusunu araştırdım.
Genel olarak Hindistan'ın ortası,batısı,doğusu ve güneyi hep sıcak. Sadece Kuzeyi yani Himalayalar'a yakın bölge bayağı sert bir karasal iklime sahipmiş. Ancak diğer yerler yani benim özellikle gezdiğim yerler hep sıcak. Yine de Kasım ve Aralık aylarının 25 derece civarında olacağı için daha rahat dışarıda gezilebilecek zaman olduğunu söylüyorlar.

Kadınlar gerçekten de gece tek başlarına dışarı çıkamıyorlar daha doğrusu çıkmamaları öneriliyor çünkü kadınlara tecavüzün en yüksek olduğu yer Hindistan. İşte bu ve hijyen konusundaki iğrençlikleri en eski din olan Hinduizm öğretisi ile çelişiyor. Ama işte insanoğlu. Din,min, öğreti dinlemiyor.

Burada alınlara sürülen kırmızı boyanın anlamını sordum. O kadının evli olduğu anlamına geliyormuş.

"Peki adamlar var, alınlarına sarı sarı boyalar sürüyorlar. Hatta kadınlar da var, sarı boyalar sürüyorlar. Ne iş?" dedim. Dediler, " O başka. Sandal ağacını eziyoruz, içine safran katıyoruz. Bazı başka bitkilerde karıştırıp bir çeşit krem yapıyoruz. Bunu da alnımıza sürüyoruz." dediler. "Niye ki?" dedim. Dediler " Alnımız vücudumuzun algı merkezi,oraya bunu sürerek konsantrasyonumuzu oraya veriyoruz" dediler. "Heee" dedim. Saçma tabi lan!

Bugün bir baskı fabrikasından öbürüne gezerken şunu da gördüm. Bu zamana kadar at,eşek ve hatta öküz arabası görmüştüm ama bunu görmemiştim. Bu da oldu.




Bir de işyerlerinin, fabrikaların, restaurantların girişinde mango yaprakları asılı. Bunların kötü ruhları kovduğuna inanıyorlar.









Yarın akşam Mumbai'ye döneceğim ve ertesi sabahta ver elini Türkiye. Ancak Hindistan'a sık geleceğim. Belli oldu bu. Şimdiden 2 ay sonrası için AHMEDABAD'da en az 4 gün geçirmeye karar verdim. Buranın özelliği Müslüman nüfusun neredeyse nüfusun 80%ini oluşturması ve tekstil sanayinin merkezi olması.

Heee, bu arada....
Nerede şişman, göt-göbek yapmış kadın veya adam var; bilin ki o adam veya kadın Müslüman. Çünkü geri kalan her çeşit Hintli çöp gibi.İncecik.

Hadi kalın sağlıcakla.

Mesaj tarihi:
Çetin Baba harika yazmışsın gene, sayende kültürlendik sağol.

Abi yalnız bazı şeyleri yüzeysel mi yazıyosun yoksa ben mi öyle anladım bilmiyorum, sonuna kadar detayına in anlat bize.
Mesaj tarihi:
teşekkürler arkadaşlar.
ya ben de bilemedim Ulgio. bazen detay yazıyorum, patidaşlardan kızanlar oluyor, girme detaya diyorlar. ya da vikipedide bulacağımız şeyleri yazma diyen arkadaşlar da var,onlar da kendilerince haklı.
ne bileyim, ben de ortaya karışık bir şey yazmaya çalışıyorum.

yüzeysel geçiştirdiğimi düşündüğün şeyler nelerdir, daha detay biliyorsam yazayım?
Mesaj tarihi:
KuddusiMavra said:

teşekkürler arkadaşlar.
ya ben de bilemedim Ulgio. bazen detay yazıyorum, patidaşlardan kızanlar oluyor, girme detaya diyorlar. ya da vikipedide bulacağımız şeyleri yazma diyen arkadaşlar da var,onlar da kendilerince haklı.
ne bileyim, ben de ortaya karışık bir şey yazmaya çalışıyorum.

yüzeysel geçiştirdiğimi düşündüğün şeyler nelerdir, daha detay biliyorsam yazayım?


Abi mesela sana anlatıyorlardır lokal durumları, oradaki yerlilerle konuşuyosundur.Onlarla olan muhabbetleri ülkenin durumunu falan onların ağzından anlatsan?
Mesaj tarihi:
Ülke her dinden, her mezhepten, her etnik kökenden 1 milyar 200 milyon vatandaşı olan bir ülke. İngilizler öyle bir sömürmüş ki adamları kölelik genlerine işlemiş. <> dan oldukça çekiniyorlar, her zaman saygılılar. Birbirlerine karşı öyle değil. Mesela ortadan kalktı artık, kalmadı öyle bir şey dedikleri KAST SİSTEMİ halen geçerliliğini koruyor. Üst kasttaki (seviyedeki diyeyim) vatandaş ile alt seviyedeki vatandaş asla eşit sayılmıyormuş eski sistemde kanun önünde. Şimdi en azından kanun önünde eşitlik var fakat MAHALLE BASKISI halen devam ediyor yani üst kasttaki adam her zaman alt kasttaki adamı hor görebiliyor, kesinlikle kız alıp kız verilmiyor, işe alırken kast durumu birçok şehirde göz önüne alınıyor.
Bana anlatılan kast sistemi şöyle:

BRAHMIN- Öğretmenler, din adamları, akademisyenler
SHARTYA- Askerler
VAISHYA- İş adamları, esnaf, zanaatkar
SHUDRYA- Her türlü işçi, emekçi

Ülkedeki gelir adaletsizliği bizdekinden çok daha beter. Bir yanda günlük 1 Dolar bile bulamayan yüz milyonlarca sokakta yatıp kalkan insan; diğer tarafta yurt dışına 3-5 uçak dolusu akrabasını,davetlisini yanına alarak düğün yapmaya giden Dolar milyarderi birkaç milyon Hintli. Son yıllarda Türkiye ve özellikle Boğaz (Çırağan Sarayı) Hint sosyetesinin en çok bildiği yermiş.

Halk genel olarak zayıf. Esmerden kara bir tene sahipler. Büyük çoğunluğu vejateryen. Hiçbir şekilde balık dahi yemiyorlar. Vejateryenlerin az kısmı peynir, yoğurt yiyor.
Bir kısmı toprak altında yetişen soğan, patates, turp gibi köklü sebzeleri yemiyor bakteri içerdiği gerekçesi ile. Bir kısmı da toprak altındaki sebzelerin ruhu olduğu gerekçesi ile yemiyorlar. Her hafta 1 gün tuttukları bir oruç var Hinduların. Gününü kendileri belirliyor. Farklı kültürlere, dinlere saygılı görünüyorlar. Anlattıklarına göre Müslümanların yoğun yaşadıkları yerlerde zaman zaman gerilimler, kavgalar, hatta çatışmalar olabiliyormuş. En yaygın gerginlik nedeni sokaklarda özgürce gezen inekleri Müslümanların tutup kesmeleri. İnek çok kutsal bu adamların dininde.

Goa (sanırım doğru yazıyorum) diye bir şehri öve öve bitiremediler. Hindistan vizesi alırken konsoloslukta da (bu arada bunu daha önce yazmadım sanırım. Hindistan vize verirken kesinlikle başvuru sahibini görmek istiyor. Aracı vize hizmeti yapan firmalara pasaportunuzu vererek vize alamıyorsunuz.) tanıştığım bir genç kız aynı şeyi söylemişti. Ocak'ta 2 hafta gitmiş, gezmiş, çok beğenmiş. Şimdi yine 3 haftalığına gideceğini söylüyordu bu Goa'ya. Aklınızın bir yerine yazın. En modern ve en turistik şehirlerinin burası olduğu söyleniyor.

Halkın geneli fakir demiştim. Ama mutlu görünüyorlar.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...