Tarihteki İlk Tank- İngiliz MARK I Tankı

[Cafein]

Evet, Fedaykin Almanlara başladıysa, ben de İngilizlerle girişeyim. Madem tankları anlatıyoruz, o zaman tankların atasına, 191 yılının Eylül ayında yapılan ilk tanka dönelim.

Evet, "tank" nasıl ortaya çıktı? Bilindiği gibi, I. Dünya Savaşı bir siperler arası savaştı. Bu yüzden savaş uzun, kazanması zor, mevzileri ele geçirmesi ise kanlı ve uzun süren mücadeleler sonucu ağır bedeller ödenerek mümkündü. İngilizler, klasik damarları tuttuğu ve bu işi de bir kurnazlıkla çözmenin mümkün olduğunu hissettikleri için işe koyuldular. Amaçları, eskinin kuşatma silahlarından esinlenerek, siperden sipere saldırırken koruma ve ateş gücü sağlayarak piyadeye yardımcı olacak bir silah geliştirmekti.

Savaş şartları, böyle bir aracın top ve kurşuna karşı dayanıklı, siperleri geçebilecek şekilde engebe aşma kabiliyetine sahip ve yol olmadığı, her yerin çamur olduğu rezalet arazi şartlarında ilerleyebilecek bir araç gerektiriyordu. İngilizler bunları gözönünde bulundurarak, her şeye bir traktörle başladılar. Çalışmaları 1915 Eylülünde "Küçük Willie" olarak meyvesini verdi. Proje çok gizli tutulduğundan ve yaptıkları aracın şekli şemali bakımından (Metal bir kutu ya), projenin adı "TANK" idi (Bildiğiniz SU TANKI yani) . Bu savaş aracının ismi de buradan gelmiş oldu.



Gördüğünüz gibi, bu tanklar eşkenar dörtgen-Rhombus yapılıydı. Takma isimlerinden biri zaten Rhombustu. Bu şeklin amacı, siperlerin girinti çıkıntılarında takılmadan ilerleme sağlamaktı. Paletler tankın etrafını dolanıyor ve böylece sınırsız hareket kabiliyeti sağlıyordu. Tankın yanlarına İngilizlerin "6 pounder" dedikleri orta boy toplar konulmuştu. Mürettebatı 8 kişiydi. Bunlar ön tarafta yanyana sürücü ve kumandan, iki tarafta çömelmiş birer tane çarkçı(makinist) ve her yanda ikişerden dört topçudan oluşuyordu. Prototip "Küçük Willie" arazi testlerini başarıyla geçti ve 100 tanelik ilk sipariş derhal verildi.

Üretim safhasında tanka önemli bir ekleme yapıldı. "6- pounder" toplarının tanka saldıracak bir piyade birliğine karşı yeteri kadar koruma sağlayamamasından korkan mühendisler, bu silahların yerine makinalı tüfekler yerleştirdi. Böylece, Top taşıyan versiyonlar erkek (male), makinalı tüfek taşıyan versiyonlar dişi(female) olarak isimlendirildi.



Tank kullanımını savunanların isteklerinin tersine, tankların ilk kullanımı uygun şartlar ve düzgün arazide olmadı. Aksine, ilk tank saldırısı bataklık gibi çamurun içinde, 15 Eylül 1916da Flers-Courcelettede Alman mevzilerine karşı yapıldı. Arazi şartlarının felaket olmasının yanı sıra, tankın daha bir dolu eksiği vardı, mürettebatlar tecrübesizdi, topçu ateşi ve direnişle piyade tanklardan ayrı kaldı. Saldırının ortasında tanklar ve piyade kopmuştu, tanklar birbirleriyle haberleşemediği için dağınık bir şekilde kalmışlardı. Saldırıya katılan 49 tanktan çok azı istenilen yerlere ulaşabildi, kalanların çoğu vıcık vıcık çamura battı.

Bu felakete rağmen, istenilen mevzilere ulaşan tanklar önlerindeki tüm direnişi silip süpürdü. Bunu görüp farkeden subaylar, bunu derhal rapor edip projenin geliştirilmesini talep etti.



Mark I tankı, savaş boyunca aktif görev aldı ve Almanlar tarafından da ele geçirildikçe kullanıldı. Tankın kötü özellikleri de çok fazlaydı. Bir kere, iletişim imkansızdı. Tank dışından içeri ses duyurulamıyordu, tankın tam ortasındaki motor o kadar gürültülüydü ki, komutan ya bağırarak ya da daha sıklıkla el işaretleriyle emirlerini iletiyordu. Motordan sık sık "Spray over" denilen yağ sıçraması oluyordu, bu kızgın yağlar mürettebatı ciddi yaralayabiliyordu, motor zorlandığı zaman yangın çıkıyordu, içerisi her daim cehennem gibi sıcaktı. Tankçılar görevlerinden nefret ediyorlardı. Ayrıca arazide nispeten çevik olsa da, saatte ancak 9km/hlik hızıyla ancak emekleyebiliyordu, yoğun ateş altında piyadeden ayrı kalıyordu.



Yine de Mark I tankı, bütün modern tankların atasıdır. Başarısı, beklentilerin çok üzerinde olmuş ve en aleyhtekiler bile üretimi için baskı yapmıştır. Birinci Dünya Savaşının sonuna doğru, yerini düzeltilmiş modeli olan Mark IVe bırakıp savaş sahnesine izini bırakarak tarih sayfalarına çekilmiştir.

[signature][hline]Denizden Esen Lodosa İnan, Hayallerinin Aşkını Ciğerlerine İşlesin.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.

[Bu mesaj Deli_Haci tarafından 04 Ocak 2005 21:52 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Deli_Haci tarafından 04 Ocak 2005 21:55 tarihinde değiştirilmiştir]

[fedaykin]

Birinci dünya savaşında İngiliz ve Fransızların tankı günün koşulları gereği sadece bir piyade destek aracı olarak kullanmalarının en yıkıcı sonucu ikinci dünya savaşında görülmüştür. Almanların tankları bir grup olarak kullanmalarının aksine ingilizler ikisini bir piyade birliğinde üçünü başka yerde dağıtmışlar ve doğal olarak karşılarına çıkan alman tank orduları karşısında tek başlarına tutunamamışlardır. Yoksa sanılanın aksine Fransa harekatı sırasında İngiliz ve Fransız toplam tank nicelik ve nitelikleri Almanlardan daha üstündü.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"