Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Blues


Random-Man

Öne çıkan mesajlar

Blues, aslen Afrika kokenli bir muzik turudur. Onceleri, kole ticaretinin baslamasiyla birlikte Amerikaya getirilen zenci kolelerin kendi kulturlerini koruyabilmek icin kullandiklari sosyal bir arac oldu. 1865 senesinde koleligin kaldirilmasiyla birlikte Amerikan toplumu icinde yanki buldu ve buradan da tum dunyaya yayildi. Ortaya cikis tarihi kesin olmamakla birlikte ilk zenci kolelerin Amerikaya ayak bastigi 1619 senesi, Bluesun dogum tarihi olarak kabul edilebilir. 1865 senesine kadar suren kole ticareti sonucunda Amerikadaki zenci nufusu yaklasik olarak uc milyonu bulmustur.
Simdi de sizlere bu muzik turunun tarihcesini mumkun oldugunca kisa bir sekilde anlatmaya calisacagim.



BLUES UN Gelisimi:

Amerikaya getirilen ilk koleler, Mississipi Nehrinin besledigi ve buyuk pirinc tarlalarinin bulundugu New Orleans ve Memphis bolgelerine yerlestirildiler. Koleler tarlalarda calisirken bir yandan da hep bir agizdan sarki soyluyorlardi. Bu sarkilarin sozleri ise ozellikle secilmis, ozgurlugu, birligi, beraberligi ve umidi asilayan, haksizliklari sorgulayan sozlerdi. Ciftlik sahipleri, bu ozgurluk cirpinislarini bir nebze de olsa engellemek ve koleleri rahatlatmak icin Cumartesi geceleri eglence duzenlemelerine izin verdiler ama bu eglencelerde soylenen sarkilar ozgurluk cigliklarini daha da alevlendirdi. Boylece ilk blues besteleri ortaya cikiyordu.

Ic savasin sona ermesi ve koleligin kaldirilmasiyla birlikte, Amerikada yeniden yapilanma plani ortaya kondu fakat bu plan beyazlarin irkci davranislari nedeniyle bir sonuca ulasamadi. Bunun uzerine zenci halk yeni umutlar icin kuzeye yoneldi. Bu goc sirasinda Amerikaya gelen gocmenler ile kultur alisverisinde bulundular. Kimi zaman geleneklerinden, kimi zaman yasam bicimlerinden ama ozellikle muziklerinden etkilendiler. Kendi muziklerinde kullandiklari banjonun (ki kokeni Afrikadir) yaninda, Irlanda ve Iskoc gocmenlerden kemani, guneyli gocmenlerden ise mandolin ve gitari ogrendiler. Boylece zenci muziginde etkin hale gelecek gitarin tohumlari da atilmis oluyordu. 1890lara gelindiginde ise gitar uretimi bir sektor haline gelmeye baslamisti. Bu sektorun onculugunu de gitar uretimini halen surduren iki sirket yapmaktaydi: Orville GIBSON ve C.F. MARTIN sirketleri.

1900lerin basina gelindiginde zenci sarkicilar ve soz yazarlari, ozellikle Memphis sehrinde ortaya cikmaya baslamislardi. 1909 senesinde ise blues tarihi icin belki de ilk altin sayfa aciliyordu. Memphis sehrinin belediye baskan adaylarindan E.H. Crump, yeni yeni kurulmaya baslayan blues gruplarindan biri olan Handys Bandden secim propagandasinda kullanilmak uzere bir parca yazmalarini istemisti. Bu grubun yazdigi Mr. Crump isimli parca ile hem E.H. Crump baskanligi kazaniyor hem de Handys Band, Memphis Blues olgusunu genis bir cevreye tanitiyordu.

Bu donemi izleyen yillarda, belirli bolgelerdeki muzisyenler, o yerlerin kultur ve etnik yasantisindan etkilenerek farkli blues turleri ortaya koymuslardi. Yazilan parcalar esas olarak blues altyapisini kabul ediyor fakat ozellikle gitaristlerin tekniklerinde bolgeye has bir farklilik goze carpiyordu. Bir sure sonra ortaya cikan bu yeni turler de bolgelerinin ismiyle anilmaya baslayacakti. Ornegin Memphis Blues, Delta Blues, Texas Blues gibi.

Blues ile caz muzigin yakinlasmaya basladigi 1930lu yillarin baslarinda, unu daha sonra tum dunyaya yayilacak olan trompetci Lois Armstrong, King Oliver Bande katiliyor ve gelecek yirmi yila damgasini vuracak bir muzisyen boylece taninmaya basliyordu. Armstrong daha sonra bu gruptan ayriliyor, unlu blues ve caz piyanisti Earl Hinesin grubuna dahil oluyordu. Yine ayni yillarda unlu cazci Count Basie grubunu su sozlerle tanimliyordu: The Band That Play The Blues. Ekibine gitarist Eddie Durham ve saksofoncu Lester Youngi da katan Count Basie, donemin en unlu iki bayan vokali Ella Fitzgerald ve Billie Holiday ile birlikte blues ve caz muziginin halen dinlenen kilometre tasi parcalarini seslendiriyordu. Bu yillara damgasini vurmus diger muzisyenler ise Robert Johnson, Big Bill Broonzy, Sonny Boy Williamson, Lonnie Johnson ve Tampa Red idi.

40li yillara gelindiginde Muddy Waters, Howling Wolf, Little Walter ve Willie Dixon gibi isimleri henuz duyulmamis muzisyenler gecimlerini barlarda calarak sagliyorlardi. 1943 yilinda Chicagoda Muddy Waters, Detroitde de John Lee Hooker, muzik kariyerlerinin en buyuk adimlarini atiyorlardi. Gelisen teknoloji ile birlikte blues etkisi de gunden gune artiyor, yeni muzisyenlerin ortaya cikmasiyla tum Amerikaya dalga halinde yayiliyordu. Bu dalgaya jump, boogie veya rhythm & blues diyenler de vardi. Fakat kim ne derse desin, tek bir sey kesindi, kimse geriye bakmiyordu. Artik muzik alaninda gelisim ve yeni kesiflerin yapilma zamaniydi.

1948 yilinda Riley King isimli bir diskjokey, ilk zenci radyosu olan WDIA Memphis ile anlasiyor ve dort yil surecek bir radyo programi sunmaya basliyordu. Bu program sayesinde dinleyicileri ona yeni bir isim takacaklardi: Blues Boy ya da kisa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

80lerden gunumuze kadar gelen bluescu Steve Ray Voughn u yazmadan geçemicem.[hline]Madalyam yok ama,para bende.
Fizban bilmemne tarihinde demişki:
lol yerim senin gitarist parmaklarını
ben de basketçi parmagı var


[Bu mesaj Tarist_Windveil tarafından 03 June 2003 18:39 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evet ünlü divan edebiyatcısı Tarist in bir gazeli ile karşı karşıyayız........
olm bu ne! adam yazmış![hline]karpuz, 30 April 2003 11:46 tarihinde demiş ki:
abi aşmış bişey o cici bebe
-------------------------------------------
Bu aralar ordunuzun arttığını görüyorsanız bilinki ben imzalarda gördüğüm her linke tıklıyorum.E bi zahmet artık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Tarist_Windveil, 03 June 2003 18:38 tarihinde demiş ki:
80lerden gunumuze kadar gelen bluescu Steve Ray Voughn u yazmadan geçemicem.


Onu hemen Steve Ray Vaughan olarak düzeltmeyi kendime borç bilirim.

Blues'a girmek isteyen dalmak isteyen arkadaşlar eminim ki
Melvin Taylor'un Depression Blues'u dinleyince bunu daha kolay başarabilecekler.[hline]Ben akıllıyım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...