Monte Cassino Manastırı'nın Bombalanması

[fedaykin]

1943 kışı geldiğinde Almanlar Roma`nın güneyindeki Gustav hattına çekilmek zorunda kalmışlardı. Garigliano ve Rapido nehirleri boyunca organize edilmiş bu hat Monte Cassino`dan geçmekte ve bir dağın tepesine kurulmuş olan Monte Cassino`ya hakim tepede 6. yüzyıldan kalma kutsal bir manastır bulunmaktaydı.

İtalya Müttefik Kuvvetler Komutanı General Harold Alexander hem Gustav hattını geçmek hemde buradaki Alman birliklerinin geri çekilmesini önlemek amacıyla aynı anda Cassino`ya doğrudan saldırı ve Gustav hattının gerisinde yer alan Anzio bölgesine bir amfibik çıkartma planladı.

12 Şubat 1944 tarihinde aylarca Cassino`ya saldırmış ama başarılı olamamış bitkin Amerikan birlikleri taze Yeni Zellanda birlikleri ile değiştirildi. Alexander yeni gelen taze kuvvetlerin Cassino`yu ele geçirmek için yeni bir saldırıya girişmesini emretti. Piyade saldırısından sorumlu olan General Bernard Freyberg manastırın bombalanması isteğini Alexander`a iletti. Ön cepheden manastırdan kendilerine ateş açılmadığı bildirilmiş olmasına rağmen bunu göz ardı eden General Harold Alexander manastırın 15 Şubat 1944 tarihinde Amerikan bombardıman uçakları tarafından imha edilmesi emrini verdi. General Freyberg`in yardımcısı General Clark ve Fransız Kuvvetlerin komutanı General Alphonse Juin`in bombardımanın yapılmaması için gerçekleştirdikleri itirazlar dinlenmedi ve bombardıman gerçekleştirildi.

Sonuçları

Alman askerleri tarafından işgal edilmediği bilindiği halde manastırın bombalanmasının tek akla yakın açıklaması, birliklerin moralini düzeltmek için saldırdıkları bölgenin en hakim yerinde bulunan devasa yapının yerle bir edilmesi olduğudur.

6. yüzyıldan kalma ve Katolikler için kutsal kabul edilen bir mekanın bombalanması savaş ortamında her ne kadar kınanmamışsa da bu müttefik kuvvetlerin savaş sonrası siciline kara bir leke olarak düşmüştür.

Alman Güney Ordular Komutan Mareşal Albert Kesselring kesin olarak manastıra girilmesini yasaklamıştı. Manastırın yıkıldığı tarihe kadar Monte Cassino bölgesinden sorumlu General Fridolin von Sender bu emre müttefik askerlerinin de gözlemlediği gibi itaat etti. Kesselring müttefiklere manastırın tarihi öneminden dolayı işgal edilmeyeceğini müttefiklere bildirip ayrıca girişine de emirlerine itaat edildiğinden emin olmak için muhafızlar dikti.Ancak manastır yıkıldıktan sonra Alman askerleri yıkıntıları işgal ettiler.

Müttefik bombardımanı hem büyük bir tarih katliamı olduğu gibi askeri olarak da çok büyük bir başarısızlık örneğidir. Sokak savaşını bilen bütün komutanlar yıkıntılar arasında savunma yapmanın ayaktaki binalarda savunma yapmaktan çok daha kolay olduğunu bilirler. Ayrıca o tarihe kadar bu hakim tepeden müttefiklere ateş etmeyen almanlar o hakim konumdan da ateş etmeye başladılar. Bütün tarihçilerin üzerinde uzlaştığı konu, bu bombardıman sonucunda Monte Cassino`nun hem daha geç alındığı hem de çok daha fazla can kaybına yol açtığıdır.

[Bu mesaj fedaykin tarafından 26 Kasım 2004 17:28 tarihinde değiştirilmiştir]

[maxigenous]

Kasselring'în savunması savaş bitmeden geçilememiştir italyada .

[Aket-Atum]

Almanalrın ss tugaylarından biri(sanki başka birilerinin de ss tugayı var da!) bombardıman öncesi cassinodan birçok sanat esrini kaçırarak kurtarmıştır ayrıca[signature][hline]Aket Atum
"so hoder, why don't they let you shoot at your brother?
here, take this arrow, i'll help you aim..."

[Bu mesaj Aket-Atum tarafından 29 Kasım 2004 18:00 tarihinde değiştirilmiştir]

[KaraBaron]

Muharebe sırasında ABD 5. Ordusu ve İngiliz 8. Ordusu'ndan oluşan toplam Müttefik güçleri 105.000 asker, 1.900 tank, 5.000 uçağa sahipken; Mihver güçlerini oluşturan Alman 10. Ordusu ise 80.000 askere sahipti. Muharebe sonunda toplam Müttefik zayiatı 55.000 olurken; toplam Alman zayiatı 20.000'dir.