Razu Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Yanı assadakı bır forum da gorum ve ne oldugunu merak ettım bılen ve acıklayabılcek olan bırı var mı??[signature][hline]Gercekci ol,imkansızı ıste Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 2.dünya savaşı bitince müttefikerin alman savaş suçlularını yargılamak için düzenlediği mahekmeler. gerçekten savaş sucu işlemiş insanlar cezalandırıldı ama arada özellikle sovyetlrin baskılaryıla masum insanlarda ceza aldı. benden daha gfazla bilen biri açıkalr şimdi.[signature][hline]kapansın camiler açılsın meyhaneler için dostlarım bu akşam benim için için için... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razu Mesaj tarihi: Kasım 12, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 12, 2004 tesekkurler genede en azındaın genel bır fıktım olustu...[signature][hline]Gercekci ol,imkansızı ıste Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Kasım 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 12, 2004 kesin bişler demek sitemiyorumda nette bulduum kaynakların couna göre cadı avına girişilmiş basbaya,savaş bitti zaman almanyanın onde gelen lider ve generallrinden nerdeyse hepsi agresif savaşa yol vermek,insanlıa karşı suc fln gibi şeylerden ceza almış[signature][hline]kapansın camiler açılsın meyhaneler için dostlarım bu akşam benim için için için... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 şu anda evde değilim yarın gelince yazacağım ama nürnberg mahkemesi hukukun zerresini kabul etmemiş tamamiyle taraflı ve gelmiş geçmiş en ahlak karşıtı mahkemeydi.mahkeme denmemeli bir nevi alman infaz salonuydu.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mexinth Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 hepsi ölmeyi hakketmişti. Milyonlarca yahudiyi yaktık heil hitler diye anıran komutanları astılar. İyi de oldu.[signature][hline]sonunda yeniledim. lord_elvyn, 12 Kasım 2004 20:06 tarihinde demiş ki: artik patideki abazalardan korkmaya basladim... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 evet,savaştan önce çeteleşen alman şehirlerinde düzeni bozan artık bir iç karışıklık haline gelmiş olan yahudilerin toplama kamplarına atılması bir başarıdır gözümde.az kaldı gelecek nurnberg yazısı.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 infaz olayında yahudileri 'haklı' (??!?) olarak bi yerlere tıkmaları değil, suçlu suçsuz ayrımı gözetmemeleri ve adalet dağıtılmaması temel unsurdur. örneğin adam sadece bir subay, görevini yerine getiriyor, bi ingiliz komutan gibi savaşıyor ama savaştığı için yargılanıyor vs. apache i bekleyelim şu yahudi kısmını merak ettim özellikle[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 apache o gaz odalrında ölen milyonalrcva tahudinin suçlumu olduunu,ölümü hakettiinimi söylüyorsun?[signature][hline]belediye otobüsünde uykumdan rüyalarımdan ayrılıp kapıya baktıımda inmem gereken durağa geldiimi görüp kapıya koştum ama sırt cantamı düzletene kadar dur düğmesine basmayı unuttuumdan 2 km falza yürüdüm,şofeend rica edemedim durak dışında indirsin die... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 sözümü çarpıtmayın,gaz odaları apayrı bir konu yahudi hayalürünü olan bir olayı sözlü/yazılı savunma haline getirende gene nurnberg mahkemelerıydı zaten.benım soylemek ıstedıgım o mahkemelerde öldürülen nazi komutanlarının haklı gerekçeleri varsa toplama kamplarında toplanan yahudilerinde haklı gerekçeleri vardır.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 neyse, bişi demiyip neler söyleyiceğini bekliyoruz elindeki belgelerle =)[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Nürnberg Mahkemeleri 8 Ağustos 1945'te II. Dünya Savaşı'nı kazanan Rus,Fransız,İngiliz ve ABD yetkilileri Londra'da 'Uluslararası Mahkemenin' kurulduğunu açıkladılar.Mahkemenin kuruluş amacı ''Avrupa Mihver Devletlerinin (Almanya,İtalya ve müttefikleri) büyük savaş suçlularının takibi ve cezalandırılması'' biçiminde açıklanıyordu.Oysa daha savaş sürerken 1941'den hemen sonra böyle bir mahkemenin kurulması ve alacağı kararlar tüm ayrıntıları ile belirlenmişti.Dr Goldman 'The Jewish Paradox (Grosset-Dunlap,1978,s. 122)' adlı kitabında bu konuda şunları yazar: ''Savaş enasında,Dünya Yahudi Kongresi New-York'ta bir Yahudi işleri Enstitüsü kurdu.Yöneticiler Litvanyalı iki büyük hukukçu idi: Jacob ve Nehemiah Robinson.Onların raporu sayesinde,enstitü tamamiyle devrimci iki fikir ile gelişti: Nürnberg Mahkemesi'nin kurulması ve Almanlara tazminet ödettirilmesi.' Nürnberg Mahkemeleri adlı kuruluş 'büyük çaplı bir linç' için en ince ayrıntısına kadar Hıristiyan Avrupa'nın gizli Lordları tarafından kurgulanmış bir XX.yy. Enkisizyonudur.Bu tür linç amaçlı mahkemeler Avrupa tarihinde sık sık görülen bir olgudur.Bu tür mahkemelerin ideolojik ve tarihsel temelleri Katolik ve Anglikan Kiliseleri'dir.Mahkeme'nin kuruluş ilkeleri hukuk dışılığın bir kanıtıdır;Mahkemelenin kuruluş illkeleri: ''Madde 19: Mahkeme delil ibraz etme işlemleri ile ilgili teknik kurallara bağlı kalmayacaktır.Mümkün olduğunca formaliteci olmayan ve hızlı bir yargılama usulü benimseyecek ve inandırıcı bir değer taşıdığını tahmin ettiği her vasıtayı kabul edecektir. Madde 21: Mahkeme kamuoyunca bilinen olaylar için delillerin getirilmesini istemeyecek,bu olayları edinilmiş deliller olarak ele alacaktır.Müttefik hükümetlerinin belge ve raporlarını da sahih deliller olarak ele alacaktır.'' Kaynağı: R. Graudy,a.g.e.,s. 103 Kurnazca kullanılmış hukuk dilini bir yana bırakırsak,bu maddelerle kast edilen şudur: Almanya ile savaş durumunda olan ABD,Rus,Fransız ve İngiliz subayları hiçbir gerçek kanıt aramadan kendi düşünce ve kanaatlerini,kamuoylarının yönelimlerini 'sahih delil' kabul edip karar verebileceklerdir.Nürnberg Mahkemeleri konusunda İngiliz tarihçi Davit İrving 1988 Toronto duruşmalarındaki tanıklığı sırasında şunları söyledi: 'Bütün DÜnya'daki ünlü hukuçular Nürnberg yargılama usulünden utanç duydular.Elbette,savcıların Amerikalı başkanı Robert H. Jacson bu mahkeme usullerinden haya etmişti;okumuş olduğum 'şahsi günlük'ünde bu husus apaçık görülmektedir.' Kaynağı: Toronto 1988 duruşmaları tutanak no: 33.9392 ve 9394 8 Ağustos 1945'te Nurnberg Mahkemesi SSCB Kızıl Ordusu'nun verdiği raporu 'sahih delil' olarak kabul edip Katyn Ormanları'nda 11 bin Polonyalı subayın Alman Ordusu tarafından Hitlerin buyruğu gereği katledildiklerine karar verdi. Kaynağı: SSCB Belgesi 54,T.m? I. 39. cilt,s 290.32 Ama ne varki Katyn Ormanları Smolenks bölgesinde idi ve 1940 yılında Smolenks bölgesi ve Katyn Ormanları Kızıl Ordu'nun denetiminde idi.Polonyalı subaylar 1940 yılında Kızıl Ordu tarafından Stalin'in verdiği buyrukla katledilmişlerdi.Bu gerçeği yıllar sonra,13 Nisan 1990 tarihinde Cenevre Üniversitesi Profesörü Dr. Naville,Polonyalı subayların kadavralarını incelerken kanıtlamıştı;kısa bir süre sonra da yeni Rus yönetimi bu gerçeği kabul etmek zorunda kaldı. Katyn Ormanları skandalı,Nürnberg Mahkemesi'nin verdiği tek ve biricik skandal karar örneği değildir.Zaferi kazanmış Komünist ve Hıristiyan Lordlar da bu mahkemenin ne denli bir kara mizah örneği olduğunu görüyorlardı ve herkesten daha iyi biliyorlardı.Ama onların bildiği başka bir hakikat daha vardı:Kalabalıklar,sürüyü oluşturan insan tekler,,siyasal erk sahiplerinin görkemli törenlerle kendilerine sunduklarını,tartışmadan,isteyerek doğru kabul edeceklerdir.Çünkü kalabalıklar Firavun döneminde olduğu kadar XX.y.y.'da da putperesttirler;onlar her zaman 'altın buzağı'yı istemişlerdir.Kalabalıklar her zaman görkemli güçlerin önünde dinsel bir tapınma duygusu ile eğilirler;onlar doğrulara değil,konuşan görkemli ağızların söylediklerine inanırlar.Sürünün içindeki düşünen ve doğruyu arayan bireylere de Nurnberg Mahkemesi konusunda şu mesaj verildi: Hitler ve Nazi Almanyası konusunda araştırma yapmak istiyorsan rehberin Nürnberg kararları olmalı;tarihin bu kesitinde Nürnberg Mahkemesi kararlarının çizdiği sınırların dışındaki tüm alanlar mayınlıdır.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Gaz Odaları Nürnberg duruşmalarının en etkileyicisi Dachau Kampı'ndaki gaz odasını ve Hitlerin buyrukları ile uygulanan Nazi vahşetini dramatik bir biçimde gösteren filmdir.Hitler ve Nazi Almanyası için bu filmden sonra akılm almaz bir linç kampanyası başlatıldı.Dünya medyası ve aydınlar çıldırmıştı.Filmler(Exodus,Holokost,Shoah),makaleler,romanlar,binlerce binlerce kez gaz odalarını sergiledi.Ama hiç kimse 1960'lara gelene değin,'' Bu gaz odaları gerçekten var mıdır? Gerçek olduğu iddia edilen bu tarihsel olgunun 'sahih kanıtları' nelerdir? sorularının sormadı.Gaz odalarının varlığını gösterir hiçbir kanıt yoktu;yalnızca zafer kazanmış orduların subaylarının bulup getirdiği tanıklar vardı.Kanıt diye yargıçların eline tek bir gaz odası fotoğrafı vermişlerdi.Dachau Kampı Gaz odası.Ama bu gaz odasının kapısındada aynı subayların izni ile şu acıklamayı koymak zorunda kalmışlardı. 'Banyo salonu olarak kamufle edilen bu gaz odası,hiçbir zaman hizmete sokulmamıştır.' Dachau Kampında hamam olarak yapılan ama yarım kalan bu binayı gaz odası diye kabul ettiremeyeceklerini anlayınca bir süre sonra yazıyı binanın kapısına asmak zorunda kalmışlardı.Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü üyesi Martin Brosaat 19 Ağustos 1960 tarihli Die Zeit gazetesinde şunları yazıyordu: 'Ne Dachau ne Bersen-Belgen ne de Buchanwal'da Yahudiler veya başkaları zehirli gazla öldürülmemişlerdir.' Elde yalnızca tanıklar vardı;tanıklar dışında Dachau'daki tanımlanamamış gaz odasının dışında ne Almaya'daki nede Polonya'daki kamplarda gaz odası yoktu.Jean Gabriel CohnBendit,5 Mart 1979 tarihli Libération'un 4. sayfasında şunları yazdı ' Bizim emin olduğumuz hususlarda artık bize inanılmaması pahasına da olsa,kamplarda turistlere gösterilen,oysa şimdi hiçbir zaman olmadıkları bilinen gaz odalarının yıkılmaları için savaşalım.' [signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Nürnberg duruşmalarında savcılar başlangıçta Yahudi kurbanların 'yakıcı buhar odalarında' öldürüldüğünü ileri sürdüler (Nürnberg belgesi,P.S. 3311 14 Aralık 1945] , iki buçuk ay sonra,Şubat 1946'da ise 'yakıcı buhar odaları' kavramı 'gaz odaları' kavramı ile değiştirildi ve artık tüm mahkeme süresince bu kavram kullanıldı.Savaş sonrasıda yetkili araştırmacı olarak Dachau'ya ABD tarafından gönderilen yargıç Stephen S. Pinter Haftalık Katolik dergisinin 14 Haziran 1959 tarihli sayısında şunları yazıyordu: ' Dachau da savaş sonrasında 17 ay ABD askeri hakimi olarak kaldım.Dahcau'da gaz odası olmadığına tanıklık edebilirim.Ziyaretçilere yanlış bir şekilde gaz odası diye gösterilen yer,aslında bir ölü yakma fırınından başka bir şey değildir.Almaya'daki diğer toplama kamplarında da giçbir gaz odası yoktu.Bize Auschwitz'de bir gaz odasının var olduğu söylendi,Ausvhwitz Rus Bölgesinde olduğundan,orayı görmek için Ruslar'dan izin alamıyordu.. Milyonlarca Yahudinin öldürülmüş olduğu şeklindeki eski bir propaganda efsanesi bu tarzda devam ettiriliyordu.Savaş sonrasında Almanya ve Avusturya'da geçirdiğim altı yıldan sonra,kesinlikle söyleyebilirimki pek çok Yahudi öldürülmüştür,fakat bu sayı asla 1 milyon rakamına bile hiçbir şekilde ulaşmamıştır.Bu hususta ben kendimin herhangi bir kimseden daha yetkili olduğuma inanıyorum.'' Hristiyan Avrupa Uygarlığı'nın gizli lordları buyruk vermişlerdi;mahkemeler,üniversiteler ve medya Alman toplama kamplarına birer gaz odası yerleştirecekler ve bu gaz odalarında 6 milyon Yahudi'nin ve belirsiz sayıda Çingene ile komünistin öldürüldüğünü dünya makuoyuna kabul ettireceklerdi.Bu 'Hristiyanlığın Tarihi'nden sonra 'Tarih' karşı yapılan ikinci bir değiştirme ve yeniden kurgulama girişimi idi.Ve ne yazık ki Hırıstıyan Avrupa'nın lordları bu kezde başarılı oldular.Bu tarih'i değiştirme ve yeniden kurgulamanın,bilinçlerdeki bu yanılsamanın nasıl başarıldığının en güzel örneğinin Michel de Boüard vermiştir.Ünlü Fransız tarihçisi ve Cean Fakültesi fahri dekanı ve Mauthaussen Kampı sürgünü olan Boüard 2 Ağustos 1986'da şu açıklamayı yaptı: '1954'de Mauthaussen hakkında yazdığım kitapta,iki yerde gaz odalarından bahsediyorum.Zaman geçipte düşünmeye vakit bulunca,kendi kendime sordum:Mauthasussen'de gaz odası bulundupu kanaatini nereden edindim?Benim kaldığım süre içerisinde kampta böyle bir yer yoktu,zira ne ben ne başka bir şahıs bunun olabileceğinden kuşkulanmıştı;öyleyse savaş sonrası zihnime yüklediğim bir 'yük' tü bu,öylece kabullenilmişti.Sonra, metnimde-beyanlarımın ekserisini kaynaklara dayandırdığım halde gaz odaları ile ilgili hiçbir kaynak göstermediğimi fark ettim.' [signature][hline]shinsetsu desu.. [Bu mesaj Apache tarafından 18 Kasım 2004 21:22 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Mahkeme önünde tanıklık edenlerin durumu daha açık ve anlaşılır bir tutumdu.Yüzlerce örnekten yalnız birini belirteceğim: Nürnberg Askeri Mahkemesi,30 Mayıs 1946 tarihli duruşmada(gaz odaları kavramının Mahkemenin tutanaklarına Şubat 1946'dan sonra girdiğini söylemiştim) gaz odaları konusundaki en önemli tanık Sauckel,Mahkeme Başkanından söz ister 'Bu belgedeki imzanın bana ait olduğunu kabul ediyorum.Bu imzanın benden nasıl alındığını anlatmam için mahkemenin bana izin vermesini talep ediyorum.By belge bana tamamlanmış haliyle sunuldu.İmzalamaya karar vermeden önce okumama ve incelemeye müsade edilmesini istedim.Dileğim reddedildi... Sonra Polonyalı veya Rus bir polis içeri girdi ve sordu: 'Sauckel'in ailesi nerede? Sauckel'i yanımıza alacağız fakat ailesi Sovyet toprağına teslim edilecek.' Ben 10 çocuk babasıyım ve ailemi düşünerek bu belgeyi imzaladım' 1960'lı tarihlerden sonra Avrupalı tarihçiler,politikacılar ve medya sessizce Almanya'daki kamplarda gaz odaları olmadığını kabul ettiler;gaz odalarının yalnızca Polonya'da olduğunu ileri sürdüler.Polonya'daki kamplar içerisinde Aushwitz Kampı ön plana çıkıyordu ve iddiaya göre yalnızca bu Kampta 4 milyon Yahudi gaz odalarında öldürülmüştü.Ve gene iddiaya göre Yahudiler bu odalarda Zyklon B gazı ile öldürülmüşlerdi. Evet böyle bir gaz vardı ve bu gaz ilk kez 1. Dünya savaşında tifüse karşı verilen savaşta elbiselerin ve araçların tifüs mikrobundan temizlenmesinde kullanılmıştı.Zyklon B ya da siyanitrik asit insan öldürmek için ilk kez Almaya'da değil Amerika Birleşik Devletlerinde kullanıldı;Arizona'da bir mahkum 1920 yılında bu gazla idam edildi.Daha sonra aynı gazı Kaliforniya,Kolorada,Maryland,Missisipi,Misuri,Nevada,Yeni Meksika ve Kuzey Karolanya eyatleri idam mahkumlarını öldürmek için kullandılar.Bu gazın yapımı,kullanımında alınması gereken güvenlik önlemleri,kullandıktan sonra kullanılan yerin gazdan arındırılması(en az 10 saat havalandırılması gerekiyor) çok pahalıya mal olduğu için ABD'de kullanımında vazgeçlildi;ama iddiaya göre çok özel ve pahalı tedbirler gerektiren bu gazı Almanlar savaş koşullarında pek çok miktarlarda,6 milyon Yahudi ile milyonlarca Çingene ve komünisti öldürmek için kullandılar.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Ayrıca TBMM de Nürnberg mahkemelerini resmen ve hukuken bir mahkeme olmadığından söz edilmiştir.. TBMM Genel Kurul Tutanağı 22. Dönem 1. Yasama Yılı 34. Birleşim belgelerine bakarsanız 45 sayfalık tutanakta yazmaktadır. Geçen yılki oturumda (19 Şuba 2003) Burhan Kuzu(İstanbul AKP milletvekili) şu sözleri etmiştir. Hukukun yanıltılması konusunda; ...'Peki, daha önceki dönemlerde bu tür yargılama yapan birtakım mahkemeler yok mu; hepimizin bildiği gibi, tarihte Nürnberg ve Tokyo Mahkemeleri bunun örnekleridir; son olarak da Bosna-Hersek'teki kıyımla ilgili kurulan mahkemeyi gösterebiliriz. Yalnız, bu mahkemeler geçici olarak kurulan mahkemelerdir ve görevleri bittikten sonra da kapanma durumuyla karşı karşıya kalıyorlar. Yalnız, bu mahkemelere çok ciddî bir itiraz var; o da şu, mesela, özellikle Nürnberg Mahkemeleri için "galip gelenlerin mağlup olanları yargıladığı bir mahkeme, tarafsız kalamaz, emirle hareket ediyor" deniliyor. İşte, özellikle, bu birtakım itirazları gidermek bakımından Uluslararası Ceza Mahkemesini desteklemek gerektiğini düşünüyoruz. '...[signature][hline]shinsetsu desu.. [Bu mesaj Apache tarafından 18 Kasım 2004 21:43 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Eh peki yaptıklarını itiraf eden nazi subaylarına ne diyeceksin?[signature][hline]Touch of death is never gentle... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 itiraf ettirtilmişlerdir... [spo1=Spoilerrr]Konuyla alakam yok...[/spo][signature][hline]-Micheal Jordan mı ??? -Hayır cormadım -Uğurcum oynat !!! -Düz bir yoldasınız 2 goblin el sallıyor... Genciz Güçlüyüz Atatürkçüyüz ... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 konuyla alakan yoksa girme öyle araya :) neden itiraf etsinler ki zorla olsa bile..? Sonuçta itiraf edenler asıldı..[signature][hline]Touch of death is never gentle... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 arka planda neler olabileceği tamamen hayal gücümüze kalıyor... Artık neler yapıldı veya neler yapılacaktı ki normal bir asılma onların kurtuluşu oldu... [spo1=Sakın bakma...]hayalgücümü konuşturdum.konuyla alakam yoktur.ciddiye almayınız...[/spo][signature][hline]-Micheal Jordan mı ??? -Hayır cormadım -Uğurcum oynat !!! -Düz bir yoldasınız 2 goblin el sallıyor... Genciz Güçlüyüz Atatürkçüyüz ... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mexinth Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Apache, hazır ucuzlamışken Prag'a git ve kampları gez. Gezde gözlerin açılsın, gerçekleri gör...[signature][hline]sonunda yeniledim. lord_elvyn, 12 Kasım 2004 20:06 tarihinde demiş ki: artik patideki abazalardan korkmaya basladim... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 öncelikle mahkemelerin gayrıhukuki olduğuna kimsenin itirazı yok. fakat yahudiler hazırlamasa bile bu mahkeme gayrihukuki olacaktı. Bu tür mahkemeler gövde gösterisi gibi birşeydir zaten. Skandal karar gibi şeyleri de bu tür bi mahkemeden beklememek gerek,yenen taraflar ne derse onu yapması onun görevi zaten. Mahkeme bile denilemez aslında ( haklı demiyorum, söylediklerim yanlış anlaşılmasın ) Gazodaları ile söylediklerine netten ulaşılabilecek kanıt sunman gerek, inandırıcı bulmuyorum, alman subaylar dahil birçok kişinin tanıklığı var, filmde sadece gaz odaları değil toplu cesetler felan da var, ki bildiğim kadarıyla bu görüntüleri yalanlayan olmadı mahkemede. kusura bakma, hepsini okuyacak zamanım olmadı. Yayınladığın dökümanlardan sonra senin de bi yazı yazman gerekirdi bence, fikrini orayı kanıt göstererek anlatabilirdin, dökümanı eleştirmeye tercih ederim çok daha da sağlıklı bi tartışma olur[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mexinth Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 "...Burhan Kuzu(İstanbul AKP milletvekili) şu sözleri etmiştir..." Şıracının şahidi bozacı diye bir deyim vardır bilmem bilir mi genç patiler? Rusya'da ki terörü sırf çeçen var diye ıkına sıkına kınayan bir partinin bu üyesini bir geçerlilik dayanağı olarak görmüyorum.[signature][hline]sonunda yeniledim. lord_elvyn, 12 Kasım 2004 20:06 tarihinde demiş ki: artik patideki abazalardan korkmaya basladim... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Şıracı kim bozacı kim onu bilemem ama Nurnberg mahkemelerinden daha büyük bir kepazelik dünya tarihinde sayılıdır herhalde. Doenitz'i askerlerini eğitip savaşa hazırlamakla bile suçlayacak kadar ileri gidilmiştir.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 said: mexinth, 19 Kasım 2004 16:45 tarihinde demiş ki: "...Burhan Kuzu(İstanbul AKP milletvekili) şu sözleri etmiştir..." Şıracının şahidi bozacı diye bir deyim vardır bilmem bilir mi genç patiler? Rusya'da ki terörü sırf çeçen var diye ıkına sıkına kınayan bir partinin bu üyesini bir geçerlilik dayanağı olarak görmüyorum. insanda görmek istediğini görür,o kadar yazı arasından Burhan Kuzu'ya takılmanda ilginç.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar