Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Fransız İhtilali: Halk Hareketi mi Yoksa Burjuvazinin Bağımsızlık İlanı mı?


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Fransız İhtilali bugün yaşadığımız dünyanın temel siyasi, sosyolojik ve kültürel kıstaslarını belirlemekle bir çağı kapatıp bir başkasını açmıştır. Acaba bu büyük İhtilal bir toplumsal patlamadan mı ibaretti yoksa artık düzenin değişmesini ve iktidarın kendi ellerine geçmesini isteyen burjuvanın dinamizmi sonucunda mı ortaya çıkmıştı? Halkın bu devrimdeki rolü yalnızca Bastielle'i basmakla kapanmış mıydı? Eğer böyle değilse neden İhtilal sonrasında tüm ipler burjuvazinin eline geçmişti? Neden İhtilal sonrasındaki Terör Dönemi'nde aristokrasiden sonra en fazla kurbanı halk kitleleri verdi? Geniş halk kitlelerini İhtilal'e yönelten dönemin büyük aydınları neden sürekli olarak sadece burjuvazi tarafından desteklenmişti? Kısacası size göre 1789 Fransız İhtilali ortak bir toplumsal ürün olarak bir halk hareketi sonucunda mı ortaya çıkmıştı? Yoksa aslında İhtilal'in gerçek sebebi ve itici gücü artık Sanayi Devrimi'ne doğru gitmekte olan dünyamızdaki eski-yeni düzen çekişmesi ve yeni düzenin patronu burjuvazinin zincirlerini kırmak için halkı kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmesi miydi?[signature][hline]Şüphenin olduğu yerde özgürlük vardır.
Mesaj tarihi:
simdi benim kanim sudur ki ihtilal aslinda gayet temiz ve berrak duygularla baslamisti. aydinlanma cagi humanist yazarlarinin yaymis oldugu fikirler dogrultusunda gercekten tum insanlari kapsayan bir hareket olarak basladi. bastilin yikilmasinda ve sonraki kisa bir donem icerisinde gercekten herkes el ele idi.

fakat sonra esi gorulmemis bir sey olan bu olayda haliyle kraliyet devrildi ne olacak sorusu ortaya cikmaya basladi. berri bolgesinden ciftci le douissant bunun cevabini veremeyecegi ya da cozum uretemeyecegi icin, haliyle soylu kani tasimayan en iyi egitimli-bir nevi aydinlanmis kesimden one cikan gruplara dustu bu is. burjuva da denilebilir. fakat kaos kargasaya kargasa psikopatlara psikopatlar terore teror arayisa arayis da diktatore yol acti. bok ettiler yani koskoca devrimi. helal sana fransa.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
Bence bu tür soruların cevabını ararken en kökene inmeliyiz, ki bence bu sanayi devrimidir. Devrime kadar olan süreçte halk aristokratların topraklarında çalışıyorlardı. Sanayi devrimiyle birlikte fabrikalar kuruldu, ve işçi ihtiyacı doğdu, dolayısıyla güç yavaşça aristokratlardan akmaya başladı, nitekim sadece çok ufak bir kısmı geleceğin sanayide olduğunu anlamıştı. Uzun vadede ortaya ünvanı olan, fakat gücü olmayan en üst tabaka aristokratlar ile, gücü olan fakat ünvanları olmayan burjuvalar çıktı. Fakat herkes genede aristokratları en üst sınıf olarak görüyordu, herkes onları elit kabul ediyordu ve burjuvalar saygınlık olarak çok daha aşağıdalardı. Sonuçta aristokratların güçlü olmadığını bilen halk da o bilinçle devrimi başlattı. Devrimin sonucunda iktidar ve saygınlık gücü elinde bulundurana geçti doğal olarak. Bu bence bir sebep-sonuç olayıdır ve insan tabiatıyla gerçekleşmiştir, olanlarda doğa içindedir.

Halk elbette ezilecekti, onlar aristokratlardan daha güçlü değillerdi. Fakat onlarda ticaret ve kafayı kullanarak burjuva olabileceklerdi ve bu onlar için kölelikten kurtulma olucaktı.

Ayrıca devrimin hemen sonrasına bakarsak gene eski tas eski hamamdır, çünkü eğitimsiz kişilerin yönetime gelmesi günümüzde bile mümkün olamaz. Onun için devrimi kavramak için devrimin hemen sonrasına değil, devrimden 1-2 nesil sonrasına bakmak gerekir.

Sonucu ise bence kafayı kullananın başa geçmesiydi ve artık saygınlık ünvan, soy ve gösterişle değil, bizzat kafayı kullanmak, mücade etmek ve hak etmek ile gelecekti. Hertürlü bu özgürlüğü doğuran sebeptir. Olaya bence böyle bakmak gerekir. Halkon başa gelmesi değil, özgürlüğün doğmasıdır. Elbette o yetişene kadar çok acılardan, yalnış yola sapmalardan, pişmanlıklardan vs. geçicektir fakat her doğum ve büyüme böyle olur.[signature][hline]*http://www.milliyet.com.tr/2001/02/23/yasam/yas03a.html adresine bakar ve kopar*
---
Diaboli virtus in umbust est
Mesaj tarihi:
fransiz ihtilali ile sanayi devrimini direkt bagdastiramayiz. cunku sanayi devrimi 1770 lerde istim almis, etkisini ancak 19. yy ilk yarisinda tam gosterebilmisti.

fransiz devriminde asil neden fransada 2 yuz yildir akla hayale gelmeyecek bir idare uygulanmasi idi. halk kralin mali idi, parlemento yoktu, sikayetleri degerlendirecek bir kurum yoktu. memuriyetler para ile satilirdi, para ile memuriyet alan sahis bunu bir yatirim olarak gorur, yatirim da rusvetle cikarilirdi. aclik bas gostermisti, simdi alenen asevleri kurmayi yediremedikleri icin patates tarlalari ektiler, gunduz askerler nobet bekliyordu tarlalarda aksam beklemiyordu. halk gelip patates calsin karni doysun diye. mantiga bakin. netice ? hatice.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
unity balzac'ın goriot baba'sını bi al eline oku istersen, gör bak acaba sanayi devrimi ne kadar etkilemiş memleketi. Dediklerinin hepsi aristokrasi-burjuvasi çatışması ile paris kültürü, yapısı ile ilgili şeyler, onların sonuçları. Paris bataklıktı derler o zamana ilişkin. Şu an yeterli vaktim yok sonra açıklarım fakat paris sosyetesi ve toplumu o zamanki fransayı o hale sokmuştur aslen[signature][hline]*http://www.milliyet.com.tr/2001/02/23/yasam/yas03a.html adresine bakar ve kopar*
---
Diaboli virtus in umbust est
Mesaj tarihi:
simdi artan ekonomik faaliyet, kapitalizasyon ve ticaret ile sanayi devrimini karistirmamamiz lazim. sanayi devrimi dedigimiz sey james watt ile (tam baslangici bu tarihe ait olmasa da) buhar makinesinin uygulanmaya baslamasiyla gercek etkisini gosteren olusum. bundan once de uretim yapiliyordu fakat az miktarlarda ve varos isci yerlesimlerini olusturacak bir isci sinifi olusturacak kadar degildi.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
Halk her zaman yönlendirilir. Yani İnsan oğlu her zaman yönlendirlir. Çünkü kitlesel haraketler söz konusu olduğu ortak bir fikir var demektir. Herkesin kendi özünden aynı fikre ulaşma olasılığın düşüklüğü bunun br dayanağıdır. İşte bu yüzden diyebiliriz ki yönlendirilme vardır. Yönlendirilmek her zaman olan bir mevzudur ve yönlendirlmemenin tek çaresi de karşıt yönlendirlmeye mazur kalmaktır.

mesela bizim şu an konuştuğumuz konulara hiç birimiz şahit olmamışızdır.Yani hepsimiz kitaplar tarafından yönlendirilip konuşmaktayız.

Yönlerdirilmeye karşı durabilecek tek kale olan çok seslilik ya da çoğul yönler, ne yazık ki o çağlarda mümkün değildi.
Mesaj tarihi:
said:
unity100, 18 January 2004 20:52 tarihinde demiş ki:
simdi artan ekonomik faaliyet, kapitalizasyon ve ticaret ile sanayi devrimini karistirmamamiz lazim. sanayi devrimi dedigimiz sey james watt ile (tam baslangici bu tarihe ait olmasa da) buhar makinesinin uygulanmaya baslamasiyla gercek etkisini gosteren olusum. bundan once de uretim yapiliyordu fakat az miktarlarda ve varos isci yerlesimlerini olusturacak bir isci sinifi olusturacak kadar degildi.


Bahsettiğim şey tam sanayi devrimi olmayabilir, düzelttiğin için teşekkürler, fakat o tarih de belirttiğim sebepler geçerliydi ve ticaret asıl zenginliğe ve güce ulaştırıyordu. Sonuçta burjuvalar ünvan olarak olmasa da güç ve para olarak daha üstünlerdi[signature][hline]*http://www.milliyet.com.tr/2001/02/23/yasam/yas03a.html adresine bakar ve kopar*
---
Diaboli virtus in umbust est
  • 3 hafta sonra ...
Mesaj tarihi:
said:
Golge-i_Khan, 21 January 2004 01:18 tarihinde demiş ki:
Halk her zaman yönlendirilir. Yani İnsan oğlu her zaman yönlendirlir. Çünkü kitlesel haraketler söz konusu olduğu ortak bir fikir var demektir. Herkesin kendi özünden aynı fikre ulaşma olasılığın düşüklüğü bunun br dayanağıdır. İşte bu yüzden diyebiliriz ki yönlendirilme vardır. Yönlendirilmek her zaman olan bir mevzudur ve yönlendirlmemenin tek çaresi de karşıt yönlendirlmeye mazur kalmaktır.

mesela bizim şu an konuştuğumuz konulara hiç birimiz şahit olmamışızdır.Yani hepsimiz kitaplar tarafından yönlendirilip konuşmaktayız.

Yönlerdirilmeye karşı durabilecek tek kale olan çok seslilik ya da çoğul yönler, ne yazık ki o çağlarda mümkün değildi.


Peki sence neye gore fikir yurutmek lazım... Yani sence 2-3 kitapda okuyupda yada farklı yerlerden bilgilenmek yeterli deilmidir???[signature][hline]Beşiktaş diyerek sana yüz vurduk siyahın yanına beyazı koyduk yıllardan beridir hep seninle olduk Beşiktaş sen bizim herşeyimizsin!!!
Mesaj tarihi:
Bence olay tarihsel gelişimin bir sonucu olarak, yani olması gerektiği gibi gelişti. Şöyle ki; ortaçağın bitmesi, her ne kadar Osmanlılar için daha da yayılma anlamına geliyorduysa, bu aynı zamanda Avrupa için de merkezi otoritenin en sonunda sağlanabilmesi olanağıydı. Gerek topların kullanılıp derebeylerinin sınırlarını çizen duvarların yıkılması, gerekse feodalitede derebeylerinin gücünü meşrulaştırmada en büyük etken olan kilisenin inandırıcılığını ve otoritesini yitirmesi kurulmuş olan güç dengelerini sarst. Ortaya çıkan bu güç boşluğundan da istifade eden yeni yeni gelişmekte olan merkezi krallıklar oldu. Ve onların yanıbaşlarındaki burjuvalar.. Burada burjuva kavramının altını çizmek istiyorum, çünkü burjuvalar, feodalitenin -kendi sonunu hazırlayan şey olan- kurulmasına önayak olduğu kasabalar ve büyük şehirler olmadan var olamazlardı. Ve bunların varlığı da bir dizi zincirleme tepkimenin sadece bir halkasıydı. (Nispeten laikleşme, üretimin tekelleşmesi ve artması (mass production),..) Yeni kurulan şehirlerdeki otorite boşluğu da iki anlama geliyordu: Elinde hiçbir şey olmayan ve adeta köle gibi (serf) yaşayan halk için daha fazla refah; özgürlük, adalet.. Ama aynı zamanda durumdan istifade etmek isteyen burjuvalar ve merkezi krallık için de daha meşru, köklü ve hepsinden önemlisi daha fazla güç... Benim düşüncem de bu bağlamda, halk kitlelerinin önlerine güzel vaatler konulup, yanıltıcı bir gerçeklikle, onları sonraları çok daha fazla sömürecek olan burjuvazinin hamalı yapmıştır ihtilal... Ama kapitalizmin gelişmesini hızlandırarak, aslında onu mutlak sonuna biraz daha yakınlaştırmıştır da...[signature][hline]how bout equilibrium?
i found it via tequila-tequilibrium...
Mesaj tarihi:
Oldu zaten öyle basitti....

Bu olayla yeni bir çapın başlamasının sebebi özgürlük fikrinin felan ortaya çıkması değil, sonuçta antik yunanlılardan beri varolan, belki de çok daha eskiye dayanan birşey. Bu olayla birlik de yeni bir çağ başlar. Neden? Çünkü artık sistem değişmiştir. Özgürlük felan değil, daha önceki toprak üzerinden güç kazanma dönemi sona ermişti, bu da bunun somut bir sonucuydu.

Bu olayı olgu olarak açıklamaya çalışırsanız daha mantıklı olur, sonuçta kaç milyon aç sefil insan var fakat bunlar neden ayaklanamıyor, bunlar neden bir çağ başlatamıyor, bunlar neden düzene başkaldırmıyor ona bakmak lazım. Bu cehaletle açıklanacak birşey değil[signature][hline]'Reports that say that something hasn't happened are always interesting to me, because as we know, there are known knowns; there are things we know we know. We also know there are known unknowns; that is to say we know there are some things we do not know. But there are also unknown unknowns — the ones we don't know we don't know.'
Donald Rumsfeld
---
Diaboli virtus in umbust est
  • 1 ay sonra ...
Mesaj tarihi:
bence frans1z ihtilalinin genel hareketinin burjuvaya mal edilmesi yanl1s olur. Çünkü ihtilal tek bir olay degil iktidar1n defalarca degistigi giderek radikallessen ve kendi içinde degisen bir harekettir. Bunlar basl1 bas1na tart1sma konusu olmustur.
  • 7 ay sonra ...
Mesaj tarihi:
Fransız İhtilali, Halk Hareketi mi Yoksa Burjuvazinin Bağımsızlık İlanı mı? Ya hiç.. bunlar olduğunu hiç sanmıyorum

1789 Fransız İhtilali de Yahudi (Masonların) eseriydi.

Farmasonların resmi organı Akasya Dergisi 1903'te şu itirafta bulunuyor:

"1789 Fransız İnkılabını başaran farmasonluk, şimdi de sosyalizm inkılabını (yani komunizmi) hazırlamalıdır. Masonlar işçilerle müşterek çalışmalıdır. Masonlar da münevver kuvvet ve yardımcı kabiliyet, işçilerde ise kemiyet ve imha vasıtaları vardır ki, bunların bir araya gelmesi sosyal ihtilali meydana getirir."

"Açıkça söylenebilir ki, masonluk, sosyalimze gitmekte ve sosyal bir inkılabı yürütmektedir."

1789 Fransız ihtilali tam mânâsı ile bir masonik fikir ve hamle denemesidir ki, kısa zamanda gayesinde ermiştir. 1889'da Paris'te toplanan Birinci Enternasyonal Mason Kongresinde konuşan hatip Francolin:

"Gün geliyor! On sekizinci asır ve 1789 tarihini bilmeyen milletler, din bağlarını koparacaklardır... Bu istikbalinin idealidir. Maksadımız, bütün dünya biraderliği şafağını yaklaştırmaktır..." diye Masonluğun uzun vadeli hedefini ifade etmiştir.
Mesaj tarihi:
"hayır, itiraf ediyorum iyi dinleyin. Biz, erzurumlular kıraathanesi sakinleri olarak, evet evet biz yaptık. Fransız devrimini başardık. Gün gelicek alemin gralı biz olucazz. Tek emel ve gayemiz budur. Bizden başka gral olmıcak 1. geleneksel erzurumlular enternasyonel toplantısına katılan herkeşe teşekkürlerimi arz ederim" Ahmet Mehmetoğlu

Aynı şey...
tarih bilim ayrıca, hatırlatayım dedim.. hastalığın başka bişi olmasın sakın??[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside

**no paranoia@ montezaus
×
×
  • Yeni Oluştur...