Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ABD Büyükelçiliğinde patlama


Myshkin

Öne çıkan mesajlar

yav said:

SNA1L said:

arkadaslar yabanci bir yazarin turkye hakinda gelecekteki on goruleri olan bi baslik vardi
guardian muhabiri mi ne
onunbulamiyorum help

http://istanbul.blog.lemonde.fr/
Guillaume Perrier

başlığını da sen bulursun artık :D

adam türkiye'yi çetintaş'tan daha iyi biliyordur muhtemelen
hey gidi fransız muhabir
bizimki de beni çok çağırdılar ben ülkemi bırakmadım desin dursun o/

eyw hacıt
çetintaş solcu noobu ztn
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

downwhereiam said:

Ulusalcılık ulusalcılıktır arkadaş.Atatürk ulusalcılığı diye yapılan ayrım delüzyondan ibaret.Kendini Türk hisseden herkesin Türk olması prensibi ulusalcılığı tehlikeli kılan ötekileştirme konjonktürüne hiçbir olumlu katkı sağlamıyor ; çünkü Türkiye'de yaşayıp kendini Türk hissetmeyenlere karşı yapılan ayrım yine bu konseptten geliyor.Evet madem bu kadar farklı etnik kökenin olduğu bir coğrafyada ulus devlet inşası yapacaksın , meseleye isteyen herkesin Türk olmasına izin vererek yaklaşmak mantıklıdır.Peki ya istemeyenler ? Asimilasyona karşı olanlar ? Bu noktada bir çözüm oluşturamadığı sürece Atatürk ulusalcılığının hiçbir farkı yok.
Dünya siyaset tarihine yeni bir tanım olarak da geçmiyor.Sadece günümüzde ben pis kaka ulusalcılardan değilim demek için vicdan aklama materyali olarak kullanılıyor.Ayrıca gerçek anlamda solcunun tek kimliği vardır o da sınıf kimliğidir.Marks boşuna işçilerinin vatanı yoktur dememiş.


Marx'ın sözlerini de tıpkı diğer sol ideologların sözleri gibi işinize geldiği şekilde yorumlayınca kur-an'dan bir ayeti alıp onun üzerine kitap yazan tiplerden en ufak farkınız kalmıyor.
Bilmediğin ihtimalini göz önüne alarak sana Marx'ın sözünün bulunduğu kısmı Komünist Parti Manifestosu'ndan aynen alıntılıyorum:

"Komünistler ayrıca, vatan ve milliyeti kaldırmayı istemekle suçlandı.
İşçilerin vatanı yoktur. Sahip olmadıkları bir şeyi onlardan almak mümkün değildir. Proletarya öncelikle siyasal egemenliği ele geçirmek, kendisini ulusal sınıf konumuna yükseltmek, bizzat kendisini ulus olarak kurmak zorunda olduğu sürece, hiçbir şekilde burjuva anlamıyla olmamakla birlikte, henüz kendisi de ulusaldır."

demek istediği gayet açık ama anlayamayacak kişiler için Erkin Özalp'in bu sözler ile ilgili açıklamasını da ekliyorum:
Kısacası, proletarya, öncelikle, kendi ülkesinde devrim yapmak, kendisini “ulusu temsil eden sınıf”, hatta “ulusun kendisi” haline getirmek zorunda. Tüm bunların milliyetçilikle bir ilgisinin bulunmadığı açık. Evet, tam bu noktada, Marx’ın da yaptığı gibi, hatırlatmak gerekiyor: “İşçilerin vatanı yoktur.” Ama, gerçek çıkarları tüm sınırların kaldırılacağı bir dünyanın yaratılmasında olan işçiler, bu hedefe ulaşabilmek için, öncelikle, ulusal ölçekte iktidara gelmek zorunda.


Sözün özü ne Marx, ne Lenin, ne Mao...hiç bir sol ideolog ULUS ve ULUS DEVLET karşıtı olmamışlardır. ULUS olmak tüm sınıf mücadelelerinin başarılı olması için öncelikli ve temel şarttır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KuddusiMavra said:

downwhereiam said:

Ulusalcılık ulusalcılıktır arkadaş.Atatürk ulusalcılığı diye yapılan ayrım delüzyondan ibaret.Kendini Türk hisseden herkesin Türk olması prensibi ulusalcılığı tehlikeli kılan ötekileştirme konjonktürüne hiçbir olumlu katkı sağlamıyor ; çünkü Türkiye'de yaşayıp kendini Türk hissetmeyenlere karşı yapılan ayrım yine bu konseptten geliyor.Evet madem bu kadar farklı etnik kökenin olduğu bir coğrafyada ulus devlet inşası yapacaksın , meseleye isteyen herkesin Türk olmasına izin vererek yaklaşmak mantıklıdır.Peki ya istemeyenler ? Asimilasyona karşı olanlar ? Bu noktada bir çözüm oluşturamadığı sürece Atatürk ulusalcılığının hiçbir farkı yok.
Dünya siyaset tarihine yeni bir tanım olarak da geçmiyor.Sadece günümüzde ben pis kaka ulusalcılardan değilim demek için vicdan aklama materyali olarak kullanılıyor.Ayrıca gerçek anlamda solcunun tek kimliği vardır o da sınıf kimliğidir.Marks boşuna işçilerinin vatanı yoktur dememiş.


Marx'ın sözlerini de tıpkı diğer sol ideologların sözleri gibi işinize geldiği şekilde yorumlayınca kur-an'dan bir ayeti alıp onun üzerine kitap yazan tiplerden en ufak farkınız kalmıyor.
Bilmediğin ihtimalini göz önüne alarak sana Marx'ın sözünün bulunduğu kısmı Komünist Parti Manifestosu'ndan aynen alıntılıyorum:

"Komünistler ayrıca, vatan ve milliyeti kaldırmayı istemekle suçlandı.
İşçilerin vatanı yoktur. Sahip olmadıkları bir şeyi onlardan almak mümkün değildir. Proletarya öncelikle siyasal egemenliği ele geçirmek, kendisini ulusal sınıf konumuna yükseltmek, bizzat kendisini ulus olarak kurmak zorunda olduğu sürece, hiçbir şekilde burjuva anlamıyla olmamakla birlikte, henüz kendisi de ulusaldır."

demek istediği gayet açık ama anlayamayacak kişiler için Erkin Özalp'in bu sözler ile ilgili açıklamasını da ekliyorum:
Kısacası, proletarya, öncelikle, kendi ülkesinde devrim yapmak, kendisini “ulusu temsil eden sınıf”, hatta “ulusun kendisi” haline getirmek zorunda. Tüm bunların milliyetçilikle bir ilgisinin bulunmadığı açık. Evet, tam bu noktada, Marx’ın da yaptığı gibi, hatırlatmak gerekiyor: “İşçilerin vatanı yoktur.” Ama, gerçek çıkarları tüm sınırların kaldırılacağı bir dünyanın yaratılmasında olan işçiler, bu hedefe ulaşabilmek için, öncelikle, ulusal ölçekte iktidara gelmek zorunda.


Sözün özü ne Marx, ne Lenin, ne Mao...hiç bir sol ideolog ULUS ve ULUS DEVLET karşıtı olmamışlardır. ULUS olmak tüm sınıf mücadelelerinin başarılı olması için öncelikli ve temel şarttır.





Burda anlatılmak istenen sınıf kimliğinin ulus kimliğine benzer bir hale gelmesi gerektiği hatta onun yerini alması ve bunun inşasına her sınıfın kendi ülkesinde başlamasıdır.Hatta komünist manifestoda devamını da koyalım.İşimize geldiği gibi alıntılayıp , yorumlamayalım.
İçerik açısından değilse de biçim açısından proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesi ilk aşamada ulusaldır. Her ülkenin proletaryası elbette önce kendi burjuvazisiyle hesaplaşmak durumundadır” der. Devamla, “Komünistlerin öteki proletarya partilerinden tek ayrıldıkları nokta, bir yandan proleterlerin çeşitli ulusal mücadeleleri içinde tüm proletaryanın ulusallıktan bağımsız ortak çıkarlarını öne getirerek geçerli kılmaları, öbür yandan da burjuvazi ile proletarya arasında yürüyen mücadelede her zaman hareketin bütününün çıkarlarını temsil ediyor olmalarıdır” derler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
SİZİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ

ALNINIZIN ÇATINDA PATLAYACAĞIZ

1 Şubat 2013 tarihinde Feda Savaşçımız Alişan Şanlı (*) tarafından dünya halklarının katili Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ne girilerek feda eylemi gerçekleştirilmiştir. Ankara Büyükelçilik Binası başta olmak üzere Amerikan elçilikleri dünyanın “en iyi korunan” binalarıdır. Ancak, feda bilinciyle donanan, halk ve vatan sevgisiyle dolu devrimci iradenin karşısında hiç bir güvenlik önlemi duramaz. Amerikan Elçiliğine gerçekleştirilen feda eyleminde feda savaşçımız Alişan Şanlı şehit düşerken bir de Amerika’ya uşaklık yapan “güvenlik görevlisi” ölmüştür.

Eylemin Amacı: Dünya halklarının baş düşmanı olan Amerikan Elçiliğine yönelik eylemin amacını bir avuç işbirlikçi Amerikan uşakları dışında tüm dünyada kime sorulsa bir eksik, bir fazlasıyla benzer nedenleri sıralayacaktır.

1-Amerika ezilen bütün dünya halklarının baş düşmanıdır. Irak’tan Afganistan’a, Libya’dan Suriye’ye, Mısır’a... dünyanın dört bir yanında halkların akan her damla kanından doğrudan sorumludur. Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre Amerika’nın dünyanın 39 ülkesinde toplam 823 adet üssü 240 bin askeri bulunuyor. Bütün bu üsler dünya halklarının iyiliği için değil, dünya halklarını daha fazla köleleştirmek içindir.

1970’lerden beri THKP-C’den bugüne dünya halklarının başdüşmanı Amerika her zaman öncelikli hedefimiz olmuştur. Amerika’dan hesap sormak ezilen dünya haklarına karşı devrimci enternasyonalist görevimizdir.

Sadece son 10 yıl içinde 1.5 milyon Iraklı’nın, onbinlerce Afganistanlı’nın, 50 bin Libyalı’nın katledilmesinden ve halen Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında akmakta olan kanın doğrudan sorumlusudur.

2- Ülkemiz 1950’lerde Adnan Menderes’le birlikte Amerika’nın yeni-sömürgesi yapılmıştır. Menderes’ten bugüne gelmiş geçmiş tüm iktidarlar Amerika adına ülkemizi yönetmiş, halkımıza kan kusturmuşlardır. Başbakan Tayyip Erdoğan ise bugüne kadar gelmiş geçmiş en işbirlikçi başbakandır. Amerika’nın Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme saldırısında ülkemizi emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin savaş karargahı haline getirmiştir. Bu karargahın komutanı Amerika’dır...

3- İşbirlikçi iktidarlar vatanımızın 35 milyon metrekaresini Amerika ve NATO’nun üssü yapmaştır. Vatan topraklarımızın 35 milyon metrekaresine girmek kendi halkımıza yasaktır. Kürecik’deki Füze Radar sistemine karşı çıktığı için bugün onlarca devrimci hapishanede tutsaktır, ve yargılanmaktadır.

4- Halkımız Amerikan ve işbirlikçi tekeller aracılığıyla iliklerine kadar sömürülmektedir. Ülkemizin yeraltı, yerüstü tüm zenginlikleri başta Amerika olmak üzere emperyalistler tarafından yağmalanmaktadır. İşsizliğimizin, açlığımızın sorumlusu başta Ameriak olmak üzere onun uşağı AKP iktidarıdır. Açlıktan, hastalıktan, iş cinayetlerinden, intiharlardan ölen her insanımızın sorumulsu Amerika ve onun işbirlikçisi AKP iktidarıdır.

5- Amerika dünya halklarının katili olduğu gibi ülkemizde de yüzlerce devrimcinin doğrudan katilidir. 12 Mart, 12 Eylül Cuntalarının doğrudan sorumlusu Amerika’dır. İşkencelerde, hapishanelerde, sokak ortalarında, ülkemizin dağlarında yüzlerce devrimcinin katledilmesinden doğrudan sorumludur.

6- 12 Temmuz1991’de 10 Devrimci Sol kadrosunun katledilmesinde oligarşinin ölüm mangalarının başında doğrudan görev almıştır.

7- 122 insanımızın şehit düşmesine neden olan F Tipi Hapishaneler politikası Anadolu topraklarından devrimcileri yok etmek için Amerika ve AB emperyalistleri tarafından oligarşiye dayatılan bir politikadır. Amerika,122 İnsanımızın katledilmesinden ve halen F Tiplerinde devam eden tecrit politikalarından doğrudan sorumludur.

Amerika’nın tüm suçlarını burda saymak elbette mümkün değildir. Bu eylem ezilen, sömürülen 6 milyar dünya halklarının hesabıdır.

HALKLARIN KATİLİ AMERİKA! HALKLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!

Libya saldırısından sonra Amerika Eski Dışişleri Bakanı Hilarry Clinton senatoda ifade verirken “sizi temin ederim ki dünyanın en güvenli yerleridir Amerikan elçilikleri...” diyor.

Yanılıyor!

Feda savaşçılarını gözardı ediyor bunu söylerken. Bunları söylediği gün bir feda savaşçımız o çok korunaklı “kalelerine “ giriyor Dünya halklarının katili Amerika’nın.

Yeni Amerikan dışişleri bakanının yemin eder etmez geleceği ilk ülke Türkiye... Daha yemin etmeden ülkemize geleceği belli olmuş. Neden? Ülkemizi çok sevdikleri için mi? Hayır; ülkemizi dünya halklarına saldırmak için kendi toprakları gibi görüyorlar. AKP iktidarını Ortadoğu halklarına karşı açtıkları savaşta maşa olarak kullanıyorlar. Yeminini eder etmez gelip uşaklarına talimatlarını verecek, onun için geliyorlar ülkemize...

Hayır! Burası Anadolu topraklarıdır. İsyanların, halk ayaklanmalarının yurdudur. Bu vatan bizim, Amerika’nın ve işbirlikçilerinin değil. O kadar kolay değil, elinizi kolunuzu sallayarak gezemezsiniz topraklarımızda.

Yüksek güvenlikli elçilikleriniz sizi koruyamaz. Vatanımızı işgal etmenin, halkımıza zulmetmenin bedeleni ödemek zorundasınız.

Katiller, dünya halklarının öfkesinden korunmak için Bingazi’de Amerikan elçisinin cezalandırılmasından sonra 29 ek önlem almış. 29 değil 129 önlem de alsanız halkların öfkesinden kurtulamayacaksınız. Karargahlarınızdaki sığınaklar, Obama’nın özel talimatlarıyla yaptırdığınız en güvenlikli odalarınız sizi koruyamadı, koruyamayacak...

Ancak, size bir önerimiz var: 29 güvenlik önlemi işe yaramadı, 30. önlem olarak önerimizdir: ÜLKEMİZDEN DEFOLUP GİDİN! BU VATAN BİZİM!

Aksi durumda halkların öfkesinden korunmak için “güvenlik” paranoyağı olacaksınız. Tekrar ediyoruz; üslerinizi, füzelerinizi, patriotlarınızı alıp ülkemizden defolup gidin.

AMERİKAN UŞAĞI ERDOĞAN’I DA UYARIYORUZ!

Amerika’ya uşaklık yaparak suçlarınıza yeni suçlar ekliyorsunuz. Aldığınız güvenlik önlemleri sizi de kurtaramaz. Korumaları değiştirmek, zırhlı araçlar almak, arabaların altına kameralar koymak sizi kurtarmaz. Senin emrinle devrimcilere, sosyalistlere saldırılıyor. Halkın en meşru, en demokratik talepleri senin talimatlarınla gaz bombalarıyla, coplarla, terörle bastırılıyor. Senin talimatlarınla Kürt halkı katlediliyor. Senin talimatlarınla insanlarımız linç ediliyor. Yalanlarla, komplolarla devrimci demokrat insanlar tutuklatılıp onlarca yıl ceza yağdırılıyor. Sizin işkencelerinize, katliamlarınıza, yağma ve talanınıza karşı çıktı diye, AKP’ye muhalefet yaptı diye gözaltına alınıp tutuklanıyor devrimciler. Siyasi linçlerle hapsediliyor... Buna sessiz kalmayacağız. Senin güvenlik önlemlerin ölümü göze almış savaşçılarımızı engelleyemez. Bizim savaşçılarımız, Amerikan desteği kesilince süklüm, püklüm olan sümüklü generallerinize benzemez. Her savaşçımız feda ruhu taşıyan bir sıra neferidir. Bu nedenle vazgeçin, devrimcilere sosyalistlere komplolar kurmaktan vazgeçin.

AKP milletvekilleri, istifa edin, bu zülme, devrimcilere sosyalistlere kurulan komplolara ortak olmayın.

AKP çatısı altında halka komplo kurmaya zulmetmeye devam ederseniz bedeleni ödeyeceksiniz.

İSTİFA EDİN !


“Başkentin en sıkı korunan caddesi cehenneme döndü” diyor haberler... Siz daha cehennem görmediniz... Biz o cehennemden geldik.... 19 Aralık katialamı cehenneminden geldik... Halen ne olduğu belli olmayan gazlarla diri diri insanlarımızı yaktığınız cehennemden... Sizide o cehennemin dibine göndereceğiz...

HALKIMIZ!

Eylemin arkasından binbir yalan ve demagojiyle eylemin meşruluğunu karartmaya çalışacaklardır.

EYLEMİMİZ AMERİKA’NIN YENİ SÖMÜRGESİ OLAN VATANIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI İÇİNDİR!

Vatanımız AKP iktidarı tarafından karış karış satılıyor. AKP iktidarı tarafından tam bir yağma ve talan sürüyor. Amerikan, İsrail, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ajanları ülkemizde cirit atıyor. Bugün kimse ülkemizin bağımsız olduğunu iddia edemez. Vatanını seven hiç kimse AKP iktidarının Türkiye halklarının hükümeti olduğunu, Erdağan’ın da Türkiye halklarının başbakanı olduğunu söyleyemez. Başbakan Tayyip Erdoğan ve bütün olarak AKP iktidarı Amerika’nın maşası olarak Ortadoğu halklarına karşı kullanılıyor.

Suriye’nin nasıl kimler tarafından yönetileceğine Suriye halkları karar verir. AKP iktidarı emperyalizme boyun eğmeyen Esad iktidarını devirmek için emperyalistlerin uşaklığını yapıyor. Suriyeli işbirlikiçi çapulcuları topraklarımızda eğitip silahlandırıp Suriye halkını katletmek için geri gönderiyor.

Suriye halklarıyla, Türkyie halkları kardeştir. Emperyalistlerin çıkarları için topraklarımızın Suriye’ye karşı kullanılmasını sitemiyoruz.

Dünya halklarının baş düşmanı Amerika olduğu için Amerika’ya karşı direnenleri desteklemek devrimcilerin, dünya halklarının görevidir.

Onun için DHKP-C olarak Irak’ın işgaline karşı çıktık ve Amerikan işgalcilerinin karşısında Irak halkının yanında yer aldık. Afganistan da yine işgalcilerin karşısında işgalcilere karşı direnen Afgan halklarınını destekledik. Libya’da Kaddafi’nin yanında olduk. Bugün Libya’da gerçekler çok daha açık biçimde ortadadır. Libya petrolü için emperyalistler 50 bin Libyalı’yı katlettiler. Suriye’de ve Mali’de yaptıkları da aynısıdır.



BİZ DEVRİMCİYİZ!

HALKIMIZ VE VATANIMIZ İÇİN CANIMIZI FEDA EDİYORUZ

Bu ülkede devrimcilerden başka vatansever yoktur. İster Fetullahçı olsun ister AKP’li “milli görüşçü”ler İslamcı geçinenlerin hepsi de Amerikan işbirlikçileridir.

Yine “Ülkücü, milliyetci” geçinen faşistler de onyıllardır halka ve devrimcilere karşı Amerika ve işbirlikçilerin tetikçiliğini yapmışlardır. Hepsinin de islamcılıkları, milliyetçilikleri sahtedir.

BURJUVAZİNİN İSE VATANI YOKTUR? Kapitalizmin emperyalist aşamasıyla birlikte burjuvazi tüm ulusal özelliklerini yitirmiştir. Onun vatanı paradır, sömürüdür, kardır... Vatanseverlik kuru bir toprak parçasını sevmek değildir. Vatanın bağımsızlığını, halkın özgürlüğünü savunmaktır vatanseverlik. Vatansever olmanın ölçüsü, anti-emperyalist olmaktır. Ve Vatanın bağımsızlığı için savaşmaktır.


HALKI VE VATANI İÇİN CANINI FEDA EDENLER SADECE DEVRİMCİLERDİR.

SAVAŞIMIZ EMPERYALİZME KARŞI BAĞIMSIZLIK, KAPİTALİST SÖMÜRÜYE KARŞI SOSYALİZM, FAŞİZME KARŞI DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİNDİR!



Bugün Kürt milliyetçileri ve reformizm emperyalizmden bağımsız olunamayacağını savunuyor. Onun için bağımsız Kürdistan hedefiyle yola çıkan Kürt milliyetçi hareket 90’lardan beri bu hedefinden vazgeçmiş ve kurtuluşu emperyalizmle ve oligarşiyle uzlaşmakta aramaktadır. Gerçek şudur ki, dünyanın hiç bir yerinde emperyalistler halklara kan ve gözyaşından başka bir şey vermemiştir. Emperyalistler halkların kurtuluşunu asla sağlayamaz. Bugün Kürt halkının kurtuluşu emperyalizm ve işbirlikçileriyle uzlaşmaktan değil, Türkiye halklarıyla birlikte emperyalizme karşı savaşmaktan geçmektedir.



ONUN İÇİN TÜRK, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ TÜM ULUS VE MİLLİYETLERDEN HALKIMIZ ANTİ EMPERYALİST, ANTİ OLİGARŞİK, BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN EMPERYALİZME VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI SAVAŞALIM!



ALİŞAN ŞANLI VATANIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI VE HALKIMIZIN KURTULUŞU İÇİN ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR!

Alişan Şanlı Ordu ilinin Gürgentepe İlçesinin Akören Köyünde,1 Ocak 1973 tarihinde doğdu. Yoksul bir köylü çocuğu olan Alişan, ilkokul mezunu olup küçük yaşta lokantalarda çalışmaya başladı. Bulaşıkçılıktan başlayarak aşçılığa kadar birçok işte çalıştı. Askerden geldikten sonra 1994 yılında hareketimizle ilişki kurdu. Alişan 1990 Atılımından etkilenmiş ve başından itibaren Silahlı Propaganda Birlikleri’nde yer alma hayali kurmuştur. Özgeçmişinde bu hayalini şöyle ifade ediyor: “Bir gün İstanbul’a gidip örgütü bulmayı ilçede çalışırken kafama koymuştum. Kızıldere ve Mahirler’in devamı bir örgüt olması büsbütün etkiledi beni. Bizim oralarda Mahir Çayanlar ve Kızıldere çok konuşulup anlatılırdı.”

Alişan daha çocukluğunda Mahirler’i dinleyerek büyümüştür. Hareketimizle tanıştıktan bir süre sonra da hayalini kurduğu SPB’lerde görevlendirilmiştir.

1997 yılında halk düşmanlarından hesap sorduğu bir eyleminden sonra tutsak düştü. 19 Aralık katliamına kadar Ümraniye hapishanesinde Özgür Tutsaktı. Tutsaklığı kendini daha da geliştirdiği bir okul olarak değerlendirdi. F tiplerine karşı başlayan Büyük Ölüm Orucu Direnişinde 1. Ekiplerde yer aldı. 19 Aralık katliamında yanıbaşında şehitler verdi. Katliamdan sonra götürüldüğü Kandıra F Tipi Hapishanesinde de Ölüm Orucuna devam etti. Her türlü saldırıya rağmen Ölüm Orucu direnişini bıraktıramayan devletin, zorla tıbbi müdahale ile sakat bıraktığı yüzlerce tutsaktan birisi de Alişan dı.



ZORLA MÜDAHALE İLE ÖLÜM ORUCUNU BIRAKMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞTIKLARI ALİŞAN'A ÜÇ ŞEYİ UNUTTURAMADILAR


1- Parti Cepheli olduğunu unutturamadılar!

2- Düşmanının emperyalizm ve oligarşi olduğunu unutturamadılar!

3- Parti Cephe savşaçısı olduğunu ve düşmndan hesap sorması gerektiğini unutturamadılar!

Ve, düşmanın direnişi bitirmek için başvurduğu “tahliye rüşveti” ile tahliye olduktan sonra Alişan, Küçükarmutlu’da direnişine devam etti.

5 Kasım 2001’de polsin Küçükarmutlu’ya dışarıda süren ölüm oruçlarını bitirmek için yaptığı katliam saldırısında 4 yoldaşı gözünün önünde yakılarak katledildi.

Ali Şan’ın Armutlu katliamından sonra örgütünden tek talebi vardı. Savaşçı olarak görev alıp düşmandan hesap sormak istiyordu. Bunun için Alişan hızla iyileşti ve görev aldı. Şehit düştüğü güne kadar çeşitli alan ve birimlerimizde disiplin ve inançla görevlerini yaptı.

O, “Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin onuru için bir türkü söyler gibi ölebilen” hırçın karadenizimizin yiğit evladıdır...

ALİŞAN ŞANLI’NIN NASIL FEDA SAVAŞÇISI OLDUĞUNU MEREK EDENLER! ÖĞRENMEK İÇİN EMPERYALİZMİN VE OLİGARŞİNİN ZULÜM POLİTİKALARINA BAKMALIDIR!

F tiplerinin mimarı başta Amerika ve AB emperyalistlerdir.

122 devrimci F tiplerinde emperyalizmin tecrit politikaları sonucunda katledildi.

Alişan F tipi politikalarınızın iflasıdır. Alişanlar’ı F tiplerinde bitiremediniz.

Operasyonlarla, katliamlarla, F tipleriyle Anadolu topraklarından devrim umudunu yok edemediniz. Yüzlercemizi sakatlayarak hafızamızı yok ettiniz ama düşmana olana öfkemizi kinimizi yok edemediniz. Sınıf bilincimizi yok edemediniz. Amerikan emperyalizminin tüm dünya halklarının baş düşmanı olduğunu unutturamadınız.

Sizin elinize bir avuç kömüre dönmüş yoldaşlarınızın bedeni verildi mi? İşte Seyhan’ın kömürleşmiş resminin önünde İbrahim Çuhadar’dan sonra bu kez de Alişan var: Bakın Alişan ne diyor: “19 Aralk’ın katillerinden ve özellikle Amerikan emperyalizminden hesap sormak için öfke doluyum. Ulusal onurumuzun ayaklar altına alındığı, vatanımızın Amerikanın açıktan hizmetine sunulduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz yaşıyorken, Amerikan ajanları, katilleri ülkemizde rahat dolaşamamalı, 90’ları yaşatmalayız onlara”



Konuşan Alişan değil, Seyhan’ın diri diri yaktığınız kömürleşmiş bedenidir.

Alişan, diri diri yaktığınız yoldaşlarının hesabını sormak için 1 Şubat 2013’de Amerikan elçiliğinin önünde konuştu.

VE BUNDAN SONDA VATAN HAİNLERİNİN OLDUĞU HER YERDE ALİŞANLAR’IN BEDENLERİ KONUŞACAK!



AMERİKAN UŞAKLARI, İŞBİRLİKÇİLER...

BIRAKIN DEMAGOJİ YAPMAYI! BIRAKIN YALANLARI!

ALİŞAN’NIN KONUŞAN BEDENİNİ DİNLEYİN!

HALKIMIZA ZULMETMEKTEN VAZGEÇİN!

DEVRİMCİLERE DEMOKRATLARA AYDINLARA, SANATÇILARA VE AKP MUHALİFİ OLAN HALKIN HER KESİMİNE SALDIRMAKTAN VAZGEÇİN!

AMERİKAN UŞAKLIĞINDAN VAZGEÇİN!

TOPRAKLAKIMIZI EMPERYALİZMİN ORTADOĞU HALKLARINA KARŞI KULLANDIRMAKTAN VAZ GEÇİN!



VE SİZ DÜNYA HALKLARININ BAŞ DÜŞMANI!

HİÇ BİR GÜVENLİK ÖNLEMİ FEDA RUHUYLA DONANMIŞ DEVRİMCİLERE KARŞI SİZİ KORUYAMAZ!

BU TOPRAKLAR ANADOLU TOPRAGIDIR. İSYANLARIN HALK AYAKLANMALARININ YURDUDUR!

BU VATAN BİZİM, VATANIMIZDAN DEFOLUN!

SİZİ EN GÜVENLİKLİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ!



KAHROLSUN AMERİKA VE İŞBİRLİKÇİLERİ

ORTADOĞU ORTADOĞU HAKLARININDIR!

ORTADOĞU’DAN KANLI ELLERİNİZİ ÇEKİN

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!


Devrimci Halk Kurtuluş Cephes
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

downwhereiam said:

said:
SİZİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ

ALNINIZIN ÇATINDA PATLAYACAĞIZ

vs.vs.vs.vs


Nasıl emperyalizmin maşası olunur'a örnek bir açıklama.
Ulan kendini patlatan Türk,ölen Türk...Kimin alnının çatında patlıyorsunuz ki?

Kendisine SOL diyenler akıllı olmadıkları ve olamadıkları için bu ülke bugün ortaçağ karanlığına 50% oy veriyor. Kendine hayrı olmayan, halkını tanımayan, emperyalizmin oyununa geldiğinin bile farkına varamayan insanlar bunlar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

downwhereiam said:

KuddusiMavra said:

downwhereiam said:

Ulusalcılık ulusalcılıktır arkadaş.vs.vs.vs


Marx'ın sözlerini de tıpkı diğer sol ideologların sözleri gibi vs.vs.vs[/b]


vs.vs.vs





Burda anlatılmak istenen sınıf kimliğinin ulus kimliğine benzer bir hale gelmesi gerektiği vs.vs.vs


valla piramit oluşturmaya ve bu tartışmayı uzatmaya niyetim yok. ancak sosyalizmin başarıya ulaştığı Küba ve Çin'de ve son dönemde başarılı uygulamalar yapılan Venezüella'da (şimdi "onlar sosyalist değil ki" tartışması yapmayacağım,baştan söyleyeyim)ulusal devlet ve ulus bilinci toplumun tamamına benimsetilmiştir ve herkes sıkı sıkı milli devletine de ulusuna da sahip çıkmaktadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

downwhereiam said:

said:
SİZİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ

ALNINIZIN ÇATINDA PATLAYACAĞIZ

1 Şubat 2013 tarihinde Feda Savaşçımız Alişan Şanlı (*) tarafından dünya halklarının katili Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ne girilerek feda eylemi gerçekleştirilmiştir. Ankara Büyükelçilik Binası başta olmak üzere Amerikan elçilikleri dünyanın “en iyi korunan” binalarıdır. Ancak, feda bilinciyle donanan, halk ve vatan sevgisiyle dolu devrimci iradenin karşısında hiç bir güvenlik önlemi duramaz. Amerikan Elçiliğine gerçekleştirilen feda eyleminde feda savaşçımız Alişan Şanlı şehit düşerken bir de Amerika’ya uşaklık yapan “güvenlik görevlisi” ölmüştür.

Eylemin Amacı: Dünya halklarının baş düşmanı olan Amerikan Elçiliğine yönelik eylemin amacını bir avuç işbirlikçi Amerikan uşakları dışında tüm dünyada kime sorulsa bir eksik, bir fazlasıyla benzer nedenleri sıralayacaktır.

1-Amerika ezilen bütün dünya halklarının baş düşmanıdır. Irak’tan Afganistan’a, Libya’dan Suriye’ye, Mısır’a... dünyanın dört bir yanında halkların akan her damla kanından doğrudan sorumludur. Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre Amerika’nın dünyanın 39 ülkesinde toplam 823 adet üssü 240 bin askeri bulunuyor. Bütün bu üsler dünya halklarının iyiliği için değil, dünya halklarını daha fazla köleleştirmek içindir.

1970’lerden beri THKP-C’den bugüne dünya halklarının başdüşmanı Amerika her zaman öncelikli hedefimiz olmuştur. Amerika’dan hesap sormak ezilen dünya haklarına karşı devrimci enternasyonalist görevimizdir.

Sadece son 10 yıl içinde 1.5 milyon Iraklı’nın, onbinlerce Afganistanlı’nın, 50 bin Libyalı’nın katledilmesinden ve halen Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında akmakta olan kanın doğrudan sorumlusudur.

2- Ülkemiz 1950’lerde Adnan Menderes’le birlikte Amerika’nın yeni-sömürgesi yapılmıştır. Menderes’ten bugüne gelmiş geçmiş tüm iktidarlar Amerika adına ülkemizi yönetmiş, halkımıza kan kusturmuşlardır. Başbakan Tayyip Erdoğan ise bugüne kadar gelmiş geçmiş en işbirlikçi başbakandır. Amerika’nın Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme saldırısında ülkemizi emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin savaş karargahı haline getirmiştir. Bu karargahın komutanı Amerika’dır...

3- İşbirlikçi iktidarlar vatanımızın 35 milyon metrekaresini Amerika ve NATO’nun üssü yapmaştır. Vatan topraklarımızın 35 milyon metrekaresine girmek kendi halkımıza yasaktır. Kürecik’deki Füze Radar sistemine karşı çıktığı için bugün onlarca devrimci hapishanede tutsaktır, ve yargılanmaktadır.

4- Halkımız Amerikan ve işbirlikçi tekeller aracılığıyla iliklerine kadar sömürülmektedir. Ülkemizin yeraltı, yerüstü tüm zenginlikleri başta Amerika olmak üzere emperyalistler tarafından yağmalanmaktadır. İşsizliğimizin, açlığımızın sorumlusu başta Ameriak olmak üzere onun uşağı AKP iktidarıdır. Açlıktan, hastalıktan, iş cinayetlerinden, intiharlardan ölen her insanımızın sorumulsu Amerika ve onun işbirlikçisi AKP iktidarıdır.

5- Amerika dünya halklarının katili olduğu gibi ülkemizde de yüzlerce devrimcinin doğrudan katilidir. 12 Mart, 12 Eylül Cuntalarının doğrudan sorumlusu Amerika’dır. İşkencelerde, hapishanelerde, sokak ortalarında, ülkemizin dağlarında yüzlerce devrimcinin katledilmesinden doğrudan sorumludur.

6- 12 Temmuz1991’de 10 Devrimci Sol kadrosunun katledilmesinde oligarşinin ölüm mangalarının başında doğrudan görev almıştır.

7- 122 insanımızın şehit düşmesine neden olan F Tipi Hapishaneler politikası Anadolu topraklarından devrimcileri yok etmek için Amerika ve AB emperyalistleri tarafından oligarşiye dayatılan bir politikadır. Amerika,122 İnsanımızın katledilmesinden ve halen F Tiplerinde devam eden tecrit politikalarından doğrudan sorumludur.

Amerika’nın tüm suçlarını burda saymak elbette mümkün değildir. Bu eylem ezilen, sömürülen 6 milyar dünya halklarının hesabıdır.

HALKLARIN KATİLİ AMERİKA! HALKLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!

Libya saldırısından sonra Amerika Eski Dışişleri Bakanı Hilarry Clinton senatoda ifade verirken “sizi temin ederim ki dünyanın en güvenli yerleridir Amerikan elçilikleri...” diyor.

Yanılıyor!

Feda savaşçılarını gözardı ediyor bunu söylerken. Bunları söylediği gün bir feda savaşçımız o çok korunaklı “kalelerine “ giriyor Dünya halklarının katili Amerika’nın.

Yeni Amerikan dışişleri bakanının yemin eder etmez geleceği ilk ülke Türkiye... Daha yemin etmeden ülkemize geleceği belli olmuş. Neden? Ülkemizi çok sevdikleri için mi? Hayır; ülkemizi dünya halklarına saldırmak için kendi toprakları gibi görüyorlar. AKP iktidarını Ortadoğu halklarına karşı açtıkları savaşta maşa olarak kullanıyorlar. Yeminini eder etmez gelip uşaklarına talimatlarını verecek, onun için geliyorlar ülkemize...

Hayır! Burası Anadolu topraklarıdır. İsyanların, halk ayaklanmalarının yurdudur. Bu vatan bizim, Amerika’nın ve işbirlikçilerinin değil. O kadar kolay değil, elinizi kolunuzu sallayarak gezemezsiniz topraklarımızda.

Yüksek güvenlikli elçilikleriniz sizi koruyamaz. Vatanımızı işgal etmenin, halkımıza zulmetmenin bedeleni ödemek zorundasınız.

Katiller, dünya halklarının öfkesinden korunmak için Bingazi’de Amerikan elçisinin cezalandırılmasından sonra 29 ek önlem almış. 29 değil 129 önlem de alsanız halkların öfkesinden kurtulamayacaksınız. Karargahlarınızdaki sığınaklar, Obama’nın özel talimatlarıyla yaptırdığınız en güvenlikli odalarınız sizi koruyamadı, koruyamayacak...

Ancak, size bir önerimiz var: 29 güvenlik önlemi işe yaramadı, 30. önlem olarak önerimizdir: ÜLKEMİZDEN DEFOLUP GİDİN! BU VATAN BİZİM!

Aksi durumda halkların öfkesinden korunmak için “güvenlik” paranoyağı olacaksınız. Tekrar ediyoruz; üslerinizi, füzelerinizi, patriotlarınızı alıp ülkemizden defolup gidin.

AMERİKAN UŞAĞI ERDOĞAN’I DA UYARIYORUZ!

Amerika’ya uşaklık yaparak suçlarınıza yeni suçlar ekliyorsunuz. Aldığınız güvenlik önlemleri sizi de kurtaramaz. Korumaları değiştirmek, zırhlı araçlar almak, arabaların altına kameralar koymak sizi kurtarmaz. Senin emrinle devrimcilere, sosyalistlere saldırılıyor. Halkın en meşru, en demokratik talepleri senin talimatlarınla gaz bombalarıyla, coplarla, terörle bastırılıyor. Senin talimatlarınla Kürt halkı katlediliyor. Senin talimatlarınla insanlarımız linç ediliyor. Yalanlarla, komplolarla devrimci demokrat insanlar tutuklatılıp onlarca yıl ceza yağdırılıyor. Sizin işkencelerinize, katliamlarınıza, yağma ve talanınıza karşı çıktı diye, AKP’ye muhalefet yaptı diye gözaltına alınıp tutuklanıyor devrimciler. Siyasi linçlerle hapsediliyor... Buna sessiz kalmayacağız. Senin güvenlik önlemlerin ölümü göze almış savaşçılarımızı engelleyemez. Bizim savaşçılarımız, Amerikan desteği kesilince süklüm, püklüm olan sümüklü generallerinize benzemez. Her savaşçımız feda ruhu taşıyan bir sıra neferidir. Bu nedenle vazgeçin, devrimcilere sosyalistlere komplolar kurmaktan vazgeçin.

AKP milletvekilleri, istifa edin, bu zülme, devrimcilere sosyalistlere kurulan komplolara ortak olmayın.

AKP çatısı altında halka komplo kurmaya zulmetmeye devam ederseniz bedeleni ödeyeceksiniz.

İSTİFA EDİN !


“Başkentin en sıkı korunan caddesi cehenneme döndü” diyor haberler... Siz daha cehennem görmediniz... Biz o cehennemden geldik.... 19 Aralık katialamı cehenneminden geldik... Halen ne olduğu belli olmayan gazlarla diri diri insanlarımızı yaktığınız cehennemden... Sizide o cehennemin dibine göndereceğiz...

HALKIMIZ!

Eylemin arkasından binbir yalan ve demagojiyle eylemin meşruluğunu karartmaya çalışacaklardır.

EYLEMİMİZ AMERİKA’NIN YENİ SÖMÜRGESİ OLAN VATANIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI İÇİNDİR!

Vatanımız AKP iktidarı tarafından karış karış satılıyor. AKP iktidarı tarafından tam bir yağma ve talan sürüyor. Amerikan, İsrail, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ajanları ülkemizde cirit atıyor. Bugün kimse ülkemizin bağımsız olduğunu iddia edemez. Vatanını seven hiç kimse AKP iktidarının Türkiye halklarının hükümeti olduğunu, Erdağan’ın da Türkiye halklarının başbakanı olduğunu söyleyemez. Başbakan Tayyip Erdoğan ve bütün olarak AKP iktidarı Amerika’nın maşası olarak Ortadoğu halklarına karşı kullanılıyor.

Suriye’nin nasıl kimler tarafından yönetileceğine Suriye halkları karar verir. AKP iktidarı emperyalizme boyun eğmeyen Esad iktidarını devirmek için emperyalistlerin uşaklığını yapıyor. Suriyeli işbirlikiçi çapulcuları topraklarımızda eğitip silahlandırıp Suriye halkını katletmek için geri gönderiyor.

Suriye halklarıyla, Türkyie halkları kardeştir. Emperyalistlerin çıkarları için topraklarımızın Suriye’ye karşı kullanılmasını sitemiyoruz.

Dünya halklarının baş düşmanı Amerika olduğu için Amerika’ya karşı direnenleri desteklemek devrimcilerin, dünya halklarının görevidir.

Onun için DHKP-C olarak Irak’ın işgaline karşı çıktık ve Amerikan işgalcilerinin karşısında Irak halkının yanında yer aldık. Afganistan da yine işgalcilerin karşısında işgalcilere karşı direnen Afgan halklarınını destekledik. Libya’da Kaddafi’nin yanında olduk. Bugün Libya’da gerçekler çok daha açık biçimde ortadadır. Libya petrolü için emperyalistler 50 bin Libyalı’yı katlettiler. Suriye’de ve Mali’de yaptıkları da aynısıdır.



BİZ DEVRİMCİYİZ!

HALKIMIZ VE VATANIMIZ İÇİN CANIMIZI FEDA EDİYORUZ

Bu ülkede devrimcilerden başka vatansever yoktur. İster Fetullahçı olsun ister AKP’li “milli görüşçü”ler İslamcı geçinenlerin hepsi de Amerikan işbirlikçileridir.

Yine “Ülkücü, milliyetci” geçinen faşistler de onyıllardır halka ve devrimcilere karşı Amerika ve işbirlikçilerin tetikçiliğini yapmışlardır. Hepsinin de islamcılıkları, milliyetçilikleri sahtedir.

BURJUVAZİNİN İSE VATANI YOKTUR? Kapitalizmin emperyalist aşamasıyla birlikte burjuvazi tüm ulusal özelliklerini yitirmiştir. Onun vatanı paradır, sömürüdür, kardır... Vatanseverlik kuru bir toprak parçasını sevmek değildir. Vatanın bağımsızlığını, halkın özgürlüğünü savunmaktır vatanseverlik. Vatansever olmanın ölçüsü, anti-emperyalist olmaktır. Ve Vatanın bağımsızlığı için savaşmaktır.


HALKI VE VATANI İÇİN CANINI FEDA EDENLER SADECE DEVRİMCİLERDİR.

SAVAŞIMIZ EMPERYALİZME KARŞI BAĞIMSIZLIK, KAPİTALİST SÖMÜRÜYE KARŞI SOSYALİZM, FAŞİZME KARŞI DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİNDİR!



Bugün Kürt milliyetçileri ve reformizm emperyalizmden bağımsız olunamayacağını savunuyor. Onun için bağımsız Kürdistan hedefiyle yola çıkan Kürt milliyetçi hareket 90’lardan beri bu hedefinden vazgeçmiş ve kurtuluşu emperyalizmle ve oligarşiyle uzlaşmakta aramaktadır. Gerçek şudur ki, dünyanın hiç bir yerinde emperyalistler halklara kan ve gözyaşından başka bir şey vermemiştir. Emperyalistler halkların kurtuluşunu asla sağlayamaz. Bugün Kürt halkının kurtuluşu emperyalizm ve işbirlikçileriyle uzlaşmaktan değil, Türkiye halklarıyla birlikte emperyalizme karşı savaşmaktan geçmektedir.



ONUN İÇİN TÜRK, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ TÜM ULUS VE MİLLİYETLERDEN HALKIMIZ ANTİ EMPERYALİST, ANTİ OLİGARŞİK, BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN EMPERYALİZME VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI SAVAŞALIM!



ALİŞAN ŞANLI VATANIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI VE HALKIMIZIN KURTULUŞU İÇİN ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR!

Alişan Şanlı Ordu ilinin Gürgentepe İlçesinin Akören Köyünde,1 Ocak 1973 tarihinde doğdu. Yoksul bir köylü çocuğu olan Alişan, ilkokul mezunu olup küçük yaşta lokantalarda çalışmaya başladı. Bulaşıkçılıktan başlayarak aşçılığa kadar birçok işte çalıştı. Askerden geldikten sonra 1994 yılında hareketimizle ilişki kurdu. Alişan 1990 Atılımından etkilenmiş ve başından itibaren Silahlı Propaganda Birlikleri’nde yer alma hayali kurmuştur. Özgeçmişinde bu hayalini şöyle ifade ediyor: “Bir gün İstanbul’a gidip örgütü bulmayı ilçede çalışırken kafama koymuştum. Kızıldere ve Mahirler’in devamı bir örgüt olması büsbütün etkiledi beni. Bizim oralarda Mahir Çayanlar ve Kızıldere çok konuşulup anlatılırdı.”

Alişan daha çocukluğunda Mahirler’i dinleyerek büyümüştür. Hareketimizle tanıştıktan bir süre sonra da hayalini kurduğu SPB’lerde görevlendirilmiştir.

1997 yılında halk düşmanlarından hesap sorduğu bir eyleminden sonra tutsak düştü. 19 Aralık katliamına kadar Ümraniye hapishanesinde Özgür Tutsaktı. Tutsaklığı kendini daha da geliştirdiği bir okul olarak değerlendirdi. F tiplerine karşı başlayan Büyük Ölüm Orucu Direnişinde 1. Ekiplerde yer aldı. 19 Aralık katliamında yanıbaşında şehitler verdi. Katliamdan sonra götürüldüğü Kandıra F Tipi Hapishanesinde de Ölüm Orucuna devam etti. Her türlü saldırıya rağmen Ölüm Orucu direnişini bıraktıramayan devletin, zorla tıbbi müdahale ile sakat bıraktığı yüzlerce tutsaktan birisi de Alişan dı.



ZORLA MÜDAHALE İLE ÖLÜM ORUCUNU BIRAKMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞTIKLARI ALİŞAN'A ÜÇ ŞEYİ UNUTTURAMADILAR


1- Parti Cepheli olduğunu unutturamadılar!

2- Düşmanının emperyalizm ve oligarşi olduğunu unutturamadılar!

3- Parti Cephe savşaçısı olduğunu ve düşmndan hesap sorması gerektiğini unutturamadılar!

Ve, düşmanın direnişi bitirmek için başvurduğu “tahliye rüşveti” ile tahliye olduktan sonra Alişan, Küçükarmutlu’da direnişine devam etti.

5 Kasım 2001’de polsin Küçükarmutlu’ya dışarıda süren ölüm oruçlarını bitirmek için yaptığı katliam saldırısında 4 yoldaşı gözünün önünde yakılarak katledildi.

Ali Şan’ın Armutlu katliamından sonra örgütünden tek talebi vardı. Savaşçı olarak görev alıp düşmandan hesap sormak istiyordu. Bunun için Alişan hızla iyileşti ve görev aldı. Şehit düştüğü güne kadar çeşitli alan ve birimlerimizde disiplin ve inançla görevlerini yaptı.

O, “Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin onuru için bir türkü söyler gibi ölebilen” hırçın karadenizimizin yiğit evladıdır...

ALİŞAN ŞANLI’NIN NASIL FEDA SAVAŞÇISI OLDUĞUNU MEREK EDENLER! ÖĞRENMEK İÇİN EMPERYALİZMİN VE OLİGARŞİNİN ZULÜM POLİTİKALARINA BAKMALIDIR!

F tiplerinin mimarı başta Amerika ve AB emperyalistlerdir.

122 devrimci F tiplerinde emperyalizmin tecrit politikaları sonucunda katledildi.

Alişan F tipi politikalarınızın iflasıdır. Alişanlar’ı F tiplerinde bitiremediniz.

Operasyonlarla, katliamlarla, F tipleriyle Anadolu topraklarından devrim umudunu yok edemediniz. Yüzlercemizi sakatlayarak hafızamızı yok ettiniz ama düşmana olana öfkemizi kinimizi yok edemediniz. Sınıf bilincimizi yok edemediniz. Amerikan emperyalizminin tüm dünya halklarının baş düşmanı olduğunu unutturamadınız.

Sizin elinize bir avuç kömüre dönmüş yoldaşlarınızın bedeni verildi mi? İşte Seyhan’ın kömürleşmiş resminin önünde İbrahim Çuhadar’dan sonra bu kez de Alişan var: Bakın Alişan ne diyor: “19 Aralk’ın katillerinden ve özellikle Amerikan emperyalizminden hesap sormak için öfke doluyum. Ulusal onurumuzun ayaklar altına alındığı, vatanımızın Amerikanın açıktan hizmetine sunulduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz yaşıyorken, Amerikan ajanları, katilleri ülkemizde rahat dolaşamamalı, 90’ları yaşatmalayız onlara”



Konuşan Alişan değil, Seyhan’ın diri diri yaktığınız kömürleşmiş bedenidir.

Alişan, diri diri yaktığınız yoldaşlarının hesabını sormak için 1 Şubat 2013’de Amerikan elçiliğinin önünde konuştu.

VE BUNDAN SONDA VATAN HAİNLERİNİN OLDUĞU HER YERDE ALİŞANLAR’IN BEDENLERİ KONUŞACAK!



AMERİKAN UŞAKLARI, İŞBİRLİKÇİLER...

BIRAKIN DEMAGOJİ YAPMAYI! BIRAKIN YALANLARI!

ALİŞAN’NIN KONUŞAN BEDENİNİ DİNLEYİN!

HALKIMIZA ZULMETMEKTEN VAZGEÇİN!

DEVRİMCİLERE DEMOKRATLARA AYDINLARA, SANATÇILARA VE AKP MUHALİFİ OLAN HALKIN HER KESİMİNE SALDIRMAKTAN VAZGEÇİN!

AMERİKAN UŞAKLIĞINDAN VAZGEÇİN!

TOPRAKLAKIMIZI EMPERYALİZMİN ORTADOĞU HALKLARINA KARŞI KULLANDIRMAKTAN VAZ GEÇİN!



VE SİZ DÜNYA HALKLARININ BAŞ DÜŞMANI!

HİÇ BİR GÜVENLİK ÖNLEMİ FEDA RUHUYLA DONANMIŞ DEVRİMCİLERE KARŞI SİZİ KORUYAMAZ!

BU TOPRAKLAR ANADOLU TOPRAGIDIR. İSYANLARIN HALK AYAKLANMALARININ YURDUDUR!

BU VATAN BİZİM, VATANIMIZDAN DEFOLUN!

SİZİ EN GÜVENLİKLİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ!



KAHROLSUN AMERİKA VE İŞBİRLİKÇİLERİ

ORTADOĞU ORTADOĞU HAKLARININDIR!

ORTADOĞU’DAN KANLI ELLERİNİZİ ÇEKİN

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!


Devrimci Halk Kurtuluş Cephes


Patlattida ne oldu KAC ABD Li var yerde :)
SIFIR!
Ahahah facepalm aksin resimler durmasin sabahlara kadar ;)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...