Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bitti...


DoGMeaT

Öne çıkan mesajlar

Hüseyin yürüyordu,karanlıkta ve yağmurun altında kaldırımları,caddeyi paylaştığı insanalrdan kendini soyutlamış bir halde.Ama önemli olan yürümesi değildi,veya nasıl yürüdüğü değil.Zaten nerdeyse her insan bu dünyada geçirdiği 18.ayın yakınlarında yürümeye başlıyordu.


Hüseyim yürümekten daha fazlasını yapıyordu.Yüzüne düşen yağmur damlalarını siliyor,periyodik olarak burnunu çekiyordu,Ayağını,bağlamaya üşendiği ayakkabı bağının ıslak kaldırıma değil ayakkabısın üstüne düşmesini sağlayan bir açıyla ileri atıyordu,bide üstüne üstük düşünüyordu. Ne düşünmesi gerektiği düşünüyordu,yanında kendine selpak satmaya çalişan çocuğa cebinde 2 hafatadır duran nane şekerini verip vermemeyi düşünüyordu,sarılıp kendisini azarlamasını dinlediği sevgilsinin sarı saçlarını düşünüyordu,düşüncüleri montunu çekiştiren selapkçı çocuğun bağırışıyla bölündü

-Apie selapak verimmi?

Hüseyin cebini kurcaladı,yarısı kırırlıp toz olmuş şekerleri ve cebnide bulduğu bir kaç bozuk parayı çocuğa uzattı,karşılığında aldığı kağıt mendil paketini beceriksizce cebine sokarken mendilci çocuun

-saol apie

diyip menuniyle uzaklaşmasını izledi,yalnızlığını bir süreliğne uzaklaştırdığı için çocuğa içinden teşekkür edip yürümeye devam etti.
Bugün kesinlikle yapması gereken birşeyi hatrıladı hüseyin,adımalrını hızlandırıp yan sokaktaki elektrikçiye ilerledi.
Elektirikçi amca mavi boğucu florasan ışığın altında katalitik sobaya sokulmuş ellerini ısıtıyord,hüseyinin kapıyı yavaşca açıp dükkana girmesi ile hüseyine doğrudu,"ne istiyosun lan,dükkanı kaptacam,hadi git"
diyen bakışlarla hüeyine bakıp

-Buyur yiğenim
dedi hızılıca,trakya şivesiyle

-kontrol kalemi varmı?
-var,tanesi 1 milyon.
-1 tane ver o zaman.

elektrikçi amca yanındaki raftan çıakrdığı bir kontrol kaleimni hüseryinee uzattı,renigin eendinmi,başka model verimmi diye sormadı,sadece hızlıca eline gelen ilk kontrol kalemini hüseyine uzattı.Hüseeyin kontrol kalemini cebine tıkıp parayı elektricç,i amcaya uzattı ve katalitik sobanın sıcaklığından uzağa,soğuk ve yağmur dolu sokğa attı kendisini,yıllardır önünden geçtiği küçük dükkanın sahibi elektirkç,i amcanın ne kadar uyuz obiri olduğunu düşünürken cebinden çuıakrdığı şapkayı geçiriyordu kafasına,
Sarı saçlı bir kız 2 hafta önce vermişti hüseyine bu şapkayı bir hediye olarak,1-2 saat öncede bütün hediyelri,bütün anıları,bütün paylaşılanları kirleticek bitr şeklde ayrılmışlardı bir daha birleşmemek üzere,oysa hüseyin nede alışmıştı ona,sarılıabiliyordu ona,saçıyla oynayabiliyordu,cebindeki son parayla aldığı simidi paylaşabiliyrdu onla,artık yapamıycaktı bunları
çok güzeldi oysa ona sarılmak,ve onla geçirilen her saniye saf mutluluktu hüseyin için
Olsun yalnızlığıda alışılırdı,şapkayı yavaşça ıslak kafasına geçirdi ve yürümeye devam etti.

Sokaktaki herkes nede mutlu gözüküyordu,hüseyin mutlu gözüken herkese karasar gözlerini dikip bakarak yürümeye devam etti,kadıköy skelsine ulaşıca martılara atmak için cebine attığı simidi yoklayıp vapura koştu
Vapura arkadaşlarıyla,konşuabileceği biriyle binen insanlar "nede mutlluyum sizin gibi yalnızda değilim" diyen bakışlarla kesiyordu yalnız olanları,yalnız yolcular ise "ciddiyim,kimseye ihtiyacım yok,çok onemli biriyim ben" maskelerini takmıştı,hüseyin ise gerçekten öenmli bir göerv için vapurun açık olan arka tarıfna koştu,ona doğrultulan yorgun bakışlara karşılık vermden deli gibi bu soğukta vapurun arkdasına geçti ve martuları beklemye başladı
ama hevesi simitlerine hiç bir martı cevap vemeyince söndü,yine ait olduğı karamsarlık dünyasına döndü ve somurtup "iyi,gelmöeyin lan sşerfsiz martılar,ben yerim simidi" diyrek oturdu ıslak banka,simidin çoktan yemediği yumuşak yerlerini kemrimeye başladı ve soğuktan korunmak için montunun yakalarını dikleştrdi
beşiktaşa üşümüş,ıslak ve mutsuz bir şeklde geldi.
koşar adımlarla günün son otobüsüne atladı,şoföre karşılık alamdığı bir selam verdi ve biletini atıp otobüsü yıokaldı,yabancı ve sğouk yüzlerle dolu otobüste en güzel yerleri kapmaışlardı ama yinede bir camkenarı kapan hüseiyn
etrafını izledi yol boyunca,camdan dışarı baktı,cama şekller çizdi,şekl çizecek yetr kalmayınca tırnağının ucuyla adını yazmaya başladı cama ve sonda uykuya daldı,ıslak cama kafasını dayayıp daldı uykusuna.

-Hçt,hadi arkadşım son durak
sesiyle irkldi ve uyandı,şoföre uykulu gözklerle bakıp ayağa kalktı ve yine soğuk olan sokağa attı kendini.
rüzgar ve yağmur şiddetlenmişti.hüseyin bu soğuk havadan kaçak istiyordu,rüzgar ve yağmur bir olmuş,hüseyinin yanaklarını,ellerinih,er yerini üşütüyordu,bıçak gibi kesiyordu rüzgar,ayakalrını yerden kesiyor,montunu havalandırıyordu rüzgar
hüseyin dişlerini sıktı,adımalrını hızlandırdı.

5 dakikalık yürüyüş sanki saatler sürmüştü ama sonunda hüsleyin eve varmıştı,apartman kapsını zorlanarak itti,cebinden ıslak anahtarlı çıakrdı,apartamın sıcak havasının yüzüne vurması hüseyini mutlu etti,asansörün aynasında vapurda dikleştirdiği yakların hala kıomik bi şeklde dik olduunu gördü,olsun d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

geçen yıl fln edebi metnler hocası bir hikaye yazmamızı istemişti bende bunu yazmıştım
paylaşmak istedim şimdide
belki hoşunuza gider.
yorum yaparsanız sevinirim.[signature][hline]belediye otobüsünde uykumdan rüyalarımdan ayrılıp kapıya baktıımda inmem gereken durağa geldiimi görüp kapıya koştum ama sırt cantamı düzletene kadar dur düğmesine basmayı unuttuumdan 2 km falza yürüdüm,şofeend rica edemedim durak dışında indirsin die...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Vapura arkadaşlarıyla,konşuabileceği biriyle binen insanlar "nede mutlluyum sizin gibi yalnızda değilim" diyen bakışlarla kesiyordu yalnız olanları,yalnız yolcular ise "ciddiyim,kimseye ihtiyacım yok,çok onemli biriyim ben" maskelerini takmıştı

Bu bölüme bayıldım ellerine sağlık[signature][hline] Everything is clearer now.
Life is just a dream you know,
That's never ending
I'm ascending...
Cowboy Bebop - Blue
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...