Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yeni YÖK Yasası Tartışmaya Açıldı.


kolektifinsan

Öne çıkan mesajlar

www.yok.gov.tr

Yeni yasa taslağı önerisi tartışmaya açıldı. Yükseköğretim Kurulu bünyesinde yeni yasa çalışmalarını paylaşmak amacıyla hazırlanan internet sitesi 'yeniyasa.yok.gov.tr' yayına geçti. Çalışmalara dair bilgi almak ve görüşlerinizi paylaşmak için yeniyasa.yok.gov.tr’yi ziyaret edebilirsiniz .

Yeni YÖK Yasa Taslağı

Peki neleri değiştirecek YÖK Yasa Taslağı? Üniversitelerin demokratikleşmesi yönünde darbe kurumu YÖK'ü reforme etmek için bu yasanın getirildiği söylenmişti. Fakat kabaca bir değerlendirme yaparsak:

Genel Kurul
MADDE 6- (1) Yükseköğretim Genel Kurulu, Kurulun en üst karar organı olup
Başkan dâhil yirmi bir üyeden oluşur. Üyelerden beşi, siyasî parti gruplarının üye sayısı
oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her
siyasî parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi;
beşi Cumhurbaşkanı; beşi üst düzey kamu görevlileri veya profesör unvanına sahip öğretim
üyeleri arasından Bakanlar Kurulu; altısı kendi üyesi olmayan profesörler arasından Rektörler
Kurulu tarafından seçilir


15 üyeyi meclis, hükümet ve cumhurbaşkanı seçecek, 6sı rektörler arasından ki oraya da geleceğiz rektörler üniversite konseyleri tarafından seçilecek(şu anda da göstermelik seçimlerle yürüyor, 1 veya 2 oyu olup rektör atananlar var)
Öğrencinin söz hakkı var mı? Yok.

Üniversite konseyi
MADDE 10-(1) Devlet yükseköğretim kurumlarında bu Kanunda belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde üniversite konseyi oluşturulabilir. Devlet yükseköğretim kurumlarında
üniversite konseyi oluşturulabilmesi için ilgili yükseköğretim kurumunun;
a) En az on yıldan beri eğitim-öğretim faaliyetini sürdürüyor olması,
b) Son beş yıl içinde bütçesinin, Kurul tarafından belirlenen miktarını kendi öz gelirlerinden elde ediyor olması,


Üniversite kendi yağında kavrulacak, kavrulmayı beceremeyen de''olgunlaşmamış üniversite'' statüsüne alınacak, eğitimin en leş olduğu yerler haline gelecek, olgunlaşmamış üniversitelerle ilgili ayrıca metinler koyup incelemeye gerek var mı bilmiyorum, metindeki üsluptan anlaşılacağı gibi konseyin varlığı bir lütuf, şartları var öyle kolay değil

Üniversitenin kendi yağında kavrulması öğrencinin müşteri olması demek, sadece para getirecek projelere kaynak aktarımı demek. Bilim halk değil sermaye için var olacak. Üstelik bu eğitimin kamusal hak olmaktan çıkması anlamı taşıyor

(4) Üniversite konseyi, üniversite öğretim üyeleri tarafından her biri farklı fakültelerde
görev yapan öğretim üyeleri arasından seçilen beş; Bakanlar Kurulu tarafından seçilen iki;
Kurul tarafından ilgili üniversitenin profesör unvanlı öğretim üyeleri arasından seçilen iki; bu
dokuz üyenin ilgili üniversitenin mezunları arasından seçti÷i bir ve son üç yıl içinde
üniversitenin bulunduğu ildeki vergi mükellefleri içerisinde en çok gelir vergisi ödeyen
gerçek kişiler ya da kurumlar vergisi ödeyen tüzel kişi temsilcileri arasından veya ilgili
üniversiteye en çok bağışta bulunanlar arasından seçtiği bir kişi olmak üzere
onbir üyeden
oluşur. idarî görevi bulunan öğretim üyeleri üniversite konseyi üyeli÷ine aday olabilmek için
bu görevlerinden çekilmek zorundadırlar


4 üyeyi bakanlar kurulu seçiyor 5 üyeden elbet 1'i ''sermayesever'' bir öğretim üyesi olur nitekim sermayeyle tam gaz işbirliği yapanlar paraya boğulabilir. Diğer 2 üyeyi de bu 9 üye seçecek. Hükümet-Sermaye işbirliğinin hakim olduğu yine öğrencinin söz hakkının olmadığı bir oluşumdan söz ediyoruz. Konsey bulunduğu üniversitenin YÖK'çüğü olacak.

Konseyin yetkileri:
a) Rektör ve dekanları seçmek ve atamak,
b) Üniversite stratejik planını onaylamak,
c) Üniversitenin yatırım programını ve bütçe tasarımını hazırlamak,
ç) Bütçe tertipleri arasında aktarma ve ödenek ekleme yapılmasını karara bağlamak,
d) Üniversite adına kamulaştırya, gayrimenkul satın alınmasına, üniversitenin
mülkiyetindeki gayrimenkuller üzerinde üçüncü kişiler lehine aynî hak tesisine karar vermek,
e) Öğrenci kontenjanlarını Kurul tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde
belirlemek,
f) Sözleşmeli öğretim elemanlarına ödenecek ücretleri belirlemek,


Şunu da ekleyelim daha fazla öğrenci daha fazla kar anlamına geldiği için
kontenjanları daha şimdiden her yıl şişiriyorlar. Ancak öğretim üyelerine karşı bir işten çıkarma dalgası başladı aynı anda. Şimdiden bazı üniversitelerde 50/d ve 33/alı araştırma görevlileri işten çıkarılıyor.

--------------------------

Epey bir uzadı ve aslında bu kadarı devede kulak. Şunu söyleyeyim aynı karışık ama eninde sonunda hükümet-sermaye ittifakını oturtan kurullar konseyler var ve bunlar akademisyenleri işe almak, işten çıkarmak, maaşlarını belirlemek gibi yetkilere sahipler, isterlerse kadrolu akademisyeni sözleşmeliye çevirip maaşını değiştirebilirler.

Kısaca akademisyenler bu sistemde köle olacak, güvencesiz ve esnek çalışacak ve sermayeyle işbirliğine gitmiyorsa işten çıkarılacak.

Özel üniversiteler yine bu yasayla kurulabilecek. Şu ana kadar özel üniversite gibi işleyen vakıf üniversiteleri vardı ancak elde edilen kar yine kamu yatırımlarına aktarılmak zorundaydı, tabi dolambaçlı yollardan vakıf üniversite sahipleri elde ettikleri karı kamu yatırım ve harcamaları dışında da kullanabiliyordu ama artık yasa bu işi alenen yapmalarına izin verilecek. Şirkete benzer yapılara dönüştürülecek devlet üniversitelerinin yanında bir de gerçekten şirket olan özel üniversiteler açılacak.

Yabancı girişimciler de ''eğitimin uluslararasılaştırılması'' yani eğitim alanındaki talanın uluslararası sermayeye açılması projesi çerçevesinde Türkiye'de kampüsler kurabilecekler.

EK: Kısa vadede öğrenciler için sonuçları çok yakıcı olacak ayrıca bunu yazmak istedim. Mezun olana kadar barınma,ulaşım,beslenme gibi kalemlerdeki toplam harcama üniversitedeki fiyat zamlarıyla defalarca katlanacak, alınan ders başı para istenecek belki. Sonuçta üniversitenin kendi yağında kavrulması lazım. Öğrenciler KREDİLENDİRME SİSTEMİ yürürlüğe sokulup borçlandırılacak. Şu anda bu sistemin olduğu İtalya'da öğrenciler üniversiteleri işgal etti borçlarını ödeyemeyecek hale geldikleri için.

Tabi tüm bunlar yasa geçerse gerçekleşecek, sonuçta geçmesini engellemek de mümkün.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zaman gazetesi ev sahipliğinde düzenlenen Yeni Yök Yasa Tasarısının tartışıldığı "Ortak Akıl Toplantısı"nın ardından Zaman 'içeriden' aldığı bir bilgiye göre Üniversite Konseylerinden vazgeçildiğini taslağa bunun yerine Üniversite Meclislerinin konacağını duyurdu. Yeni taslak kamuoyuna açıklanmış değil.

http://www.zaman.com.tr/manset/konsey-universiteleri-kamplastirabilir/2027553.html
http://www.zaman.com.tr/manset/konseyden-vazgecildi-rektoru-universite-meclisleri-sececek/2028021.html
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quadrophenia said:

YÖK yasası yerine YÖK'ün varlığını tartışsalar daha iyi olurmuş.

Zaman hiç onu tartışır mı, üniversitelerde başlayacak yeni yağma dalgası millete nasıl yutturulur onu tartışıyor adamlar tümüyle yandaş çevrelerle.

http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/7801-/GazetecilerOnline/yok-taslagindan-cikti-seriat-universitesi-geliyor

Bu arada iyi vurgulamamışım, bu yasayla şeriat üniversiteleri getirilip gericilik daha da pekiştirilirken bir yandan da oxfordun harvardın kampüsleri kurulacak ülkeye. Mevcut üniversiteleri de zaten kademeli olarak şirketleştirip sonunda özel üniversiteye çevirecekler. Ne kadar para o kadar eğitim.

oligarşi stayla
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
Protestoları anlıyorum ve hak veriyorum ancak YÖK kaldırılmadan hiçbir olumlu gelişme olmaz, olması da mümkün değil. Çoğu Öğretim üyesi YÖK'ü çok güzel eleştiriyor, çoğu da karşı ama icraata gelince mevkilerini kaybetmemek için bu durumlara pek ellerini taşın altına sokmuyorlar. Çok azınlıkta öğretim üyesi ciddi anlamda bir şeyler için uğraşıyor. Özellikle profesörlerimiz eleştirmeye gelince müthiş eleştiriyorlar, küfürler ediyorlar ancak tüm bunlar lafta kalıyor.

Köklü eğitim kurumları ciddi anlamda YÖK'ü protesto etse, kaldırılmasını talep etse acaba ne olur ? Mesela bunu düşünmek gerekiyor. Öğrenciler ve henüz genç araştırma görevlileri ciddi anlamda bir direniş sergiliyorlar ancak bu yetersiz, tüm öğrenciler protesto etse dahi bir anlam ifade etmez. Kilit nokta öğretim üyeleridir.

Arada düşünüyorum mesela boğaziçi,itü, odtü vs. gibi iyi üniversiteler ortak konsorsiyum oluşturup, YÖK varsa biz yokuz deseler mesela ne olur ?

1 milyon öğrenci toplanıp eylem yapsa, 5 gün protesto yapsa en fazla iki haber görünür, taş çatlasa yasa bir süre zarfında rafa kaldırılır.

Şeriat kelimesi medya vasıtası ile itibarsızlaştırıldı. Devamlı bu sloganı kullanıyorsunuz ancak hata ediyorsunuz. Bazı kelimeleri kullanırken de ince düşünmelisiniz, geniş tabanı hedef almalısınız. Şeriat vurgusu yapıldığında vatandaşın kafasında çakan "he şeriat geliyor he" tarzı bir durum oluyor.

Onun dışında gidin mesela imam hatip mezunları ile ilahiyat mezunları ile arada sohbet edin, Diyanet İşlerini adamlarda beğenmiyor, Diyaneti herhangi ulusal veya sol görüşe mensup bir insandan daha fazla eleştiriyorlar. Yerden yere vuruyorlar çünkü imamlık devletin aylık maaş bağlayarak yapacağı bir şey değil, Din de öyle gelişigüzel yorumlanamaz. Direk sohbet ettiğim insanların ifadesi bu. Sonuç itibari ile adamlar teoloji eğitimi alıyor ve dinin böyle oyuncak edilmesine de hiç sıcak bakmıyorlar.

İmam Hatip Liselerinde ki eğitimin kalitesizliğini, berbatlığını buradan mezun olanlar söylüyor mesela bunlara yoğunlaşmak da gerekiyor. Tüm bu noktaları kaçırıp, gündemi ve kelimeleri dikkate almadan eski sloganlarla hareket ediyorsunuz. vs. vs.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Piyasa İslamı'na karşı çözüm sokakta, iktidarın elini zorlayacak, zora düşürecek eylemlerde, toplumda bir direniş kültürü yaratmakta

said:
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç öğrenci kamplarındaki harem-selamlık uygulamasını savundu.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/genclik-ve-spor-bakani-suat-kilic-kizlar-harem-selamlik-kamptan-cok-memnun-haberi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Halkın %60-70'i memnun değil, sadece tepkisiz, hiç bir şeyden haberi yok; daha doğrusu haberdar olamıyor olmak istese de. Gazeteler çöp, TV zaten rezalet, radyoda falan anca 1-2 program var onları da dinleyen kitle belli zaten.

YÖK yasası değişiyor, oturumlar vesaire düzenleniyor ne kadar insanın haberi var? Haberi olsa o insanlar ne yapabilir? Eylem yapmak bir işe yaramıyor, 80'lere gelene kadar oluşturulan "hakkını arayan anarşist, komünist --> anarşist, komünist dediğin dinsiz --> dinsizse kötü, suçlu" algısını çok iyi kullanıyor hükümet.

Değişikliklerin bir kısmı öğretim üyelerini, YÖK'ü, hükümeti vs. değil doğrudan öğrencileri ve araştırma görevlilerini/öğretim elemanlarını etkiliyor ama bu grupların haklarını aramak için hiç bir yolları yok.

Hatta yeni maddeler sağolsun hakkını aramaya çalışan araştırma görevlilerinin üstü çok kolay bir şekilde çizilebilecek, yıllarca yar. doç. kalan idealist akademisyenler bile kalmayacak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
YÖK yasası bir türlü meşruiyet kazanamadı, sermayeyi de yeterince mutlu etmiyor, meclise gönderilen ve oylanması beklenen yasa yine değiştirilecek

http://www.kolektifler.net/ulkeden-ve-dunyadan/13741/yok-yasasi-sil-bastan

18 aralık odtü olaylarında yeni yök yasasını protesto ettiği için polis saldırısına uğrayan öğrencilere rektörlük soruşturma açtı
http://www.kolektifler.net/manset/13746/odtu-direnisine-savcilik-ve-rektorluk-sorusturma-baslati
http://www.kolektifler.net/manset/13750/odtu-kolektiften-sorusturmalara-cevap
http://www.kolektifler.net/manset/13756/iuden-odtu-forumunda-konusan-asistanlara-sorusturma
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deadwoll said:

Halkın %60-70'i memnun değil, sadece tepkisiz, hiç bir şeyden haberi yok; daha doğrusu haberdar olamıyor olmak istese de. Gazeteler çöp, TV zaten rezalet, radyoda falan anca 1-2 program var onları da dinleyen kitle belli zaten.

YÖK yasası değişiyor, oturumlar vesaire düzenleniyor ne kadar insanın haberi var? Haberi olsa o insanlar ne yapabilir? Eylem yapmak bir işe yaramıyor, 80'lere gelene kadar oluşturulan "hakkını arayan anarşist, komünist --> anarşist, komünist dediğin dinsiz --> dinsizse kötü, suçlu" algısını çok iyi kullanıyor hükümet.

Değişikliklerin bir kısmı öğretim üyelerini, YÖK'ü, hükümeti vs. değil doğrudan öğrencileri ve araştırma görevlilerini/öğretim elemanlarını etkiliyor ama bu grupların haklarını aramak için hiç bir yolları yok.

Hatta yeni maddeler sağolsun hakkını aramaya çalışan araştırma görevlilerinin üstü çok kolay bir şekilde çizilebilecek, yıllarca yar. doç. kalan idealist akademisyenler bile kalmayacak.




abi şu tr de en çok üzüldüğüm noktalardan biri, tr ye gelip gazetecilik master ı yapan alman arkadasım her gun ayrı bir olaya şok oldugunu soyluyor, tutuklu gazeteciler mi dersin, bulvar kıvamında olan %90 "cıplak fotoları ıcın tıklayınız" gazeteleri mi dersin, adamlara hak verıyorum arada gelismemis deyince bize
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...