Golge-i_Khan Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 aklıma gelen bi fikir hemen uygulamak istedim self-portrait denemesi aslen çıtlat geç derim me 1 me 2[signature][hline]On July 7th of 1943, single Tiger tank commanded by SS-Oberscharfuehrer Franz Staudegger engaged Soviet group of some 50 T-34 tanks around Psyolknee. Staudegger used up his entire ammunition after destroying some 22 Soviet tanks, while the rest retreated. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Felix Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 2. daha guzel[signature][hline][b]žž pense elmamı yersee Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Griswold Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 6, 2004 2.deki ışık sütünları (mu denir?) çok hoşuma gitti. 2. birinciden daha güzel geldi bana da.[signature][hline]öss nubisi MSN:[email protected] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ractamainus Mesaj tarihi: Kasım 7, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 7, 2004 Golge-i_Khan, diğer çalışmalarını da arada bir görüyorum bu bölümde ve aklıma bir soru takılmıyor değil ; neden çalışmalarına renk vermiyorsun? ya da objeleri kaplamıyorsun? [ görsel sanatlarla ilişkim, ilkokuldaki resim dersimle sonlanmıştır(abarttım). konuyla ilgili teknik bilgim yok, sadece merak ;) ][signature][hline]is all that we see or seem but a dream within a dream? Edgar Allan Poe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Golge-i_Khan Mesaj tarihi: Kasım 7, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 7, 2004 o biraz da benimle alakalı işte ben genelde bir form/şekil/yapı oluştururken belli kavramlardan yola cıkıyorum. genelde her sorunun bir cevabı oluyor ama pek cok kez hatta cok cok kez renk olmuyor. Neden siyah-beyaz ın özü ise benimle alakalı. her çalışmam ister istemez benden bazı izler taşıyor çünkü bir nevi hepsi beni yansıtıyor. Nede olsa benim çalışmalrım. Mesela su bir film vardı, "mimar babam" isimli orda asla babasını tanımamış bir çocuk onu eserlerini incelyerek tanımaya çalışıyordu. şimdi benim tüm çalışmalarımı buraya dizsem, pek de birbirlerine yabancı işler çıkmayacak hatta bir nevi uyumluda gözükecek. Her tasarımcının belli bir çizgisi olması bir artı, yani insanalrın bakıp bu xxx'in bir çalışması diyebilmesi iyi denebilir. Ama şöyle de bir sorun var ki, insanın kendini tekrarı, veya kendi içine sıkışmış olması, yenilikler çıkaramayışı. şu an hangi kategoriye giriyorum bir fikrim yok, ama binalarımda/iç mekan düzenlemelerim de maddenin kendi rengini kullanmak istiyorum. Yani boyasız ev, maddenin kendi özü. Mesela su son projem de paslanmış metal kullanıyorum, binanın dış yüzeyi oalrak. veya bir ağacın o kendi kabuk dokusu, her gördüğümüz bir doku olmasına rağmen, o dokuya sahip bir kolon nasıl gözükürdü acaba. biraz kendimi zorluyorum bu konuda. aslında bir mimar bana "kewndini tekrarlamaktan" korkma demişti, ama şöyle de bir söz var: "eğer elindeki tek araç-gereç çekiç ise, her baktığın çivi gibi gözükür" belki de kendimi ifade yöntemlerimi geliştirmeliyim. ilgin için teşekkürler[signature][hline]On July 7th of 1943, single Tiger tank commanded by SS-Oberscharfuehrer Franz Staudegger engaged Soviet group of some 50 T-34 tanks around Psyolknee. Staudegger used up his entire ammunition after destroying some 22 Soviet tanks, while the rest retreated. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar