Laraken Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 Taksideydim. Hava durumu güneşli gösteriyordu arabanın camından bakınca ama benim için sağnak yağmurluydu. Yoktan bulutlar varediyordum. Onlara anlam yüklüyordum. Bir şeylere anlam yüklemem lazımdı çünkü gözlerim benim yükümü kaldıramıyordu. Ağlıyordum. * "İş yerleri nerede olum gidip bi görüneyim bari. Ölmediğime sevinir ikisi de." Diyip sırıttım. Öncesinde bir sürü şeyden konuşmuştuk. Anlatmıştı bana; benim bilmediğim dünyanın şimdi nasıl olduğunu. Nasıl geliştiğini. Çok gelişmemişti benim için, hala uçan vasıtalar yoktu uçak dışında, ama çok değişmişti. "Bilmiyorum abi" dedi. Bildiğini biliyordum iş yerlerini. * Taksi ilerliyordu. Yollar çok değişmişti veya şoför beni sikiyordu. Bilmiyorum. Ağlamayı kestim. Mum yanığı gibi damlamıyordu gözümden hiç bir şey. Binalar çok değişmişti, anlayamıyordum hangisi ev hangisi alışveriş merkezi. Hepsi aynı gibiydi. Kocaman siyah camlı yapılar. * "Biliyorsun Murat" diyip pis sırıttım. Sonra vazgeçtim hemen sırıtışımdan. "Abi yeniden hayata döndüm bunca yıldan sonra, ben hatırlamıyorum bile." Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Hayatımı kötü etkileyecek bir şey yapar mıyım olum artık?" "Neden istiyorsun adreslerini?" dedi. "Lan gidip 'ben ölmedim, sizi hıyarlar, neden gelmediniz' diyecem sadece." "Bilmiyorum abi adreslerini." * Ziya Gökalp Siktiğimin/Dairesi Gittim. Danışmaya söyledim: "Okan Bey'le görüşmem vardı, kaçıncı katta acaba?" "Dört beyefendi. Adınızı öğrenebilir miyim?" Öğrenemezsin puşt. Kendi doğal ortamında "amına koyim ne maçtı lan" veya "siktiğimin hıbısı ne karıydı olum" diye konuşuyorsun. Ağzın kirli, ağzın boktan. "Beyefendi",bütün ağzını temizledi mi senin? Siksen temizlemez lan, olduğun gibi davran o zaman. "Adın ne lan senin" diye sor. "Serhat" "Peki Serhat Bey, dördüncü kata çıkın. Asansör şu tarafta." Gösterdi eliyle. Ben de: Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Yürüdüm ölüm basarak silahıma. Bindim asansöre. Dörde bastım. Hummmsf. Rahatlamıştı yürüme yardımcım üzerine yüklenince. Açıldı kapı. Doğrulup yürümeye başladım. Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Ummpfs tpuuf Ummp... Orada çalışıyordı işte. Görüyordum. Beynimin arka ucu bile görüyordu orada oturan karanlığımı. "Buyrun Serhat Bey" Gözlerine baktım. Yaşadağım karanlık aynıydı ilk görüğümle. Okan'la Burçak, aynı yatakta. Aynı nefret, aynı boktan kan akıyor içime. Ölüm, korku, ölüm korkusu; hiç yok içimde. Geride bırakacağım kimse yok artık. "E konuşmaya baş..." Gözlerini kaldırıp bana bakmıştı. Sessiz dört beş dakika geçirdik. Karamsar ortamı bozmam gerekiyordu: "Ya kurtuldum işte kendi tuzağımdan." diyip sırıttım. "Ben de iç mimar oldum işte, sevmediğim işi yapıyorum, o zaman da biliyordun ya" Sevdiğim kadını sikiyorsun. "İnsanlar değişir lan, neyi sevdiğini bilemezsin be olum." dedim. "Aynen abi, belki severim." "Şu kameraları kapat, veya neler varsa bilmiyorum, yirmi yıldır uyuyordum lan" diyip sırıttım. "Seni uyandığım an affetmiştim, niye gelmedin demeyecem kardeşim, tek bir soru sorucam." "Abi nasıl geleyim? Burçak bir sürü dert etti, ağladı sızladı, ben öldüm senin komaya girdiğini duyunca. Ya abi nas..." "Tamam olum biliyorum onları. Seni suçlamıyorum ki zaten. Kaç sene geçmiş." Eline aldı bi tane teknolojik, bilmediğim bir kumanda, bi tane düğmesine dokundu. Sesiyle de yapmış olabilir, veya tükürmüş, veya osurmuş. Bilmiyorum teknolojinin geldiği yeri. "Ne diyeceksin Serhat? "Baştan beri soracaktım da uyuyordum lan" dedim yürürken. Masasına tutundum. Değneğimi kaldırıp tetiğine bastım. Eline geliyordu. Acı silahımdan akıyordu. "NEDEN YAPTIN LAN" AAAAAAAAAAAAAAAAAARRRRRRRRRRR "SUS" "SUSMASSAN BURÇAĞI ÖLDÜRÜRÜM." "ŞİMDİ" "Koy elini Okan" Kemik görünen ele el demek benim bile midemi bulandırmıştı. "İç mimar ikisini de koy!" "Bu... Bunn... Bunnlaarrııı yapppaarrrrsam Burrrrçaaaakaaaaaaa zarrrrrrrrraaaaaar gellllllllllllmmmmmeeeeeeeyyeeeeecek miiii?" "Gelmeyecek" Koydu elleri... Yani diğer elini de koydu koltuğa. Gözünden yaş damlıyordu, hissettiği soyut acı gözlerinde somutlaşıyordu. O somutlaştıkça ben diriliyordum. Bağlamamıştım. Ceketimden son yedek tübü çıkarıp elinin üzerine döktüm. Bağırdı yine. Çok bağırdı. Her oktav çıkışı beni rahatlattı. Son damlada şarkısını tamamladı." Tabiki alttan gelen salaklar vardı, merak edip. Yüzüne baktım Okan'ın. "Git.. git.. git... git... git... GİDİN" Gittiler. "Beni polise haber edersen, Burçak ölür. Beni öldürmeye çalışırsan Burçak ölür, çünkü yalnız değilim." Beni bi daha sikmeye çalışırsanız hepiniz ölürsünüz. * "Neden adam gibi söylemedin bana Murat!" "Neden lan acı çektirmem mi gerekliydi illa sana!" "Puşt söyleseydin ya direk!" "Amına koyim senin!" Döktüm iki tane tübümü üzerine. Murat gözlerimin önünde eridi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
wastyrx Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 Şu işleri bitireyim bi rakı içelim senle abi O_o Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laraken Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 ahahaha içelim olum tabi de yaşadığımdan yazmıyorum lan öylesine aklıma geldi ki umarım hiç yaşamam böyle bişi yani. ama rakı tamamdır içeriz : D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kavurma Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 murat nerden çıktı en sonda onu anlamadım çok atlamışsın anlatırken hikayeleri yahu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Archangel_ Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 12, 2012 hiç bi holivud filmi izlemedin abi. "bilmiyorum abi adrteslerini" den sonra direk adrese gitmiş adam. arada ne işkenceler dönmüş işte sen hayal et. döner hem oralara belki :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar