huun Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 tuborgun hep sadık müşterisi vardı. hatta gavurların çoğu tuborg içerdi. efes'in o zamanlar gerçekten kendine has bir tadı vardı. aradaki fark gavurları tuborg'a yönlendirirdi; ama biradan anlayanları takdir ederdi efes'i. 72 milletle yazdık biz bu tarihi :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Teodor Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 tuborg içerken birşeylerin eksikliğini hissediyorum ama efeste o anlamlandıramadığım eksiklik yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 şeker bağımlılık yapar zaten. onun eksikliğidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Frantic said: dasaaa said: saku originaal estonian lager ficiya soktun kardes güzel abi gerçekten. rahat içimli, lezzetli, berrak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pascalnouman Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 yesil tuborg ne guzeldi ulan bak gene hatırlattın dasaaa :/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 yeşilini hatırlatan ben değlim olm. sdfsdf habire başka bişiler deneme derdindeyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pascalnouman Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 sarı avatarından sen suclusun dasaaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mal Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 1 adet Celik tencere 1 adet Metal kepce 1 adet Corba kasigi 1 tabak (Metal kasik ve kepceleri isiniz bittiginde herhangi bir yere koyamazsiniz, tabak bunun icin sadece) Seker veya Bal Asitli icki (kola, gazoz, soda vs...) siselemekte kullanilmis plastik siseler ve kapaklari (1 siseyi 3-4 kez kullanabilirsiniz). 1 corba kasigi camasir suyu yada sanitation malzemesi Fici (Karbon cikisina izin veren, bira asidine dayanikli ozel plastikten bira ficisi) Bira ozutu Maya Booster ( Katalizör ) Evde bira yapmaya girismeden once 3-4 saatiniz olup olmadigina emin olun. Ayrica bira yapimina baslamadan once banyo yapmak da iyi fikir olabilir. Ancak sakin losyon, parfum gibi bir koku kullanmayin. Yoksa en sevdiginiz losyonunuzun kokusunda bir bira icat edebilirsiniz. Ayni sekilde mutlaka evinizi de havalandirin. Eger yeni yemek yapildiysa, yada evde sigara icildiyse kokunun dagilmis olduguna emin olun ... Kimse zeytinyagli dolma kokan bir bira istemez :) 1. Temizlik / Sanitation Sanitasyon (Temizlik, dezenfektasyon) bira yapma sürecinin başlıca adımıdır. Biranızın tad ve kokusunu bozabilecek tüm mikroskobik bakteri, mikrop ve benzeri organizmaların çalışma ortamınızdan özenle temizlenmesi gerekir. Wort ile temas edecek tüm malzemeler "OneStep" yada benzeri malzemeler ile yıkanmalıdır. "OneStep" adlı malzemenin özelliği, ortamdaki tüm canlı organizmaları temizlemesi ancak bira tadı, oluşumu ve insan sağlığına bir zararı olmadığı için tekrar durulanmasına ihtiyaç olmamasıdır. Sanitasyon için en kolay yöntem, bira yapımında kullanacağınız her türlü kepçe, tencere, ölçüm aleti gibi ıvır zıvır'ı bira fıçısının içine doldurmak ve 4 litre suya bir çorba kaşığı "OneStep" ekleyip 10 dakika kadar bekletmektir. Unutmayın, bira yapımında kullanacağınız malzemeleri bir kez sanite ettikten sonra, bira fıçınızın kapağını kapatana dek, artık bir daha sanite edilmemiş hiçbir ortam ile temas ettirmemelisiniz. Bu sebeple bir tabağı da diğer malzemeler ile beraber sanite edip, kaşık-kepçe gibi malzemeleri kullanmadığınız zamanlarda bu tabak içinde bekletmek akıllıca bir yöntem olabilir. Sanitasyon sırasında fıçıyı, içindeki malzemeler ve satitasyon sıvısı ile bir güzel çalkalayarak, temizleme malzemesinin her yere eşit dağıldığına emin olun. İşlem bitince, malzemeri birer birer fıçıdan çıkarıp üzerindeki sıvıyı akıtarak kurutun .... Sakın kurulama için havlu filan gibi sanite edilmemiş bir malzeme kullanmayın. "OneStep" in durulanmasına gerek yok .. Daha sonra ayni işlemi, biralarınızı şişelemede kullanacağınız plastik şişelerde de kullanacaksınız. Yine aynı şekilde 4 litre suya, 1 çorba kaşığı "OneStep" ile 5-6 adet 2 litrelik plastik şişeyi sanite edebilirsiniz. Şişeleri bir bir sıvı ile doldurup 10 dakika kadar bekleyin, daha sonra sıvıyı diğer şişeye doldurup, boşalttığınız şişenin ağzını sıkıca kapayın. Unutmayın, eğer sıvıyı şişelere doldurmak için huni, "OneStep" malzemesini ölçmek için kaşık kullanacaksanız, bu malzemeleri de önceden sanite etmelisiniz. Bu bölüm gözünüzü korkutmuş olabilir ... Ancak unutmayın, sanitasyon evde bira yapımının en hassas, en çok zaman alan vede en önemli kısmıdır. Eğer "OneStep" yada benzeri bir malzeme bulamazsanız, onun yerine ben son 2-3 seferdir çamaşır suyu kullanıyorum. Yine aynı şekilde 4 litre suya, 1 yada 1,5 çorba kaşığı çamaşır suyu ekleyerek kendinize son derece etkili bir sanitasyon malzemesi üretebilirsiniz. Yine aynı şekilde tüm malzemelerinizi fıçının içine yerleştirin ve sıvıyı üzerine boşaltın. Ancak çamaşır suyu ile problem, çamaşır suyu ile sanite ettiğiniz malzemeleri kurutmak yetmez ... Bu malzemeleri kurutmadan önce bol musluk suyu ile çamaşır suyu yada klor kokusu tamamen gidene kadar durulamalısınız. "OneStep" adlı malzemeyi, linkler kısmında vermiş olduğum sitelerden edinebilirsiniz ... 2. Ficilama / Brew Bu yazıda bira özütünü hazır olarak satın alacağınızı varsayıyorum (Eger henuz acemi iseniz, yani daha once en az 6-8 kez ficilama yapmadi iseniz, şerbetçi otunu kendiniz hazırlamaya girişmeyin derim ben ... bambaşka bir alem çünkü o iş). Linkler sayfasinda bulabileceğiniz siteler yada internette yapacağınız kısa bir arama sonrasında yüzlerce farklı bira özütüne ulaşabilirsiniz. Özellikle kendi denediklerim arasından Octoberfest's Vienna lager, Englishman's Nut Brown Ale, West Coast Pale Ale gibi bira özlerini şiddetle tavsiye ederim. Eğer farklı bira tadları denemek isterseniz de şerbetçi otu özlü High Country Canadian Draft iyi bir seçim olabilir. Her halukarda piyasada bir çok son derece kaliteli ve farklı malt, harman ve lezzette bira özleri mevcut. 4 litre soğuk suyu fıçınıza doldurun. Bira özütü kutusunu sıcak su içinde 10 dakika bekletin (Bazı bira şerbetleri son derece yoğun olduğu için, sıcak su da bekletmek yada mesela kalorifer üzerinde filan biraz tutmak, akışkanlık kazanması açısından yardımcı olabiliyor.) 3 litrelik bir tencereye 4 bardak su ekleyin. Bira oluşumunu hızlandırmakta kullanılan "Booster" adlı malzemeyı suya ekleyin. "Booster" su içinde tamamen eriyene kadar karıştırın. Hızlandırıcı malzeme tamamen eriyip yokolunca, tencerenin altını yakın ve suyu kaynama seviyesine kadar ısıtın. su kaynamaya başlayınca tencereyi ateşten indirin. Bira özütünü de tencereye ekleyip iyice karıştırın. Wort karışımını fıçıya ekleyin. Fıçınızdaki sıvı 8.5 litre olana kadar üzerine soğuk su ekleyin ve büyük bir kepçe vasıtası ile fıçıdaki karışımı (wort) güzelce bir karıştırın. En son olarak bira mayasını ekleyin ve tekrar karıştırın. Wort'u 5 dakika dinlendirin ve tekrar hızlı ve güçlü hareketlerle 1 dakika kadar karıştırın. Mümkünse fıçıyı çalkalamak da iyi bir karıştırma etkisi yaratabilir. Karıştırma işlemi bitince, fıçının ağzını sıkıca kapatın. Not: Eğer %100 malt bira yapmak isterseniz, herhangi bir hızlandırıcı malzeme kullanmak zorunda değilsiniz. Bu durumda 4 bardak suyu kaynatıp ateşten indirin ve üzerine şerbetçi otu içermeyen bira özütünü ekleyerek karıştırın. Hızlandırıcı kullanılarak yapılan biraların fermantasyon süresi 7 - 15 gün arası sürerken, 100% malt biralar 3 ayda fermante olurlar. 3. Mayalanma / Fermantation Fıçının kapatılması ile beraber fermantasyon işlemi 24 saat içinde başlar. Artık "Mikro Organizma biraderler, maya ile beslenip alkol uretene kadar beklemelisiniz :(" Fermantasyon, normal oda şartlarında genelde 7 gun kadar surer. Oda sıcaklıgı, kullandıgınız ek baharat ve malzemeler, mayanızın kalitesi ve yaşına gore bu sure artabilir. Biranız, fıçı icinde yuzen beyaz maya parçacık veya topakları kalmadıgı ve bira rengi açılıp, bulanıklıgı geçtigi zaman şişelenmeye hazır demektir. Bunu olçmek için, benim kullandıgım yontem, karanlık bir ortamda bira fıçısının bir tarafından guçlu bir el feneri tutarak, diger taraftan sıvıyı gozlemek. Fermantasyon süreci, bir brewer için en zon dönemdir ... Eğer sabırsızlık yapar ve fıçıyı erken açarsanız, ortaya çıkan bira acı, fazla karbonlu veya fazla mayhoş olacaktır. Bira fıçınızı direk guneş ışıgından uzak tutmaya ve fermantasyon tamamlanana kadar fıçıyı açmamaya ozen gosterin ... Genelde fermantasyon 7 gun içinde tamamlanmasina ragmen, biranızı daha uzun sure fıçıda bekletmekte hiç bir sorun yoktur. Tam tersine, beklenen sure uzadıkça biranın lezzet ve gorunum kalitesi de artacaktır. Biranızı yaşlandırmaktan korkmayın ... Fermantasyon sırasında biranızın asiditesi, onu herturlu bozulmaya karşı koruyacaktır :) 4. Şişeleme / Bottle Biranızı şişelemek için internet'ten bulup satın alabileceğiniz özel şişeler kullanabilirsiniz. Anca özellikle yeni bir brewer'a kesinlikle böyle şişeleri tavsiye etmem, çünkü: Cam şişelerin kapaklamak için bir sürü masrafa girip, özel aletler almalısınız. Cam şişelerin sanitasyon işlemi çok zor, tek tek uğraşmak lazım. Yeni brewer'lar, karbonizasyon oranını ayarlayamadıklarında, cam şişeler patlayıp tehlike yaratabiliyormuş. Bunun yerine ben tavsiye üzerine, kola, gazoz, soda gibi içecekler için kullanılan basınca dayanıklı ve gaz kaçırmama özelligine sahip pet şişeleri kullanıyorum. Bu şişeler 3-4 kez rahatlıkla kullanılabiliyor ve temizlemesi çok kolay. Ayrıca hata payınızı da oldukça azaltıyor. Tek problem, bir biracının en büyük gurur anı olan "Arkadaşlara ikram" sırasında biraz çirkin gözükmesi ... Artık onu da ben sölemiyim, birayı mutfakta bardaklara doldurup, o şekilde servis yapın olsun bitsin. -Eğer özel tarifli biralar deniyorsanız, kullanılan bazı malzemeler büyük partiküller halinde kalıp, biranızın görünüm ve duruluğunu bozabiliyor. Bu durumda fıçı musluğunun altına bir çay filtresi yerleştirip, şişeye öyle doldurmak iyi fikir olabilir. Elbetteki filtreyi sanite ettikten sonra :) Resim Belçika tarzı buğday birası denerken çekilmişti ... Bayağı zengin bir baharat karışımı denedik ... İçinde hint cevizinden limon'a, koriyander otundan tarçına kadar zengin bir karışım var. Resme dikkatle bakarsanız, bira ile fıçı arasında bir elek tuttuğumu görebilirsiniz. 5. Karbonlama / Carbonization Bira'nın karbonlanması (gazlı hale gelmesi) işlemi şeker ile yapılıyor. Fermantasyon işleminden sonra şişeleme ile beraber biraya katılan şeker, ikinci bir fermentasyon meydana getiriyor. Bira mayası ve bizim mikro organizma biraderler, şeker ile beslenip biranıza o güzel gazlı lezzeti veriyorlar. Kullanılan şeker miktarı önemli ... az konulan şeker, gazsız yavan bir bira tadına sebep olurken, fazla abartılan şeker ise çok asitli (gazlı) bira oluşmasına sebep oluyor. Bira karbonlamasi için, bildiğimiz beyaz toz şeker kullanılıyor. Şişe büyüklüğüne göre kullanılması gereken şeker miktarı şöyle: şişe şeker 1 litre 2.5 tatlı kaşığı 2 litre 1,5 çorba kaşığı 3 litre 2,25 çorba kaşığı Şeker de eklendikten sonra hikayenin sonuna gelmiş oluyoruz. Artık tek yapmanız gereken, şişenin ağzını sıkıca kapamak ve enlemesine yatırarak beklemek. Genelde bira'nın gazlı bir yapıya kavuşması için 1 hafta yetiyor. Ancak fazladan beklenen her süre, size artı lezzet ve alkol olarak geri dönecektir. Biranız, şişede 3 ay kadar sorunsuz şekilde bekleyebilir. Bu süre sonunda biranızı buzdolabına kaldırırsanız, bekleme süresini daha da uzatabilirsiniz. Ben bira karbonlama işlemimde kesinlikle bal kullanıyorum. Aradaki fark tartışılmaz. Özellikle çiçek balı bulabilirseniz mutlaka deneyin. Bal ile karbonize edilen bira biraz daha kuru ve daha yoğun bir lezzete sahip oluyor. Bal aynı zamanda, biranın alkol oranını şekere göre çok daha fazla arttırıyor. Bu sebeple bal ile karbonizasyon yapacaksanız, koyacağınız bal oranı, aynı boyutta bir şişeye ekleyeceğiniz şekerin 4'te 3'ü şeklinde olmalı .... Örneğin: 2 Litrelik şişe için, 1,5 çorba kaşığı şeker yerine 1 kaşıktan biraz fazla bal kullanmalısınız. Bira (Wort) içine eklenen şeker (veya bal) anında dipte tortulanıyor ... Bu sebeple şişelemeden birkaç saat sonra şişeleri altüst etmek, biranızın oluşum süresini hızlandıracaktır. Yine iki günde bir, birayı fazla çalkalamadan, şişeyi yavaşça alt-üst ederek tortunun biraya karışmasını sağlayabilirsiniz. Bira mayasının aktif olabilmesi için oda sıcaklığının 20 derece üzerinde olması gerekiyor. Daha düşük sıcaklıklarda sevgili "mikro organizma biraderler" yavaşlıyor hatta durabiliyorlar. Böyle bir durumda, bira şişelerini ısıtmak, tekrar karbonizasyon işleminin devamı için yeterli olacaltır. Karbonizasyon sırasında bira şişeleri loş bir ortamda saklanmalı. (En iyisi mutfak dolaplarının arka tarafı :) 6. Şerefe / Cheers / À votre santé / Prost / Salute / Cheerio / Na zdorovje / Salud / Yung sing / Kampai / Genatsoot Bira, cesidine gore degismekle beraber en iyi 3 - 7 C arasinda icilir. Bira bardaginizi onceden birkac corba kasigi bira ile calkalayip, buzlukta dondurmayi sakin unutmayin :) Cok soguk bira da biranin tadini bozar, biranizin karbonu sivi icinde cozunur ve yavan bisey olur ... Buzdolabinda soguyan biraniz birden bulanik bir goruntu alabilir ... Bu ev yapimi biralarda cok normalmis ... Bunun sebebi biradaki zengin protein ve B vitaminleri imis ... Piyasadaki biralarda bu bulanikligin olusmasi bi dolu kimyasal madde ve ozel kimyasal filtrelemeler ile onleniyormus ... Okuduk da konusuyoruz :) Ben bardaga bira doldururken kopuk olusmasin diye bardagi 45 derece filan egip, bardak kenarindan filan akitip turlu teraneler yapiyordum ... Ama tanistigim birkac BIRA GURU'su aslinda biranin bardagin tam ortasina bosaltilarak, kopurtulmesi gerektigini solediler. Bu sekilde biradaki metalik tat giderilmis olurmus ... Bosuna bi suru garson ve barmenin kalbini kirmisim birami kopurttuler diye :( Bazi bira turlerinde, sise altinda tortu kalabiliyor ... Uzmanlar bunun B vitamini acisindan cok zengin oldugunu ve son derece de saglikli oldugunu solediler ... Tabi ev yapimi biralarda ... Ben denedim ama pek hos degil ... Gecenlerde yine baska bir Guru, bira tortusunun limon suyu ile harika oldugunu soledi. Eger bira tortulu ise icine 1 dilim limon atilirmis ... Belcika tarzi deniyor buna. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 ekmekleri de hiç veremedi makineye, hep öyle dışarda kaldı dilimler. belki daha fişini bile takmamıştır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Deathblade said: said: ....Son aşamada ise şerbetçiotu katılır. Şerbetçiotunda 200’den fazla aromatik kokunun bileşimi vardır. Sıra, bira mayasının eklenmesiyle elde edilen, şekerleri alkole ve karbonik gaza dönüştüren fermantasyon işlemindedir.... Küp şeker değil, dedim yukarıda. e tamam işte, alıntıladığın yazıda da benim söylediğim yazıyor. yani fermentasyon işleminde şeker oluşmuyor, şeker türevlerinden alkol oluşturuluyor. len kimya mühendisiyim olm, uzatma ;) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 şekeri bakterilere yem yapıyorlar, bakteriler de bizim için şekeri alkol olarak sıçıp, işiyorlar. olay bundna ibaret olm neyi anlamadınız? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 yav said: cetoritto said: yav said: Valla ben ilk bira icmeye basladigim vakit efesin o baskin yillariydi ama gene modayi umursamayip ayikmistim tuborg'un daha iyi oldugunu. Sonradan efes gene de daha bir bozdu ama eskisen boyle degildi ya siz bilmiyosunuz bence pek. Ficilari iyi oluyor ama gene de barlarda falan nispeten. arkadaşlar, yanlış olmasın, tuborg gold ayrı, bu senin dediğin zaman ki tuborg farklı. tuborg gold çok iyi bira ama o eski tuborg çok kötü biraydı. abi ben o kadar yaşlı değilim ben bira içmeye başladığımda tuborg'un yeşili vardı bir de yine kahverengi şişesi vardı işte gayet iyiydiler. :))))) çok şekersin kardeşim benim yaaaa...haklısın. özür dilerim. ama harbiden bundan 15 sene önceki tuborg iğrenç bir biraydı. yeşil tuborgla level atladı, tuborg gold ile harbiden ağzımıza layık oldu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 huun said: tuborgun hep sadık müşterisi vardı. hatta gavurların çoğu tuborg içerdi. efes'in o zamanlar gerçekten kendine has bir tadı vardı. aradaki fark gavurları tuborg'a yönlendirirdi; ama biradan anlayanları takdir ederdi efes'i. 72 milletle yazdık biz bu tarihi :P efes son 4-5 senedir bozdu formülü. daha ucuza bira üretiyorlar. pirinç patlağı ve glukoz şurubu. kapitalizm bu işte, markalaştıktan sonra neyi sunarsan sun gidiyor işte...ama ne zamana kadar? bilinçli tüketiciden şamarı yiyene kadar. efes'i yöneten ekip çok çakal, BOMONTİ BİRACILIK'ı tam zamanında aldılar ANADOLU BİRACILIK'a. şimdi Bomonti her yerde bulunmaya ve içilmeye başladı. paralar yine efes'in grubunun cebine. her durumdan kazançlı çıkmak da marifet tabi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 huun said: şeker bağımlılık yapar zaten. onun eksikliğidir. (tu):)-D aynen budur durum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oski Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 fıçısı daha güzel su katıyolar ona şurup atıyolar bira diye sidik içiyosunuz guinness/leffe/budweiser'ın üstüne yok bira mı pis fakir yüzde yüz malt bira bu kapağın altındadır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mal Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 BİRA BİRAAAAAAA DEVİİİİİİİİİR ALDIIIIIII DÜNYAAAAAAA Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Oski said: fıçısı daha güzel su katıyolar ona şurup atıyolar bira diye sidik içiyosunuz guinness/leffe/budweiser'ın üstüne yok bira mı pis fakir yüzde yüz malt bira bu kapağın altındadır bu arada Türkiye dışında içtiğim en güzel birayı Polonya'da içtim. Biranın adını hatırlamıyorum çünkü bir sürü sessiz harfin içerisinde tek sesli harf mi ne vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oski Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 http://www.itusozluk.com/image/tyskie_258149.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Bu olabilir. Sanırım buydu. Ama sanki tek sesli harf vardı. Bunu da içtim ama, hatırlıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oski Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 en ünlü polonya birası bu. tabi polonyalılar bunun için bizim orda ezikler içer bunu diyor klasik eheh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AutolycuS Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Polonyadan Zywiec daha guzel geliyor bana Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 bak benim dediğim buydu galiba. ama neticede polonya biraları harbiden çok lezzetliydi. ah beee...polonya'nın her şeyi güzeldi beee...lan anılar, ooofff offf!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oski Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 polonya acı vatan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cetoritto Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 oooooffffff......offfffffffffffff ki ne offff......şu saatte var ya, nasıl bir nostalji fırtınası yaşıyorum, anlatılmaz....varşova, bielsko biela, vuç(lodz yazılır), opole, krakov...lan lan lan.... edit: cuma günü akşamı ayran içecek halim yok, bomonti güzel bira ;) sağlığınıza da içiyorum gençler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sleepingdeath Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2012 Bugün eve gelirken büfeye uğradım Efes filtresiz yeni biraz çıkarmış, 3 tane aldım tadı fena değil tavsiye ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar