Havenless Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Başarabiliriz, yapabiliriz. Zor değil, gerçekten. Zamanı donduramayız ama doldurabiliriz. Sırtımızdan yükselen ısıyla karışık acı bize engel olmamalı. Kimse sırtımızı deşemez; merak etme. Deşse bile sadece benim kanım akar. Göğsümdeki delik hala kapanmadı. Zaten daha önce de kan içinde kansız kalmadım mı? Korkacak hiçbir şey yok. Otur ve biraz beni dinle. Ama söyleyeceklerimi sakın o sinir bozucu güzel gülümsemenle aşağılama. Zaten beni aşağılarsan sen de küçük düşersin. Tıpkı başkalarını aşağıladığımız zaman küçük düştüğümüz gibi... Sanırım duyduklarını bir süre sonra duymaktan vazgeçeceksin. Fakat elin mahkum, dinlememe gibi bir lüksün yok. Bir kulağından girecek, diğerinden henüz çıkmadan yine düşüncelerine işleyecek söylediğim her şey. O yüzden boşuna kaçmaya çalışma. Çözmek için çok az zamanımız kaldı. Bulmak için çok az zamanımız kaldı, hissetmek için çok az... Hala da azalıyor kalan zamanımız. Kafamdaki ağırlığı hafifletmemiz gerek ilk önce. Sonra kalbimle arasındaki, senin arandaki bağlantı hatalarını gidermemiz lazım. Hemen ardından şu ana kadar depoladığım tüm verileri şu an nefes aldığım kainata göre yeniden yapılandırmalıyız. Son olarak da gördüklerimi, duyduklarımı ve dokunduklarımı hatasız, net, saptırmadan ve en sığ şekliyle algılamam için o yüksek ısıyla acı içinde kasılan sırtıma büyük bir yük yüklemek geliyor. Çok büyük sorumluluk gerektiren, insan deyişiyle insanı insan yapan, çelişkili bir şekilde, yine insan deyişiyle insanın salt içgüdüleriyle hareket etmesini önleyebilecek herhangi bir yük... Senin ne yazık ki soyutluğun büyük de olsa, varlığının altında bile bu kadar mekanize bir düşünce sistemi yatıyorsa kabullenmekten başka seçeneğimiz yok mu acaba? Dayanabildiğimiz yere kadar gitsek... Durmadan gitsek... Düşünmeye fırsatımız kalmadan... Hem belki o zaman o "herhangi bir yük" hafifler sırtımızda. Sırayla taşırız yol boyunca. Sıra sana geldiğinde mola verir, dinleniriz; işler ters gitmesin diye... En yeşil patikaları seçeriz yol boyunca. Aklımıza düşünmemizin gerektiği geldiği zaman içimize çekeriz havayı, unuturuz yeniden. Ne kadar düşünürsen o kadar çabuk artıyor kararlarından vazgeçme katsayın... Yolu unuturuz, yükü unuturuz, seni ve beni de unuturuz. Ve en basit şarkıyı dinleriz yol boyunca. Böylece dikilen tüyleri indirmek zorunda kalmayız. İçgüdülerimiz, aklımızı çelemez artık bundan sonra. Tek nota, tek akor, tek ritm, sadece tek bir kalp atışı. Ama... Geç kaldık ama değil mi yola çıkmak için? Gerçeği kabullenmeliyiz dünyayı kabullenmek yerine, öyle değil mi? Peki ya zamanımız yarın dolarsa? Hazır olacak mıyız? Güçlü olacak mıyız ya da? Hayır, yanıldın; ne hazır, ne de güçlü olacağız o zaman. Şimdi sorsam aksini iddia edersin ama sen yine bencil olacaksın, arkadaşlığını, sevgini veremeyecek kadar hem de. Mr. Shred Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cons Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 sonsuz kadın... seni ne çok severim donsuz kadın... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Havenless Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Cons said: sonsuz kadın... seni ne çok severim donsuz kadın... Sapık değilim, yanlış anlamayın. Ama vazgeçtim, zaten anlamadılar. Bari yanlış anlaşılayım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mal Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 anladum ben güzel olmuş (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lyv Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 ilk bikac cumle yuzumu tirmalamama yetti gerisini okumadan yoruma gectim zaten Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Havenless Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2012 Pes etmedim, vazgeçtim sadece. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar