Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yazılım Şirketi


Soris

Öne çıkan mesajlar

mankenlik ajansı mı,
haber ajansı mı?


doğrudan karı satıyorsunuz da adına mı ajans dediniz?

Kabalığımı lütfen mazur görünüz Sir Dümbelek. Biz taşralılar düzgün konuşmayı bilmez, ağzımıza geleni olduğu şekilde söyleriz. Tarla, içki ve uyku arasında sıkışıp kalmış basit hayatlarımızın sıkıcılığını kaba ancak renkli söylemlerimizle hareketlendirmeye, çeşitlendirmeye çalışırız.


şimdi söyleyiniz lütfen,
garı satışı var mı?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Kont mousepad haklı aslında. Bazen ben de kendi halimi çok iyi görmüyorum. Sonrasında ise lensimi takmadığım aklıma geliyor ve gidip bir çırpıda lensimi takıyorum. Bir anda yeryüzü şekilleri anlam kazanıyor, renkler ve tonlar pırıl pırıl bir yapıya bürünüyorlar. Keskinleşen şekiller dünyanın güzelliğini önplana çıkartıyor ve saçmalıyorum olm. neden okuyorsunuz ben onu anlamıyorum. Sıkıntıdan saçmalıyorum işte.. " çay tabağına dökülmüş çayı görmeden bardaktan bir yudum almak için uzandı, tam sıcak çayı içecek iken çay bardağının altında gizlenen küçük damla gömleğinin üzerine düşerek koyu bir leke bıraktı "Lanet olsun" diye bağırdı. "Buradan çıktıktan sonra bir görüşmeye daha gitmem gerekiyordu!" sinirli gözler ile bardağa baktı. "Çabuk bana bi kolanya getirin!" Taşralı olduğu için kolonyaya kolanya diyordu, sinirlendiğinde hep aksanı taşra aksanına kayardı, çevresi bunu farketse dahi o bunun hiç farkında değildi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi bir yazılım şirketi kuracak kişinin teknolojiyi üreten ekip dışında işe alması gereken insanlar kimlerdir? Mesela insan kaynakları vb gibi.

Onun dışında Türkiyede saas modeli yazılım üretmek isteyen birisinin karşılaşacağı en büyük zorluk müşterinin "verilerim sizdemi olacak" argümanı bu argüman ile sizce nasıl başa çıkılır? Benim aklıma sözleşmede madde koymak geliyor.

Onun dışında zaten çok rekabetin olduğu bir pazarda söz sahibi olmak istediğimizde piyasadaki mevcut ürünlerden çok daha iyi bir ürün yarattığımızı varsayarak, bu ürünü nasıl pazarlamalıyız? Benim aklıma kullanıcıyı kolay geçirme işlemi yapabilmek için aylık ödeme sistemi geliyor fakat bu kısa sürede maliyetleri karşılayamayabilir çünkü istediğimiz sayıya ulaşamayabiliriz. Bu noktada böyle bir strateji izlenirken hiç girilmemiş pazarlar bulup bu pazarlar için ürünler üretip tek fiyattan satıp biraz likit oluşturmak da mantıklı gibi geliyor bana. Bu konuda fikirleriniz nedir?

Yerel anlamda yazılım geliştirmesi yapacak bir firmanın yazılım dışında başka bir alana kayarak ağ teknik destek bakım vb anlaşmalarıda alması gereklimidir? Şirketin karlılığına nasıl katkısı olur yoksa gereksizmidir? Bunu bunu bölgenin durumu belirler gibi geliyor.

Kendimden bilgi vermem gerekirse iş tecrübem yok. Adam gibi bir okul denkliğim yok. Bilgisayar teknolojisi ve programlama önlisansım var birde yazılım mühendisliğinden terkim. Birazda C# biliyorum. Antalyadayım. Çevremde yazılım işi yapmak isteyen 6-7 kişi var. Şu an yanımda bir grafiker birde benim gibi hevesli bir bil müh öğrencisi var ki ikiside samimi arkadaşım. Fakat bu işlerin samimi arkadaşlıklardan ziyade öncelikle heyecan takım içinde uyum ve kendini geliştirme isteği ile olacağını düşünüyorum. Bu koşulları sağlayamadıkları zaman ikisinide organizasyondan çekerim o ayrı konu.
Antalyada olduğum için turizm + tarım ve ziraat sektörüne yönelik yazılımlar geliştirmeyi düşünüyorum ki zaten turizm sektörüne 10 senedir yazılım geliştiren ve 2010 cirosu 2.5 trilyon olan ve 50 çalışanı olan bir firma da mevcut şu an Antalyada. Tarımla ilgili bir bilgim yok.

Evet görüşleriniz nelerdir?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Şimdi bir yazılım şirketi kuracak kişinin teknolojiyi üreten ekip dışında işe alması gereken insanlar kimlerdir? Mesela insan kaynakları vb gibi.

Wikipedia'yı aç. Orada C*O ların listesi var. Emin ol bu başlıkların hepsinde iş yapman gerek. Hepsi için tek tek adam almak mantıklı değil. Bunlardan bazılarını ortaklar kendi aralarında bölüşür bazıları için adam alınır. En mantıklısı ilk önce hepsini kotarmaya çalışmak. Sonrasında en becerilemeyenler için adam almak. Ondan sonra da en çok vakit alanlar için adam almak geliyor.

Mesajın devamını okudum da, son paragraftan anladığım oldukça amatör giriyorsunuz işe. Bu tür şeylerle uğraşmayın bile. Serbest muhasebeciden başlayın. Piyasanın sizi yönlendirdiği tarafa doğru her gelen işi yapmaya çalışın. Cironuz 3m civarı olana kadar zaten ilk anlattığımı uygulayabilirsiniz. Ondan sonrası sığ değil, oldukça derin.

said:
Onun dışında Türkiyede saas modeli yazılım üretmek isteyen birisinin karşılaşacağı en büyük zorluk müşterinin "verilerim sizdemi olacak" argümanı bu argüman ile sizce nasıl başa çıkılır? Benim aklıma sözleşmede madde koymak geliyor.

Arkadaşa katılıyorum. Sözleşmeye madde koymak adamı ikna etmekle pek de alakalı gelmedi. Bu argümana karşılık sunabileceğin en mantıklı şey, sunucu satın alma ve bakım maliyetleri olarak sunabilirsin. Bunun dışında programı standalone olarak çok yüksek miktardan blackbox satış opsiyonu da koyarsan al gülüm ver gülüm olur.

said:
Onun dışında zaten çok rekabetin olduğu bir pazarda söz sahibi olmak istediğimizde piyasadaki mevcut ürünlerden çok daha iyi bir ürün yarattığımızı varsayarak, bu ürünü nasıl pazarlamalıyız? Benim aklıma kullanıcıyı kolay geçirme işlemi yapabilmek için aylık ödeme sistemi geliyor fakat bu kısa sürede maliyetleri karşılayamayabilir çünkü istediğimiz sayıya ulaşamayabiliriz. Bu noktada böyle bir strateji izlenirken hiç girilmemiş pazarlar bulup bu pazarlar için ürünler üretip tek fiyattan satıp biraz likit oluşturmak da mantıklı gibi geliyor bana. Bu konuda fikirleriniz nedir?


Burada izlemen gereken yol, hedef sektöre ve ürüne göre çok farklılık gösterir. Bunu işi hiç anlatmadığın biz cevaplayacağımıza, kendine tanıdık, hedef sektörde olan birisini bul. Açık açık konuş. Bu ürünü almak isteseniz nasıl alırsınız diye. Aklına gelen opsiyonları sun. Eğer almayız modundaysalar, tanıdık oldukları için işin olurunu nedenini de oturup anlatırlar. Alternatif opsiyon bile sunabilirler. Ama buradan herhangi birisinin bu konuda ahkam kesmesi, bildiğin rulet oynamak gibi.
Eğer en iyi ürünsen, diğerlerinin seni kopyalaması 3 aylarını alır. Yok kopyalayamazlar diyorsan, genel kural maliyetler sonrası neyin var neyin yoksa pazarlamaya yatırmaktır. Sektör spesifik git. Özellikle sektördeki firmaların karar vericilerine yönelik çalış. Yoksa 3 4 sene, nerede hata yaptığını bulana kadar çok da para kazanamazsın.

said:
Yerel anlamda yazılım geliştirmesi yapacak bir firmanın yazılım dışında başka bir alana kayarak ağ teknik destek bakım vb anlaşmalarıda alması gereklimidir? Şirketin karlılığına nasıl katkısı olur yoksa gereksizmidir? Bunu bunu bölgenin durumu belirler gibi geliyor.


Bunlar için 3rd party bulman, onlarla anlaşma yapman gerek. Müşteri ıvır zıvırla uğraşmak istemez. Ne kadar ıvır zıvır varsa mide bulandırır. Adama paket olarak sun ne sunacaksan. Bu gerekli şeyleri de paketin içine ekle. Adam sana "maliyet ne olacak şimdi" dediğinde "network hariç xTL" dersen haliyle ilk sorusu "network işi için ne kadar para harcamam gerekecek?" olur. Paket olarak verirsen kimsenin umrunda olmaz.

said:
Kendimden bilgi vermem gerekirse iş tecrübem yok. Adam gibi bir okul denkliğim yok. Bilgisayar teknolojisi ve programlama önlisansım var birde yazılım mühendisliğinden terkim. Birazda C# biliyorum. Antalyadayım. Çevremde yazılım işi yapmak isteyen 6-7 kişi var. Şu an yanımda bir grafiker birde benim gibi hevesli bir bil müh öğrencisi var ki ikiside samimi arkadaşım. Fakat bu işlerin samimi arkadaşlıklardan ziyade öncelikle heyecan takım içinde uyum ve kendini geliştirme isteği ile olacağını düşünüyorum. Bu koşulları sağlayamadıkları zaman ikisinide organizasyondan çekerim o ayrı konu.
Antalyada olduğum için turizm + tarım ve ziraat sektörüne yönelik yazılımlar geliştirmeyi düşünüyorum ki zaten turizm sektörüne 10 senedir yazılım geliştiren ve 2010 cirosu 2.5 trilyon olan ve 50 çalışanı olan bir firma da mevcut şu an Antalyada. Tarımla ilgili bir bilgim yok.

Evet görüşleriniz nelerdir?


O firmada çalışmayı niye düşünmüyorsun? Seni farklı kılacak şey ne? 6 ay sonra adamlarının hepsini alıp ortada bırakırlarsa ne olacak? Veya adamların seni bırakıp ayrı firma kurarsa? Niye sen yani..? Rakip firmalar ne kadar rekabetçi? İşin içine pislik girer mi? Mesela bildikleri 2 3 firmaya rica ederler. Bu firmalar gelip sizden yazılım alacakmış gibi yapar. Siz satış olacak diye 6 ay peşlerinden koşarsınız. Sonra adamlar vazgeçtik der, o kadar sürelik çalışmanız daha da önemlisi vaktiniz boşa gitmiş olur. Bunların ötesinde hedef sektörde ne kadar çevreniz var? Antalya'daki firmaların hepsiyle görüştükten sonra hala satış olmamışsa ne yapacaksınız? Bu satış işi he diyince olmuyor. En az 3 4 aylık proje hazırlığı karar aşaması vs. ile geçiyor. Bu süreleri idare edecek kadar sermayeniz var mı? Proje satış süresi 3 4 ay ise, üst üste 3 projenin satışında başarısız olursanız, 1 yıl boşa kürek çekmiş olursunuz. Stoploss noktanız nedir? Ne kadar süre devam edecek bu böyle. Aynı anda kaç proje yapabilirsiniz? Kaç satış peşinde koşabilirsiniz? Çok soru var yahu...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

riglous senden öğreneceğim çok şey var lütfen yazmaya devam et.

riglous said:

Wikipedia'yı aç. Orada C*O ların listesi var. Emin ol bu başlıkların hepsinde iş yapman gerek. Hepsi için tek tek adam almak mantıklı değil. Bunlardan bazılarını ortaklar kendi aralarında bölüşür bazıları için adam alınır. En mantıklısı ilk önce hepsini kotarmaya çalışmak. Sonrasında en becerilemeyenler için adam almak. Ondan sonra da en çok vakit alanlar için adam almak geliyor.

Mesajın devamını okudum da, son paragraftan anladığım oldukça amatör giriyorsunuz işe. Bu tür şeylerle uğraşmayın bile. Serbest muhasebeciden başlayın. Piyasanın sizi yönlendirdiği tarafa doğru her gelen işi yapmaya çalışın. Cironuz 3m civarı olana kadar zaten ilk anlattığımı uygulayabilirsiniz. Ondan sonrası sığ değil, oldukça derin.


Evet haklısın dediğin gibi zaten bu işlemlerin çoğunluğunu ben halledicem bunun farkındayım. Fakat şu an görevleri teker teker yazarsam olaylara daha hakim gibi hissediyorum kendimi. Belkide yanlış birşeydir bilmiyorum ama :)

Benim aklıma gelen görevler şunlar dediğim gibi zaten çoğunu ben yapacağım. İşler bir noktaya geldikten sonra eleman alabilme kapasitemiz olduğunda bu tablo üzerinden görev dağılımını yapmayı düşünüyorum. Lütfen eksik gördüklerinizi ekleyin.

Teknoloji Üretim Tarafı:
Sektör Analisti Sektörün ihtiyaçlarını analiz edip teknoloji boyutunda yorumlanmasını gerçekleştirebilecek bir kişi.
Veritabanı Tasarımcısı Veritabanının hazırlanması
Arayüz Tasarımcısı ve Yazılım Uzmanı Arayüzün tasarımı ve programın kodlanması
Yazılım Test Uzmanı Kodlanan programın test edilmesi
Müşteri Temsilcisi Programın teknik desteğini verebilecek bir kişi

Pazarlama Tarafı:
Sektör Analisti Sektörün ihtiyaçlarını analiz edip pazarlama boyutunda
yorumlamasını gerçekleştirebilecek bir kişi.
Pazarlama Stratejisti Pazarlama stratejilerini oluşturacak bir kişi
Pazarlama Uzmanı Doğrudan pazarlama faaliyetlerini yürütecek bir kişi

Muhasebe Tarafı
Muhasebeci Muhasebe işlemlerini halledecek bir kişi

Hukuk Tarafı
Bilişim Hukuğu Avukatı Bilişim hukuğuna hakim bir avukat. Aynı zamanda satış sözleşmelerini, personel işe alım sözleşmelerini, programcıların fikri mülkiyet sözleşmelerini vb sözleşmeleri oluşturmalı.



riglous said:

Arkadaşa katılıyorum. Sözleşmeye madde koymak adamı ikna etmekle pek de alakalı gelmedi. Bu argümana karşılık sunabileceğin en mantıklı şey, sunucu satın alma ve bakım maliyetleri olarak sunabilirsin. Bunun dışında programı standalone olarak çok yüksek miktardan blackbox satış opsiyonu da koyarsan al gülüm ver gülüm olur.


Saas ile ilgili olarak. Veriler bizde fakat verilerinizi hiçbir şekilde kullanamayız kullanırsak şu kadar ceza ödemeye razıyız gibi bir madde eklemeyi düşündüm ama dediğin gibi standalone satarsak programı birde adama sunucu kurmak gerekicek. Saas a bırakın türkiyeyi dünya bile sıcak bakmıyor şu aralar. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceğime karar veremedim.

riglous said:

Burada izlemen gereken yol, hedef sektöre ve ürüne göre çok farklılık gösterir. Bunu işi hiç anlatmadığın biz cevaplayacağımıza, kendine tanıdık, hedef sektörde olan birisini bul. Açık açık konuş. Bu ürünü almak isteseniz nasıl alırsınız diye. Aklına gelen opsiyonları sun. Eğer almayız modundaysalar, tanıdık oldukları için işin olurunu nedenini de oturup anlatırlar. Alternatif opsiyon bile sunabilirler. Ama buradan herhangi birisinin bu konuda ahkam kesmesi, bildiğin rulet oynamak gibi.
Eğer en iyi ürünsen, diğerlerinin seni kopyalaması 3 aylarını alır. Yok kopyalayamazlar diyorsan, genel kural maliyetler sonrası neyin var neyin yoksa pazarlamaya yatırmaktır. Sektör spesifik git. Özellikle sektördeki firmaların karar vericilerine yönelik çalış. Yoksa 3 4 sene, nerede hata yaptığını bulana kadar çok da para kazanamazsın.


Çok değerli tavsiyeler. Sektör spesifik gitmeyi düşünüyorum zaten. Fakat şu an en büyük sorun hiçbir sektörden tanıdığımızın olmaması. Çevremizde yok yani. Şu an tam hiçbirşeyi olmayan 0 adamlarız. Burada esas yapmamız gereken sektörü olağanüstü iyi analiz etmek.

riglous said:

Bunlar için 3rd party bulman, onlarla anlaşma yapman gerek. Müşteri ıvır zıvırla uğraşmak istemez. Ne kadar ıvır zıvır varsa mide bulandırır. Adama paket olarak sun ne sunacaksan. Bu gerekli şeyleri de paketin içine ekle. Adam sana "maliyet ne olacak şimdi" dediğinde "network hariç xTL" dersen haliyle ilk sorusu "network işi için ne kadar para harcamam gerekecek?" olur. Paket olarak verirsen kimsenin umrunda olmaz.


Yok o anlamda değil de. Mesela yazılım üreten bir firmayken misal ayrı bir departman kurup bir hastahanenin network işlerinide alma gibi birşeyden bahsediyorum.

riglous said:

O firmada çalışmayı niye düşünmüyorsun? Seni farklı kılacak şey ne? 6 ay sonra adamlarının hepsini alıp ortada bırakırlarsa ne olacak? Veya adamların seni bırakıp ayrı firma kurarsa? Niye sen yani..? Rakip firmalar ne kadar rekabetçi? İşin içine pislik girer mi? Mesela bildikleri 2 3 firmaya rica ederler. Bu firmalar gelip sizden yazılım alacakmış gibi yapar. Siz satış olacak diye 6 ay peşlerinden koşarsınız. Sonra adamlar vazgeçtik der, o kadar sürelik çalışmanız daha da önemlisi vaktiniz boşa gitmiş olur. Bunların ötesinde hedef sektörde ne kadar çevreniz var? Antalya'daki firmaların hepsiyle görüştükten sonra hala satış olmamışsa ne yapacaksınız? Bu satış işi he diyince olmuyor. En az 3 4 aylık proje hazırlığı karar aşaması vs. ile geçiyor. Bu süreleri idare edecek kadar sermayeniz var mı? Proje satış süresi 3 4 ay ise, üst üste 3 projenin satışında başarısız olursanız, 1 yıl boşa kürek çekmiş olursunuz. Stoploss noktanız nedir? Ne kadar süre devam edecek bu böyle. Aynı anda kaç proje yapabilirsiniz? Kaç satış peşinde koşabilirsiniz? Çok soru var yahu...


Hiçbir firmada çalışmayı düşünmüyorum. Çünkü yapım bu. 1-2 yerde staj yaptıktan sonra iş tecrübesini çalışan olarak değil birşeyleri yüceltcek veya mahvetcek olsam bile başka türlü kazanacağımı hissettim. Şu an çevremde bu işe girmek isteyen bir sürü insan var fakat hepsi düz çalışan mantığında olduğu için birşeyler başlatıp işime yarayacak olanları yanıma çekmek istiyorum. Şu an en büyük eksikliğimiz pazarlama ve müşteri ilişkilerini yürütecek insanlar ve olası bir satış sonrası hizmet ekibi. Onuda kurabilmemiz için para gerek ve şu an inanın şahıs şirketi kuracak bile paramız yok :)
Şüpheciliğinde haklısın öyle bir durumda sözleşme imzalamayı düşünüyorum ben yani söz uçar yazı kalır çünkü. Kimsenin sözüne güvenmem direk yazılı bir belgeye dökmek çok daha mantıklı geliyor.
Mesela benim rekabet etmek istediğim 2 tane sektör var. birisi turizm. Bu sektörde yazılım üreten firma 10 senedir bu işi yapıyor ve iyi yaptığı söylenebilir bu işi ama eksik olan bir sürü şeyleri var. Bunları nerden mi biliyorum çünkü o firmada çalışan birisi kurstan arkadaşım.
Tarım ve ziraat konusunda hiç bilgim yok fakat Antalya ve çevresi bu konuda müsait onda da potansiyel görüyorum.
Şu an dediğim gibi hiç sermayemiz yok. Şu an okullar bittiği için benimle iş yapabilecek kişilerin hepsi burada. Önümüzdeki 3 ayı adam gibi değerlendirmemiz gerekiyor yoksa biryere varamayacağız.
Şu an hangi programı yazacağımızı bile bilmiyoruz olmadı bam güm bir kapı çalıp böyle böyle bir fikrimiz var diyip çeşitli bağlantılar kurup bu işe girişeceğiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Evet haklısın dediğin gibi zaten bu işlemlerin çoğunluğunu ben halledicem bunun farkındayım. Fakat şu an görevleri teker teker yazarsam olaylara daha hakim gibi hissediyorum kendimi. Belkide yanlış birşeydir bilmiyorum ama :)

Benim aklıma gelen görevler şunlar dediğim gibi zaten çoğunu ben yapacağım. İşler bir noktaya geldikten sonra eleman alabilme kapasitemiz olduğunda bu tablo üzerinden görev dağılımını yapmayı düşünüyorum. Lütfen eksik gördüklerinizi ekleyin.

Teknoloji Üretim Tarafı:
Sektör Analisti Sektörün ihtiyaçlarını analiz edip teknoloji boyutunda yorumlanmasını gerçekleştirebilecek bir kişi.
Veritabanı Tasarımcısı Veritabanının hazırlanması
Arayüz Tasarımcısı ve Yazılım Uzmanı Arayüzün tasarımı ve programın kodlanması
Yazılım Test Uzmanı Kodlanan programın test edilmesi
Müşteri Temsilcisi Programın teknik desteğini verebilecek bir kişi

Pazarlama Tarafı:
Sektör Analisti Sektörün ihtiyaçlarını analiz edip pazarlama boyutunda
yorumlamasını gerçekleştirebilecek bir kişi.
Pazarlama Stratejisti Pazarlama stratejilerini oluşturacak bir kişi
Pazarlama Uzmanı Doğrudan pazarlama faaliyetlerini yürütecek bir kişi

Muhasebe Tarafı
Muhasebeci Muhasebe işlemlerini halledecek bir kişi

Hukuk Tarafı
Bilişim Hukuğu Avukatı Bilişim hukuğuna hakim bir avukat. Aynı zamanda satış sözleşmelerini, personel işe alım sözleşmelerini, programcıların fikri mülkiyet sözleşmelerini vb sözleşmeleri oluşturmalı.



Muhasebeci ve avukatı zaten firmana personel olarak almıyorsun; dışarıdan birisi senin için bunları hallediyor. Çalışanların sözleşmeleri falan hukukçu değil, muhasebeci ile ilerler. Şu an tavsiyem avukattan önce sağlam bir muhasebeci bulmanız. Çünkü öyle bir nanedir ki seni vezir de eder, rezil de. 3 ay çalışıp 1 ayını vergi olarak verince çok güzel anlıyorsun. Bu nedenle düzgün bir serbest muhasebeci bulmanız lazım.

said:

Saas ile ilgili olarak. Veriler bizde fakat verilerinizi hiçbir şekilde kullanamayız kullanırsak şu kadar ceza ödemeye razıyız gibi bir madde eklemeyi düşündüm ama dediğin gibi standalone satarsak programı birde adama sunucu kurmak gerekicek. Saas a bırakın türkiyeyi dünya bile sıcak bakmıyor şu aralar. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceğime karar veremedim.

Sunucu kurmak vs. çok da dert değil. Bu konuda dediğim gibi başka bir firma ile anlaşıp doğrudan onlara da iş yaptıracağınız için hevesli yerler bulursunuz. Hatta 3k'ya kurulacak sunucu için indirim bile sağlarlar ama tabi zamanla olur böyle şeyler. İlk aşamada masrafı olacak. Ama bunu siz kurmayın. Siz aracı olun. Siz kurarsanız sonra iş size yapışır. Siz iş akışını yönetin; sunucuyu x firmasından kurdurtup programı, o firmaya entegre edersiniz (system integrator).

said:

Yok o anlamda değil de. Mesela yazılım üreten bir firmayken misal ayrı bir departman kurup bir hastahanenin network işlerinide alma gibi birşeyden bahsediyorum.

Tek bir işe odaklanın. Dallanıp budaklanmak zordur, uğraşmayın bile. Kontrol edemezsiniz.

said:

Hiçbir firmada çalışmayı düşünmüyorum. Çünkü yapım bu. 1-2 yerde staj yaptıktan sonra iş tecrübesini çalışan olarak değil birşeyleri yüceltcek veya mahvetcek olsam bile başka türlü kazanacağımı hissettim. Şu an çevremde bu işe girmek isteyen bir sürü insan var fakat hepsi düz çalışan mantığında olduğu için birşeyler başlatıp işime yarayacak olanları yanıma çekmek istiyorum. Şu an en büyük eksikliğimiz pazarlama ve müşteri ilişkilerini yürütecek insanlar ve olası bir satış sonrası hizmet ekibi. Onuda kurabilmemiz için para gerek ve şu an inanın şahıs şirketi kuracak bile paramız yok :)
Şüpheciliğinde haklısın öyle bir durumda sözleşme imzalamayı düşünüyorum ben yani söz uçar yazı kalır çünkü. Kimsenin sözüne güvenmem direk yazılı bir belgeye dökmek çok daha mantıklı geliyor.
Mesela benim rekabet etmek istediğim 2 tane sektör var. birisi turizm. Bu sektörde yazılım üreten firma 10 senedir bu işi yapıyor ve iyi yaptığı söylenebilir bu işi ama eksik olan bir sürü şeyleri var. Bunları nerden mi biliyorum çünkü o firmada çalışan birisi kurstan arkadaşım.
Tarım ve ziraat konusunda hiç bilgim yok fakat Antalya ve çevresi bu konuda müsait onda da potansiyel görüyorum.
Şu an dediğim gibi hiç sermayemiz yok. Şu an okullar bittiği için benimle iş yapabilecek kişilerin hepsi burada. Önümüzdeki 3 ayı adam gibi değerlendirmemiz gerekiyor yoksa biryere varamayacağız.
Şu an hangi programı yazacağımızı bile bilmiyoruz olmadı bam güm bir kapı çalıp böyle böyle bir fikrimiz var diyip çeşitli bağlantılar kurup bu işe girişeceğiz.

Arada atladığım bir kısımla, şuraya ortak cevap yazıyorum..
Daha ürün belli değil... İşin zor. Yani o ürünün belirlenmesi bile başlı başına bir iş. Bunu dışarıdan bulmansa çok zor. Sektörde çalışıp, tecrübe edinip, "bu bu eksiklikler var" demen lazım ki o soruna çözüm üretesin. Bu durumda bile pek çok hayalperest insan var; hüsranla sonuçlanabiliyor.

Sonuç kötü olabileceği için açık konuşacağım. Çevre ve tecrübe olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Madem işiniz gücünüz bu olacak, o zaman bu ikisini kotarmaya bakın. 3 türlü iş vardır, etki alanı, ilgi alanı ve denetimsiz alan. Etki alanı senin doğrudan sonuca vardırabildiğin şeylerdir. Yani kitap okumak, öğrenmek, ürünü oluşturmak gibi. İlgi alanındaki işlerde sen bir adım atarsın. Karşında başka birisi vardır ve onun da adım atmasını beklersin. Evlilik gibi. Sen teklif edersin, karşındaki "he" demezse olmaz. Satış da böyledir mesela. Denetimsiz alan ise senin hiçbir etkin olmayan alandır. Ekonomik kriz gibi. Etki alanındaki işlerde çok rahat ilerleyebilirsin ve emin olursun. İlgide ise x efor sarfettiğinde hiçbir zaman eşdeğer karşılık almazsın. Çevre ilgi alanındadır, tecrübe etki. Sizin ilk olarak tecrübe kazanmanız lazım. Bunun için de paşa paşa girip bir firmada işler nasıl yürüyor diye görmeniz lazım. Dışarıdan bakmak değil ama içine girmek. Yoksa çok zor işiniz. Birçok hata yapıp atlatmış ayakta kalmayı başarmıştır o firma. Size işin nasıl yapılacağını öğretir. Başkasının altında çalışamayacak karakter falan hikaye. Önemli olan senin amacın. Amacın işin nasıl yapılacağını öğrenmekse, bunu okul gibi görüp külfetini çekmen lazım.

Çevre konusunda ne yapabilirsin... İlk olarak sen ne yaparsan yap, hiçbir firma sana kollarını açmaz. Adamları ikna etmen lazım falan filan. E adamdan hem para istiyorsun, hem de sana güvenmesini. İş olmaz yani. İlk önce senin satış yapabilmek için bu işi yapabildiğini birilerine göstermen lazım. Bunun için en iyi yol kobay seçmek. Bir firma bulman gerek. Adamlara bedava program yapman gerek. Orada programı olgunlaştırman gerek. Sonrasında benzer firmalara aynı programı satmayı planlayabilirsin ama satış çok zor bir iş. Neyse konuya dönecek olursak, en azından bu size kullanılabilir bir program, yani ürün, ve sektörde tanıdık birilerini kazandırmış olur. Sonrasında onun referansıyla başka firmalara gitmen gerek ki bu bile minimum 4 sene demek. O zamana kadar kim öle kim kala... Sen o noktaya getirirsen oturup tekrar konuşuruz zaten.

Hani sermayen olsa, git toplantılara katıl öyle çevre edin diyeceğim ama o bile zor. Devletten tanıdığın olsa ihale alsan diyeceğim ama şirket kuracak para bile yok diyorsan bu da olmaz. Yok yani çözüm gelmiyor açıkçası benim aklıma. Yukarıdakilerin rayında gitmesi için epey şanslı olman lazım. Mümkünse rekabet ortamlarından kaçman lazım. Seni rakip olarak gören çok pis dağıtır. Tarım tarafında aile dostu falan bul, ne diyim...

Çalışan konusunda sözleşme tırt. Kimseyi herhangi bir sözleşmeyle bağlaman mümkün değil. Patentle bile kimseyi tutamıyorsun, sözleşmeyle mi insanları tutacaksın? Özellikle o "bizden ayrılıp 1 sene içinde müşteride çalışamaz", "bizden öğrendiğiyle gidip şirket kuramaz" gibi maddelerin hepsi çalışandan yana sonuçlanır. Başka bir çözüm düşün...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tüm yazıları okuyamadım da..

işin başında bir arkadaş topluluğu olarak ilk aşamada iyi bir proje belirleyip, startup girişimi olarak işe başlamanız daha faydalı olur kanımca.

tüm resmi büyük tutup planlamaya kalkarsanız, genelde o planlar tutmuyor ve çöküyor. o yüzden resmi küçük tutmak lazım ve gelişim sürecinde, daha genişleyebilir bir yapıya zamanla dönüşmek lazım.

yukarıda dediğim şey zaten tüm startuplar için geçerlidir. iyi bir fikirle yola çıkıp, ilk yatırımında klasik anlamda şirketleşmeye çalışan girişimlerin çoğu sonrasında başarısız oluyor.

bunları her türlü sermayenizin kısıtlı olduğunu düşünerek söyledim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...