Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ınsanlar neden ınanma ıhtıyacı duyar?


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
İlk insanların ateşe tapmasındaki ana gaye ondan korkmaları ve ne olduğunu anlayamadıklarından gazabından çekinmeleriydi. Günüzde ise ateşin her türlü hedesi açıklandığından daha karmaşık tanrı inançlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

İnsanların korkuları azaldıkça kutsal varlıklara olan inançları da onunla doğru orantıda azalmıştır. İnsanların anlayamadıkları ve sonsuz güçte olduğuna inandıkları bir varlıktan yardım dilemeleri son derece doğal ve anlaşılabilinir bir oldugudur. Bu onlara dayanma gücü verir.

Ancak bu tanrı inancının en büyük kaynağı mirastır, evet miras. Nasıl dinimiz ailemizden bize miras kalıyorsa tanrı inancı da genellikle bu şekilde miras kalır. Onun varlığı zaten son derce normal ve olması gereken bir şey olarak algılandığından sorgulanmaz bile. Sorgulansada büyük bir çoğunluğüun gittiği yöne gitmek her zaman için çok daha kolay gelir insanlara.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
Konu Tanrıysa soru sormaya gerek olduğunu ve hiçbir sorununda Tanrının olmadığını ispat edebileceğini zannetmiyorum.Bu tüm dinler,inançalar vs. için geçerli.
Ha eğer konu dinlerse ona ben karışmam...[signature][hline]rüzgara karşı işeyen adam

[Bu mesaj einsof_totor23 tarafından 18 Ekim 2004 18:46 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
said:
Cuce, 18 Ekim 2004 18:37 tarihinde demiş ki:
Yo bence gerek yok "neye" koymya oraya sonucta soru ınsanlar neden kabullenır, neden arastırmaya sormaya devam etmektense soru sorup kesıp atarlar.


Çünkü bir soru cevaba giden, yolda bir soruyu daha aydınlatır. Sadece soru sormakta bir adımdır. Bence sorulan her soru cevap vermek için sorulmaz bazıları, tartmak, eleştirmek, düşünmek ve daha sonra bir çeşit soruyu düzeltip gitmek istediğin yola daha uygun hale getirmek için sorulur.

edit: nitekim sorulan ilk soruyu, hedefle aynı doğrultuda olmayan, daha farklı bir yere nişan alınmış bir soru gibi düşünebiliriz, bu soru üzerine soru sordukça okumuzu hedefle olan doğrultuya dahada çok yaklaştırırız. Nekadar çok soru sorarsak doğru doğrultuya gelme şansımız okadar yüksektir.
[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''

[Bu mesaj Ardeth tarafından 18 Ekim 2004 18:53 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
inanmak için inanırsın, bi sual sormazsın. sual sorarsan inanmadıgını kanıtlarsın. burada bir ayrım yok koru korune inanmakla inanmak arasında. ve eger inanırsan, it gide gercekten uzaklaşırsın. eger her zaman yeni inançlar arıyorsan, hiç arama, inancı da yapan insandır. insana inanmak yanlıştır. insan kusursuz degildir cunku. ve burada gercek dısı seylere inanma ihtiyacı doguyor. burada da akıl ve zihniyet işin içine giriyor. akıl ve zihniyet işin içine girince inanmak anlamsız kalıyor.[signature][hline]if you believe something, something starts gain money.
Mesaj tarihi:
hmm kardeş sofist misin
sizin işinizde zor be :p
buarada alıntı yapmışsın kimden olduğunu yazmamışsın eminim çok gücenmiştir o kişi[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''
Mesaj tarihi:
zaten tartışması geçmiş; konu başlığına "neye?" ekini eklemek üzerine. (bence eklemeye gerek yok ama...) herkes "inanmak" eylemini dini yöne kaydırmış ve bu bağlamda "bilimsel ve felsefi" yaklaşımlarla bunu açıklamaya çalışmış.
sadece "din"e mi inanırız?

bu başlıkta tartışılanlar anladığım kadarıyla insanın varoluşuna ve kendine anlam yükleme çabasından bahsetmekte... ve bu çaba sadece "din" ile açıklanamaz. (çok derinine şimdi inemeyeceğim, özür dilerim, işim çıktı, arkamda car car bağırarak kafamı şişirdiler)

ilk çağlarda "büyü" vardı ve bazıları ona inanırdı. sonra "ilkel dinler" ve sonra "semai dinler". sonra "felsefe" ve arkasından "bilim" ortaya çıktı. [ortaya çıktı basit bir tabir aslında]
şimdilerde "büyü", bilgi okyanusunun içinde yüzemeyecek kadar güçsüz kaldı ve "ilkel dinler"de.
ama insanlık hala inanıyor. bazıları "din"e, bazıları "bilim" ve "felsefe"ye (bu bağlamda felsefe ve bilim ayrı tutulamaz).

anlatmak istediğimi anlayamamış olabilirsiniz (ya da kabullenmessiniz o da çok doğal) çünkü detayına girecek vaktim kalmadı ;)

şöyle ki; ben yukarıda yazdıklarımda "neden inanma ihtiyacı duyarız?" sorusuna cevap aramadım, yaklaşım tarzınızı eleştirdim. "dine inanmayı" bilimsel bir dille eleştirenler olmuş. ya gerçek olduğu için inanıyorlarsa dine inananlar? sadece inanmaları gerektiği içi?
bilimin yolu da inanmaktan geçer ve bilim tarihimiz yanlışların sistematik biçimde biraraya gelmesinden oluşmuş olamaz mı?

bilmem anlatabildim mi? :)[signature][hline]is all that we see or seem
but a dream within a dream?

Edgar Allan Poe
Mesaj tarihi:
bilim inançla oluşmaz, bilimin oluşturdukları inançla şekillenir.[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''
Mesaj tarihi:
said:
sheref, 18 Ekim 2004 19:29 tarihinde demiş ki:
Bakın da Laf Görün

"inanç gerçeği bilmek istememektir."
friedrich nietzsche
süpermiş valla böle lafı daha önce nasıl duymamışım ehe
Mesaj tarihi:
Sn Dresquin yada Ustadım mı demelıyım ;)

Patinin kapısı herkese açılalı bu tavır da konusmaları yapan kısılerde bır artıs oluştu.Sanki bir uo forum havası mevcut.Hayır uo cuları asagılıyıcak bır olay degıl sadece onların bunyesınde bu konusmaların yapılması yuzunden bu ornegı sundum..

Acıkcası dogru soylemıssın Sn Ustadım ama altının parıltısını cozucek goz ıster bakmak yerıne ;)
Bu yuzden herkes gumuse kanıyor..

Saygılarımla Soul..[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé ''In the name of god!The ones who have turned ınto the lıvıng dead wıthout a wıll eternal Nıght!Shall be ...Hellsıng)*
§Bounty Hunter§
Mesaj tarihi:
said:
lancelotdulac, 18 Ekim 2004 19:39 tarihinde demiş ki:
Bu dini içerikli konuların hepsinde de tartışma çıkıyor.Bu din çok kışkırtıcı bir şey :)


Mantıklı bır dusunce ve bu dusuncenı destekleyecek bır konu sızın ıcın ''Vatikan'' bir araştırın ıstersenız ;)[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé ''In the name of god!The ones who have turned ınto the lıvıng dead wıthout a wıll eternal Nıght!Shall be ...Hellsıng)*
§Bounty Hunter§
Mesaj tarihi:
said:
Ardeth, 18 Ekim 2004 19:29 tarihinde demiş ki:
bilim inançla oluşmaz, bilimin oluşturdukları inançla şekillenir.

said:
sheref, 18 Ekim 2004 19:29 tarihinde demiş ki:
Bakın da Laf Görün
"inanç gerçeği bilmek istememektir."
friedrich nietzsche

bilim de bir tabudur, en az din kadar.
ama insan objektif değil, subjektif bir yaratıktır. bunu kabullenemez. aynı ortaçağ avrupasında din'in tabu olduğunu kabullenemedikleri gibi...
bilimede "inanıyoruz". doğru olduğunu kim söyleyebilir? (buradaki doğru "felsefi doğruluk"tur, tutarlılıktan bahsetmiyorum)
şimdi yukarıdaki laflarımla kendimi biraz daha anlatabildiğimi düşünüp bir daha soruyorum;
bilim tarihimiz yanlışların sistematik biçimde biraraya gelmesinden oluşmuş olamaz mı?
o zaman bilime de (dine inanmayan insanların dine inanlara inançlarının sebebi hakkında değişik kulplar takması gibi) binbir kulp takabilirim "inanmak" adına. bilimin kendi içinde tutarlı olması, ona inanmadığımız anlamına mı gelir? ya da hemen onu "tek doğru, sarsılmaz gerçek" mi yapar?

sonunda aşağıda ki cümleye çıkabiliriz, ki bu benim kişisel görüşüm değil, düşüncelerimin beni attığı noktadır.
dine inanmadığım için bilime inanıyorum. çünkü ikisi de aynı işlevi görüyor, boşlukları dolduruyor.[signature][hline]is all that we see or seem
but a dream within a dream?

Edgar Allan Poe
Mesaj tarihi:
said:
lancelotdulac, 18 Ekim 2004 19:39 tarihinde demiş ki:
Bu dini içerikli konuların hepsinde de tartışma çıkıyor.Bu din çok kışkırtıcı bir şey :)


Tıpkı F.B - G.S gibi???[signature][hline]rüzgara karşı işeyen adam
Mesaj tarihi:
bilime inanan kişi bilim ile din arasındaki farkı çözememiş kişidir.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
said:
sheref, 18 Ekim 2004 19:29 tarihinde demiş ki:
Bakın da Laf Görün

"inanç gerçeği bilmek istememektir."
friedrich nietzsche

bu yazıya

said:
Dresquin, 18 Ekim 2004 19:32 tarihinde demiş ki:
sheref bak daha iyisi var bende; Söz gümüşse, sükut altındır.


cevap verilirse kavga çıkması normaldir ama katiyen kavga etmeyeceğim sadece yapılan haraket çok ayıp.. burası forum..[signature][hline]|GBmod.|PAmod.|MEresimos|
|Lominadze|News|Blog|
|Mail|MSN [email protected]|icq:2135528|
Mesaj tarihi:
Religion is the opium of the masses.
Karl Marx

Her neyse ;
Şimdi şöyle bir örnek verelim size ;
Diyelim bi böcek var ve 2 boyutta yaşıyor.
Ve bu böcek düzlemde yaşıyor (doğal olaraktan) .
Bu böceğin etrafına bir daire çizersek, bu böcek burdan çıkamaz.

Ama insan, yani 3 boyutta yaşayan varlık (4. boyutta var ama kontrol edemiyoruz) bundan çıkabilir.
Aynı şekilde.
Insanı bir kürenin içine koyduğumuzda.
Insan burda çıkamaz.
Ki bu küre burada evren oluyor.Artık eliptik hödözört mü dersiniz bilemiyeceğim herneyse.

Eğer 4 boyutta yaşasaydık.
Biz kürenin içinden çıkmak istediğimizde o küre varolmadan önce ki zamana ve kürenin dışına çıkabilirdik.

Kısacası, biz bu evrene koyulmadan önceki zamana, evrenin dışına çıkmadan, bütün bu geyikleri (at, avrat, gezegen, çiçek, böcek, ot, dünya, evren, bulut, meteor, peygamber, kitap.) kim/ne/ neden/niye/niçin/ne sebeple yaratmış/üretmiş/meydana çıkartmış/patlamış öğrenemeyeceğiz.

Nasıl ki tutup herşeyi avakadolar yarattı, o bizi görüyor, o bizi izliyor demek mantıksızsa, bana göre Tanrı'da o kadar mantıksızdır.
Benim görüşüm bu tabi.

Bir de şöyle bir durum var, her insan hiçliği tasavvur edemez.
Yani şöyle diyelim.
Şu anda bilgisayarın bulunduğu odadasınız.
Oradan çıkınca evin geneli var.
Ordan çıkınca bulunduğunuz sokak var.
Sonrasında semt var.
Şehir var.
Hede hödö diye gidiyor.
Ancak hiçlik dediğinizde.
Yani evrenin arkasında ne var uleyn? dediğinizde.
Hiçlik demek biraz zor geliyor, daha doğrusu hayal etmek zor geliyor.

Şöyle diyebiliyorsunuz, bunun arkasında cennet var tanrı var o var bu var migros var laila açılmış falan diyebiliyorsunuz.
Yada daha mantıklı ama yine bir çıkış sağlamayan, onun arkasındada içinde bir sürü evreni bulunduran hödörf var diyebiliyorsunuz.
E hödörf'ün arkasında ne var ?
Kısacası, hödörf, evren ne şeyse artık içine girmeden önceki zamana ulaşamadan, bu konuda BILGI (Kesin bilgi) sahibi olmamız söz konusu değildir.

Saygılarımla.

Hödörf, Eliptik Hödözört ve diğer benzeri terimler şahsıma ait olup, tüm hakları bana aittir.Bilimde yeri yoktur.[signature][hline]I'd like to try to live my life again.
I'd like to see where I was going wrong.
×
  • Yeni Oluştur...