Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Napolyon Bonapart


Apache

Öne çıkan mesajlar

KİMDİR BONAPART?
yüzeysel bakış

Napolyon Buanoparte (1769 - 1821)




Napolyon Buanoparte, 1769 yılında Korsika'nın Ajaccio Şehri'nde doğdu. Carlo Buanoparte ile Marie Letizia Ramolino'nun ikinci oğullarıdır. Öğrenimini Brienne'de bir okulda yaptı; sonra Paris'teki Askeri Akademi'ye yazıldı. 1785'te Valence'daki topçu alayına katıldı. 1794'te İtalya'daki topçu birliklerinin komutanlığına getirildi. Paris'teyken Jakoben çevrelerle ilişki kurmuş olduğu anlaşıldığından, La Vendee'ye gönderilmek istendi; bunu kabul etmeyince, görevinden alındı. Paris'e döndükten sonra, Konvansiyon'a karşı hareketi bastırmak için, Paul François Barras ile Lazare Carnot'un kuvvetlerine katıldı. Olaylar kısa zamanda gelişerek yeni bir anayasanın ve Direktuvarlık'ın doğmasına yol açtı.

Napolyon, 1795 Ekim'inde Fransa'daki ordunun başına getirildi. 1796 Şubatında da İtalya'daki ordunun başkomutanı oldu. Bu arada General de Beauharnais'in dul karısı Josephine ile evlendi. 1796 Nisan'ında ilk İtalya seferini yaptı. Bu sefer, Napolyon'un ününü yaydı. Stratejik ustalığın bir şaheseri sayılan İtalya Seferi, büyük başarı ile sonuçlandı. İmzalanan Campo Formio Antlaşması ile Venedik Cumhuriyeti İtalya'ya bırakılıyor, karşılığında da Belçika ve İyon adaları alınıyordu. Bu önemli siyasi olayla Devrim Cumhuriyeti, Avrupa'nın en tutucu devleti olan Avusturya'ya gücünü göstermiş; Napolyon da İtalya'daki Fransız yönetimini kabul ettirmiş oluyordu.

Napolyon, Paris'e döndükten sonra, Direktuvarlık tarafından İngiltere'yi ele geçirmekle görevlendirildi. Direk İngiltere'ye saldıracağına, İngiliz etki alanının en can alacı noktasına saldırmayı uygun bulan Napolyon, Mısır seferine çıktı. Akdeniz'deki İngiliz Donanması'nı yenilgiye uğrattı, Malta'yı aldı. 1798 Temmuz'unda da İskenderiye'ye girdi. Piramitler Savaşı'nda Memlükleri yendi. Ancak Horatio Nelson yönetimindeki İngiliz Donanması, Fransız Donanması'na saldırarak gemilerini batırdı. Nelson'un başarısı üzerine İngiltere, Osmanlı Devleti, Avusturya ve Rusya, Fransa'ya karşı birleştiler. Birleşik Ordu, Rus Generali Alexander Suvorov'un komutasında, Napolyon'un ele geçirdiği toprakları geri aldı.

Napolyon, 1799 yılında Suriye'ye girdi. Akka'nın Cezzar Ahmed Paşa tarafından başarıyla savunulması ve ordusunda belirgin salgın hastalıklar yüzünden Mısır'a çekildi. Ordusunu burada bırakarak gemi ile Fransa'ya döndü. 9 Kasım 1799'daki hükümet darbesi, Fransa tarihinde yeni bir dönemin başlamasına sebep oldu. Birkaç hafta sonra, anayasada değişiklikler yapılarak yönetim üç konsülün eline bırakıldı. Napolyon "birinci konsül" olarak, Fransa'nın mutlak hakimi oldu. Bazı reformlar yapmaya çalıştı. Devletin dağıttığı kredileri belli bir düzene soktu; 1802 yılında Fransa Bankası'nı kurdu; idari alanda bazı reformlar gerçekleştirerek valilerin ve belediye başkanlarının siviller arasından seçilmelerini ve kendilerini seçen tek merkeze karşı sorumlu olmalarını sağladı; mahkemeleri ve emniyet örgütünü yeniden düzenledi. Avusturya ve İngiltere Orduları hala silahlarını bırakmamışlardı.

Napolyon Buanoparte, 1800 yılında tekrar İtalya'ya girdi ve Milano'yu aldı. Böylece Avusturya Ordusu'nu ikiye bölmüş oluyordu. Birini kuşatma altında tutarken diğerine saldırdı. Bu saldırıları başarı ile sonuçlandırdı. Jean Victor Moreau'nun Hohenlinden'deki zaferi üzerine, Avusturya İmparatoru, İngiltere ile ittifakını bozmak ve 1801 Şubatında Luneville Barış Antlaşması'nı imzalamak zorunda kaldı. Napolyon, kısa zamanda Fransa Halkı'nın sevgisini kazandı. Yabancı ülkelerdeki Fransızların, ülkelerine dönüp devletin modernleştirilmesinde kendisine yardımcı olmalarını sağladı. 1804'te yaptığı Code Napoleon (Napolyon Kanunları), halk tarafından da desteklendi.

Napolyon, aynı yıl, Paris'teki Notre Dame Katedrali'nde, Papa Pius VII'nin eliyle taç giyerek İmparator oldu. Napolyon, imparatorluğu boyunca sayısız zaferler kazandı. Ancak Fransa içinde beliren bazı hoşnutsuzluklara, İngiliz Donanması'nın gücü, İspanya ve İtalya'da tahta geçirdiği akrabalarına halk tarafından duyulan kin ve nefrete, kendine bağladığı devletlerde beliren milliyetçilik akımları da eklenmişti.

Napolyon, 1812 yılında Rusya'ya girdi. Ancak yiyecek sıkıntısı, asker kaçakları ve Rusya'nın dondurucu soğuğu gibi sebepler yüzünden, ordunun yönetimi Joachim Murat'a bırakarak Paris'e döndü. Kendisine karşı düzenlenen hükümet darbesini bastırdıktan sonra yeni bir ordu kurdu. 1813 Ekiminde Leipzig'de yenik düştü. Düşman kuvvetleri 1814'te Paris kapılarına dayanınca görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Elbe Adası'na sürgüne gönderildi. Napolyon'dan sonra Fransa tahtına XVIII. Louis geçirildi.

Viyana Kongresi'ne katılan bakanlar ve delegeler, 7 Mart 1815'te Napolyon'un kaçıp Paris'e dönmüş olduğunu, halk tarafından büyük sevgi ile karşılandığını öğrendiler. Hemen bir ordu toplayan Napolyon, Belçika'ya saldırdı. Kazandığı önemsiz birkaç zaferden sonra Wellington'un komu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
birinci_ben, 25 Ağustos 2004 16:28 tarihinde demiş ki:
napolyona demişler : "siz para için savaşıyosunuz biz ise şerefimiz için." napolyon da demiş :"insanlar kendilerinde olmayan şeyler için savaşır." böyle de zeki bi adammış.


İyi cevap vermiş ama kendine dönüp bir bakarsa o dediklerinin ondada olmadığını görebilir.[signature][hline]My Honour is My Life
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yönetsel reformlar yapmasına ve muharebelerde zaman zaman parlak başarılar kazanmasına karşın, Naploeon'un çıkarcılığı, kibri ve din karşıtlığı...



Napoleon, tıpkı 130 yılı aşkın bir süre sonra kendisini izleyecek olan Deccal gibi, dostluklarında huzursuz, karanlık ve yalnız bir kişilik, çok az yakını olan bir adamdı. Aslına bakılırsa, tarihçiler ona gerçekten yaklaşabilen Josephine Beauharnais olduğunu belirtirler-tıpkı Eva Braun'un Adolf Hitler'le yakınlığı gibi. Yalın bir köy kızı olan Braun'un tersine, kaderin garip bir cilvesiyle- Avrupa aristokrasisinin uzun zamandr olduğu gibi- Nostaradamus'ım yapıtlarına aşina, sofistike, iyi eğitim görmüş bir kadındı Josephine. Belki Napoleon ona daha çok kulak vermeliydi, çünkü tarihsel veriler Josephine'in, büyük kâhinin korkunç bir yenilgiye ilişkin tüyler ürpetici kehanetlerinden korkarak, Napoleon'un Rusya'yı istila etmek için kötü hazırlanmış tasarılarına şiddetle karşı koyduduğunu göstermektedir. İmparator onun itirazlarına kulak asmayarak, kendisi ve Fransa için facia sonuçlara yol açan Moskova saldırısını başlattı. II.Harekatını başarıyla püskürtünce, dünyayı fethetme hayali Sovyetler Birliği'nin dondurucu steplerinde yüz kızartıcı bir sona ulaştı.



Napoleon'un Moskova'dan -Büyük Ordusu'nun yok olmasıyla sonuçlanacak-kaçarcasına geri çekilişinin, Messioner'in düşsel tablosunun tersine, onurlu ya da soylu hiçbir yanı yoktu.[signature][hline]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir de napolyon ile ilgili soyle bir olay anlatirlar .

bir gun isgal ettigi ulkelerden birisinde (ismini ben hatirlayamadim) ileri gelenlerden birisi napolyona demis ki : alman askerlerinin serefleri icin savastigi soyleniyor fransiz askerlerinin ise para icin savastigi .

naplyon cevap olarak : " insan kendinde olmayan sey icin savasir" demis .


bir de bu adamin soyle bir numarasida varmis . ordusunu denetlerken hic tanimadigi askerlere bile bol muhabbetle yaklasir kafadan sallama mevzular acarmis . hic tanimadigi bir askere esin ne yapiyor cocuklarin iyi oldu mu vs sanki o askeri cok yakindan tanir sorunlarini takip edermis gibi bir hava verirmis . tabii asker bozuntuya veremedigi icin yakinlarda muhabbete tanik olan diger askerler vay be komutana bak diye dusunurmus .[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Waterloo Meydan Savaşı, Avrupa tarihi için bir dönüm noktasıdır. Bu savaş 18 Haziran 1815'te başladı. Napoleon'un stratejisi, her iki orduyu da ayrı ayrı yenik düşürebilmek üzere Wellington'iın kumandasındaki İngiliz birlikleri ile Blücher'in Prusya ordusunu birbirinden uzak tutmaktı. Wellington, Mareşal Ney'le yaptığı bir meydan savaşının ardından Fransızlara karşı durabilmek üzere Waterloo'ya kadar geri çekildi. Feldmareşal Blücher ile daha iki gün önce Napoleon tarafından ciddi bir biçimde yenilgiye uğratılan, kumandasındaki Prusya ordusundan geri kalan kuvvetler Wellington'ın tarafına yöneldiler ve hep birlikte, kitle halinde asker kaçısı başlayıncaya değin Fransız saldırılarını dalga dalga peri püskürttüler. Napoleon ikinci kez tahttan indirilerek yerine XVIII. Louis getirildi..[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın ssınırlarını yıkacak bir yolculuk için Paranormal sırlara açılan kapı UFO NET
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
borc alırdık vermezdik :Dne de olsa borc yigitin kamcsısıdır ama bu napolyon varrya duymus bu turkler artık entel oldu karı sozu dinliyo demisler adama inanmıs gelmis osmanlıya saldırmıs bizimkiler de pala bıyıklarını cevirerek gelsinler de fraaaansız opucgu verelim demisler bizim nizamlar bir guzelde vermisler :Dsalkca oldu iliyorum ama siz aldırmayın tu[signature][hline]CoCoCola ic
Hayatı Yasa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
_Diablo_Tyrael_, 28 Ağustos 2004 02:43 tarihinde demiş ki:
II.Harekatını başarıyla püskürtünce, dünyayı fethetme hayali Sovyetler Birliği'nin dondurucu steplerinde yüz kızartıcı bir sona ulaştı.




Sovyetler birligi yanılmıyorsam 1. Dunya savaşından sonra ortaya çıkan bir olguydu . Yanlış mıyım ?[signature][hline]MaXi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
_Diablo_Tyrael_, 28 Ağustos 2004 02:43 tarihinde demiş ki:
Napoleon, tıpkı 130 yılı aşkın bir süre sonra kendisini izleyecek olan Deccal gibi,


Hitlerden bahsediyoruz sanırım?[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
maxigenous, 10 Ekim 2004 22:56 tarihinde demiş ki:
Sovyetler birligi yanılmıyorsam 1. Dunya savaşından sonra ortaya çıkan bir olguydu . Yanlış mıyım ?

1917 yılındaki bolşevik devrimiyle ortaya çıkmıştır.[signature][hline]Alexi_Septimus, 28 Eylül 2004 19:30 tarihinde demiş ki:
Tanrıya diyalektik materyalizm'i anlatmak lazım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
maxigenous, 10 Ekim 2004 22:56 tarihinde demiş ki:
said:
_Diablo_Tyrael_, 28 Ağustos 2004 02:43 tarihinde demiş ki:
II.Harekatını başarıyla püskürtünce, dünyayı fethetme hayali Sovyetler Birliği'nin dondurucu steplerinde yüz kızartıcı bir sona ulaştı.




Sovyetler birligi yanılmıyorsam 1. Dunya savaşından sonra ortaya çıkan bir olguydu . Yanlış mıyım ?


Birinci Dünya Savaşından sonra değil. Birinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkmış bir olgusudur..

said:
Gimli, 10 Ekim 2004 23:00 tarihinde demiş ki:
said:
_Diablo_Tyrael_, 28 Ağustos 2004 02:43 tarihinde demiş ki:
Napoleon, tıpkı 130 yılı aşkın bir süre sonra kendisini izleyecek olan Deccal gibi,


Hitlerden bahsediyoruz sanırım?


Ben Napoleon'a Birinci Deccâl dır. Hitlerden bambaşkadır. O bir ikinci deccâl. Hayır derim bahsetmiyoruz[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın sınırlarını yıkacak bir yolculuk için Paranormal sırlara açılan kapı UFO NET
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...