Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İleri demokrasi sevda tanımaz


cetintas

Öne çıkan mesajlar

hedehodohop said:

Yani Türkiye'de halkın kendi çizdikleri sınırlardan çıkan iktidarları destekleme durumlarına karşı sürekli tavır alıp kimi zaman zor kullanarak kimi zaman manipülasyonla sistemi yönlendirmeye çalışan birçok bürokrat,gazeteci ve askerden oluşan derin devleti yok öyle mi?


derin devlet var tabiki ama onu bu şekilde çocuk kandırır gibi değil de gerektiği gibi yargılamak lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hedehodohop said:

Yani Türkiye'de halkın kendi çizdikleri sınırlardan çıkan iktidarları destekleme durumlarına karşı sürekli tavır alıp kimi zaman zor kullanarak kimi zaman manipülasyonla sistemi yönlendirmeye çalışan birçok bürokrat,gazeteci ve askerden oluşan derin devleti yok öyle mi?


derin devlet, ergenekon adı verilen var olup olmadığı bile bilinmeyen bir örgüt ya da oluşum değil inancındayım diyeyim sana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hedehodohop said:

Sana kendi fikrimi söyliyim aluriel ergenekon diye birşey var ; ama iktidarın bunu bahane ederek muhaliflere baskı yaptığını da düşünüyorum.Bununla beraber iktidarın bazı kasıtlı baskıları kimi çevrelerce ergenekonun aslında hiç olmadığına argüman olarak gösteriliyor


aynı görüşteyiz bi yere kadar. ama göz göre göre, insanları salak yerine koyarak yapılacak işler değil bunlar. 200'den fazla kişi tutuklu şu an bu sebeple. adalet değil bu, demokrasi hiç değil. böyle yargılama olmaz yani. dava dosyasının temelini oluşturduğu iddia edilen cdnin düzmece olduğu apaçık ortadayken ergenkon ık bık diye ortada dolaşmak komik kaçıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aluriel said:

throine said:

ergenekon'un ne olduğunu bilmemek, 90lardan beri konuşulan adı konulmuş bir oluşumu, hala 2008 akp ürünü sanmak için cidden dünyaya bugün gelmiş olmak lazım.
susurluk raporlarına adı geçmiş, can dündar'ın "ergenekon" diye 97'de kitaplaştırdığı bir örgüt sonuçta.


okumayacağına eminim ama yazayım yine de. direk birebir iddianameden alıntı bu arada uydurma falan değil hani.


2009 İstanbul ilinde bulunan ilaç depoları.doc
4 Şubat 2003 tarihli bu belgede Yeni Recordati İlaç isminde bir firma var. Oysa bu firmanın 2003’deki adı Yeni İlaç. Bu firma 2008 yılı sonunda İtalyan firması Recordati tarafından satın alınıyor. Temmuz 2009’da gerçekleşen yönetim kurulunun kararı ile firmanın adı Yeni Recordati İlaç olarak değiştiriliyor.

2008 İstanbul ilinde bulunan özel hastaneler.doc
5 Şubat 2003 tarihli bu belgede Medical Park Sultangazi isminde bir hastane var. Oysa 2003’de bu isimde bir hastane yok. 2003’de Sultangazi ilçesinde Sultan Hastanesi isimli bir hastane var. Bu hastane Temmuz 2008’de Medical Park Hastaneler Grubu tarafından satın alınıyor, ve hastanenin adı bu tarihte Medical Park Sultangazi olarak değiştiriliyor.

2007 Savunma Sanayi.xls
25 Şubat 2003 tarihli bu belgede Aselsan’da çalışan ve darbe planı için destek verebilecek kişiler listelenmiş. Aselsan’ın soruşturmayı yürüten savcılara gönderdiği bilgiye göre listede beliren İ.B., V.T. ve R.E.P. Aselsan’da çalışmaya Haziran 2007, Temmuz 2007 ve Eylül 2007’de başlamış. Bu kişiler 2003’de Aselsan’da değiller.

2006 Kapatılacak ve el konulacak dernekler.doc
24 Şubat 2003 tarihli bu belgede Liberal Avrupa Derneği isimli bir dernek “bölücü” olarak fişlenmiş; darbe sırasında el konulacak ve kapatılacak. Oysa 2003 senesinde bu isimde bir dernek yok. 2003’de mevcut olan derneğin adı Hür Demokratlar Derneği. Bu dernek, Nisan 2006 tarihindeki olağan kurulu
toplantısında derneğin adını değiştirme kararı alıyor. Önerilen isimlerden Liberal Avrupa Derneği, oylamada en fazlada oyu alıyor, ve tüzük değişikliği ile derneğin adı değiştiriliyor

2005 Milli Mutabakat Hükümeti Programı.doc
3 Mart 2003 tarihli bu belgede Balyozcular darbeden sonra uygulayacakları ekonomi programını yazmışlar. Bu belgelerdeki ekonomi programı Haydar Baş’ın Kasım 2005’de bir kongrenin kapanışında verdiği tebliğden birebir, yani kelimesi kelimesine alınıtlar içeriyor. Küçük bir örnek.

Milli Mutabakat Hükümeti Programı.doc, sayfa 5, paragraf 5:

“1999 yılında IMF, Türkiye’ye mali destekli yeni bir anlaşma yapılabilmesi için Bankalar Yasası, Sosyal Güvenlik Yasası, luslararası Tahkim, Özelleştirme… gibi sözde reformların yapılması gerektiği bildirilmiştir.”

Haydar Baş, 27 Kasım 2005 tarihli Milli Ekonomi Kongresi kapanış konuşması, paragraf 58:
“1999 yılında IMF, Türkiye’ye mali destekli yeni bir anlaşma yapılabilmesi için Türkiye’nin Bankalar Yasası, Sosyal Güvenlik Yasası, Uluslar arası Tahkim, Özelleştirme… gibi sözde reformlarını yapması gerektiğini bildirmiştir.”

2004 Kamu Gorevlileri ve Destek Durumlari hazine.doc
15 Şubat 2003 tarihli bu belgede Hazine Müsteşarlığı’nda çalışanlar Balyoz’a destek durumlarına göre fişlenmiş. Belgede Müsteşar Yardımcısı olarak listelenen N.B., 2003’de Personel Dairesi Başkanı ve Ekim 2004’de Müsteşar Yardımcısı oluyor. Müsteşar Yardımcısı olarak listelenen B.A., 2003’de tarihte Hazine Başkontrolü olan ve Nisan 2004’de Müsteşar Yardımcısı oluyor. Yurtdışında görevde olarak listelenen N.Ş ve Z.B., 2003’de Türkiye’de görevli. Bu kişilerin Yurtdışı görevleri Mart 2004’deki Dış Tayin kararnamesi ile çıkıyor.




bunlar sadece bazıları ve bu tarz örnekler vermeye devam edebilirim sabaha kadar eğer istersen. 2004 ve sonrası gerçekleşen olayların 2003'te hazırlandığı ve daha sonra dokunulmadığı iddia edilen bir cdde yer alması ve bu cdnin davanın temel taşı olması gerçekten çok inandırıcı doğrusu. şunları göz göre göre yok sayabilmek akıl işi değil. bu tarz saçmalıklar olduğu sürece inanmıyorum ben ergenekona da balyoza da.


Yazdığın yazılara kayda değer bi kaynak verirsen çok sevinirim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hedehodohop said:

he tabi ergenekon diye birşey yok bütün hapise atılanlar iktidarın kendi temizleme operasyonu


yazılanları okumadın sanırım.

suçlular olabilir, hepsi suçsuz değildir elbette, ama suçsuzları da suçlu gibi gösterip usulsuz metodlarla ve dedikodularla insanları bir kefede hapsediyorlar
diyoruz.

ergenekonun %100 doğruluğuna inananlar da halen noel babanın varlığına inanıyordur.

ya da hepsi doğrudur,
o tutuklananların derdi de kopkopkop yapmaktır

http://www.youtube.com/watch?v=z5LW07FTJbI
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hedehodohop said:

Yani Türkiye'de halkın kendi çizdikleri sınırlardan çıkan iktidarları destekleme durumlarına karşı sürekli tavır alıp kimi zaman zor kullanarak kimi zaman manipülasyonla sistemi yönlendirmeye çalışan birçok bürokrat,gazeteci ve askerden oluşan derin devleti yok öyle mi?


herkes kendi fikirlerini ve ideolojilerini aktarma hürriyetine sahipti diye hatırlıyorum?
insan hakları evrensel beyannamesinin içine giriyordur herhalde bu haklar.

birisi hükümeti eleştiriyor diye "derin devlet" yapıştırmasına başvurmak, kişinin artniyetli olduğunu gösterir.

yani mustafa balbay ne kadar derin devlet ise, hüseyin üzmez de o kadar terörist, derin devlet ve darbeci.
ikisi de gazetelerde kendi fikirlerini yazıyorlar çünkü.

ha burada ne kadar yazsam da anlaşılacağını sanmıyorum,
genel medya insanları bunun %100 doğru olduğunu ve karşı çıkan kişilerin hep darbeci ve cuntacı olduğunu dayattığı için, anlaşılacağını da hiç sanmıyorum.

ama diyelim ki bu iddiaların ve dedikoduların hepsi doğru,
1- insan hakları ve hukuğu çiğniğerek bu kadar baskıcı bir tutum izlenmesi doğru değil. bunu eleştiren kişileri halen kötülüyorsanız siz de demokrasiyi değil faşizmi destekliyorsunuz demektir. askerin cep telefonuna sahte kanıtlar yüklendiğini ve sonradan özür dilendiği, suçladığı askerin hangi renk üniforma giydiği konusunda yalan söyleyen gizli tanık gibi olayları görmezden geliyorsunuz.
2- mustafa balbay'dan kuddusi okkır'a, hanefi avcı'dan hurşit tolon'a, sabih kanadoğlu'ndan mehmet haberal'a kadar geniş bir kitle bu işin içierisindeyse, ve tek emelleri devleti yıkmak ise,
biz ülkeyi kapatıp gidelim. çünkü bu halkın büyük çoğunluğu ergenekoncu anlamına gelir.
bu tutuklanan kişilerin hepsi %100 terörist,
bir tek zekeriya öz iyilik meleği?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Yazdığın yazılara kayda değer bi kaynak verirsen çok sevinirim.


kayda değer kaynak dediğin balyoz iddianamesinin kendisi işte. bi sürü yerden bulabilirsin iddianameyi. al sana keyword "balyoz iddianamesi tam metni". 1000 sayfadan fazla üşenmezsen incele.

şu alttaki direk iddianameden alıntı. devamı da var ama ben 1-2 paragrafını koyayım.


I. BALYOZ Güvenlik Harekat Planı olarak adlandırılan dokümanın içerik ve format olarak incelenmesi sonucunda;
(1)Bahse konu dokümanın askeri yazışma teknik ve usulleri yönünden birçok noksanlık ve hatayı ihtiva ettiğini,
(2)Durum maddesinde yer alan gelişmelerin pek çoğunun 2003 yılını takip eden yıllarda yaşanan gelişmeler olduğu, dokümanın en son kaydetme tarihi olarak görülen 02.12.2002 tarihinden sonraki tarihlerde oluşturulan belgelerden, takdimlerden ve konuşma metinlerinden alıntıların Doküman Metni içerisinde yer aldığı, 2006 yılında kurulan bir Sivil Toplum Kuruluşunun adının doküman metninde geçtiği, bu haliyle teknolojinin sağladığı imkanlardan istifadeyle dosyaların "Yaratma Tarihi" ve "Son Kaydetme Tarihi" üzerinde oynanarak eski tarihli dosyaların oluşturulduğu, yapılan alıntıların tarihleri dikkate alındığında BALYOZ Güvenlik Harekat Planı adlı dokümanın 2007 yılından sonra hazırlandığı ve gerçek olmadığı yönünde ciddi şüpheler oluştuğunu,

diye devam ediyor baya bi.



diğer bahsi geçen dosyaları da bulabilirsin biraz araştırırsan. mümkün değil gerçi ama es kaza bulamazsan haber ver yine yardımcı olayım.

ki bunlar sadece bi kaç örnek. cidden merak ediyorsan şurda var baya bi kaynak konuyla ilgili.

al bu da son bomba. okumam üşenirim dersen özet geçeyim. 2007 de hazırlandığı iddia edilen belgeden 2009 yılının gazete küpürü çıkıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Ya iyide bunlar blog, resmi açıklanmış bişeyler falan yok mu? Yani alelade bir adamın yazdığı istediği gibi editleyebilmiş olabileceği 1000 lerce sayfa yazıyı okumak istemiyorum :)


resmi gazetede mi yayınlayacaklardı mesela?

yalan söyleyen gizli tanıkların olduğu ve dedikodularla dolu bir iddianamenin yanlışlarını ancak gazetelerden ve bloglardan "alelade" kişilerden öğrenebiliyoruz.

mesela:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17867350.asp
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone iyi güzel söylüyorsun da bunlar blog, gazete haberi yani bana göre gerçekliği şüpheli bilgiler.
Yine mesela o Hürriyet gazetesinin haberi önemli bi olay, üzerine konuşulabilir tartışılabilir,yalnız bu işte iddianame bak bunlar gerçekler diye sunulması bişeylerin sonra da şahsa ait blogların kaynak gösterilmesi bence saçma...
Benim takıldığım insanların işlerine gelen haberleri direk doğru kabul edip işlerine gelmeyenleri direk yalan,iftira,komplo tarzı ibarelerle yok sayıyor olması.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yahu tamam şahsa ait blog kaynak gösteriyorum ama oradaki belge iddianamenin kendisi zaten. oraya güvenmiyorsan - ki sonuna kadar haklısın güvenmemekte- ara bul istediğin güvendiğin herhangi bir kaynaktan ve karşılaştır. yine aynı şeyi göreceksin. kafadan uydurma değil ki bunlar. al iddianamenin aslı burada var mesela.

ayrıca o güvenmediğin blogda dava duruşmalarının tutanakları da yer alıyor mesela günü gününe. onları da inceleyebilirsin istersen.

adalet bakanlığının yada başka bi devlet kurumun iddianameleri ve duruşma tutanaklarını inceleyebileceğimiz bir hizmeti varmıdır bilmiyorum. varsa ordan bul incele, bişey değişmeyecek nasıl olsa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Benim takıldığım insanların işlerine gelen haberleri direk doğru kabul edip işlerine gelmeyenleri direk yalan,iftira,komplo tarzı ibarelerle yok sayıyor olması.


işime gelmeyenleri yalan, iftira, komplo diye yok saymıyorum; iddianamedeki çarpıklıkları, tutarsızlıkları gösteriyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Bone iyi güzel söylüyorsun da bunlar blog, gazete haberi yani bana göre gerçekliği şüpheli bilgiler.
Yine mesela o Hürriyet gazetesinin haberi önemli bi olay, üzerine konuşulabilir tartışılabilir,yalnız bu işte iddianame bak bunlar gerçekler diye sunulması bişeylerin sonra da şahsa ait blogların kaynak gösterilmesi bence saçma...
Benim takıldığım insanların işlerine gelen haberleri direk doğru kabul edip işlerine gelmeyenleri direk yalan,iftira,komplo tarzı ibarelerle yok sayıyor olması.


ne bekliyorsun işte onu soruyorum.

resmi gazetede mi yayınlansın?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İddaname dediğin şeyde gizlilik yok benim bildiğim kadarıyla doğrudan pdf hali konmuş olabilir internete veya bir ulusal haber kanalında yayınlanabilir.
Mesela ben haber kanallarında şuna bakarım yayın yapıldıktan sonra itiraz edilmiş mi karşı taraftan bu olayla ilgili.
Misal Galatasaray hisse satıyor haberdir, Galatasaray buna cevap vermez sesini çıkarmazsa hisseler satılıyor diye düşünürüm yok yalanlanırsa satılmadığını görmüş olurum.
İddaname yayınlar bi haber portalı savcılıktan bi yalanlama gelmezse o zaman derim ki ha bu yayınlananlar gerçek o zaman.

Yanlış anlama olmasın ben sadece bu tarz yayınlara oldukça septik yaklaşıyorum büyük bi çıkar çatışması olduğu için ortada...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya 2003'te düzenlenmiş sözde o cd. içinden çıkan belgede 2004 ve sonrası gerçekleşen olayların yer alması çelişki değil mi?

yalan söylüyordur o kaynak diyorsan yada inanmıyorsan, daha sağlıklı olduğunu düşündüğün yerden bul karşılaştır diyorum işte ben de. arada bi fark olmadığını göreceksin. orjinal belgelerin fotoğrafları da var o sitede bu arada.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya tamam bak ben sana dedim yukarda eleştirim sana değildi geneldi diye.
Ama illa zorlicaksan söyleyeyim o cd'ler içinde tarihleri tutan şeyler de yok mu?
Mesela basında ıslak imza davası diye geçen belgenin gerçek olduğu tübitak tarafından onaylandı bunun üzerine neden hiç konuşmuyorsunuz?
Yani tamam varsayalım ki uydurma deliller var ve bunların varlığına inandık o zaman içlerindeki gerçek görünen delillere de inanmamız gerekmiyor mu?
Ben gittim oyumu istanbulda Engin Alan'a gidicek şekilde verdim mesela o adamın bu devletin aleyhine bişey yaptığına inanmadığım için.
Ama bu davanın tamamen kurgu ve uydurma olduğuna da inanmıyorum, içlerinde çok ciddi suçlular olduğuna eminim, bu ülkede darbe planlamak suç, zamanında darbe yapanların 2000'li yıllarda bunu yapmayı planlamadığına inanmaksa kelimenin tam anlamıyla saflık olur.
Tek söylediğim şu ki biraz daha iki taraftan da bakmaya çalışın olaylara...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

doğrudan pdf hali de çıkmıştı bir ara.
gizlilik var sözde ama
sabah gazetesinin insanları dolduruşa getirmek için "CAMİLERİ BOMBALAYACAKLARDI!" "İNSANLARI MEYDANDA TOPLAYIP ÖLDÜRECEKLERDİ" gibi manşetler atıp halkı bunun doğruluğuna inandırmasında engel değil.

ergenekon sürecinde mahkemelerdeki savunmaları ve suçlamaları ancak basın yoluyla takip ediyoruz.
bunları yeterli bulmayanlar için mahkeme orda, gidip izler.
zaten izleyenler de sonra bloglarda felan yazıyorlar bunları.

"septik" yaklaşanlara sunulabilecek "kanıt" yok, çünkü bilimsel bir süreç yok ortada.
test edip onaylayalım felan mümkün değil.

mesela ergenekon sürecinde en çok komiğime giden iş,
verdiğim hürriyet haberi oldu.
tanık diye çıkardıkları kişiye soruyor dursun çiçek, "ben ne renk giyiyordum" diye.
asker ne giyecek abi? haki renk giyer. gördüğümüz her asker öyledir.
tanık da bilmiş olarak "yeşil" diyor.
oysa dursun çiçek denizci. diyor ki "evladım denizciler yeşil giymez".
haa, tamam o zaman, denizciler beyaz giyer, o zaman "beyaz" diyor.
ama dursun çiçek diyor ki, "ocak ayından bahsediyorsun, biz ocak ayında siyah giyeriz".
gizli tanık nasıl kıvırtacağını bilmiyor, yalanı ortaya çıkınca saçmalıyor.
mahkeme başkanı da dursun çiçeği susturuyor hehe.

ergenekon davasında bir sürü böyle yalan dolan işler var.
bazılarını biz görmüyoruz. bazıları da gazeteler ve bloglar sayesinde yüzeye çıkıyor.

sadece hürriyet değil başka gazetelerde de var bu haber:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17867350.asp
http://gundem.milliyet.com.tr/gizli-tanik-efe-denizci-cicek-e-yesil-giydirdi/gundem/gundemdetay/25.05.2011/1394343/default.htm
http://haber.gazetevatan.com/dursun-cicek-gizli-tanigi-fena-sikistirdi/379504/1/Haber
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/05/25/erzincan-balyozdan-buyuktu
http://haber.ekolay.net/Haber/2908/783912/gizli-tanik-efeden-garip-iddialar.aspx

zaman gazetesi yüzsüzlük, çirkeflik, yalakalık sınırlarını zorlayarak şöyle bir haber yapıyor:
http://www.samanyoluhaber.com/h_561039_dursun-ciceki-susturan-cevap.html
gizli tanığın yalan söylediği ortaya çıkmış olmasına karşın, Dursun Çiçek'i "CEVAB VEREMEDİ!" boyutuna getirmişler.

işte sonra bu zaman gazetesini okuyan insanlar hakkaten %100 doğru olarak kabulleniyor bu süreci :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tübitak tarafından onaylandı mı? nerde ve ne zaman okudun bunu bilmiyorum. kaynak verirsen sevinirim.

said:
Islak imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesinin mürekkep yaşının tespitine ilişkin mahkemenin talebi üzerine TÜBİTAK, ODTÜ ve İTÜ'den cevap yazıları geldi. TÜBİTAK, bu tür ölçümleri analitik yöntemlerle yapan teknolojinin dünyada hali hazırda bulunmadığını bildirirken, ODTÜ kendi bünyesinde bu konuyla ilgili birim olmadığını açıkladı. İTÜ ise gerekli masraf ödenirse imzanın yaşı konusunda bir çalışma yapabileceğini, ancak sonucun sınırlı ve çalışmalar esnasında da imzanın tahrip olabileceğini bildirdi. Bu cevaplara göre mahkemenin, Dursun Çiçek'in belgedeki imzasının mürekkep yaşını tespitten vazgeçeceği tahmin ediliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...