Laraken Mesaj tarihi: Eylül 16, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 16, 2011 Dünya her zamanki işleyişini bir hafta için değiştirmişti sanki. Bulutlar geldiğinde olmuştu her şey. Evlere doktor girmeye başlayana kadar kalmıştı bulutlar ve insanlar endişelenmeye başlamıştı. Çünkü tek bir yağmur damlası bile yerçekimine teslim olmamıştı. Ta ki o pazar gününe kadar... Yağmur kesintisiz ama yavaş ve aralıklı yağmaya başladı. Vitrinden kendine damatlık beğenen Gürkan bu yaşanırken arkadaşıyla dışarıdaydı. Koluna bir damla düştü ve karşısındaki kadına aşık oldu birden. Ona da aynı damlanın düştüğünü görecek zamanı yoktu. Rengarenk yağıyordu yağmur; pembe, sarı, mavi, gri... Her düşüş insanları başka yönlere çekiyordu. Pembe düşenler Gürkan oluyorlardı. Kahverengi Gürkan'ın bi yanındakine düşmüştü Gürkan onu göremezken. Gidip ağacı incelemeye başlamıştı en yakınındaki. Kabuğuna dokunup neyden yapıldığını öğrenmeye çalışır gibiydi. Sonra dönüp silah satan bir dükkana gidip balta bulmak için yürüdü. Sarı Gürkan'dan çok uzağa düşmüştü, göremeyeceği bir yere. Kadın elinde bir orakla belirmişti sonradan önünde. Azrailin kadın olacağını tahmin etmemişti hiç ve şimdi düşünmüyordu bile zaten. Tek odaklandığı kadınıydı! Mavi, tanrıya inanmayan arkadaşının bıngıldağına düşmüştü ve bir anda camiye ilerledi yanındaki arkadaşı, Gürkan kıza doğru ilerken. Gri... Gri damlalar çok seyrek düşüyordu ve düştüğü yerde bir etki yaratmıyordu insanlar üzerinde. Üzerine gri düşenler delirmiş halkı izliyorlardı. Koşan, sevişen, tapınan, biçen. Sonradan anladılar: Tanrı black & white oynuyor gençler rahat olun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AthleT Mesaj tarihi: Eylül 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2011 başarılı buldum. benzetmeler ve çekimler çok iyiydi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar