kavurma Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2011 Yeni bir başlangıç ister insan, ıssız çöllerin ortasında yapayalnız kaldığı anda.. Bana seni gerek sevgili, sensizlik artık dayanılmaz oldu son zamanlarda.. Ölüme yaklaştığım her an, senden ayrı kalma korkusuyla daha çok düşlüyorum güzelliğini.. Uykuya dalar gibi oluyorum arada, rüyalarıma girmen için ettiğim bilmem kaçıncı dua bu bilmiyorum.. Göremediğim gecelerin sonunda gözyaşları uyandırıyor yatakta öylece uzanan cansız bedenimi.. Gidip yüzümü gözümü sileyim hemen, belki giriverirsin şu kapıdan.. Aniden.. ve gidişin gibi.. Kızma sevgili, gözlerimin şişliği çok fazla uyumaktan olsa gerek.. Gel otur bir çay demleyeyim ben, simitçi çocuğa seslenirim sonra bölüşelim bir parçayı eskisi gibi.. Anılardan bahsedelim, ağlayalım, gülelim.. Sonra sen git, beni yalnızlığımın dostluğuna terk et ama geri gelmek şartıyla sevgili.. Sensizlik çok ağır gelmeye başladı son zamanlarda.. Artık daha az sigara içiyorum, hayalini karşımda görmeyi sigaram olmadan da başarabiliyorum, artık ben sabahları koşuyorum, akşam eve erken geliyorum. Vallahi bak yemeklerimi de yiyorum, sen kızma yeterki.. Dün noldu biliyor musun, gittim sevgili.. İlk defa seni gördüğüm yere gittim.. Karşımda öylece duruyordun, bir parça gül almıştım komşu evin bahçesinden.. Ondan kaçacağım diye köpekler kovalamıştı hani hatırladın mı.. Bacağımızda bir parça yara var ama önemli olan gülü kurtardım sevgili.. Sen mutlu ol yeter ki.. Neden konuşmuyorsun ki.. Neden bana hiç cevap vermiyorsun söyler misin.. Bana oradan öylece bakmana ne gerek var gelir misin yanıma? Çok özledim seni sevgili.. Seni uğurlayışımın bilmem kaçıncı yılını kutladım dün gece.. Buz kesmiş beton parçasındaki adını düşündüm.. Birde toprak altında yatan güzelliğini.. Bu şekilde 16-17 civarı yazım var. Stüdyo ortamında seslendirmelerini yapmayı düşünüyorum zira bilgisayar mikrofonu biraz dandik oluyor concender mikrofon ile karşılaştırıldığında.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
herkesebendengazoz Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 "hay s.çayım hatunlar terk edince erkekler dertlenip böyle şiirler yazıyo ya" diye böbürlenerek okuyodum, son cümleyi görünce ters köşeye yattım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 abi ne terketmesi ölmüş kız. bi de spoiler mi koydursak ben niye içlendim şimdi böyle of Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kavurma Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Yazılarımın çoğunda uzaktaki sevgiliye dair söylemler var. Seslendirmelerimi dinleyenler "seni kim yaktı böyle de bunları yazıyorsun?" diye soruyorlar ancak böyle biri yok sadece kalbi kırık bir gencin yok olmuş umutlarından bahsediyorum hepsi bu :)( o ben değilim) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xaty Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Güzelmiş, bi süre sonra bayar mı aynı hisler düşünceler bilmem ama diğerlerini de dinlemek-okumak isterdim, bu başlık da uygun konu dediğin gibiyse ;) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kavurma Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Teşekkürler xaty, internet ortamının tamamına hitap için bu seslendirmeler yeterli değil diye düşünüyorum. En kısa sürede stüdyo ortamındaki kayıtlarımı youtube, vimeo vb. video paylaşım sitelerinde channel oluşturarak paylaşmak istiyorum. Paylaştığım vakit buraya da bir link eklerim :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kavurma Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2011 http://soundcloud.com/m-musa/m-musa-bilinmez-lisan Headphone aracılığıyla yapmış olduğum bir kaydı yükledim bakalım beğenecek misiniz. Bu da seslendirme metni. said: Gidilen yol bitmiş, zifiri karanlığın sonsuz ışığı altında devam eden bu seyahat bir süredir sıkıcı geçiyordu zaten.. Buluşulmuş bir aşk vardı; gözlerimdeki buğular kurumadan önce.. Bir bardak çay içtim, kan gibi kırmızı idi içine dolan sözler ve çok acı idi şeker niyetine küfürle karıştırılmışçasına.. Sustum, içtiğim her yudumda sadece sustum ve gözlerimi zifiri karanlığın en kör noktasına koydum.. Yalnızca düş kurdum.. Tıpkı üzerime atılan ilk toprak gibi ve devam eden enkaz yığını.. Göründüğünü yansıtmalı insan, tıpkı ölüm gibi açık ve net.. Gözlerindeki korkuyu yaşamalı beklide veya doğduğu anda sahip olduğu ağlamaklı ifadeyi taşımalı hayatının son 15 dakikasında dahi olsa.. Yerinden oynasa bile mütemadiyen bir sarhoşluk sayesinde tüm dünya kolonları, açık ve net olmalı insan olgusu.. Alakasız bir konu üzerinde tartışmalı birey, bilgisizce ve son derece argo kullanaraktan.. Körü körüne.. Terk-i diyar eylemeli insan şayet koşmaktan yoruldu ise.. Kaçmaktan, ağlamaktan ve bıkmaktan bıkmış bir halde sıfırın son hanesini de büyük bir cömertlik ile tüketti ise.. Yaşamaktan korkmalı her canlı, kaybedilecek bir gurur ise yok etmeli hiç kuşku duymadan.. Sıkılacak bir kurşun ise; sıkılmalı en pervasız tavırla ve sevinmeli lisan.. Ölümü barındırdığından dolayı kelam hanesinde.. Sınırın birde diğer tarafını görmeli, çaresizliğin avuçlarına sımsıkı sarılmışçasına.. Bir bardak çay içtim, kan gibi kırmızı idi.. Tanışılmış bir yalnızlık vardı, şehrimin çöplüğündeki buhran başlamadan biraz önce.. Yürümeli ayaklar, yalnızlığın korkunç hapsinden kurtulmak amacıyla.. Ağlamalı gözler, aciz dilin konuşamadığı, cümleleri seslendirmek adına.. Ne bir ses gelmeli karşıdan nede bir tavır.. Beklemeli kalp, sabretmeyi bilmeli, sonunda hüsrana uğrayacağının farkında olsa bile.. Karşılık olmadan sevmeli insan, doya doya.. Onu düşündüğünü söyleyerek değil hissettirerek belli etmeli kimi zaman.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar