Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

çukurcada pusu 8 asker şehit


PZero

Öne çıkan mesajlar

-Yandaş medya her zaman ki gibi iğrenç, midem yine ağzımdan birkaç kez çıktı-girdi.
-Daha önce de birkaç kez dedim, tinu ve başka arkadaşlar da söylemiş, yine söylüyorum, aklın yolu birdir, TAMPON BÖLGESİZ bir temizlik mümkün değil. Bazı akıllılar tampon bölgeyi kendi ülkenizde kurun, neden Irak'a girmek zorundasınız demişti geçmiş yıllarda gerek yandaş medyada ve gerekse başka çeşitli forumlarda. Onlara verilecek cevabı da emekli generaller katıldıkları çeşitli programlarda Türkiye sınırının dağlık yapısı nedeniyle tampon bölge oluşturulmasının hiç bir faydası olmadığını, bu nedenle tampon bölgenin terörün kaynağında yani Kuzey Irak'ta oluşturulması gerektiğini söylemişlerdi. Bu yapılırsa yani bizim Kasımpaşalı o cesareti gösterir ve Kuzey Irak'ta aylarca sürecek bir tampon bölge oluşturulmasını önerirse terör örgütünün dağda dolaşan itleri tek tek temizlenir, kimsenin şüphesi olmasın. Hee, buradan şu sonuç da çıkıyor, bunu yapamazsa Türkiye ve tabii ki hükümet, demek ki bu AKP zamanında bu devletin var olan ağırlığı da yerle bir edilmiş iyice.
-Yazdığım herşeyi herkesin aynen kabul etmesini beklemiyorum çünkü ben de kimsenin yazdığı herşeyi aynen kabul etmiyorum, eleştirilerim oluyor. Ama bu durumda dahi havanda su dövmeyi tercih eden, böyle milli bir konuda ortak payda bulmak yerine hep ben ne söylesem de farklı olsam şeklinde kendilerini şartlamış insanlarla konuşacak hiçbir şeyim yok.
-Eyvallah saturn kardeşim ;)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"nutella yerim" said:

dolar şu anda da 1.8,şimdi düşük olmasının nedeni

Yazdıklarının geri kalanına katılıyorum ama aslında bu akepelilerin Yeni Türk Lirası'nı getirip 1 Dolarla eşitlemeleri üzerinden henüz kaç sene geçtiğini göz önüne alırsan Dolar çok da düşük sayılmaz. Yani başka bir deyişle Amerika'nın karşılıksız olduğunu tüm dünyanın bildiği halde ses edemediği karşılıksız Doları bile bizim yepyeni Türk Liramız karşısında şu kadarcık senede 80% değer kazanmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tampon bölge dediğin başka bir ülkenin sınırını ihlal etmek, bir nevi işgalci oluyorsun.

Yarın öbürgün İran gelse kardeşim senin sınırdan gelen PKK/Pejak benim topraklarıma saldırıyor sen de başa çıkamıyorsun, sınır da dağlık ben sınırı ihlal edeceğim 30km içeride görüşürüz dese ne diyeceksin ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy said:

Tampon bölge dediğin başka bir ülkenin sınırını ihlal etmek, bir nevi işgalci oluyorsun.

Yarın öbürgün İran gelse kardeşim senin sınırdan gelen PKK/Pejak benim topraklarıma saldırıyor sen de başa çıkamıyorsun, sınır da dağlık ben sınırı ihlal edeceğim 30km içeride görüşürüz dese ne diyeceksin ?


Gereken cevabı vereceksin? Yıllarca orada kamplara ben mi izin verdim? Tampon bölge ciddi şekilde düşünülmeli bence de. Ama gereği yok, taktiksel olarak sadece hava kuvvetleri orada yaşamı bitirebilecek yapıda. Gençlik kampı mençlik kampı ayırmayacaksın, ot yaşamasın o dağlarda. Predetörler 7/24 havada olacak, gördüğü canlıya bombayı bırakacak. Kapatalım o bölgeyi, yaşam olmasın. Başlarım insan hakkına da yaşam hakkına da. Şu termobarik bomba umarım gerçektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy said:

Tampon bölge dediğin başka bir ülkenin sınırını ihlal etmek, bir nevi işgalci oluyorsun.

Yarın öbürgün İran gelse kardeşim senin sınırdan gelen PKK/Pejak benim topraklarıma saldırıyor sen de başa çıkamıyorsun, sınır da dağlık ben sınırı ihlal edeceğim 30km içeride görüşürüz dese ne diyeceksin ?


amerika geliyor ırağın hepsine giriyor ama biz 30 km geçince aman ne olur ne derler falan filan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy said:

Tampon bölge dediğin başka bir ülkenin sınırını ihlal etmek, bir nevi işgalci oluyorsun.

Yarın öbürgün İran gelse kardeşim senin sınırdan gelen PKK/Pejak benim topraklarıma saldırıyor sen de başa çıkamıyorsun, sınır da dağlık ben sınırı ihlal edeceğim 30km içeride görüşürüz dese ne diyeceksin ?


amerika ladini yakalayacam diye afganistanı talan etti, saddamda olmayan kimyasallar silahlar bahanesiyle koca ülkeye girdi ele geçirdi saddamı astırdı,

bu artık müdafaya girer, sınır ihlal etmek diyorsan o sınırını ihlal ettiğimiz ülkenin topraklarından saldırı geliyorsa ve onlar bir şey yapmıyorsa ülkenin kendini savunma hakkı var, he amerika abısı kızıyor siz girmeyin oraya diyor bizimkilerde peki abi diyor,

tampon bölge oluşturulmadan dağdakilerin türkiye ile ilişkisi kesilmeden sen istediğin kadar operasyon yap adamlar dağdan inip köylere şehirlere karışıyorlar bizim askerde dağda pkk lı arıyor aylarca.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy; sorunun iki cevabı var...Birincisi Türkiye ve Irak arasında Saddam döneminde imzalanan SICAK TAKİP anlaşması var ve yeni yönetim de eski yönetimin bu anlaşmalarını ilk başta diretse de Kuzey Iraklı dallama Barzani-Talabani'ye verilen bir takım tavizler neticesinde kabul ettiler. Yani Türkiye herhangi bir zamanda saldırıya uğradığında derhal girip bu teröristleri yakalamak ve yok etmek amacı ile Irak'a girmek ve operasyon yapmak hakkını uluslararası anlaşmalardan alıyor.Hee, ondan sonra orada ne kadar kalır? İşte o hükümetin ağırlığı ile alakalı. Önceki senelerde artan kamuoyu baskısı ile Amerika'dan binbir rica minnetle girip 1 hafta içinde apar topar çıkartmışlardı Türk askerini ki aslında orada aylarca kalınması gerektiğini askerin kendisi söylüyordu.

İkinci cevabı da şudur Wispy.
Uluslararası politika denen şey güçlünün güçsüze dişini geçirmesidir. Bu tabii ki insanın vicdanını rahatsız ediyor ama işte bu işin vicdanla ilgisi yok yani bugün eğer sen devlet olarak gücüne güveniyorsan icabında anlaşma falan da takmazsın, dalar girersin nereye istiyorsan. Sonuçları senin devletinin gücü ile ilgilidir. İki örnek: Saddam Kuveyt'e girdi ve arkasından 1. Körfez Savaşı gerçekleşti, kursağından çıkarttı Amerika Kuveyt'ten aldıklarını. Rusya Gürcistan'ın kendisine yaptığı ukalalıklara yeter lan dedi, gitti girdi, hedeflediği bölgeyi temizledi, yok etti, istediği kadar kaldı orada, sonrada elini kolunu sallaya sallaya çıktı. Eğer bizim memleketimiz zaten o güce, ağırlığa sahip değilse İran'ı bırak Yunanistan'ı, Suriyesi bile gelir girer memleketimize. Anlaşma falan hikaye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haklıysan güçlü değil güçlüysen haklısın uluslararası arenada.

Hadi bakalım. aponun idam edilmesine AB, ABD izin vermedi. Ladin'i direk infaz ettiler (öyle açıklama yaptılar en azından). Hangi devlet resmi olarak yapmamalıydınız dedi, kınadı vs ?

Bugün Guantanamoyu, oradaki insanlara muameleyi kim sorgulayabilir ? Apo yemeklerden kabız olsa insanlık dışı muamele diye avukatlar koşuyor avrupaya. Avrupa da cıkcıkcık çekiyor ?

Her sene ermeni soykırımı öcüsünü çıkarıyorlar. Çık bakalım Fransa cezayirin anasını belledi zamanında ne haber de ?

Uluslararası ilişkilerde ABD'yi norm alarak, onlar okyanus ötesinden işgal ettiler biz de güvenliğimiz için bunu yaparız dersen götüyle gülerler adama. Tampon bölge dediğin topraklar da ABD'nin Irak'ın kanıyla "hakettiği" petrol bölgesinin dibinde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cetintas said:

İkinci cevabı da şudur Wispy.
Uluslararası politika denen şey güçlünün güçsüze dişini geçirmesidir. Bu tabii ki insanın vicdanını rahatsız ediyor ama işte bu işin vicdanla ilgisi yok yani bugün eğer sen devlet olarak gücüne güveniyorsan icabında anlaşma falan da takmazsın, dalar girersin nereye istiyorsan. Sonuçları senin devletinin gücü ile ilgilidir. İki örnek: Saddam Kuveyt'e girdi ve arkasından 1. Körfez Savaşı gerçekleşti, kursağından çıkarttı Amerika Kuveyt'ten aldıklarını. Rusya Gürcistan'ın kendisine yaptığı ukalalıklara yeter lan dedi, gitti girdi, hedeflediği bölgeyi temizledi, yok etti, istediği kadar kaldı orada, sonrada elini kolunu sallaya sallaya çıktı. Eğer bizim memleketimiz zaten o güce, ağırlığa sahip değilse İran'ı bırak Yunanistan'ı, Suriyesi bile gelir girer memleketimize. Anlaşma falan hikaye.


Verdiğin örnek ülkeler ABD ve Rusya. Bunlarla cidden uluslararası politikada eşit derecede ağırlığımızın olduğun mu düşünüyorsun ?

Güçlünün güçösüze diş geçirmesi demişsin. Doğrudur. Ben de güçlünün haklı olması demiştim. Ancak bizim durumumuzda Irak güçsüz değil çünkü arkasında ABD var.

Bu sistem o kadar şerefsiz ki... Yarın öbürgün ABD'yle yine bir gerginlik olsa. Adamlar Türkler incirliğe saldırdı diye savaş ilan etse ne BM, ne NATO, ne uluslararası kamuoyu hiçbiri dinlemez seni. Gerçeği bilseler de, perde arkasında oynanan oyunu görseler de ko nuş maz lar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Canım arkadaşım, yazdığım şey açık. Ben Türkiye Rusya ve Amerika ile eşit ağırlıktadır demiyorum ama sen işin hukuki yönünü sorgulayınca bu işin hukuki yönünün falan olmadığını, devletin gücü ve kararlılığı ile alakası olduğunu söyledim. 1974'te başkalarının tabiri ile 70 sente muhtaçken tüm büyük devletlerin karşı çıkmasına rağmen Kıbrıs'a harekat düzenleyen ve Kıbrıs'Taki Türkleri bir soykırımdan kurtaran da Türkiye, her türlü şakirt provokatif eylem amacına rağmen Mavi Marmara isimli gemi Türk gemisiydi ve içindekilerin çoğunluğu Türk vatandaşıydı ve ULUSLARARASI SULARDA İsrail tarafından müdahale edildi ve buna ASKERİ BİR YANIT VEREMEYEN de Türkiye idi.

Vermek istediğim mesajı lütfen doğru anla, ben Türkiye'yi Rusya ya da Amerika ile karşılaştırmıyorum ama bu işin devletin GÜCÜ ve hatta ondan daha da önemlisi DEVLETİ YÖNETENLERİN DİRAYETİ ile ilgili olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fıratnews
Roj Tv: Skorsky helikopteri düşürüldü
ANF
21:39 / 17 Auğustos 2011

HABER MERKEZİ - Roj Tv, Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında 12 askerlerin öldürülmesi ardında, Türk ordusuna ait Skorsky tipi bir helikopter HPG’li gerillalar tarafından düşürüldüğü bildirildi. HPG-BİM'in konuyla ilgili açıklama yapacağı bildirildi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cetintas said:

Canım arkadaşım, yazdığım şey açık. Ben Türkiye Rusya ve Amerika ile eşit ağırlıktadır demiyorum ama sen işin hukuki yönünü sorgulayınca bu işin hukuki yönünün falan olmadığını, devletin gücü ve kararlılığı ile alakası olduğunu söyledim. 1974'te başkalarının tabiri ile 70 sente muhtaçken tüm büyük devletlerin karşı çıkmasına rağmen Kıbrıs'a harekat düzenleyen ve Kıbrıs'Taki Türkleri bir soykırımdan kurtaran da Türkiye, her türlü şakirt provokatif eylem amacına rağmen Mavi Marmara isimli gemi Türk gemisiydi ve içindekilerin çoğunluğu Türk vatandaşıydı ve ULUSLARARASI SULARDA İsrail tarafından müdahale edildi ve buna ASKERİ BİR YANIT VEREMEYEN de Türkiye idi.

Vermek istediğim mesajı lütfen doğru anla, ben Türkiye'yi Rusya ya da Amerika ile karşılaştırmıyorum ama bu işin devletin GÜCÜ ve hatta ondan daha da önemlisi DEVLETİ YÖNETENLERİN DİRAYETİ ile ilgili olduğunu anlatmaya çalışıyorum.


Gayri resmi olarak Türk gemisiydi ama Antalya limanında bandırası değiştirildi. Gabon adası bandıralı fln oldu yani aslında Türk gemisine müdahale etmemiş oldular.. Tabiki resmiyette bu böyle yoksa neyin ne olduğunu herkes biliyor..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şu utancı kendim de yaşadım. Kardeş dediğim biri tokatta yapıyordu askerliğini o sırada pusuya düşmüştü birliğindeki askerler.

rezillik

Saat 10 civarı falan...
Telefon...
"Yılmaz?" "Evet?"
"Ekrem ben... İzmir'den."
"Vaay, ağabey hayırdır?"
Aynı muhitin çocuğuyuz.
Kardeşi, üniversiteden arkadaşım.
Ekrem ağabey, bizden 7-8 yaş büyük...
Hayli oldu, görüşmeyeli.
"Şırnak'ta 5 şehit varmış." Gazeteciyiz ya...
"Maalesef ağabey, mayın." Sesi kırılıyor aniden.
"Tolga orada..." Oğlu. Ağlıyor kapı gibi adam...
Belli ki o ana kadar zor tutmuş kendini, boşalıyor, ağlıyor... "Var mı şehitlerin arasında ismi?"
Çok soru duydum da... Bu kadar ağırı...
Gırtlağım düğüm. Tolga... Gözümün önüne geliyor hergele. Okumuyordu kız peşinde koşmaktan, hatırlıyorum...
Demek asker, Şırnak'ta. Baba İzmir'de. Ben çaresiz. Geveliyorum, saçma sapan,
"bilmiyorum ağabey, henüz isimler açıklanmadı, sen sağlam dur, o yoktur inşallah." Diyorum ama...
Utanıyorum verdiğim cevaptan aslında...
Bu kadar arsız bir temenni olabilir mi?
Tolga değilse, Hasan, Hasan değilse, Murat...
İlla ki, bir babanın evladı...
İlla ki, bir ananın kuzusu...
"İnşallah seninki değildir" denebilir mi? Diyorum.
Yerin dibine geçerek... "Öğrenirsen, arar mısın?" diyor.
Biraz daha saçmalıyorum... Kapatıyoruz.
Sigarayı bırakmam mümkün değil.
Saldırıyorum hemen, oraya buraya. Yok.
İsim yok.
Bir yandan da, düşünmek istemediğim durumu, düşünüyorum...
Ya Tolga'ysa... Ne diyeceğim yani, telefon açıp?
Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanları? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu...
"Vuruşmak daha kolay, inan" demişti bir subay bana,
"analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana,
o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın..."
Hiç anlamamışım ne demek istediğini,
bu ana kadar... Öküz gibi dinlemişim meğer.
Saat 12.45... Şehit sayısı, 6'ya çıktı.
Saat 13.33... Anadolu Ajansı duyurdu.
Başbakan, "5" askerimizin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı'na başsağlığı mesajı göndermiş.
Şehit 6... Başsağlığı 5.
Evlatlarımızın öldürülme hızına bile yetişemiyorlar...
İsimler hâlâ yok.
Bir umut, haber kanallarını zaplıyorum...
Cannes film festivali var, bir tanesinde.
Öbürü, borsanın hacmini anlatıyor.
Saat 13.55... 14.07... 14.23...
Çalmasın diye dua ediyorum. Çalıyor.
Bu sefer yenge.
Baba atmış kendini sokağa, dayanamamış beklemeye.
Ana yüreği sarılmış telefona.
"Var mı?" Nasıl çıktı ağzımdan, bilmiyorum...
"Yok abla, ben de tam sizi arayacaktım,
şükür ki yok, isimler hep başka."
Bir çığlık ki, anlatamam.
Ekrana oturuyorum...
Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız,
tuşlar hiç olmadığı kadar ağır.
Gözüm televizyonda...
Hayat, lay lay lom arkadaşlara...
Hiçbir şey olmamış gibi.
Umursamaz.
İlgisiz... Neşeli hatta.
İsimlerden ses seda yok.
Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü.
Rakamdan ibaret...
Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda?
Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili?
Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar...
Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık.
Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var.
Vedat Dayıoğlu, Antalya.
Bayram Bolat, Konya.
Atıf Günkan, Niğde.
Bekir Çakır, Adana.
Mahir Yıldırım, Aydın.
Samet Kırbaş, İstanbul.
Kulağımda çığlık.

YILMAZ ÖZDİL



Gözlerim dolu dolu oldu okuyunca yazıyı, geri döndüm birden zamanda. Allah kimseye yaşatmasın böyle acı. Allah rahmet eylesin şehitlere.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...