Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Beşiktaş JK 2011-2012 Sezonu Genel Tartışma


Llama

Öne çıkan mesajlar

q7 yi beğenmeyen taş olur taş, ayıptır yaw adam açık ara geldiğinden beri takımın en iyisi en hırslısı yanlış adammı izliyoruz ben anlamıyorum. trivale olsun o bacak arası olsun, rabona olsun, bunlar adamın doğal hareketleri, yani adam show için denemiyor o şekilde oynuyor, yani adam koşarken kayıp düşünce nasıl olabilir kaydı düştü diyorsan, adam bir rabona yaparken düştüyse aynı tepkiyi vermen lazım aynı şey çünkü o adam için,

zaten bu ülkede yıldız varsa birileri el üstünde tutuluyorsa, mutlaka ama mutlaka ne yaparsa yapmış olsun sadece 1 hatada yerin dibine sokma gayreti vardır her zaman.

O yüzden gerçekten bize fazla q7 felan tabata lazım edu lazım bize, yani sırf eleştirmeye yerin dibine sokmaya açık futbolcular lazım öyle rahatlıyor bizim insanımız.

geçen sene uzun süren sakatlıklarına rağmen:
beşiktaş forması ile 44 maç oynamış, 11 gol 18 asist yapmış
Bu sezon 4 resmi maça çıkmış, 3 asist var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@tinu



Beşiktaşlı Ricardo Quaresma'nın futbolun seyirlik yanını doyurmak için Bursa'da fantastik bir figür denerken geçirdiği 'iş kazası' ve ardından rakibine yapıştırdığı tekmeyle takımını on kişi bırakması bize esasen Beşiktaş'ın ne olduğunu anlatıyordu!

Sahi hatırlayan var mı, neydi Beşiktaş?.. Onu her taraftarın ikinci takımı yapan neydi? Bir sırrı olmalı geçmişte bu kadar seviliyor olmasının...

Beşiktaş’ın geçmişte bu denli sempati toplamasının nedeni kanımca bugünlerde futbol tartışmalarının amentüsü olan ‘takım olma’ kavramının hakkını veriyor ya da vermeye çalışıyor olmasıydı.
Gözünü Ricardo Quaresma’nın trivelalarına dikmiş kalabalıklar için bugünün Ekrem Hayyam Dağ’ı geçmişin Hüsamettin’i ya da Mutlu’suna denk geliyor herhalde...

Takım olamama sorunu işte tam da burada, futbolu anlama biçimimizde...
O Ekrem Dağ’ı ki orta saha ve hücuma çıkılırken pisi pisine kaptırılan toplar Beşiktaş kalesinde tehlike yaratmasın diye ciğerini parçalarcasına koşan biri..

Yani bir başka deyişle bugünün bakış açısıyla düşünürsek ‘geçmiş Beşiktaş’taki Hüsamettin ile Mutlu, bugünün Ekrem Dağ’ıdır...

Nedense Quaresma’nın ‘yaptıklarını’ görüp ballandıra ballandıra anlatmaya alışmış zihinler Ekrem Dağ’ın hep ‘yapamadıklarından’ söz etme eğilimindedir.

Oysa takım olma ve buna bağlı başarı trivela kadar Ekrem Dağ’ın koşularına da bağlıdır.
İşte bunun tersinden düşünen algıda Quaresma’nın geçen sezon ligin en çok isabetsiz şut atan oyuncusu olduğu gerçeğini akılda tutma ısrarı yoktur. Bu algıdır esasen ‘takım olma’ beceresinden Beşiktaş’ı yoksun kılan...

‘Yıldız futbolcu’ ile ‘gayretli futbolcu’ arasındaki o incecik çizgide ağırlığını ‘yıldız’dan yana koyup ‘gayreti’ küçümseyen bu taraftar algısında...

Kuşkusuz ki Quaresma maharetli futbolcudur, en azından benim bundan şüphem yok. Ama takım olmak için ‘maharet’ yeterli değildir.

Beşiktaşlı olmak’ için bütün bunlardan daha önemli bir başka şey daha var. Rakibine arkadan tekme attıktan sonra taraftarı tavlama girişimi olarak ‘forma öpme ucuzluğu’na girişen birine gösterilen haksız teveccüh!
Bizim öğrendiğimiz şuydu; Beşiktaşlı tekme atmaz hele ki arkadan...

Bu tavrın eleştirisi yapılmadan, ‘yıldız’ ile ‘gayretli’ arasındaki denge eşitlik ilkesine bağlı olarak kurulmadan, formayı terleten herkesin saygıyı hak ettiği akılda tutulmadan ‘takım olunamaz...’ Unutmayalım ki, takım olmak tribünden başlar...

Yoksa, Pascal Nouma ile başlayan ‘şöhretli karaktere tapınma’ illeti bütün değerleri tuzbuz ederken ‘takım ruhu’ndan söz etmek olmayacak duaya amin demek gibidir...

Kı(v)rılma anı!
Televizyoncuların ürettiği tuhaf kavramlar futbolu da hayatı da anlamamızı güçleştiriyor. Bunlardan biri de şu ünlü ‘kırılma anı.’ Evet o dakika mutlak önemlidir ama peki ya ondan sonraki ya da daha basit yapılan/yapılamayanlar? Onların hiç mi sonucu belirlemede etkisi yok?

Hayatı da futbolu da anlamayı bu ‘bir tek şey’e indirgeyen bakış açısı kafamızı karıştırıyor, zihnimizi bulandırıyor. O nedenle ‘hakem hatası’ futbolcu ya da teknik direktör hatasından daha önemliymiş gibi algılanıyor.

Şimdi düşünün Fenerbahçe-Manisa maçında ‘kırılma anı’ Semih’in vurduğu ve üst direkten dönen top olarak gösteriliyor. O gol olsa maç dönermiş. Doğru, dönebilirdi. Ama ya Manisalı Klukovski’nin 10. dakikada sakatlanıp çıkması? Yani Manisa’nın hocası Kemal Özdeş’in bütün planları bozulduysa bu sakatlıkla? Ya Özdeş oyuna sokmak zorunda kaldığı Ferhat’ı daha başka bir zamanda ve başka bir yerde kullanarak ‘işi bitirmeyi’ planlamışsa?

Futbol ihtimaller üzerinden anlaşılmaya çalışılırsa yapısal olan problemler ‘görünmez hale gelir.’ O nedenle önerim bir maçı önü sonu, başı ve bitişiyle anlamaya gayret etmektir.


Cem Dizdar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cem dizdar ı sevsemde acaip saçmalamış, farklı görünmek adına saçmalamış hemde,

ekrem dağ diyor yaw, ekrem dağ neymiş koşuyormuş , nartalloda koşuyordu deli dana gibi,

"O Ekrem Dağı ki orta saha ve hücuma çıkılırken pisi pisine kaptırılan toplar Beşiktaş kalesinde tehlike yaratmasın diye ciğerini parçalarcasına koşan biri.. "

bir tek koşuyor zaten adam başka yaptığı bir şey yok! onuda yapsın bir zahmet.

"Nedense Quaresma’nın ‘yaptıklarını’ görüp ballandıra ballandıra anlatmaya alışmış zihinler Ekrem Dağ’ın hep ‘yapamadıklarından’ söz etme eğilimindedir."

yaptığı bir şey yok ki ballandıra ballandıra anlatalım!

"Beşiktaşlı olmak’ için bütün bunlardan daha önemli bir başka şey daha var. Rakibine arkadan tekme attıktan sonra taraftarı tavlama girişimi olarak ‘forma öpme ucuzluğu’na girişen birine gösterilen haksız teveccüh!
Bizim öğrendiğimiz şuydu; Beşiktaşlı tekme atmaz hele ki arkadan...
"


o tekme atan futbolcu her maç oyunda kaldığı sürece tekme tokat dayak yiyen bir adam ve ona rağmen sinirlerine hakim olabilen ,bir İNSAN!! Formayı öpmesi taraftarı kazanmak için yaptığını düşünmüyorum, neden?
1- formayı öptüğu stad bursa bir tane beşiktaşlı yok
2- formayı öptüğü an tam soyunma odasına girerken yani kameralar tarafından saniyelik bir anda çekildi o görüntü
seyirciyi show için forması öpecek olan kameralara göstere göstere yapar bunu.

daha uzun uzun yazarım da gerek yok ,

cem dizdar a sormak lazım bu ekrem dağ kosmaktan baska ne yapıyormuş bir anlatsın. Pas mı atıyor, ver kaç mı yapıyor, ortamı açıyor! allahım ya hadı baska bırınden ornek versın de ekrem dağ nedir ya alla allaaa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

vardır böyle cem dizdar gibiler, baki mercimek denen kazmada gönderildi diye olay yapmışlardı haksızlık etmişmişiz ayıp olmuş, esas baki gibi ekrem gibi yeteneksizlere o beşiktaş formasını giydirmek formaya yapılan ayıp.

q7 bu sene daha çok takım oyunu oynuyor, son maçlarda bir çok pozisyonda aha tek gider dediğim durumlarda bile inanılmaz paslar attı, ama ekrem gibi edu gibi adama atıyor bu pasları, herif aptal değil ki ben ekrem gibi futbol zekası ve kabiliyeti olmayan bir adamla aynı kanatta oynasam bende vermem ona.

yukarda yazdım adam beşiktaş forması altında 48 resmi maçta 21 asist yapmış, 11 gol atmış.

son 48 maçta q7 den daha çok asist yapan varsa biri yazsın lütfen ben bilmiyorum, sonra bu adam bencil oluyor, 21 asisti kendi kendine yaptı zaten
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tinu said:


herif aptal değil ki ben ekrem gibi futbol zekası ve kabiliyeti olmayan bir adamla aynı kanatta oynasam bende vermem ona.


bak şuna nasıl katılıyorum anlatamam ki bende Quaresma'nın Beşiktaş'a fayda sağladığı kadar zarar verdiğini de düşünen bir adamım,


İsmail'i bindirirken ne zaman görse onu görüyor, Simao'yu görüyor, Almeida'yı görüyor ama Ekrem'i Edu'yu vs. niye görmüyor?

Ha geçen sene de Bobo'yu görmüyordu ama o işte onun bencilliğiydi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Futbol takım oyunu.

Eğer teknik direktör bir adamı forvete koymuşsa senden daha müsait pozisyondaysa onu besleyeceksin arkadaş. Sağ bek ne kadar kazma olursa olsun oyun planını teknik direktör kanatların açık oynamasına kurduysa bindiriyorsa vereceksin pası. Benim teknik 20 flair 20 bu şimdi dağa taca atar demeye hakkın yok bence.

2-3 pozisyon/maç sıvarsa o TD'nin sorumluluğudur artık adam değiştirmek, oyun planını değiştirmek her neyse.

Ernst Necip Fernandes'ten ilk ikisinin performans geçen senenin çok altında. Ernst trip falan atıyor herhalde ama Necip neden bu kadar etkisiz geçen seneye göre anlamadım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

beşiktaşın hücum bölgesindeki sorunu q7 den kaynaklanmıyor, bir kere beşiktaş ceza sahası içinde çoğalmıyor, beşiktaş q7 ve simao ile kanatlar gelmek istiyor fakat bakıyorsun ceza sahasında 1 tane adam ya var ya yok, orta sahadan necip olsun ernst olsun fernandes olsun ceza sahasının içine girmiyorlar girmeyen adamlar o bölgeye gitmiyorlar, şimdi q7 kanatta topu alıyor , orta yapacak içerde 1 tane edu en az 3 tane defans oyuncusu var, simao içinde aynı şey geçerli, esas sorun bu, orta sahadaki oyuncular defansif yönden iyiler ama ortadan hücuma katkıları yok, mesala fenerde alex in bu kadar çok gol atmasındaki sebeb bakıyorsun top kanatlardayken adam hemen ceza sahası içinde yer arıyor kendine, bizde öyle bir adam yok,

q7 topu alıyor kanatdan içeri giriyor içerde adam yok, e herif kendi gidiyor yada o içerdeki 3 defasın ortasındaki tek forvete orta yapması lazım bu da kolay değil, beşiktaşın maçlarına bakın ceza sahasına kaç tane orta yapılıyor ama hiç birine kimse dokunmadan çıkıp gidiyor çünkü adam yok , anca duran toplardan iste.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

anlamadığım BJK de kimse sorumluluk almıyor hucüm ve üretkenlik adına q7 simao ve almeida dışında.Ama q7 ve çetesi olarak sürekli suç onlardaymış gibi gösteriliyor.Özellikle q7 ve simao fişleniyor.Şu takımda q7 simao almeida ve sidnei den başka takımı sürükleyecek adam varmı acaba merak ediyorum.Q7 gibi adama bile amatör futbolcu muamelesi yapılıyor.Sanki hayatında sinirlenip kırmızı kart gören tek futbolcu o.Saymışlarmı acaba kariyerinde kaç kırmızı var.Hemen bir maç ile sorumsuz oldu adam.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...