Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Atatürk'ten görev alınmasını yasaklayan rektör


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
cumhuriyet savunulucaksa o savunur, protesto yapilicaksa, siyaset konusulucaksa siyasetcilerimiz yapar, konusur.

gencler otursunlar ders calissinlar. sonra da evlenip 3 cocuk. hayat cokgzl
Mesaj tarihi:
balon said:

Ne kral rektörler, ne üniversite içerisindeki evler, hamamlar, saunalar gördü üniversiteler. Ne döner paraların cukkasını gördüler bi 10 sene önce.


Türkiye'de bi 10 sene önce bu rektörlerin kralı vardı, gıkı çıkmazdı insanların.

Tabi ki muhatap olmam lan, o gelenekten gelsem ben konuyla ilgili muhatap olacaksam toplantı yaparım, o ayak takımına orada konuşmam.



sakin ol şampiyon.
Mesaj tarihi:
Yalnız bahsedilen kuruluş Türkiye Gençlik Birliği. Çok başarılı buluyorum TGByi diğer kuruluşlardan ayrılıyor hemen eylemleri ve söylemlerinden fark edebilirsiniz bunu.
Ayrıca ayak takımı demiş birileri, boş işlerle uğraşıyorlar demiş.
TGB 2006 yılında kuruldu, Amerika 2007 insan hakları raporunda TGBnin kapatılmasını istedi. Merak eden açar bakar. Boş boş işlerle uğraşan bir ayak takımıyla uğraşmazdı Amerika diye düşünüyorum.
Mesaj tarihi:
Joker said:

üniversite yeni fikir üretme yeridir haklısın. Adam siyasi bilimler fakültesindeyse fikirlerini arkadaşlarıyla yada hocalarıyla paylaşır. görüşlerini sunar. ama eğer makine mühendisliğindeki çocuk bunu yapıyorsa bunda profesyonellikten ve amacından uzaklaşan bi konu var.. Bırak siyaseti siyasetçiler yapsın. çok siyaset yapmak istiyorsan bölümünü değiştir. senin siyasetin seçim sandığında..



Siyasetle ilgilenmeyi ve ülke sorunları hakkında çözüm bulmayı neden siyasi bilimlerde okuyanların tekeline indirgiyosun?

Atatürk siyasi bilimler mi okudu? Dünya tarihindeki kaç önemli lider siyasi bilimler okudu? Aksine illa her siyasi bilimlerde okuyan süper düşünce üretecek diye bişey yok, diğer bölümlerde okuyan insanlar üniversitede siyaset konuşamaz diye bişey de yok.


Üniversite siyaset dahil her fikrin (hatta siyasetin özellikle) konuşulması gereken yerdir. Siyasetin konuşulması gereken yer cemaat evlerinden köy kahvelerinden çok üniversitelerdir.
Mesaj tarihi:
Turkceplease said:

Abi üniv sahası içersinde onun borusu öter.Amiri o.İzinsiz olan herşeyede ' kanunen ' durdurma yetkisi var.Nasıl otdü de insiyatif kullanıp kimseye karışmadıysa burdada karışabilir.İnsiyatif onda.Başlıkı fail yapan ise adamın eylemi durdurma yetkisini bir cümle ile başka noktaya çekme.



İzinsiz olan "şeyleri" durdurma ya da izin verme yetkisi onda eyvallah da o "şeyler" insanlar dahil değil!


Üniversite rektörün öğrencileri yönettiği yer değildir! Rektör üniversitedeki öğrencilere hizmetkarlık yapmak için o koltukta oturur.



Ayrıca olayı değerlendirirsek öğrenciler Bülent Arınç'ın gelmesine gıcık kapmışlar. AKP hazmetsin ki insanların AKP'den gıcık kapma, personelinden nefret etme özgürlüğü var.


Rektörün görevi Bülent Arınç'ı sevdirmek mi!!



Xenocide said:

"burası benim ve sizlerin üniversitesi" derken sanki "burası benim ulan!" diyecekmişte son anda ayıp olur diye sizlerin'i eklemiş gibi duruyor.


aynen öyle. anlık saçmalamaya eğilim baya yüksek, sonradan toparlamaya çalışmış ama becerememiş.
Mesaj tarihi:
-007- said:

Joker said:

üniversite yeni fikir üretme yeridir haklısın. Adam siyasi bilimler fakültesindeyse fikirlerini arkadaşlarıyla yada hocalarıyla paylaşır. görüşlerini sunar. ama eğer makine mühendisliğindeki çocuk bunu yapıyorsa bunda profesyonellikten ve amacından uzaklaşan bi konu var.. Bırak siyaseti siyasetçiler yapsın. çok siyaset yapmak istiyorsan bölümünü değiştir. senin siyasetin seçim sandığında..



Siyasetle ilgilenmeyi ve ülke sorunları hakkında çözüm bulmayı neden siyasi bilimlerde okuyanların tekeline indirgiyosun?

Atatürk siyasi bilimler mi okudu? Dünya tarihindeki kaç önemli lider siyasi bilimler okudu? Aksine illa her siyasi bilimlerde okuyan süper düşünce üretecek diye bişey yok, diğer bölümlerde okuyan insanlar üniversitede siyaset konuşamaz diye bişey de yok.


Üniversite siyaset dahil her fikrin (hatta siyasetin özellikle) konuşulması gereken yerdir. Siyasetin konuşulması gereken yer cemaat evlerinden köy kahvelerinden çok üniversitelerdir.

Atatürk siyaset'e geçtiğinde üniformasını çıkardı ve hayatını siyasi olarak devam ettirdi. sende siyasi olarak devam ettirmek istiyorsan ve bunu üniversitede yapmak istiyorsan siyasi bilimlere geçmeni önerdim. onun dışında üniversitede siyaset yapman abese kaçar. Biraz o dilinizden düşüremediğiniz atatürk'ü örnek alında anlamaya çalışın adam neler yapmış niye yapmış.

zamanının ötesinden gelen edit:
ayrıca "ülke sorunları hakkında çözüm bulma" demişsin. bunu siyaset yapmadan da mühendis* sıfatınla da yapabilirsin. Birde böyle dene.

*mühendis örnekleme olarak seçilmiştir, artık bölümün neyse..
Mesaj tarihi:
Joker örnek aldığımız Atatürk bursa nutkun böyle demiş bak:

said:
"türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük kıpırtı ve davranış duydumu, 'bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir. hemen araya girecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, 'polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir' diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, 'demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek!' onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, ismet paşa'ya ve meclis'e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, 'ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek benim görevimdir!' işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!''
Mesaj tarihi:
-007- said:

televizyona çıkmış en son dediği laf: "ben orda bülent arınç'a ve akp'ye karşı siyasi konuşma yapmalarına izin vermem."


saçmalığa gel!


bi kişi bile çıkıp sen bülentin avukatımısın evladım diyememiş mi?
Mesaj tarihi:
@sandalye
bende zaten eğer gidişattan memnun değilsen siyasete geç ve kaybettiğin değerlerini kazanman için savaş dedim benim küfürbaz kendini bilmez dikkatsiz arkadaşım!
Mesaj tarihi:
Joker said:

Atatürk siyaset'e geçtiğinde üniformasını çıkardı ve hayatını siyasi olarak devam ettirdi. sende siyasi olarak devam ettirmek istiyorsan ve bunu üniversitede yapmak istiyorsan siyasi bilimlere geçmeni önerdim. onun dışında üniversitede siyaset yapman abese kaçar. Biraz o dilinizden düşüremediğiniz atatürk'ü örnek alında anlamaya çalışın adam neler yapmış niye yapmış.

zamanının ötesinden gelen edit:
ayrıca "ülke sorunları hakkında çözüm bulma" demişsin. bunu siyaset yapmadan da mühendis* sıfatınla da yapabilirsin. Birde böyle dene.

*mühendis örnekleme olarak seçilmiştir, artık bölümün neyse..


Atatürk üniversite yıllarında siyaset konuşan biriydi. Siyaset konuşmak, siyasetle ilgilenmek, siyasetle ilgili fikir almak, ülke hakkında yorum yapabilmek için siyasi bilimler bölümünde okuma gibi bir zorunluluk olması akılla bağdaşmaz. O zaman sağlıkla ilgili konuları da sadece tıpta okuyanlar kendi arasında konuşsun. İnsanların hobilerine, ilgi alanlarına, fikir alanlarına müdahale etmeye çalışmak zekayla bağdaşmaz. İsteyen siyaset konuşur isteyen dedikodu yapar buna müdahale edemezsin.

Atatürk'ün devlet adamı olmayı seçerek askeriyeden ayrılmasıyla siyasi konular hakkında fikir yürütmek için illa siyasette okuma zorunluluğu absürtlüğü arasında ne alaka var? Hiçbir alaka yok, soru olarak düşünme o cümleyi.

Kİ bu olayda siyaset bile yok. Üniversiteye gelen adama gıcık kapma var. Rektörlük ne zamandan beri neyi sevip neyi sevmeyeceğimizi belirliyor?


Türkiye'de önemli adam olmaya çalışanların öğrenmesi gereken çok şey var!


http://www.youtube.com/watch?v=CBlJqudJqbs


Bill Gates o tarihlerde dünyanın en önemli adamlarından biriydi ve "ceketim kirlendi" diye dava açacak kadar da eksik bi insan değildi. Burda şemsiyeyle korunan, polisle engellenen 4-5 yumurta da yok bu arada.
Mesaj tarihi:
Joker said:

@sandalye
bende zaten eğer gidişattan memnun değilsen siyasete geç ve kaybettiğin değerlerini kazanman için savaş dedim benim küfürbaz kendini bilmez dikkatsiz arkadaşım!



Üniversite okuyan kafası çalışan adamlara "siyaset konuşmak için siyasi bilimlere geç" diyeceğine imam hatip terk cahillere "milletvekili olmak için lise oku" desen daha mantıklı olmaz mı?
Mesaj tarihi:
Öğrenciler siyaset konuşmasın otursun ders çalışsın. = Koyun olun!


Toplum o kadar koyunlaştırılmış ki, dünyanın en pahalı benzini bizde diyerek aynı anda benzin alacak kadar salak!


http://haberblog.org/?p=13350


Bizden farklı bi toplum, adamlar tren kullanamıyor diye hakkını aramak için elinden geleni yapıyor! Tren hakkı için çıkan çatışmada 1 kişi ölmüş 28 yaralı, neticede devlet başkanı ciddiyeti anlayıp tatilini iptal ediyor! Tabii ki abartmak saçmalık da ses çıkarmadan koyun gibi bakmak daha büyük saçmalık.



Bizde koyunlaşmaya o kadar eğilim var ki daha temel hakkımızı aramak bile zor geliyor! Eylem, protesto, yürüyüş bunlar suç değil ve sağlık normal bi toplumda yeri gelince ve aşırıya kaçmadan, normal/yasal sınırlar içinde, olması gereken zorunlu şeyler!
Mesaj tarihi:
http://www.lahuti.com/forum/akillardan-cikmayan-eylemler-47534.html


Kaç eylemcinin akıbeti ne oldu bilmiyorum, ama açık olan bişey var ki bizdeki "önemli adam" olmaya çalışan eksik kişilerin öğrenmesi gereken çok şey var. Karikatürlere bile tahammülsüzlükten bahsediyoruz!!


Eylem ve protesto kültürünü de öğrenecekler. Eylem ve protesto her zaman suç değildir.
Mesaj tarihi:
siyaset yapmak ne yaw

hepimiz yaşadığımız ülkeden sorumluyuz,
yukarıdakiler, fazla güçlüler
biz güçsüzüz. Bu yüzden en güzel yöntem, dönen tekere çomak sokmak.

Ben milli geliri 10 katına çıkarsam,
uçaklar yapsam,ferferiştah nirvanaya çıkarsam kendi başıma ülkeyi
bu bıyıklılardan, nüfusun %50 sinden fazlasının 28 yaş altı olduğu bu ülkede 50 yaş üstünün yönetici olmasından, kralcılıktan kurtulmadıkça
bi mok olmaz burdan.
Mesaj tarihi:
Şimdi normalde AKP rektörünü değiştirmek istediği üniversitelerde sözüm ona "solcu" öğrencileri kullanarak protesto düzenletir. Bu öğrencilerin bundan haberi de yok onlar kendi rüyalarında kendi kahramanları olur her protesto da. Neyse protestocular özellikle polisin sert müdehalesi ile karşılaşır akşam haberlerde 1. kaynaktan verilir ki kamuoyu oluşturulsun. Çıkan olaylar sonucunda rektörün görevini iyi yapamadığı izlenimi yaratılınır ve rektörün yerinden edilmesi ve yerine kendi adamlarının atanması işlemi kolaylaştırır.

Bu örnekte ise rektör zaten kendi adamları olduğu için protestoyu yapanlar farklı. İşte bu protesto bu yüzden akşamları ana haberde direk verilmez böyle geçiştirilir ciddiye alınmaz çünkü AKP ye + değil - getirecek bir protestodur. Dikkat ederseniz polislerle çatışılmadan sadece bildiri okunarak yapılan protestolarda hiçbir zaman haberlerde yer bulamaz. Bulsa bile bu haberin süresi 1 dk yı geçemez. Peki neden böyledir? Haber niteliği taşımadığı için olduğuna inandırıldınız halbuki en ufak bir alakası yok. Show TV bir cümleyi 15 dk dönüp dolaştırıp haber yapar ilk ana haber bülteni başlangıcında ki şu son günlerde genelde BDP nin yediği naneleri anlatırlar. Kamuoyu oluşturmak böyle birşeydir. Neyse konu dağılmasın. Diyeceğim o ki bir protestonun amacından çok bunu kimin yaptığı da çok önemlidir. Çünkü herkes maşa olmaya çok yatkındır. Bunun en güzel örneği ise yakın tarihte yaşanan gençlik hareketleridir.

Peki rektör kim? Pırasa bile olamayacak bir zavallı.

Onun dışında protestolar elbette yapılacak isteyen istediğini yapar okulda öğrenci olan adam derse de girmez protesto da yapar kimseyi bağlamaz. Olay "Senin aktif olarak siyaset ile uğraşman beni koyun yapıyor. Siyaset ile uğraşma beni de zor duruma sokma" diyen bir insanın gözünden yorumlanırsa elbette bu insanın varacağı nokta "Otur dersine çalış" olacaktır. O çocuklar tutup senin okuma özgürlüğünü kısıtlamıyorsa sende onların siyasi duruşlarını belirtme özgürlüklerini kısıtlayamazsın (sivil toplum boyutları içinde camı çerçeveyi indirmeden). Fakat bu protestocu öğrenciler gidipde kampüslerinde yapıyorlarsa bu protestoyu bu pek şık olmuyor. Olay kampüste geçtiği için kampüste yapabilirler protestoyu o ayrı bir konu. Ama "üniversitemi korurum" mantığı çok komik birşey. "Son kale" olayını her zaman komik bulmuşumdur. Kalelerde yaşamak isteyenler kendilerini orta çağ avrupa soylusu sanıyorlar heralde. Gerçek bir kale varsa o da toplumdur. Toplumu yönlendirebilirsen kıymetlisin öğrenci olarak yoksa başka hiçbir görevin yok.

Lağım fareleri kanalizasyonu açarlar. Pisliği kemirip temizlerler. Kanalizasyonda yaşarlar. Bu lağım farelerini yetiştiren kontrol eden kimseler vardır. Gerekli görüldüğünde kiralık verilirler. Onların önüne pislik atarlar pisliği yiyerek yok ettiğini sanan bu lağım fareleri çok gururludurlar çünkü pislikleri temizliyorlardır. Fakat kullanıldıklarının farkında bile değillerdir.

Bu ciğeri 5 para etmez adamlar karşısında protesto da bulunmak elbette onurlu bir davranıştır. Fakat eylemi kimin yaptığı çok önemlidir. AKP nin lağım faresi olmak da var. Atatürkten emir alıp görevini onurlu bir şekilde yerine getirmekte var. Nerede durduğumuza çok dikkat edelim.
Mesaj tarihi:
Bir çok gazete ve televizyonlarda öğrencilere demokrasi dersi veren embesillerin etkisi altında kalmış, daha kavramları birbirinden ayırt edemeden burada lak lak konuşup öğrencileri "abes" bulanlara bir düzeltme; Politika üretmek ile protesto gerçekleştirmek aynı şeyler değildir.

Sadece öğrencilerin değil, işçilerin, işsizlerin, yaşlıların, kadınların, erkeklerin, yeri geldiğinde çocukların doğrudan protesto gerçekleştirme ve kendi istekleri doğrultusunda doğrudan politika üretebilme hakkı mevcuttur. Bu protesto ve politikalar, reformistde olabilir, devrimci bir karakterede sahip olabilir. Asıl ileri demokrasi budur. Eğer bu engellenirse, o insanlarda sistemi alabora eder. Gerçi bir Fransa, bir Yunanistan, bir Rusya değiliz ya, kırk akbaba dönüyor başımızda, biri de pensilvanya'da.

Ayrıca protestoların meşruluğunu, şiddetini tartışıp, kafa yorup, gazetelerinde köşe yazılarında öğrencilere "bak yeğenim, konuşuyosun ama böle olmaz haa..." gibi yaşamış görmüş ayağı çeken, ücretli yalakaların sanki birer kopyası gibi gezip, öğrencilerin eylemlerinin meşruluğunu tartışan, haksız bulan, kendiside bir taraf olduğu halde sırf koyun olsunlar diye uzlaşma maskesini takanların şurada karar kılmaları gerekir:

Yumurta atan mı olacaksın, yumurta yiyen mi? Ötesi, ortası yok!
Mesaj tarihi:
Ötesi de ortası da var.

İki taraf da kutuplaşmadan başka birşey bilmiyor. Bitaraf olanlar bertaraf olurlar deyince çok dalga geçtiniz de tayyipten farkınız yok bu konuda.


Al birini vur ötekinesiniz.
×
×
  • Yeni Oluştur...