Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yalnızlık ve hastabakıcı


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Sizin anladığınız anlamda yalnızlık nedir?

Ortaokulda yalnızlık güzel bir şeydi. Çünkü yalnızlık, anne baba haftasonu uzak akrabaya gidince evde kalıp sınırsız oyun oynamak ve 28.8k modemle 50kblık sefil porno resimler aramaktı.

Lise ile birlikte insan ilişkileri gelişip karakterimiz otururken, sürekli bizimle aynı dertler içinde geniş bir öğrenci güruhuyla birlikte olduğumuzdan arkadaş bulmak da sorun olmuyordu. Zaten yalnızlık hala "Abi çıktığı varmış", "seni arkadaş olarak görüyorum dedi" derinliğinde, sığ sulardaydı.

Üniversiteye girdiğimizde çeşitlilik arttı, dolayısıyla birebir bize benzeyen insan sayısı azalırken, arkadaş grupları içinde bir zenginlik doğdu. Ancak bu değişimin zararı okul bitiminde sık görüşülmemesiydi, en yakınıyla bile az görüşme fırsatı bulabilen büyük şehir insanı, nornmalde az görüştükleriyle hiç görüşemez oldu. Birlikte zaman geçirilmeyince fikirler, yaşanan tecrübeler ve hatta gülünen espriler değişti, kimi arkadaşlarımızdan soğuduğumuzu hissettik. Gerçek anlamda hayat mücadelesine yaklaştığımızdan, iş güç bunalımı da bunun üzerine geldi.

Ortada bölüşülmesi gereken bir pasta olduğundan mıdır, kurumsal kültürden midir bilinmez; iş hayatına girdiğimizde çevremizdeki insanlarla önemli sırlarımızı, zaaflarımızı paylaşmak istemedik, onlara patavatsız şakalar yapamadık, elimizi kimsenin omzuna lisedeki gibi atamadık. Yeni dostlar kazanmak eskisinden çok daha zordu.

Bu yol boyunca her zaman güvendiğimiz insanlar oldu, dert yandığımız insanlar oldu, gözü kapalı yardım ettiklerimiz oldu, bunlar bazen aynı kişi oldular, bazen hepsi farklı kişilerin özellikleriydi. En önemlisi sevgililerimiz de oldu. Onlar zaten joker sayılırdı, genellikle -kim ne kadar aksini iddia ederse etsin- diğer arkadaşlarımızdan pay çalarlardı, toleransları daha yüksek olurdu ve uyumlu olduğunuz süre boyunca mutlu olurdunuz. Tek bir insan fazla fazla yeterdi. Ancak jokerlerin kötü yanı süresi dolduğunda tamamen gitmeleriydi.

Belli ki insanın ihtiyaçlarından birisi. Her zaman olmasa da sıkışınca veya ruhumuzun iflas ettiği nadir günlerde birilerine gidip mızık yapma ihtiyacımız var. Tabi sadece kafa şişirme ihtiyacı değil, bir olay karşısında aşırı sevindiğinizde ya da heyecanlandığınızda aynı heyecanı duyan, gözlerinde aynı pırıltıyı duyan birini de arıyoruz. "Abi / Bebişim / Kanka süper bir fotoğrafçılık kursu buldum, yarın başlıyoruz!" diye odaya girdiğinizde aynı coşkunun sürdürülmesini de bekliyoruz.

Demekki yalnızlık dertlerimizi anlayıp söylenmelerimizi dinleyecek kadar bize yakın, aynı şekilde hayattaki sevinçlerimize ortak olacak kadar da bizimle aynı doğrultuda ilerleyen insanlara olan ihtiyacımızdır. (AMAN NE BÜYÜK ÇIKARIM) Burada birisi yazmıştı, ameliyata girerken eşyalarını hastabakıcıya emanet etmiş. Yalnızlık nedir deseler belki de "ameliyata girerken cüzdanı hastabakıcıya vermek" diyebiliriz. Şimdi siz de bir şeyler yazın, ortak bir kanıya varalım, tek bir cümle sonuca varalım, sonra her terkedilen elemanın MSN'inde tek ileti olsun, gözümüz yorulmasın.
Mesaj tarihi:
aşk doktoru title verilsin.

o değilde bu ameliyata giren adam buradakilerden biriydi, unuttum kimdi de, ya alan yetkilisi ya tw bişey, title vardı çok iyi hatırlıyorum. şimdi söylese kalkar giderim yanına ya sevinsin adam :)
  • 1 ay sonra ...
Mesaj tarihi:
edebi değil ama değerli. peki o zaman neden karalama defterinde? ister misiniz bu konuyu kahvelerimiz eşliğinde konuşalım sevgili tespit dostları? kısa bir aradan sonra Tespitin Tam İçinde TRT'de devam edecek
Mesaj tarihi:
Ben ameliyata girmedim. Kesin TW girmiştir =)
Yazıya gelince, doğru tespitler sürükleyip giden anılar...

Yalnızlığın ameliyat tanımını bir kenara not ettim. Gerçekten çok etkileyici.
Mesaj tarihi:
çok güzel yazmışsın ya, harbiden "evet ya aynı ben" dedirtiyo yazdıkların ama şu söylemin ayrı bi vurdu beni: "ameliyata girerken cüzdanı hastabakıcıya vermek"..
beterin beteri var dedirtti. ne zor bir durum kimsesizlik.
ben de yeni mezun oldum, yeni sevgilimden ayrıldım, elim kolum gözüm kulagım olmuştu o benim, bitti, tüm duyularımı kaybetmiş gibiyim, içim burkuluyo, sonra etraftaki arkadaşlar da uçunca ve bunun üstüne iş bulma sıkıntısı düşüncesi eklenince halim pek de iç acıcı görünmüyor, ama şanslıyım ki ailem var yanımda, ya onlar da olmasaydı.
ben de çok içliyim bu aralar, paticikde böyle yazılar görmek bi nebze olsun rahatlatıyor..
Mesaj tarihi:
hepimiz dönem dönem geçiyoruz bunlardan bence. malesef sürekli en mutlu halinde olamıyorsun, tek yapabileceğin o çok mutlu günlerde olanları hafızaya kazımak, ama onlara da saplanıp kalmamak. yenileri için çabalamak.

bir de kız meselesine gelince terkedilmeden büyünmüyor bence :P
×
×
  • Yeni Oluştur...