xwhiplashx Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Afrika Bir Uzak Ülke.. satırlarıma şair cemal süreya dizeleriyle başlamak istedim.. "afrika dediğin bir garip kıta el bilir alem bilir ki şekli bozulmasın diye akdeniz’in hala eskisi gibi çizilir haritalarda"... İsmini uzak bir afrika ülkesi olarak duyduğum ve hep birgün görürüm umuduyla hayal ettiğim bu ülkeye gitme kararı aldığımda içimden bir ses bu ülkeden güzel anılarla döneceğim daha önce yaşamadığım ilginç deneyimler edineceğim konusunda uyarmıştı.açıkcası hem heyecanlı bir kadar da merak içindeydim..beni nelerin beklediğini sadece dergiler televizyon belgeselleri ve internet aracığılı ile tahmin edebiliyordum..Kafamın içinde gittiğm ülkenin bir şeriat ülkesi olduğu gazetelerden okuduğum haberler doğrusunda kuralllara uyulmadığı taktirde kırbaç cezası vb benzeri ağır cezaların verildiği gibi endişeler vardı.bir bayan olarak nasıl giyineceğim konusunda epeyce paniklemiştim.Antalya-istanbul-khartum arası yaptığımız yaklaşık 4 saatlik keyfli bir THY yolculuğu sonrasında Sudan'ın başkenti Khartum havalimanına indik.yanımdaki arkadaşlarım ve ben geldiğimiz ülkenin hem bir afrika ülkesi olması hem nelerle karşılaşacağız neler görüp nasıl deneyimler edineceğiz konusunda oldukça heyecanlıydık.Uçaktan iner inmez bizim ülkemze göre yaz bu ülkeye göre kışa giriş mevsimi olan ağustos ayıydı..Yüzümüze vuran afrika sıcağını sevdik..yaklaşık 48 derece olan hava sıcaklığında sıcak havaya alışık olan biz antalya insanları açıkcası bunalmadık..Etrafıma şöyle bir göz gezdirdim hemen..ilk gözüme çarpan güleryüzlü siyahi insanların yavaş hareket etmesiydi. dikkatimi çeken bu durum daha sonra aramızda espri konusu bile oldu.Bizler kendi memleketimizde günün telaşı içinde ordan oraya yetişme telaşındayken siyahi kardeşlerimizin tam tersine en yavaş şekilde hareket etmesi bizi burada mı yaşamalı acaba sorusunu sordurdu.. İç savaşa ve gözle görülür fakirliğe rağmen insanların güler yüzlü olması açıkcası beni düşündürdü..Khartum yani Sudan'ın başkenti..geniş ve ışıklı caddeler..hız sınırını asla aşmayan sakin sürücülerin trafikte yol aldığı biraz modern biraz ilkel kocaman bir şehir..siyahi insanların bile birbirine benzemediğini; yakından gözlemlendiğinde aradaki farkı anlayabildiğiniz insanın kafasını karıştıran bir kalabalıkta gündüz ve gece kalbi atan büyük bir başkent..nüfusun yüzde ellisini oluşturan Sudan arapları dil olarak arapça konuşuyorlar ve bunların yüzde 99 u müslüman..diğer yüzde 11 likbölüm ise dinkalar.. bunlarda yerel dinlere mensup yada hristiyanlar.Bunun dışındaki diğer kesim ise etnik gruplar olan siyahiler.. sokak aralarında tek katlı beyaza yakın renkte mutlaka bahçeli göze hoş görünen konutlar..akşamdan yağan yağmurun minik göletler oluşturduğu bastığınızda kum olduğunu anladığınız evet büyük çöle çok yakınım diyerek heyecanlandığınız ...yaşadığım şehirle kıyasladığımda gözlerimin yeşili aradığı ve yer yer egzotik ağaçların yeşile boyadığı rüya şehir..mavisine bakmaya doyamadığım akdenizin bu şehirde yerini alan uçsuz bucaksız Nil nehri..beyaz nil, mavi nil ve atbera olmak üzere üç ana kolu olan. doğu afrika'daki göller bölgesinden doğup sudan, burundi, ruanda, demokratik kongo cumhuriyeti, tanzanya, kenya, uganda, etiyopya gibi ülkeleri aşıp son olarak mısır içlerinde güneyden kuzeye doğru akan ve kahire yakınlarında nil deltası ile son bulup akdeniz'in tuzlu sularına karışan havzası 3,400,000 km^2'muhteşem Nil nehri.. Kıysındaki çay bahçelerinde tıpkı bizim ülkemizdeki gibi semaverle yapılan çay servisi nargile keyfi ve egzotik meyve karışımları tadılmaya değer..Khartum gezimiz mübarek ramazan ayına denk geldi.ilgimi çeken görüntülerden biride dayanılmaz afrika sıcağında oruçlu insanların iftara doğru gözle görülür bir telaş içinde olmasıydı..kadın-erkek-çocuk herkesin başlarının üzerinde taşıdıkları iftarlıklarıyla evlerinin önünde uzun iftar sofraları kurmaları..gelenek üzerine yer sofrasında açılan oruçlardan önce cemaat oluşturulup kılınan akşam namazları`;yine toplu olarak yenilen iftar yemekleri;sofraların yakınından geçen insanların ısrarla davet edilmeleri bana eski ramazanları hatırlattı..dostluk kardeşlik bir lokma ekmeği paylaşmanın verdiği kaybetmekte olduğumuz o derin duyguya şahit olmuştum.4 gün boyunca arabayla yaptığımız şehir turunda etrafı seyretmekten keyifli bir yorgunluk hissettim.Bizde bir tabir vardır hepimiz biliriz.yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat diye;keyifle gidilen şık fransız restaurant ının bonfilesini içtiğimiz nane limon buz karışımı mintlemon nı ve daha önce ismini bile duymadığım egzotik sütlü meyve kokteylerinden bahsetmeden geçemeyeceğim.Bir bayan olarak medyadan öğrendiğim kadarıyla kıyafet konusunda zorluk çekeceğimi düşündüğüm bu şehirde bayanların top ismini verdikleri yaklaşık 7 metrelik kumaştan dikişsiz hazırlanan kıyafetlerle dolaştığını erkeklerin ise cellabi diye adlandırılan uzun elbiselerle dolaştığını gözlemledim.ülke dışından gelen insanların modern kıyafetletlerle sokaklarda dolaştığını khartum halkının özellikle türklere karşı çok samimi ve sıcak davrandığına şahit olunca başta yaşadığım paniği çoktan unutmuştum.Bayanların şehirdeki genel huzurdan dolayı gecenin bir yarısı rahatca dolaşabldiğini taciz yada rahatsız edici davranışlarla karşılaşmadığını bu şehiri çok seven ve orada yaşayan arkadaşlarımdan öğrendim. Şehirde esen insanın içine huzur veren o sıcak havayı ciğerlerime çektikçe ayrılırken üzüleceğim konusunda kendimi uyarmıştım açıkcası.ilginç deneyimlerden biride şuydu..umdurman bölgesindekiİngilizlerden kalma demir köprüden geçerken gece yarısından sonra sürücülerin araba farlarını kapatması karatma gecelerini gelenek olarak hala devam ettirmesiydi.birçeşit eğlenceli oyundu sanki. Uzak Afrikanın bu şehrine önyargılarımızla bakmamamız gerektiğini düşünüyorum.Şehri gezip yaşayan halkla sohbet etme olanağı bulunursa Hartumun Sudan demek olmadığını da unutmamak gerekiyor.Geçmişteki önyargılarla hemen kuzeyindeki mısırın turistik anlamda ilgi görmesi hem konumu hem tarihi yapısıyla popüler olan diğer afrika şehirlerini aratmayacak hartum değişik bir yer göreyim diyen türistlerin ilgisini mutlaka çekecektir. tekrar geldiğimde kendime çöl gezisi yapma sözü verdiğim huzur şehri hartum hoşcakal... Güler Acarlıoğlu http://businessakdeniz.com olarak dergi de köşe yazarlığına adım atan annemin yazısını sizlerle de paylaşmak istedim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
barbu Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 git sevgilinin topikine bişiler yaz. buraya yazcana ayıp Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 kita lan afrika, ulke degil ki, hem uzakta degil o kadar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xwhiplashx Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 garbıça gitmeliydim. :/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2009 meroe piramitlerini görmüşler mi? bide foto foto foto koyun da görelim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar