Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İdil Biret Konserinde Gerilim.


Aket-Atum

Öne çıkan mesajlar

@007

Şimdi bana cevaben yazdığın son mesajına alıntı yaparsam çok uzayacak post. O yüzden yazını parçalamak yerine bir bütün olarak yazmaya çalışıyım.

Olaya ister mantıksal yaklaş, ister felsefi yaklaş ya da istersen bilimsel yaklaş önemli değil. Din dediğin olgu dogmatiktir. Yani bunun aksini savunmanın sebebini göremiyorum açıkçası. İslam inancının dört kuralı vardır. Kitaba inanmak, peygamberlere inanmak, allaha inanmak ve meleklere inanmak. Sen eğer bunlardan birtanesine bile inanmıyorsan müslüman değilsin. Yani senden bu sunulan şeyleri olduğu gibi kabul etmen isteniyor. Yani "inanman" isteniyor; bunlara şüpheci bir yaklaşımın olması senin inancına gölge düşürür. Sen bir müslümansan "ya acaba Hz Muhammed sübyancı mıydı?" diyemezsin. Oysa en sağlam kabul edilen hadis kitaplarından Buhari'nin Es-Sahih'in de bile bu tarz bir çok ifade vardır. Ya da Ebu Davud'un Es-Sahih hadis kitabında (bu da sağlam islami kaynak) Hz Muhammed'in sara hastası bir çocuğa sopayla vurarak cin çıkardığından veya şimdi yazmama gerek olmayan bir dünya abuk subuk yapılan yanlışlardan bahseder. İslam aleminde bu hadis kitaplarına bile dil uzatanlar vardır. Oysa bu kitapları islam dininden ayırırlarsa sabii'likten arakladıkları namazı, orucu bile doğru düzgün yapamazlar. Çünkü kuranda bunlar yazmaz. Neyse konumuz değil şuanda.

Sonuçta din dediğin olgu sen bir inanan olarak ister beğen ister beğenme "dogmatiktir". Senin sorgulama alanın inandığın dinin senin için çizdiği çizgilerle sınırlıdır. Bunda utanılcak sıkılacak veya içerlencek birşey yok. Eğer islam dinine inanıyorsan bunu zaten kabul ediyorsun demektir. Hala "biz aslında çok sorgulayıcı insanlarız bakın islam inancına sahip ülkeler nasılda gelişmiş nasılda ileri" demenin bir manası var mıdır? Bence yoktur. Savunmana gerek yok bunu. Tüm dinler dogmatiktir. İçinde okuyun, sorgulayın yazması onu şüpheci bir din yapmaz. Yaparsa saçma olur zaten; o zaman dinin üzerine oturduğu sisteme ters olur. İnanç denen olgu, sorgulama ve şüphe ile bir arada barınamaz ki. Bu demek değildir ki dini inancı olanlar bilimde başarılı olamaz. Olur elbet. Güzel araba tasarlayabilirler mesela. Ama hiçbir zaman evrim teorisinde araştırma yapmayacaklardır. Ya da inançlarıyla çatışan konularda araştırma yapmak büyük ihtimalle akıllarından geçmeyecektir; çünkü işin doğasına aykırı.

Buarada bilgi eksiği, kitaba bakmamak vs demişsin. Hangi dini kitapları, hangi dini yayınları okuduğumu sormadan veya bilmeden böyle bir kanıya nasıl varabiliyorsun? Sadece kulaktan duyduğum veya hatta sadece kuran-ı kerim'i okuyarak mı bu yorumları yaptığımı düşünüyorsun? Eğer benden direk kaynak istersen, sayfa paragraf sure vs her türlü detayıyla yazarım merak etme. Çünkü şuana kadar yazdığım herşeyin gerek kuranda gerekse hadis kitaplarında birebir karşılığı vardır. Ama burası bunun yeri midir, tartışılır.

Kuran'daki tahrifat konusuna gelicek olursak. Kuranda bilinçli de olabilir bilinçsiz de olabilir tahrifat olduğuna inanıyorum. Hatta bu konuda hadis kitaplarında da çok ciddi detaylar var ama fazla sapmayalım. Şimdi hepimiz mantıklı olalım elimizdeki donelere bir bakalım. Bu kitabı asıl sunan kişi Hz Muhammed'dir. Ama onun zamanından elimize tek bir adet bile orjinal kaynak gelmemiştir. Gelmesini bıraktım çoğu "imha" edilmiştir. Bunun bir çok açıklaması yapılabilir ama ben böyle kutsal ve hassas bir konuda imha yoluna gidilmesinde art niyet ararım. Diğer bir konu da zamanında bir elin parmaklarının sayısını geçmeyen insanların kapalı kapılar ardında kuranı yeniden "hafızalarında" kaldığı gibi yazmaları ve kitap haline getirmeleri. Şimdi bu insanlar yüzlerce sayfalık, komple yorum dolu, bol imalı cümlelerle ve arapça yazılmış bir kitabı nasıl hatırladırlar nasıl yorumladılar veya nasıl anladılar? Gerçekten, hiç şüphe duymadan kim kuran'ın ilk yazıldığı zamandaki gibi orjinal kaldığını savunabilir? Sadece soruyorum bir yere varmaya çalışmıyorum. Ya da o zamanki ideolojik çıkarların veya bu adamların arzularının; kitabın oluşumunda bir arap emperyalizmi aşılamalarına sebep olmayacağını kim iddia edebilir? Tabi ki dine olan yürekten bağlılıkları bunu engellemiş olabilir. Peki siz bu fikrin dürüstlüğüne inanır mısınız? Unutmayalım orjinal kaynakları imha edenler aynı kişilerdi. Açıkçası ben inanmam.

Benim tükendiğimi düşündüğün ve benim "zorlamalı yorumlar" diye nitelediğim kısıma da fazla değinmek istemiyorum. Çünkü nereye çeksen oraya gider. Yalnız şunu ilk önce iyi bilmek gerek. Asıl kuran eski arapçada yazılmıştır ve bunu çok iyi anlayan ve yorumlayabilen insan sayısı cidden çok az. Bizim yorumcuların %99'u tırışkadan adamlar bunu da kabul etmek lazım. Adam gibi islam alimi yok pek ortalıkta. Ek olarak arapça çok hassas bir dil. Bir de bunun üstüne son derece ucu açık, yoruma müsait bir dille yazılmış bir kitabı düşünürsek... Neler çıkartabiliriz? Gerçekten kimbilir neler çıkartabiliriz yorumları zorlaya zorlaya? Ama aslında kuranın mucizeleri diye birşey yok. Çünkü açık açık kuranın bize sunabildiği bir mucize yok. Madem islam dininin tanrısı allah bize mucize göstermek istiyor. Oraya yazardı açık açık şu tarihte şu olayı yaratacağım. Nokta. Kainatın yaratıcısı bundan aciz mi? İmalı yazılarla, zorlamalı yorumlarla, üstü kapalı cümlelerle inancımızı mı sınıyor? Buna ihtiyacı mı var gerçekten böyle yüce bir varlığın? Yine uzaklaştım konudan. Zorlamalı yorumlara hiçbirşey demek istemiyorum gerçekten. Elinize kuran-ı kerim'i alın ve mucize var denen ayetleri tek tek, berrak bir kafayla okuyun. Hatta farklı meallerini okuyun. Acaba size dayatıldığı kadar açık mı o mucizeler bir bakın.

Son olarakta, hiçbir zaman bir yaratıcıya ihtiyaç duymana gerek yok ki. Herşeyin bir başı ve bir sonu olmasına da gerek yok. Neden milyarlarca yılda oluşmuş bu doğanın, bu kainatın güzelliğini illede bir yaratıcıya bağlamak zorundayız? Yaşam, hayat, doğa, evren... Hepsi birer döngüden ibaret. Hepimizin içindeki moleküller belki bir kayada, belki bir böcekte belki de başka bir yıldızda kendine tekrar yer edecek. Ve bu sonsuza kadar böyle devam edecek.

Ne güzel demiş Carl Sagan; "biz yalnızca yıldız tozu hasat eden yıldız çocuklarıyız".
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Perfectionist yazın çok uzun ve benim bunun için zamanım yok eğer kısaltabilirsen cevap da verebilirim ya da farklı bi zamanda cevap verebilirim.


nileppezdel said:

TIP diyorsun da tasarım yoktur, yaşamın düzgün ve işlevsel bir şekilde sürebilmesi için öyle olması gerektiğinden evrim sonucunda insan bedeni bu hale geldi. Her canlı da öyle. Tasarlanmış olması gerekmez yani.


Evrim süreciyle o hale geldi diyosun da senin evrimin sendeki işlevsiz apendix'i binlerce yıldır yok edemiyorken o tasarım nasıl oluşsun o süreçte. O mekanizma milyonlarca yılda bile oluşamaz buna emin ol. Kabul etsen de etmesen de tıp eğitiminde insandaki tasarımı öğrenmekle ömrün geçiyo, böyle bi tasarım detayda bile var yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sipeyskeyk said:

başıma ne geldiyse benim yüzümden gelir.benim seçimlerim,benim hatalarım,benim kararlarım.Başıma bu güne kadar ne geldiyse hep kendimi suçladım ve hatamı bulup düzeltmeye çalıştım.yolda yürürken kafama meteor düşse bile bu meteor buraya düşecekti bu yoldan yürümeyi ben seçtim derim.benim karşılaştığım zorlukları aşmak için birine yalvarmaya veya oturup ibadet etmeye ihtiyacım yok.Bem birşeyi yapabilecek gücüm varsa yaparım,yoksa da vazgeçerim.Oturup bir mucize beklemem.böyle yani kısaca anlatmak istedim.



Her şey senin elinde olmuyor işte, hayat gösteriyor insana bu tarz olayları.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Senin kişisel bakış açını anlamayan yok burda ama konu sen değilsin mesela.


Fly said:

hiçbir işlevi olmayan dandik bir organı niye tasarlar diye de karşıt argümanı var apandisit geyiğinin.

iki tarafın birbirine ÇELİK AYNA LOLOL demesinden öteye gitmeyecek bir tartışma için niye efor sarfediyorsunuz ki.


nileppezdel said:

Ha Tanrı neden işlevsiz appendix koydu o zaman? Boş şeyler yaratmayı seviyo mu?


Eskiden işlevi vardı çünkü insanlar selüloz tüketiyordu. Artık tüketmiyolar ve binlerce yıldır evrim bunu atamazken tasarım nasıl evrimle oluşsun.

Cevap bekliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sipeyskeyk said:

evrim onu bu kadar yılda işlevsiz kılmış,birkaç binyıl daha bekle belki yok eder ?


nileppezdel said:

Evrim binlerce yılda olan bir şey değil de o yüzden. En azından insanın evrimi o kadar hızlı değil yani..

Virüsler, bakteriler falan çok hızlı evrimleşiyor o ayrı konu




İşte bir apendix bile atılamamış binlerce yılda, o binlerce yılı 100'le 1000'le çarpsan belki bir dandik apendix yok olacak. Sen kalkmış tasarım ve koca mekanizma evrimle oluşmuş diyosun. Fail.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Perfectionist said:

@007

Şimdi bana cevaben yazdığın son mesajına alıntı yaparsam çok uzayacak post. O yüzden yazını parçalamak yerine bir bütün olarak yazmaya çalışıyım.

Olaya ister mantıksal yaklaş, ister felsefi yaklaş ya da istersen bilimsel yaklaş önemli değil. Din dediğin olgu dogmatiktir. Yani bunun aksini savunmanın sebebini göremiyorum açıkçası. İslam inancının dört kuralı vardır. Kitaba inanmak, peygamberlere inanmak, allaha inanmak ve meleklere inanmak. Sen eğer bunlardan birtanesine bile inanmıyorsan müslüman değilsin. Yani senden bu sunulan şeyleri olduğu gibi kabul etmen isteniyor. Yani "inanman" isteniyor; bunlara şüpheci bir yaklaşımın olması senin inancına gölge düşürür. Sen bir müslümansan "ya acaba Hz Muhammed sübyancı mıydı?" diyemezsin. Oysa en sağlam kabul edilen hadis kitaplarından Buhari'nin Es-Sahih'in de bile bu tarz bir çok ifade vardır. Ya da Ebu Davud'un Es-Sahih hadis kitabında (bu da sağlam islami kaynak) Hz Muhammed'in sara hastası bir çocuğa sopayla vurarak cin çıkardığından veya şimdi yazmama gerek olmayan bir dünya abuk subuk yapılan yanlışlardan bahseder. İslam aleminde bu hadis kitaplarına bile dil uzatanlar vardır. Oysa bu kitapları islam dininden ayırırlarsa sabii'likten arakladıkları namazı, orucu bile doğru düzgün yapamazlar. Çünkü kuranda bunlar yazmaz. Neyse konumuz değil şuanda.

Sonuçta din dediğin olgu sen bir inanan olarak ister beğen ister beğenme "dogmatiktir". Senin sorgulama alanın inandığın dinin senin için çizdiği çizgilerle sınırlıdır. Bunda utanılcak sıkılacak veya içerlencek birşey yok. Eğer islam dinine inanıyorsan bunu zaten kabul ediyorsun demektir. Hala "biz aslında çok sorgulayıcı insanlarız bakın islam inancına sahip ülkeler nasılda gelişmiş nasılda ileri" demenin bir manası var mıdır? Bence yoktur. Savunmana gerek yok bunu. Tüm dinler dogmatiktir. İçinde okuyun, sorgulayın yazması onu şüpheci bir din yapmaz. Yaparsa saçma olur zaten; o zaman dinin üzerine oturduğu sisteme ters olur. İnanç denen olgu, sorgulama ve şüphe ile bir arada barınamaz ki. Bu demek değildir ki dini inancı olanlar bilimde başarılı olamaz. Olur elbet. Güzel araba tasarlayabilirler mesela. Ama hiçbir zaman evrim teorisinde araştırma yapmayacaklardır. Ya da inançlarıyla çatışan konularda araştırma yapmak büyük ihtimalle akıllarından geçmeyecektir; çünkü işin doğasına aykırı.

Buarada bilgi eksiği, kitaba bakmamak vs demişsin. Hangi dini kitapları, hangi dini yayınları okuduğumu sormadan veya bilmeden böyle bir kanıya nasıl varabiliyorsun? Sadece kulaktan duyduğum veya hatta sadece kuran-ı kerim'i okuyarak mı bu yorumları yaptığımı düşünüyorsun? Eğer benden direk kaynak istersen, sayfa paragraf sure vs her türlü detayıyla yazarım merak etme. Çünkü şuana kadar yazdığım herşeyin gerek kuranda gerekse hadis kitaplarında birebir karşılığı vardır. Ama burası bunun yeri midir, tartışılır.

Kuran'daki tahrifat konusuna gelicek olursak. Kuranda bilinçli de olabilir bilinçsiz de olabilir tahrifat olduğuna inanıyorum. Hatta bu konuda hadis kitaplarında da çok ciddi detaylar var ama fazla sapmayalım. Şimdi hepimiz mantıklı olalım elimizdeki donelere bir bakalım. Bu kitabı asıl sunan kişi Hz Muhammed'dir. Ama onun zamanından elimize tek bir adet bile orjinal kaynak gelmemiştir. Gelmesini bıraktım çoğu "imha" edilmiştir. Bunun bir çok açıklaması yapılabilir ama ben böyle kutsal ve hassas bir konuda imha yoluna gidilmesinde art niyet ararım. Diğer bir konu da zamanında bir elin parmaklarının sayısını geçmeyen insanların kapalı kapılar ardında kuranı yeniden "hafızalarında" kaldığı gibi yazmaları ve kitap haline getirmeleri. Şimdi bu insanlar yüzlerce sayfalık, komple yorum dolu, bol imalı cümlelerle ve arapça yazılmış bir kitabı nasıl hatırladırlar nasıl yorumladılar veya nasıl anladılar? Gerçekten, hiç şüphe duymadan kim kuran'ın ilk yazıldığı zamandaki gibi orjinal kaldığını savunabilir? Sadece soruyorum bir yere varmaya çalışmıyorum. Ya da o zamanki ideolojik çıkarların veya bu adamların arzularının; kitabın oluşumunda bir arap emperyalizmi aşılamalarına sebep olmayacağını kim iddia edebilir? Tabi ki dine olan yürekten bağlılıkları bunu engellemiş olabilir. Peki siz bu fikrin dürüstlüğüne inanır mısınız? Unutmayalım orjinal kaynakları imha edenler aynı kişilerdi. Açıkçası ben inanmam.

Benim tükendiğimi düşündüğün ve benim "zorlamalı yorumlar" diye nitelediğim kısıma da fazla değinmek istemiyorum. Çünkü nereye çeksen oraya gider. Yalnız şunu ilk önce iyi bilmek gerek. Asıl kuran eski arapçada yazılmıştır ve bunu çok iyi anlayan ve yorumlayabilen insan sayısı cidden çok az. Bizim yorumcuların %99'u tırışkadan adamlar bunu da kabul etmek lazım. Adam gibi islam alimi yok pek ortalıkta. Ek olarak arapça çok hassas bir dil. Bir de bunun üstüne son derece ucu açık, yoruma müsait bir dille yazılmış bir kitabı düşünürsek... Neler çıkartabiliriz? Gerçekten kimbilir neler çıkartabiliriz yorumları zorlaya zorlaya? Ama aslında kuranın mucizeleri diye birşey yok. Çünkü açık açık kuranın bize sunabildiği bir mucize yok. Madem islam dininin tanrısı allah bize mucize göstermek istiyor. Oraya yazardı açık açık şu tarihte şu olayı yaratacağım. Nokta. Kainatın yaratıcısı bundan aciz mi? İmalı yazılarla, zorlamalı yorumlarla, üstü kapalı cümlelerle inancımızı mı sınıyor? Buna ihtiyacı mı var gerçekten böyle yüce bir varlığın? Yine uzaklaştım konudan. Zorlamalı yorumlara hiçbirşey demek istemiyorum gerçekten. Elinize kuran-ı kerim'i alın ve mucize var denen ayetleri tek tek, berrak bir kafayla okuyun. Hatta farklı meallerini okuyun. Acaba size dayatıldığı kadar açık mı o mucizeler bir bakın.

Son olarakta, hiçbir zaman bir yaratıcıya ihtiyaç duymana gerek yok ki. Herşeyin bir başı ve bir sonu olmasına da gerek yok. Neden milyarlarca yılda oluşmuş bu doğanın, bu kainatın güzelliğini illede bir yaratıcıya bağlamak zorundayız? Yaşam, hayat, doğa, evren... Hepsi birer döngüden ibaret. Hepimizin içindeki moleküller belki bir kayada, belki bir böcekte belki de başka bir yıldızda kendine tekrar yer edecek. Ve bu sonsuza kadar böyle devam edecek.

Ne güzel demiş Carl Sagan; "biz yalnızca yıldız tozu hasat eden yıldız çocuklarıyız".


Hepsine katılıyorum. Alıntılıyorum ki okumayanda okusun =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:

sipeyskeyk said:

evrim onu bu kadar yılda işlevsiz kılmış,birkaç binyıl daha bekle belki yok eder ?


nileppezdel said:

Evrim binlerce yılda olan bir şey değil de o yüzden. En azından insanın evrimi o kadar hızlı değil yani..

Virüsler, bakteriler falan çok hızlı evrimleşiyor o ayrı konu




İşte bir apendix bile atılamamış binlerce yılda, o binlerce yılı 100'le 1000'le çarpsan belki bir dandik apendix yok olacak. Sen kalkmış tasarım ve koca mekanizma evrimle oluşmuş diyosun. Fail.


Sende tanrı ile oluşmuş diyorsun, senin ki de çok mantıklı ahaha
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence bilmediğin kavramlar hakkında bu kadar iddialı konuşma çünkü insanlık o kapasitede değil.


nileppezdel said:

E kaç milyon yıl sürdü zaten insanın evrimi. Fail falan değil ki.. Komik oldun baya


Ya evrim bi dönem olmuş bişey değil of. Genetik değişim zaten her zaman oluyor ancak diyorum ki o mekanizma milyonlarca yıl geçse bile kendi kendine oluşmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:

sipeyskeyk said:

evrim onu bu kadar yılda işlevsiz kılmış,birkaç binyıl daha bekle belki yok eder ?


nileppezdel said:

Evrim binlerce yılda olan bir şey değil de o yüzden. En azından insanın evrimi o kadar hızlı değil yani..

Virüsler, bakteriler falan çok hızlı evrimleşiyor o ayrı konu




İşte bir apendix bile atılamamış binlerce yılda, o binlerce yılı 100'le 1000'le çarpsan belki bir dandik apendix yok olacak. Sen kalkmış tasarım ve koca mekanizma evrimle oluşmuş diyosun. Fail.


komik olmaya başladın bence.evrimin izleyeceği spesifik bir yol var onu sen biliyor ve bütün dünyadan saklıyorsan ayıp.

appendix'in yok edilmesinin önceliğimi veya evrimsel sürecini sen nereden bileceksin ?

yani onun işlevsiz kılındığını kabul ediyorsun uzun zamanda da olsa ?

o zaman evrim var ama yavaş diyorsun,appendix konusunda.

belki diğer alanlarda daha hızlı evrimleşmişizdir ?

fail.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:

Senin kişisel bakış açını anlamayan yok burda ama konu sen değilsin mesela.


Fly said:

hiçbir işlevi olmayan dandik bir organı niye tasarlar diye de karşıt argümanı var apandisit geyiğinin.

iki tarafın birbirine ÇELİK AYNA LOLOL demesinden öteye gitmeyecek bir tartışma için niye efor sarfediyorsunuz ki.


nileppezdel said:

Ha Tanrı neden işlevsiz appendix koydu o zaman? Boş şeyler yaratmayı seviyo mu?


Eskiden işlevi vardı çünkü insanlar selüloz tüketiyordu. Artık tüketmiyolar ve binlerce yıldır evrim bunu atamazken tasarım nasıl evrimle oluşsun.

Cevap bekliyorum.


eskiden işlev görüyordu şimdi selüloz tüketsen de mel mel bakıyor o organ sana. enzim üretemediğin için yediğin gibi dışkılıyorsun.

neden dersen o günden bu güne "evrim" o şekilde ilerletmiş, insanlık da belki bir bilmemkaç bin yıl daha yaşarsa apandisitsiz günler görecek.

evrimin olayı "dün x tik bugün y olduk, yarın da t ye doğru gideceğiz" kabaca, y de durduğunu iddia etmiyor.

maymundan insana pokemon misali geçiş mi yaptık şimdi lol deniyor, senin sorduğun da aynen bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evrimi biliyorum bana anlatmayın. Ben apendixin olayını orda örnek verdim demek istediğim "bi dandik organ bile binlerce yıldır yok olamıyorken milyonlarca yıl gerekiyorken koca sistem tasarım nasıl kendi kendine evrimel oluşsun" evrimi inkar değil bu.




sipeyskeyk said:

komik olmaya başladın bence.evrimin izleyeceği spesifik bir yol var onu sen biliyor ve bütün dünyadan saklıyorsan ayıp.

appendix'in yok edilmesinin önceliğimi veya evrimsel sürecini sen nereden bileceksin ?

yani onun işlevsiz kılındığını kabul ediyorsun uzun zamanda da olsa ?

o zaman evrim var ama yavaş diyorsun,appendix konusunda.

belki diğer alanlarda daha hızlı evrimleşmişizdir ?

fail.


Ya size tartışmalardan önce temel genetik lazım.

Apendixin yok olmasının sebebi insanlık sürecinin diyet alışkanlıkları. O değiştiği için o organ işlevsiz kalıyor. Öyle evrimin izleyeceği yol belli, diğer alanlarda daha hızlı evrim falan cahilce laflar. Bana fail diyosun bi de.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi evrim ilerliyor hep olan bir şey tamam da sonuçta ihtiyaç duymuyor insanoğlu artık evrime. Buz devri yeniden oluşsa bile insanoğlu kürklü bir hale gelmeyecek çünkü soğuktan korunacak kıyafetleri kendisi üretebiliyor. Ama diğer canlılardan hayatta kalanlar bu hale gelecekler..

Appendix artık işlevsizse bu zaten evrimden kaynaklıdır, ilerde de tamamen yok olur. Onun yok olması bir öncelik değil ki..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:

Perfectionist yazın çok uzun ve benim bunun için zamanım yok eğer kısaltabilirsen cevap da verebilirim ya da farklı bi zamanda cevap verebilirim.


Açıkçası benimde pek zamanım yok ama bana cevaben bir post attığın için bende cevap vermek durumunda kaldım. Sorularını karşılıksız bırakırsam boş konuşmuş olurdum. O yüzden uzun bir yazı oldu.

Tabi ki isteyen okur isteyen okumaz. Başta da demiştim din tartışmaktan pek hoşlanmadığımı. Sonuçta tartışılacak çok bir tarafı yok. Yani aslında tartışılması gereken belkide en önemli şey benim gözümde ama inananla tartışmak hiçbir zaman bir yere varmaz. Güzel tarafı, eğer şüpheci birileri varsa belki postları okuyup etkilenebilirler. Belki de tek yararlı tarafı budur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Loxias said:

-007- afedersinde sen neyi savunduğunu bilmiyor durumdasın. Kur'an sana evreni tanrının yarattığını emrediyor. Sende buna inanıyorsun. Gelip sonra insanlık o kapasitede değil diyorsun. Saçmalaya başladın iyice.



Tanrı yapmıştır demek evrim yok demek değil ya da insanın tüm detayları evrimle kendi kendine oluştu demek değil. Evrim vardır ama insan da kendi kendine oluşmamıştır anlatabiliyo muyum?



nileppezdel said:

Abi evrim ilerliyor hep olan bir şey tamam da sonuçta ihtiyaç duymuyor insanoğlu artık evrime. Buz devri yeniden oluşsa bile insanoğlu kürklü bir hale gelmeyecek çünkü soğuktan korunacak kıyafetleri kendisi üretebiliyor. Ama diğer canlılardan hayatta kalanlar bu hale gelecekler..

Appendix artık işlevsizse bu zaten evrimden kaynaklıdır, ilerde de tamamen yok olur. Onun yok olması bir öncelik değil ki..


İnsanlar evrime ihtiyaç duymuyor evrim azaldı diye bişey yok farklı düzeylerde devam ediyor illa dışta olacak diye bişey yok bu bir. İkincisi denmek istenen apendix değil, "insanın detaylarının tümünün kendi kendine evrimle oluştuğunu iddiasının saçmalığı"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Verilen cevap var bi de karşı tarafta bıraktığı anlam var, bir kez daha görmüş olduk demek ki cevaplarımdan hiçbir şey anlamıyorsun.

nileppezdel said:

Neresi saçma ki? :D Birisi sihirli değnekle dokundu sonra oldu böyle demek daha saçma



-007- said:

İşte bir apendix bile atılamamış binlerce yılda, o binlerce yılı 100'le 1000'le çarpsan belki bir dandik apendix yok olacak. Sen kalkmış tasarım ve koca mekanizma evrimle oluşmuş diyosun. Fail.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...