Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

dandik tasarım


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Her şeyin hiçbir zaman neden bilim ve insanlık tarafından açıklanamayacağının en güzel örneği: İnsanlık bittikten sonra ne olacağı? Binlerce yıl sonrası, gelecek..vs. mesela.

İnsanlık yok olduktan sonra bilim ilerlemeyecek ve insanlar hiçbir zaman her şeyi çözmüş olamayacak. Zira bu düşüncenin üstüne akla gelen "artık her şey çözüldü" lafının mantıksız olduğunu kabul ettiğini düşünüyorum. :)

Bir başka bakış açısına göre de ne olduğunu bilmediğimiz ve açıklayamadığımız sonsuzluk kavramını kabul edersek her zaman maddesel anlamda daha büyük boyutlar olabileceğini de kabul etmiş oluruz, yoksa matematikle çelişiriz. Dolayısıyla hiçbir zaman "en büyük şey" bulunamaz bilimle, evrenin sınırları falan bulunsa birgün, evreni de kapsayan şey çıkar ve bu işin sonu yok. O evreni de kapsayan şeyin çıkmaması mantıksız olur, o zaman sorarlar bu evren nerde, neyin içinde diye. :) Maddesel anlamda varlıkla yokluk arasındaki sınırı insanlık hiçbir zaman bilemeyeceği için bilim sınırlı bir olay bunun gelişmekle alakası yok sınırlar taş devrindeyken de belliydi 10000 sene sonra da belli olacak. Bilim denen şey de zaten bu kuralları ve sınırları belli oyunda geçen eğlenceli zaman değil mi?

Ayrıca "bilim şunu açıklamıyor din açıklıyor" demek de yanlış bir bakış açısı, zira bilim bilgi düzeyinde açıklama teklifleri yapar ve açıkladığını düşündüğü şeyler de temelden değişebilir. Din bilgi düzeyinde açıklamaz, soyut ve sembolik bir tablo çizer ve ona katılıp katılmamayı sana bırakır. O bilimle ne kadar uyuşur bilim ne kadar doğrudur ve din ne ne kadar doğru anlaşılmıştır tartışılır.

Doğaüstü olayların olmadığını düşünmek de istekler falan bir yana bilimsel yöntemle düşünen biri için başka bir çelişkiyi daha gösterir. Zira bilimi referans alan biri bugünkü bilim seviyesinin her şeyi açıklamadığını kabul eder. Bugünkü bu sınırlar dışındaki olaylar da doğaüstü ve bilim dışındaki olaylardır. Bu olayların bir çoğu zamanla açıklanabilir evet, ancak dediğim gibi insanın ve bilimin sınırları sebebiyle bana göre büyük bir kısmı da açıklanamayacaktır.

Doğaüstü olaylar inanan birini motive edebilir ama bilimi de referans alıp inanan biri için böyle bir amaç ve ihtiyaç oluşmaz. Bu tip olayları kabul etmek için illa inanma isteği olmalı gibi bi genelleme yanlış bence.
Mesaj tarihi:
Şimdi öncelikle evrenin yaratılışı hakkında "duran bir cisim var, sürtünme yok bişey yok, herşey birden oluşuyor!!" bir yorum yapıp, ordan hop tanrıya bağlamak zaten yanlış ilk başta. Bilimde hala o dönemi araştırıyor ve söylediği kesin bir şey yok. Teori'ler var. Her geçen gün değişik teoriler üretiliyor ve bunları anlamak için modern fizik kullanılıyor. Mesela bizim evrenimizin bir sabun köpüğü gibi olabileceğini, yanında bir sürü başka evrenler olabileceğini düşünenlerde var. Onun haricinde en son Hawking'in evrenin oluşması için yer çekiminin yeterli olduğu teorisi var.

Bilim böyle araştırmaya devam edecek. Ve sadece tek konu üzerinde araştırma değil bizi dinlerin olmadığı düşüncesine iten. Sosyoloji, psikoloji, tarih, biyoloji, fizik... Hepsini birleştirince bariz gözüken bazı olaylar var. Sırf bir noktaya saplanıp tanrıyı kanıtlamaya çalışmak olayı küçük düşünmekten başkası değil.

İnsanların tarih boyunca anlayamadıkları şeyi hikayelerle açıklamaya çalışmalarıyla oluşan dinler günümüze kadar varoluş nedenlerini değiştirmeden gelmişler. En ünlü 3 din, eski dinlerin günümüze uyarlanmış hali. Hatta günümüze bile değil, onlarda eskidi. Scientology gibi dinlerde günümüze uyarlanmış halleridir.

Mağara insanları gördükleri güçlü hayvanlara taparlardı, resimlerini duvarlara çizerlerdi. Doğa olaylarından da korkarlardı, yıldırım, gök gürültüsü, yağmur, deprem, heyelan... Hepsini anlamaya çalışırlardı. Aralarından biri çıkar işte Güneş en büyük tanrı dedi, gece'de düşmanı dedi ve ilk en büyük doğa olayını "açıkladılar". Yunan mitolojisinde doğa olayları karakterlere büründü. Zeus sinirlenince yıldırım çakar, Hades'te yer altının lideridir, ölülerin bekçisidir, karanlıktır.

Mesela Persephone, Hades tarafından kaçırılır. Kocası bu duruma çok üzülür ve onu kurtarmak için kimsenin girip çıkamadığı yer altı dünyasına girer ve Hades'i kandırarak karısını kurtarır, fakat yer yüzüne çıkarken bir hata yapar ve Hades Persephone'u yeniden kaçırır. Zeus'da bu duruma üzülür ve Persephone'un yılın yarısını yer yüzünde, yarısınıda yer altında Hades'le geçirmesine karar verir.

Persephone hasat tanrıçasıdır, sonbahar geldiğinde yer altına girer, ürünler çıkmaz, kıtlık başlar, ilk bahar geldiğinde de yer yüzüne çıkar ve toprak verimlileşir. Bu insanların olan bitene hikaye uydurmasıdır.

Birde yunan mitolojisine bakarsanız vahşet had safhadadır. Tanrılar birbirlerini cezalandırır, Hera kıskancından Zeus'un sevgililerini parçalatır, birbirlerinin kafasını koparırlar falan.

Tarih ilerleyince Yunan tanrıları Roma'yıda etkiler ve kendi tanrılarını onlardan kopyalarlar, isimler değişir ama karakterler aynıdır. Zeus'un adı Jupiter olur, Athena Minerva olur, Aphrodite Venüs olur, Ares Mars olur falan. Fakat değişen bir şey vardır. Daha modern bir uygarlık olan Roma uygarlığının dinleride uygarlaşır. Tanrıların verdiği ceza'lar daha "adil" olur. Vahşet azalır.

Kuzey avrupa mitlerinde de mesela iskandinav mitleri vahşetle başlar, hayvanlar yine yüceltilir falan fakat Hristiyanlık geldikten sonra hikayeleri değişim gösterir, melekler falan girer. Yani güncellenir.

Hristiyanlıkta eski inanışların güncellenmesiydi, gerekli bilgiyi Zeitgeist izleyen bilir zaten. Hala saldırganlık, agresiflik dinlerin bir parçası, çünkü daha henüz modernleşemedik.

Bu işin sosyolojik tarafı.

Yüce bir varlığa inanma isteğide küçüklükten gelir, her başı sıkışan çocuk ailesini arar, sığınacak bir yer arar. Yaş ilerledikçe aile yerini daha güçlü bir şeyle yer değiştirmek zorundadır. Bu iletişim kurduğunuz insanları role model almaktan sonra en üst seviye olarak bir tanrıya kadar gider. Zor durumda kaldığında insan, aciz hissettiğinizde insan insani bir yardımın gelemeyeceğine şartlar kendini insan. Buda büyük bir gücün varlığını kabul etmenin ona huzur vermesine yol açar. Zaten dinlerin HEPSİ bu durumlarda ortaya çıkmıştır. Perişan, umudu kalmamış bir halktan çıkar inanç. Çünkü inanç onları bataklıktan çıkaracak gücü verir. O dini çıkaranı takip etmeleri kolaylaşır.

Psikolojik tarafıda bu diyebiliriz. Tabiki daha çok konu var her başlık altında.

Biyolojide bize evrimi ve doğal seçilimi sunmuştur. Canlıların bugüne kadar geldiğini tek açıklayan şeydir. O yüzden yer yüzünden silinen canlıların, yenilerinin açıklamasını tek yapabilende budur. Din gelişmiş yaşam cycle'ını açıklamaz sadece tanrı yarattı der geçer, çoğu olayı açıklamaz. Çünkü sınırlıdır. Dine göre dünya 6000 yaşında, canlı şeidide yine 6000'lerde falandır. Oysa milyonlarca farklı tür biliniyor bile artık. Dünyanın yaşınında 6000 olmadığıda açıktır diye düşünüyorum.

Fizik ve modern fizik elementlerin nasıl oluştuğunu çok normal bir şekilde açıklar, evrenin var olduğu süre boyunca çok yavaş işleyen oluşum sürecini açıklar. Hala üzerinde araştırma yapılan bir konu olduğundan hayatın oluiumunu ve evrenin oluşumunuda çözecektir diye düşünüyorum. Eskiden insanlar yeni şeyler bulunmadan evvelde "imkansız, öyle şey olmaz" deniyordu. Hepsi yapılınca yeni "imkansızlar" üretti dini çevreler. Onlarda zamanla yıkılacak.

Ve tabiki günümüz dünyasına baktığınızda biri tarafından idare edilmediğimiz açıkça ortada olması lazım. Bunun hala test olduğuna inanan var tabi...

2000 yıllarda bir araştırma yapılmış amerika'da. 1000 tane kalp hastası 3 gruba ayrılmış. 2 gruba dini liderler tarafından sürekli dua edilmesi istenmiş. Bunlardan birine dua edildikleri söylenmiş, diğerine söylenmemiş. 3. gruba ise hiç dua edilmemiş. Hastalar iğleştikten sonra bakmışlar ki, dua edilen ve edildiğini bilmeyen grupla, dua edilmeyen grup arasında hiç fark yok. Dua edildiğini bilen grup ise biraz daha fazla "acı çekmişler". Olayı çünkü acı çekmeye bağlamışlar. Bu olayın geniş anlatımı "Tanrı Yanılgısı" kitabında var, tavsiye ederim.


Her neyse uzun bir yazı ve dağınık bir yazı oldu. Çoğu kişi okumaz bile ama 15 ayın acısını çıkardım :D
Mesaj tarihi:
-007- said:

Her şeyin hiçbir zaman neden bilim ve insanlık tarafından açıklanamayacağının en güzel örneği: İnsanlık bittikten sonra ne olacağı? Binlerce yıl sonrası, gelecek..vs. mesela.

İnsanlık yok olduktan sonra bilim ilerlemeyecek ve insanlar hiçbir zaman her şeyi çözmüş olamayacak. Zira bu düşüncenin üstüne akla gelen "artık her şey çözüldü" lafının mantıksız olduğunu kabul ettiğini düşünüyorum. :)


İnsanlığın ne zaman yok olacağını nerden biliyorsun? :D Yine elinde ki kitaba dayanarak konuşuyorsun, vizyonun onla kısıtlı. Belki binlerce sene sonra soyumuz tükenecek? Dünya yok olmadan evvel uzayda kolonileşmeyi başaracağız belki? O zamana kadar belki Einstein teoremleri çözülecek. Zaman bükme, wormhole, blackhole'lar çözülecek ve evrende seyahat olayı çözülecek?.

150 sene içinde çok ilerledi bilim, çok şey keşfedildi. İnsan artık madde hakkında çok şey biliyor ve aynı zamanda çok az şey biliyor. Ama hepsi 150 senede oldu. 1000 yılda neler neler olur kim bilir.
Mesaj tarihi:
Bu gelişmeler olmaz demiyorum evet kimse bilimin hızının artışını inkar edemez. Ancak verdiğim örnek din temelli değildi sadece. Bahsettiğim dünyayla sınırlıydı, zira insanlığın birgün yok olacağını sadece İslam değil teorisyenler de söylüyor, dünyanın bir gün yok olacağı bilimsel gerçeği de inkar edilemez. Dolayısıyla o şekilde veya bu şekilde dünyadaki insanlık bir gün bitecek. Başka bir yerde ya da başka bir şekilde de diğer canlılar gibi insalığın da bir sonunun olmasını düşünmek vizyonun İslam'la sınırlı olduğunu değil, aksine sağlam bir bilimsel vizyonu gösterir. Öyle veya böyle insanlık hiçbir zaman her şeyi bilemeyecek ve sonsuzluk karşısındaki sınırı her zaman devam edecek, bunu izah etmek için başka örnek vermeye gerek var mı?
Mesaj tarihi:
Sen apocalyptic düşünüyorsun hep. İnsanlığın sonu 100 sene sonrada olabilir 1000 sene sonrada olabilir, 1.000.000 sene sonrada olabilir. Bu zaman zarfında neler olur bilemezsin. Bilim neyi bulur, neyi bulamaz bir ön sezi yapıyorsun sen. Diyorsun ki hiçbir zaman bilemeyecek. Bende diyorum ki belli olmaz, bilebilir, bilmeyede yatkındır diyorum. İşte bilimin ivmesine bakarak söylüyorum bunları. 150 senede buraya kadar geldik, ileride nerelere geliriz kim bilir. Ama gelemeyiz demek saçma.
Mesaj tarihi:
said:

Şimdi öncelikle evrenin yaratılışı hakkında "duran bir cisim var, sürtünme yok bişey yok, herşey birden oluşuyor!!" bir yorum yapıp, ordan hop tanrıya bağlamak zaten yanlış ilk başta. Bilimde hala o dönemi araştırıyor ve söylediği kesin bir şey yok. Teori'ler var. Her geçen gün değişik teoriler üretiliyor ve bunları anlamak için modern fizik kullanılıyor. Mesela bizim evrenimizin bir sabun köpüğü gibi olabileceğini, yanında bir sürü başka evrenler olabileceğini düşünenlerde var. Onun haricinde en son Hawking'in evrenin oluşması için yer çekiminin yeterli olduğu teorisi var.


evrenin yaratılısı hakkında ki dediklerim neden yanlıs olsun ki,kur an da ayetlerle acıklanmıs.inanan insan olarak kur an ın yaratılısı ve evrenin olusumu hakkındaki ayetlere inanıyorum.
üstelik bu ayetler 1400 sene önce gönderilmis

yaratılıs ile ilgili ayetler

O gökleri ve yeri yoktan var edendir... (EnamSuresi, 101)

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)

Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33)

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor... (Zümer Suresi, 5)

Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa-çıkardı. Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. (Naziat Suresi, 27-30)

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12)

(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz'dir; mülk O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise, 'bir çekirdeğin incecik zarına' bile malik olamazlar. (Fatır Suresi, 13)

O (Allah) gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır.. . (Enam Suresi, 101)

O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30)

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi, 2)

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş'e, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (Araf Suresi, 54)

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15)

Ve elbette her tasarım, bilinçli bir "tasarlayıcı"nın varlığını ispatlar. Tüm evreni yoktan var edip, sonra da onu dilediği biçimde tasarlayıp düzenleyen yegane kudret ise, elbette ki Kuran'daki ifadeyle "tüm alemlerin Rabbi" olan Allah'tır. Kuran'da belirtildiği gibi, Allah, göğü bina etmiş, sonra ona belli bir düzen vermiştir. (Naziat Suresi, 27-28)

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)

Ne Güneş'in Ay'a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler. (Yasin Suresi, 40)

Güneş'ten, gezegenlerden ve kuyruklu yıldızlardan oluşan bu çok hassas sistem, sadece akıl ve güç sahibi bir Varlık'ın amacından ve hakimiyetinden kaynaklanabilir... O, bunların hepsini yönetmektedir ve bu egemenliği dolayısıyladır ki O'na, "Üstün Kuvvet Sahibi Rab" denir. 51

"Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır..." (Sad Suresi, 27)

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten deliller vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı anarlar ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 190-191)

O sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir sükun (dinlenme), güneş ve ay'ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir. (Enam Suresi, 96)

"Güneş ve ay bir hesap iledir" (Rahman Suresi, 5)

Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz. (Fussilet Suresi, 37)

Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir. O, her şeye güç yetirendir... O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman'ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 1-4)

'Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış' göğe andolsun; siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) içindesiniz. Ondan çevrilen çevrilir, kahrolsun, o 'zan ve tahminle yalan söyleyenler'; ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler. (Zariyat Suresi, 7-11)

(Allah) Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65)


umarım okursun.


said:
Bilim böyle araştırmaya devam edecek. Ve sadece tek konu üzerinde araştırma değil bizi dinlerin olmadığı düşüncesine iten. Sosyoloji, psikoloji, tarih, biyoloji, fizik... Hepsini birleştirince bariz gözüken bazı olaylar var. Sırf bir noktaya saplanıp tanrıyı kanıtlamaya çalışmak olayı küçük düşünmekten başkası değil.


bir noktaya saplanıp kaldıgımı nerden biliyorsun,inanan insan aklını kullanan,sorgulayan,okuyan,calısan insandır.kur an da böyle ögütlenir.

said:
İnsanların tarih boyunca anlayamadıkları şeyi hikayelerle açıklamaya çalışmalarıyla oluşan dinler günümüze kadar varoluş nedenlerini değiştirmeden gelmişler. En ünlü 3 din, eski dinlerin günümüze uyarlanmış hali. Hatta günümüze bile değil, onlarda eskidi. Scientology gibi dinlerde günümüze uyarlanmış halleridir.

LoL

said:
Mağara insanları gördükleri güçlü hayvanlara taparlardı, resimlerini duvarlara çizerlerdi. Doğa olaylarından da korkarlardı, yıldırım, gök gürültüsü, yağmur, deprem, heyelan... Hepsini anlamaya çalışırlardı. Aralarından biri çıkar işte Güneş en büyük tanrı dedi, gece'de düşmanı dedi ve ilk en büyük doğa olayını "açıkladılar". Yunan mitolojisinde doğa olayları karakterlere büründü. Zeus sinirlenince yıldırım çakar, Hades'te yer altının lideridir, ölülerin bekçisidir, karanlıktır.


ayet:''Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz.'' (Fussilet Suresi, 37)

said:
Mesela Persephone, Hades tarafından kaçırılır. Kocası bu duruma çok üzülür ve onu kurtarmak için kimsenin girip çıkamadığı yer altı dünyasına girer ve Hades'i kandırarak karısını kurtarır, fakat yer yüzüne çıkarken bir hata yapar ve Hades Persephone'u yeniden kaçırır. Zeus'da bu duruma üzülür ve Persephone'un yılın yarısını yer yüzünde, yarısınıda yer altında Hades'le geçirmesine karar verir.


Persephone hasat tanrıçasıdır, sonbahar geldiğinde yer altına girer, ürünler çıkmaz, kıtlık başlar, ilk bahar geldiğinde de yer yüzüne çıkar ve toprak verimlileşir. Bu insanların olan bitene hikaye uydurmasıdır.

Birde yunan mitolojisine bakarsanız vahşet had safhadadır. Tanrılar birbirlerini cezalandırır, Hera kıskancından Zeus'un sevgililerini parçalatır, birbirlerinin kafasını koparırlar falan.

Tarih ilerleyince Yunan tanrıları Roma'yıda etkiler ve kendi tanrılarını onlardan kopyalarlar, isimler değişir ama karakterler aynıdır. Zeus'un adı Jupiter olur, Athena Minerva olur, Aphrodite Venüs olur, Ares Mars olur falan. Fakat değişen bir şey vardır. Daha modern bir uygarlık olan Roma uygarlığının dinleride uygarlaşır. Tanrıların verdiği ceza'lar daha "adil" olur. Vahşet azalır.

Kuzey avrupa mitlerinde de mesela iskandinav mitleri vahşetle başlar, hayvanlar yine yüceltilir falan fakat Hristiyanlık geldikten sonra hikayeleri değişim gösterir, melekler falan girer. Yani güncellenir.

Hristiyanlıkta eski inanışların güncellenmesiydi, gerekli bilgiyi Zeitgeist izleyen bilir zaten. Hala saldırganlık, agresiflik dinlerin bir parçası, çünkü daha henüz modernleşemedik.


senin yazdıgın gibi bunlar mitoloji,efsane yani.
saldırganlık olayına gelince kur an da size saldırana karsı koyun der durduk yere saldırın demez.islam adına da terör yapanlara da lanet olsun bu arada.

said:
Yüce bir varlığa inanma isteğide küçüklükten gelir, her başı sıkışan çocuk ailesini arar, sığınacak bir yer arar. Yaş ilerledikçe aile yerini daha güçlü bir şeyle yer değiştirmek zorundadır. Bu iletişim kurduğunuz insanları role model almaktan sonra en üst seviye olarak bir tanrıya kadar gider. Zor durumda kaldığında insan, aciz hissettiğinizde insan insani bir yardımın gelemeyeceğine şartlar kendini insan. Buda büyük bir gücün varlığını kabul etmenin ona huzur vermesine yol açar. Zaten dinlerin HEPSİ bu durumlarda ortaya çıkmıştır. Perişan, umudu kalmamış bir halktan çıkar inanç. Çünkü inanç onları bataklıktan çıkaracak gücü verir. O dini çıkaranı takip etmeleri kolaylaşır.

yüce bir varlıga inanma istegi daima vardır cünkü ruh veren O dur.

said:
Biyolojide bize evrimi ve doğal seçilimi sunmuştur. Canlıların bugüne kadar geldiğini tek açıklayan şeydir. O yüzden yer yüzünden silinen canlıların, yenilerinin açıklamasını tek yapabilende budur. Din gelişmiş yaşam cycle'ını açıklamaz sadece tanrı yarattı der geçer, çoğu olayı açıklamaz. Çünkü sınırlıdır. Dine göre dünya 6000 yaşında, canlı şeidide yine 6000'lerde falandır. Oysa milyonlarca farklı tür biliniyor bile artık. Dünyanın yaşınında 6000 olmadığıda açıktır diye düşünüyorum.

cogu ayette türlü türlü canlıların yaratıldıgı mevcuttur.dine göre 6000 yasında oldugunu nerden cıkardın.lol
oha canlı cesidinin 6000 oldugunu nereden buldun yav.ahahah
dünyanın yası mı hmm emin degilim aaa bilim de bilmiyor ozmn dünyanın yası yok mu.lol


said:
Fizik ve modern fizik elementlerin nasıl oluştuğunu çok normal bir şekilde açıklar, evrenin var olduğu süre boyunca çok yavaş işleyen oluşum sürecini açıklar. Hala üzerinde araştırma yapılan bir konu olduğundan hayatın oluiumunu ve evrenin oluşumunuda çözecektir diye düşünüyorum. Eskiden insanlar yeni şeyler bulunmadan evvelde "imkansız, öyle şey olmaz" deniyordu. Hepsi yapılınca yeni "imkansızlar" üretti dini çevreler. Onlarda zamanla yıkılacak.

din konusunda beseri düsünceler beni baglamaz din konusunda kur an beni baglar.
ayrıca kur an da elementlerde gecer
Kehf Suresi 96 "Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.

Sebe Suresi 10 Yemin olsun, biz, Dâvud'a katımızdan bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar, onunla birlikte tespih edin ve ey kuşlar siz de." dedik. Ve onun için demiri yumuşattık.
burada da demirin islenebilirligi ayetle acıklanmıs.kaldı ki hz.davud un ne zmn yasadıgını tam olarak bilmyrz.

Hadid Suresi 25 Yemin olsun, biz, resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede, kendisine ve resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah Kavî'dir, Azîz'dir.
burada da demire isaret edilmis.
diyebilirsin ki sadece demirle ilgili ayet var,henüz tam anlamıyla okuyup arastıramadm ama en cok kullanılan elementlerden biri oldugu icin demir ve bakır geciyor olabilir.

said:
2000 yıllarda bir araştırma yapılmış amerika'da. 1000 tane kalp hastası 3 gruba ayrılmış. 2 gruba dini liderler tarafından sürekli dua edilmesi istenmiş. Bunlardan birine dua edildikleri söylenmiş, diğerine söylenmemiş. 3. gruba ise hiç dua edilmemiş. Hastalar iğleştikten sonra bakmışlar ki, dua edilen ve edildiğini bilmeyen grupla, dua edilmeyen grup arasında hiç fark yok. Dua edildiğini bilen grup ise biraz daha fazla "acı çekmişler". Olayı çünkü acı çekmeye bağlamışlar. Bu olayın geniş anlatımı "Tanrı Yanılgısı" kitabında var, tavsiye ederim.


ahahah hocalar ii okuyup üfleyememisler abi ben inanan biri olarak okuyup üflemeye inanmıyorum sen deney olarak önüme sunuyosun.lol ki ne lol

said:
Her neyse uzun bir yazı ve dağınık bir yazı oldu. Çoğu kişi okumaz bile ama 15 ayın acısını çıkardım :D


merak etme mutlaka okuyan,arastıran birileri cıkar ;)
askerlik icin de gecmis olsun,sunu da belirteyim düsüncelerine saygım var,umarım arastırarak,okuyarak,düsünerek dogruyu bulursun.
Mesaj tarihi:
Otrivine said:

Birader allah yarattı da nasıl yarattı adamlar onu araştırıyor allah yarattı bir cevap değil.
Bu cevapla tatmin olmak için neyse ben bişey demiyorum =)


ahahah abi iste yaratıcı,gücü unlimit herseye gücü yeten O.
fatiha süresinn mealini okumanı öneririm.
Mesaj tarihi:
Eğer herşeyi pat diye yarattı diyorsan din yanlış.
Zira canlıların pat diye yaratılmadığını dandirik tek hücrelilerden günümüze geldiğini biliyoruz. Artık din adamları bile bıraktı bunu inkar etmeyi. Evrenin "yaratılması" da böyle olmalı .
Allah varsa bile evreni pat diye değil bir sistemle ve mekanizmayla yaratmış olmalı bilim de o mekanizmayı çözmeye çalışır ama bunu yaparken allah mı yapmış çin demliği mi yapmış ilgilenmez orası kişisel inançtır.
Mesaj tarihi:
Zaman görecelidir. Sana göre binlerce yıl samanyolu'nun ortasında *pat* mesela.

Dolayısıyla dini ifadelere tek açıdan kesin gözle anlamış gibi bakmamak derin düşünmek lazım.


LathspeLL said:

Sen apocalyptic düşünüyorsun hep. İnsanlığın sonu 100 sene sonrada olabilir 1000 sene sonrada olabilir, 1.000.000 sene sonrada olabilir. Bu zaman zarfında neler olur bilemezsin. Bilim neyi bulur, neyi bulamaz bir ön sezi yapıyorsun sen. Diyorsun ki hiçbir zaman bilemeyecek. Bende diyorum ki belli olmaz, bilebilir, bilmeyede yatkındır diyorum. İşte bilimin ivmesine bakarak söylüyorum bunları. 150 senede buraya kadar geldik, ileride nerelere geliriz kim bilir. Ama gelemeyiz demek saçma.



demek istediğim şey 1.000.000 sene de geçse her zaman keşfedilmemiş bir üst bilgi olacağı. Maddenin, zamanın ve evrenin sınırlarını insan hiçbir zaman bulamaz, bu da varlığı ispatlı sonsuzluk kavramıyla alakalıdır diye düşünüyorum.
Mesaj tarihi:
vivavale, yine hiçbir şeye cevap vermedin. Yine kitabın sınırları içerisinden bakıyorsun ve ayet yazarak açıkladığını sanıyorsun.

''Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz.'' (Fussilet Suresi, 37)

Yunan mitolojisine göre evreni yaratan toprak ana Gaia'dır, bir başka inanışa görede Orphion adında bir yılanla cinsel ilişkiye giren Eurynome'dur. Onlarda neye inanacağını belirtmişlerdir. Diğer mitojiler ve dinlerde kendilerince ona inanmayın bana inanın, şu şöyledir böyledir der, diğerleri yalandır der. İslamdan evvelki dinlerde de astronomi bilgisi kullanılmıştır. Evreni, güneşi gözlemlemişlerdir. Maya'lara Inca'lara kadar uzanır bu. O zaman onlarda 5000 yıl önce söylemiş çoğu şeyi, onlara inanalım hemen.

Yani senin ayet yazman hiçbir şeyin açıklaması olmuyor. Olayı hala ayetlerle açıklayabileceğini sanıyorsun.
Mesaj tarihi:
5000 yıl önce söylemişler, onlara inanalım olayına cevaben: İslam'da dinlerin Allah tarafından Hz. Adem'den itibaren gönderildiği gibi bir bilgi var (sanırım).


Dolayısıyla bu bilgi farklı dinler ve mitolojiler arasındaki benzer ortak hikayelerin durumuna da açıklama olabilir.
Mesaj tarihi:
-007- said:


demek istediğim şey 1.000.000 sene de geçse her zaman keşfedilmemiş bir üst bilgi olacağı. Maddenin, zamanın ve evrenin sınırlarını insan hiçbir zaman bulamaz, bu da varlığı ispatlı sonsuzluk kavramıyla alakalıdır diye düşünüyorum.


Hiçbir zaman bulamaz ne demek? Nerden biliyorsun? Şimdiden maddenin sırlarının perdesi modern fizik (Quantum Fiziği) ile aralanmaya başladı. Bazı teknolojik ilerlemelerle Işık/zaman bağlantısıda daha hızlı kavranabilecektir. Şuan bile çalışmalar deli gibi bir hızla sürüyor. Evrenin sınırlarıda artık görülebiliyor.

Hiç bilgin olmayan bir konuda nasıl imkansız damgası vuruyorsun.
Mesaj tarihi:
-007- said:

5000 yıl önce söylemişler, onlara inanalım olayına cevaben: İslam'da dinlerin Allah tarafından Hz. Adem'den itibaren gönderildiği gibi bir bilgi var (sanırım).


Dolayısıyla bu bilgi farklı dinler ve mitolojiler arasındaki benzer ortak hikayelerin durumuna da açıklama olabilir.


Oda ayrı bir inperfect durum doğuruyor, veri yolu dar olmasından kaynaklı olacak yavaş yavaş mı göndermiş?
Zaten evrim ve doğal seçilim adem ve havva olayını kaldıralı oluyor benim bilim çevreleri için.
Mesaj tarihi:
Yavaş neye kime göre? Dediğim gibi bu bir süreçse bize sadece izlemek ve rolümüzü oynamak düşer. Her şey mükemmel/kusursuz amaçlı yaratılsaydı zaten iyilik/kötülük savaşı olmazdı.


Hz. Adem ve Hz. Havva için ilk insanlar denmesi evrimin olduğu veya olmadığı anlamına gelmez. İkisi alakasız ve çelişmeyen durumlar.


-----


Bilimsel metodla bir takım çıkarımlar yapmanın yolu sadece araştırma sonuçlarını ve bilimsel gelişmeleri beklemek değil, zira bilime yol veren felsefe ve matematiktir.


Felsefe sonsuzluk var diyorsa, matematik de bunu ispatlıyorsa bilime de sadece bu hiçbir zaman sonuna ulaşamayacağı yolda ilerlemek düşer, bugün madde-ışık bağlantısı çözülür, yarın evren dediğimiz şeyin sınırları, ertesi gün de evrenleri kapsayan daha büyük *şey* in varlığı, ve sonra onun sınırları...


Anlayacağın matematik bu işin sonunun olmadığını söylüyor ve doğayla matematik çelişmez.
Mesaj tarihi:
Evrenden daha büyük bir şey çıkacak mesela sonsuzluk felsefesine göre. Ya da birkaç farklı evren olmadığı gibi bir bilgi de yok değil mi? Demeye çalıştığım şey bunun bir sonunun olmamasının baya bi mantıklı olması..
Mesaj tarihi:
Sonsuzluk insan aklının sınırları sebebiyle tanımlanamaz diyorum zaten ben de.

Tanımlanamaması olmadığı anlamına da gelmez. Varlığı ispatlıdır yani, ancak tanımlanamaz ve izah edilemez net olarak.
Mesaj tarihi:
vivavale said:


Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz. (Fussilet Suresi, 37)

merak etme mutlaka okuyan,arastıran birileri cıkar ;)
askerlik icin de gecmis olsun,sunu da belirteyim düsüncelerine saygım var,umarım arastırarak,okuyarak,düsünerek dogruyu bulursun.


Vivavale yapmiim diyorum ama bariz tahrik ediyosun.3k küsur yıllık masalları buraya kopyala yapıştır yaparak hangi argumanını desteklediğini sanıyorsun.Ama aynı mantıkla bak ben ne diyorum

"Gece, gündüz, güneş ve ay benim ayetlerimdendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Bana secde edin, ki bunları ben yarattım. Eğer bana ibadet edecekseniz. (Terelelli Suresi, 345)"

bu yukarda yazdıklarım güneş sistemini benim yarattığımı apaçık göstermiş midir şimdi?Diyosunki

-Bir görüşüm var işte bu kitapta yazdım
-Neden böyle??
-Çünkü kitapta yazıyo
Mesaj tarihi:
Kitap filan diye atıp tutmayın.. zaten herkesin pat diye anlayıp , inanacağı bişey olsaydı nerde kalırdı inanan ve inanmayan farkı? İşte siz böyle düşünceksiniz inanmıcaksınız ki , inanan ile bir farkınız olsun. Yoksa Allah yukardan gözükse ve sen onun allah olduğunu bilsen , sana bizim inandığımız şeyleri kendi ağzıyla söylese , sonra inanmadığın zaman çekiceğin cezalardan bir örnek verse sana , senin inanmama şansın olabilir mi? Onun için mantık çerçevesinde düşünemezsiniz bu tip şeyleri..

koaly gelsin..
Mesaj tarihi:
suBzer0 said:

Kitap filan diye atıp tutmayın.. zaten herkesin pat diye anlayıp , inanacağı bişey olsaydı nerde kalırdı inanan ve inanmayan farkı? İşte siz böyle düşünceksiniz inanmıcaksınız ki , inanan ile bir farkınız olsun. Yoksa Allah yukardan gözükse ve sen onun allah olduğunu bilsen , sana bizim inandığımız şeyleri kendi ağzıyla söylese , sonra inanmadığın zaman çekiceğin cezalardan bir örnek verse sana , senin inanmama şansın olabilir mi? Onun için mantık çerçevesinde düşünemezsiniz bu tip şeyleri..

koaly gelsin..

Bütün kanıtlar kütür kütür ortadayken ben evrime inanmıyorum diyebilen bazı komik arkadaşlar var aramızda.
Demek ki neymiş kanıt herşey değilmiş =(
Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...