aquila Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 sen "yarattı" kafasından çıkamadığın için döngüden de çıkamicaksın hiç. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 sakaryali said: O zaman başaldığımız yere geri geldik bir tür kısır döngü oluştu maddeyi kim yarattı alemi kim yarttı insanı kim yarattı? yerinde sayan bunlar abi,sen baya yol katettin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Nasıl bazı seylerin sebebini, eskide bilmiyorsak, artık biliyoruz. Saydıklarının insanın nasıl ortaya cıktığını biliyoruz, maddenın ve evrenin yartılışlarına dair sayısız teoriler var, onlarda araştırılacak, gerekli teknolojiye filozofiye ulaştığımızda onlarıda keşfedicez, bu kadar basit. kısır dongu yok, sürec kısır dongü değildir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Peki o zaman şöyle diyeli alem nasıl oldu ?insan nasıl oldu? madde nasıl oldu? en önemlisi akılsız maddeden akılı olan insan nasıl var oldu? teorilerini görelim ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Sakaryalı sözettiğim diğer konuya geliyorsun, Tanrının varlığını, şu anda bilimsel ya da mantıksal olarak açıklayamadığımız noktaya kadar çekip sakladın, evrenin en baştaki var oluşu, sonu, yaratanı ve yaratılış nedeni, yani lokomotifi, biz bilmiyoruz. Konuyu bu noktaya getirdikten sonra, hiç bir şey yapamayız. 1000 yıl önce, biz şu anda nasıl evreni ve uzayı görüyor, ama nasıl var olduğunu bilmiyorsak, yıldırımı görüp yaratanını anlıyamıyan, hasta insanları görüp, nedenini anlıyamıyan insanın tanrıyı ulaşılamaz ve anlaşılamaz konseptin arkasına sakladığı gibi, sen de şu anki ulaşılamıyanın arkasına koyuyorsun. Bu sorunu dünyevi örnekler vererek çözmeye çalışırsan, dünyevi olarak çalışmadığını söylemeye devam edilir. Tanrı konseptinde de çıkılamayan nokta bu. Belirli bir noktaya kadar sorgulaman, araştırman, anlamadığın yere de Tanrıyı koymandır şu anki dini oluşturan. Kitabın okunulmamış kısmına ayraç koyup, devamı Allah demek gibi bir şey. Kitabın devamı okunulacak mı? Bilemiyoruz, 1000 yıl önce sorsan, "ya bu insanlar patır patır ölüyor, nedenini hiç bulabilecek miyiz?" diye sorsan, gene bilemiyoruz derdim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pen Duick Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 buna ilk insanların da dediği gibi tek bi cevap var aslında UGHA TA MAMAFANGA FAPAKANKA Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Bak bana sadece teorilerini söylermisin biz nasıl var olduk tek tek ele alalım bakalım konunun sonu nereye varıcak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 tanrı varolmak için bir yaratıcıya ihtiyaç duymuyosa alem,madde, insan niye ihtiyaç duysun evladım, sayfalardır aynı saçmalık... tanrı kendi başına varsa, diğerleri de pekala olabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 sakaryalı Bir insan neden hasta olur? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Kur'an da hepsi yazıyor abicim oku öğren.Öğrenmeye açık olun lan biraz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 işlediği kötülüklerin birazının bedelini dünyada ödesin diye. hadis aga bu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Ama bakteriler hakkında bir şey demiyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 O zaman bırakalım binalar kendi kendine olsun, köprüler kendi kendine olsun, heykeller kendi kendine olsun ,etrafta ne varsa kendi kendine olsun peki söyle bakalım akılsız maddeden akıllı insan nasıl var oldu ? cansız maddeden canlı şuur sahibi insan nasıl oldu bunu bir acıklarmısın? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 abi korkma ya kitap sadece bu .oku biraz elbet bulursun kendine göre birşeyler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Sen şunu anlamamıssın ALLAH(C.C)'ı hala bizim zaman cercevemizin içine sokmaya çalışıyorsun bilimin demesi gibi zaman madde ile var oldu madde yokken zamanda yoktu zaman olmayıca öncelik ve sonralık ta yoktu işte bunu anlamıyorsunuz sadece ALLAH(C.C) vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 ALLAH(C.C) maddeyi ve zamanı yaratan , varlığı sabit olarak değişmeden duran , kendisinden hiç bir şey eksilmeyen ZATI MUKADDES OLAN dır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Allah'ı şu anki aklımla algılayamacağımın arkasına saklıyorsun, ben dünyevi aklım ile algılayamıyorsam, demek ki sorgulamamam lazım, sadece inanmam lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 senden beklenen bu zaten.sorgularına gelince Kur'an da hepsinin cevabı var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 O zaman Türkçe bir Kur'an ver de okuyayım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 sakaryali said: ALLAH(C.C) maddeyi ve zamanı yaratan , varlığı sabit olarak değişmeden duran , kendisinden hiç bir şey eksilmeyen ZATI MUKADDES OLAN dır kuranda yazan şeylerle mi kanıtlıyosun varlığını? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Ama hiç bir çeviri hatası istemiyorum, her şey birebir olacak, bir anlam çıkartılacaksa benim çıkartmam lazım, yoksa başka birisinin Allah'ım olmasına izin veririm, çünkü o kitaba hiç bir sorgulama ve dünyevi mantık uygulamaya çalışmadan güvenicem. Güvendiğim sözlerin, bizzat Allah'ın sözlerinin Türkçe mealleri olmasını isterim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quuq Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 öm at adresi falan yarın yollucam. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sakaryali Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Evet ben bir kitabı dinliyorum ve dediklerini kabul ediyor ve ona inanıyorum bana göre en doğrun olan o kitap KURAN'I KERİM 1400 yıl önce kutupların basık olmasından bahsediyor dünyanın yuvarlak değil küre olmasından bahsediyor bu sizce kim bilebilir o çölde , o şartlarda bir insanın bunu bilmesi mümkün değil ama bir bildiren olunca bilir. buyrun ayet Rad Suresindeki bir ayette ise Dünyanın şekli hakkında başka bir detay bildirilmektedir. Ayet şöyledir: Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Yeryüzüne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. Onun hükmünü iptal edebilecek olan yoktur. O hesabı çok çabuk görendir. (13 Rad Suresi, 41) Burada dikkat edilmesi gereken nokta ; yeryüzünün uçlarından eksilmesi; ifadesidir. Bu ayeti tefsir eden din alimleri farklı şekillerde yorumlamaya çalışalar da, Dünya hakkında bilgimiz arttıkça anlatılmak istenen gerçek daha iyi kavranmıştır. Küremsi bir yapısı olan Dünya kutuplardan geçen bir eksen etrafında dönmektedir. Bu dönme esnasında dünyanın ekseninin geçtiği kutuplar bölgesinden eksilmekte yani basıklaşmakta ve ekvator bölgesinden genişlemektedir. Dünyanın bu şekli ancak son yüzyılda yapılan bilimsel çalışmalarla anlaşılırken, tüm Evrenin yaratıcısı Yüce Allah bu bilgiyi bizlere yüzlerce yıl önce Kuran'da bildirmiştir. Bir başka ayeti kerime Dünyanın yuvarlaklığını ortaya koyan bir başka ayet ise yine şöyledir: Ey cinler ve insanlar topluluğu! Göklerin ve yeryüzünün çaplarını aşıp geçmeye gücünüz yetiyorsa aşıp geçin. Ancak üstün bir güçle geçebilirsiniz. (55 Rahman Suresi, 33) Bu ayette çaplar olarak çevrilen kelimenin Arapça karşılığı aktardır. Çap kelimesinin çoğuludur. Görüldüğü gibi burada Dünyanın bir çapının olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu ayetten de dünyanın yuvarlak yapısı anlaşılmaktadır. Rahman suresindeki bu ayette dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da, atmosferin ve evrenin de çapından söz edilmiş olmasıdır. Gök ve gökler kelimesi Kuranda hem atmosfer için hem de tüm evren için kullanılmaktadır. Dünyamızı çevreleyen atmosfer de dünyamızın şeklini aldığı için yuvarlaktır ve çapı vardır. Ayette atmosferin bu yapısına da bu şekilde dikkat çekilmiş olur. Tüm Evren için de benzer bir durum söz konusudur. Bilindiği gibi Evren big bang adı verilen büyük bir patlamanın sonunda oluşmuştur. Bu patlama sonucunda genişlemeye başlamış ve halen genişlemeye devam etmektedir. Bilim adamları yaptıkları çalışmalarda Evrenin küre şeklinde olduğunu ve bir çapının olduğunu ortaya koymuşlardır. Astronomların yaptıkları hesaplamalara göre, giderek genişleyen uzayın uçtan uca 156 milyar ışık yılı büyüklüğünde olduğu anlaşılmaktadır. 20. yüzyıla kadar özellikle materyalist dünya görüşünün de etkisiyle Evrenin sonsuz olduğu fikri bilim dünyasında hakim olan bir görüştü. Fakat yapılan araştırmalar ve bilimsel keşifler sonucunda bunun doğru olmadığı ve evrenin bir sonu olduğu anlaşıldı. Bugün modern bilimsel imkanlar ve çalışmalar sonucunda ulaşılan bu bilgiyi biz Kuranda bulabiliyoruz. Ayette dikkat çeken bir diğer nokta ise göğün çaplarından geçilmesi ile ilgili bilgidir. Burada göğün çaplarından geçilmesinin zorluğu vurgulanmış fakat bunun imkansız olduğu söylenmemiştir. Aksine bir güç ile geçilebileceği bildirilmiştir. Nitekim yapılan uzay çalışmaları sonucunda, roket motorlarla güçlendirilmiş uzay gemileri vasıtasıyla atmosferin dışına çıkmak mümkün olmuştur. Kuran günümüzden 14 asır önce işte bu olayı bizlere bildirmekte ve insanların bir güç vasıtasıyla atmosferin dışına geçebileceğini vurgulamaktadır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 kurandan başka şeyler de okusan keşke. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
wildpervert Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 31, 2009 Biseye inanicaksaniz illa ekstra sebeplere veya kendi argumaninizi guclendircek seyler aramayin. Kuran butun bilimsel seylere isik tutuyo oo ne kadar super kos kos demeye gerek yok, hanginiz bilim adami oldu kuran okuyup. Hosunuza gidiyosa istiyosaniz inanirsiniz yoksa inanmasssiniz bu kadar basit. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar