Absolut Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Oha baya rahatlamış :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Law Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Osho yu bende okumuşdum bir arkadaşın tavsiyesi üzerine, kimi şarlatan diyor, kimi aydınlanmış bir bilge. Bunlara pek takılmadım açıp okudum bir kaç kitabını daha doğrusu konuşmalarının toplandığı kitapları. Adamın söylediği bir çok şeye katılıyorum ve temelinde dediği aslında diğerlerinin söylediğinden çok farklı değil. Rahat olun kasmayın, yoklukdan geldin yokluğa gidiyorsun o halde bu hırs ne gibi. Söyledikleri güzel ilham verici ama yeni birşey söylemiyor aslında, şarlatan olsa bile şarlatanlığından öte ben söylediklerine bakarım, yaptıklarına değil, 99 bilmem ne aldıysa onun sorunu. Gerçekden bir zevk ve sefa düşkünü olsa bile banane, söylediklerinden gerekeni alır yoluma devam ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Absolut said: 2 kere ciddi meditasyon denedim birinde ayı gibi uyudum diğerinde hafif bi içim geçmiş çocuklar odaya girince uyandım. Benim meditasyondan anladığım uyuak galiba. ahuahuahauhau rahatlatmış işte daha ne :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buddha Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Evet hepsi aynı noktada buluşuyor aslında. Laozi'nin söyledikleri yada Buddha'nın yada Osho'nun yada herhangi bir Zen ustasının. Tabi şöyle bir durum var mesela. Osho zihinle savaşma izle der. Yada Osho genel olarak kendini kısıtlama der. Ama bazı söylediklerinden o zaman canım sevişmek istedi yolda ki kız çok güzel tecavüz edeyim bari diyebilir. Aptal bir insan böylede anlıyabilir bazen bu insanları. Yani anlamak istediği gibi. Oysa benim anladığım zihnini bir televizyon gibi izle. Ne yaptığının farkında ol. Bunu düşünmeyecem bunu düşünmeyecem diye zihninle savaşma. Anlamaya çalış onu. Adam canın adam öldürmek istediğinde git adam öldür demedi. Burdaki yanlış anlamalarımızla onları suçlamak doğru değil. Suç yine bizde. Aynı adam sinirlendiğinde yastığa vur. O Buddha'dır. Yastık Buddha'dır tepki vermez der. Ama hiç duymadım sinirlendiğinde içine atma git adamı tekme tokat döv dediğini. Yada hormonların yükseldiğinde git önüne gelenle seviş dediğini. Ama bu adama Sex Gurusu bile denildi :) Ve bunları söyleyip yazanlar 1 kitabını bile okumamıştır Osho'nun eminim :) Osho'nun söylediği çok güzel bişey vardır. Diyorki ben hep çiçeklerden bahardan güzel şeylerden bahsediyorum. Ama aslında yalan atıyorum. Her bilge insan gibi yalan atıyorum. Buddha'da Mevlana'da Laozi'de hepsinin gördüğü kavuştuğu hiçlikti diyor. Aslında kocaman bir boşluk. Ama kişinin piskolojikmen ölmesi gerekiyor o boşlukta çiçekler açması için. Zen ustaları öğrencilerine Koan verir. Öğrenci bazen aylarca o koan üzerinde meditasyon yapar. Amaç o öğrencinin mantık zemininde değil deneyimsel olarak gerçeği kavramasıdır. Bunuda ne Osho ne Buddha öğretebilir. Buddha derki ben sana yolu gösteririm yürümek keşfetmek sana kalmış. Senin yerine benim yapmam imkansız. Bu yüzden de sürekli yanlış anlaşılmıştır bu insanlar. Gayet doğaldır. Zaten anlamakta çok zordur. Meditasyon'a yeni başlayanlar genellikle beklediklerini bulmazlar. Hemen mutlu olmak huzurlu olmak istiyorlar. Oysa Buddha söylemiş mutluluğa giden yol acılardan geçer. Aynısı İsa'da söylemiş. Cennete giden yol cehennemden geçer (Tabi bu söz ilk söylendiğinde böyleyse bana cennet yerine aydınlığı cehennem yerine karanlığı kastetmiş gibi geliyor). Zordur yani. Ama mükafatı hiçbişeyle kıyaslanamaz. Birgün anapanasati yaparken müthiş hafiflediğimi hissettim. 3-5 dakikalığına bütün takıntılarım hırslarım sabırsızlığım üzüntülerim kaybolmuştu. KElimelerle ifade edilemez bile. Hatta meditasyondan sonraki 2 saat bile kuş gibi hafiftim. Ama ilk yaptığım meditasyonlar sıkıntıdan başka bişey değildi. Ama sıkılmam gerekiyormuş. Biraz yüzleşmek gerekiyormuş. Yüzleşmekte müthiş acı verir ama tüm bu takıntılardan kurtulmanın başka yoluda yok. Yüzleşmek. Meditasyon bunu kolay hale getiriyor. Fakat ne kadar kolay hale getirsede narkoz yemiş gibi gülümseyerek ne kadar egoist olduğun keşfetmiyorsun. Bazen kendinden nefet bile edebiliyorsun. Ama zamanla devam ettikçe kavrıyorsun. Gelip geçiciğiliği. Yada herşeyin her yıl ne kadar değiştiğini daha ileri gittiçe her ay ne kadar değiştiğini daha ileri gittikçe saniyelere kadar düşer. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar