Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Antalya gitti.
Antalyalı Adalet Bakanı gitti.

Van gitti.
Vanlı Milli Eğitim Bakanı gitti.

Eskişehir gitti.
Eskişehirli Maliye Bakanı gitti.

Mersin gitti.
Mersinli Devlet Bakanı gitti.

Ordu gitti.
Ordulu Enerji Bakanı gitti.

Kastamonu gitti.
Kastamonulu Spor Bakanı gitti.

Teğet geçmedi...
Ekonomiden Sorumlu Bakan gitti.
*
"Kazandık" filan deniyor ama, 29 Mart'ın kaybedildiğinin itirafıdır bu tablo.
*
Siirt gitti.
Siirt'ten gelen duruyor.
Bence en büyük sürpriz o.
*
Tabii diyeceksiniz ki...
Manisa gitti, Bülent Arınç niye geldi?
O maç başka...
Süper Lig'e sadece Manisaspor yükselmiyor, Saadetspor da yükseliyor. Gümbür gümbür geliyor... Arınç'ın iki "sakallı" defans oyuncusuyla birlikte kadroya monte edilmesi ondan...
İlk seçimde playoff var!
*
Ayrıca...

"Bakkal dükkánı açar gibi bakanlık açmışlar, önüne gelene bakanlık dağıtmışlar. Bir yandan israfa haram diyeceksin, bir yandan israfı sen yapacaksın, olmaz... ABD bile 14 bakanlıkla idare ediliyor... Tasarruf edip azaltacağız, kabineye 23 bakan fazla" diyen kimdi?

Kabin amiri.
*
Netice?
Zaten 24'tü...
AB bakanlığı kurdu, 25.
Revizyon yaptı, 26 oldu.
*
Başka?
"Tutturmuşlar, Cumhurbaşkanı adayı dışardan olsun diye... Meclis dışından bir aday, millet iradesine saygısızlıktır... 550 milletvekilinin kalitesi, kapasitesi temsile müsait değil mi?" diye soran kimdi?
O.
*
E bakıyoruz...
Hariciye Bakanı, hariçten gazel.

Yılmaz Özdil
Mesaj tarihi:
abi eskişehir akpdemiydi de gitti ya :S eski başkan kazandı işte. akpnin orada aldığı oy oranı çok yüksek ama adam rekor kırıyo :D alakası yok bence. şu sp yükselenlerede şaşırıyorum. bende yükselmesini bekliyordumda en güçlü olduğu yerd ebile belediyeyi alamadı. erbakan istediği kadar dönsün saadet akpye rakip değil. bülent arınç bence parti içinde kontrolü sağlamlaştırmak için geldi. milletekili seçimlerine kadar iyice sıkacaklar daha çok çalışacaklar. üzülüp küsüp millet çıkmasın ptden die onu getirdiler. yoksa sadet partisinin bir şey yapabileceğini sanmıyorum. hala erbakanla fln... bu adamlar gençlere yol açılmıyor diye ayrıldılar. haklı olduklarıda ortaya çıkıyor.

+
o dışarıdan dediğiniz adam kaç yıldır dış politikayı yönetiyor. attığımız tüm adımları planlayan kişi o zaten.
Mesaj tarihi:
valla birileri bizi kandırıp duruyor da
yılmaz özdil mi,
kabin amiri mi,
yoksa her yazısını fiks bi şekilde kötüleyenler mi,
onu bilemiyorum.

biliyorum da, yüce patinin vicdanına bırakıyorum.
Mesaj tarihi:
yılmaz özdil harbiden felaket sallamış.

bişiyi kaçırmış ak parti birşeyleri değerlendirebilen bir parti.
chp gibi hersene meydandan tokat yiyip utanmadan aynı yönetim devam etmiyor.chp nin yaptığı utanmazlık yerine profosyonelce yeni adımlar atan ak partiye bunları demesi ona o kalemi verene küfür ettirtmekten öte değil.
Mesaj tarihi:
eee chp süfer bi parti diyen olmadı ki newdonis. zoru görünce hemen chp'ye sataşmak da fiks akp fanboy tavrı oldu.



özdil'in yazısı da aslında ne kadar balık hafızalı olduğumuzu vuruyor yüzümüze.

kim bilir daha neler var kabin amirinin daha önceden üfürdüğü, ama şimdi adını bile anmadığı.


ha biri aklıma geldi,

ne oldu dokunulmazlıklar kalkıyordu hani?
Mesaj tarihi:
çok güçlü bir enerji veriyor belli.zaten bu değişiklikler akp nin saadetin yükselişine karşı verdiği özümüze dönüyoruz arkadaşlar tavrı ile ekonomide ipleri imfye teslim ediyoruz yolumuz açık olsun söylemidir.artık milli siyaset belgesimi oluyormuş diyen kişinin güvenlik kurulunda olduğunu gördük.akp 2 yıl sonraki seçime oynamaktadır.muhtemel çöküşünü önlemeye çalışmaktadır.zaten stratejisi 2008 yılında anayasa mahkemesi tarafından kapatılmak idi.kapatılmayınca ekonomik çöküşle yüzleşti ve son belediye seçimleri eteklerini tutuşturdu.çünkü muhtemel bir chp iktidarı akpnin ümraniye soruşturmasını başlatacak ve bu sefer kolay yırtamayacaklardır.2 sene sonraki seçimde soruşturmadan yırtabilecek kadar millet vekikilini meclise sokabilseler yanlarına kardır.
Mesaj tarihi:
balon said:
gene bomboş bir yılmaz özdil yazısı.
hani yazı yazmış olmak için gazeteye yazdığı o kadar belli ki:D


arkadaşımız bot sanırım.ne zaman yılmaz özdil yazısı görse boş bir yılmaz özdil yazısı demeyi ihmal etmiyor.boşsa boş kendine sakla.kendine yazık forumda kapladığın alana yazık.her yazıda boş bir yılmaz özdil yazısı yazarak ne onu beğenenleri vazgeçirirsin nede kendi kafadarlarına bir katkı sağlarsın.
Mesaj tarihi:
hakikaten bi itici birşey var ama adamda. yani tarzı pek fena ahueh. söyledikleri milletin aklındakilerdir ona lafım yok. şey geldi aklıma.

Demir erir, kömür biter
İnsan akıllanır, ömür biter.
Kör ölür, badak olur.
Gol olur
Mesaj tarihi:
sir said:
"kapladığı alana yazık" denecek biri varsa o da yılmaz özdildir =)


bunun için liste yapsam aklıma bile gelmez yılmaz özdil.

sırada çok adam var.

misal bi tanesi







bi ikincisi



Mesaj tarihi:

O değil de bu enerji bakanı da zamanında attan düşmüş lol!


Milliyet said:

09 Eylül 2004/Perşembe

Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, attan düştü!

AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, attan düşerek kolunu kırdı.
Kayseri Valisi Nihat Canpolat ve gazetecilerle birlikte Pınarbaşı İlçesi'ne bağlı Taşlıgeçit Köyü'nde İsmet Tok'a ait at yetiştirme çiftliğinde incelemelerde bulunan Taner Yıldız, bindiği ''Lasguart'' adlı safkan İngiliz atının şaha kalkması sonucu düştü.
Sol kolu kırılan Yıldız, Pınarbaşı Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından ambulans ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü.
Yıldız'ın sağlık durumunun iyi olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
Binicisi Taner Yıldız'ı üzerinden atan atın seyisi olan Seyit Canpolat ise olaydan büyük üzüntü duyduğunu ve atın aniden huysuzlaşıp şahlandığını söyledi.







Mesaj tarihi:
heh, ardıçın doğru düzgün bi makalesini, özdilin külliyatına değişmem =)

ayriyeten nişanyanın entelektüel birikimi yanında özdil nedir? kimdir? esamesi okunur mu?
Mesaj tarihi:
ardicla ozdilin olaylari farkli zaten.

ardic d az denyo degil ama en azindan gazete arsivlerindan fazlasini okumayi basarabiliyor.

ozdil aslinda tam halk adami bilmedigin hic bir seyi soylemez sana.
Mesaj tarihi:
ardıçın iktidara/patrona göre değişen topaç yapısını,
nişanyan'ın sürekli aynı hedefe kilitlenmiş yazılarını ve dengesiz hareketlerini
özdil'in özü sözü bir adam gibi adamlığına, habercilikle birleşmiş fikir tespitlerine değişmem diyorsun yani.
Mesaj tarihi:
valla ardıç akşamda yazarken de böyle yazıyodu, sabahta da böyle yazıyo, eskiden star haberdeki yorumları da gayet benzer çizgideydi. hiç de patrona veya iktidara göre değişmiş değil, çünkü zaten bu ülkenin "hakim zihniyeti" değişmiş değil.

yılmaz özdil, her zaman herkesin akıl edebileceği en basit şeyleri yazıyo, bi de sayılarla, listelerle, istatistiklerle oynayıp kelime oyunu yapıyo. lise mezunu bile yazar o yazıları rahatça.

nişanyanın etimolojik sözlüğü yeter, gründrisse çevirisi olayına falan hiç girmeme dahi gerek yok =) entelektüel kapasite olarak tartışılmaz bi üstünlüğü var. ha fikirlerini, bakış açısını tutmazsın ayrı mesele. ama yazıları çok daha "doyurucu"dur ve daha önce bilmediğimiz, görmediğimiz ya da yüzleşmediğimiz şeyleri öne çıkarmakta bence başarılıdır. engin ardıç da keza öyle. ama yılmaz özdilde öyle bir "kalite" göremiyorum.
Mesaj tarihi:
Nasıl bir kindir, nefrettir, hasettir, garezdir bu?

Konudan geri durdum. Çünkü 'mükerrer' olacak, 'malumu ilam' kalacaktı. Nitekim, iktidarın Uzan Grubu şirketlerine niçin baskınla el koyduğunu, nereye varmak istediğini, haberiyle, yorumuyla hemen bütün arkadaşlardan, hemen her açıdan okudunuz.

Elektrik işletmeciliğinin teknik ayrıntılarına aklım ermez. Saldırının yanıtını da sanırım seçmen sandıkta verecektir.

Ancak, uzun zamandır, yıllardır kafamı kurcalayan bir mesele var...

Cem Uzan'la 1991 yılının aralık ayı ortalarında tanıştım, bana yaptığı iş teklifini kabul ettim, hukuken 1992 yılının ilk günü, fiilen de ocak sonu televizyonda çalışmaya başladım. Demek ki on bir buçuk yıldır birlikteyiz.

Çok beylik bir deyimle iyi günlerimiz de kötü günlerimiz de oldu. Kimi zaman 'Avrupa'larda' gezdik, kimi zaman kavga da ettik.

O beni kovmadığı sürece, benim de elim ayağım tuttuğu sürece kendisinden ayrılmayı düşünmüyorum.

Batmadığı sürece demeye gerek görmedim... Allah korusun iflas miflas ederse bir yazıhane tutar, iki masa bir telefon bir bilgisayar kiralar, sıfırdan tekrar başlarız! Biz hayattan korkmayız, hayat bizden korksun.

Fakat on bir buçuk yıldır da hep merak ettim: Bu adam kime ne kötülük etmişti?

Kıskanılmak için her nedeni vardı tabii, gençti, yakışıklıydı, çok zengindi, başarılıydı, dinamikti, enerjikti, tuttuğunu koparıyordu, falan filan.

Fakat, bu sado-mazo toplumun belirgin özelliklerinden biri olan 'Schadenfreude', yani 'başkalarının başına gelen felaketlerden zevk alma' sapıklığını da aşan bir garip, tarifsiz kin çemberiyle kuşatılmıştı bu adam, hele böyle sendelediği zamanlar kendisine vurmaktan apayrı bir zevk alıyorlardı...

Her patron gibi o da zaman zaman işçi çıkarmış, her patron gibi o da zaman zaman ödeme güçlüğü çekmiş (bizim ücretleri hep çok mu gününde ödedi sanki?), o da birilerinin ayağına basmış, bu arada kafa göz de yarmıştı. Cangıl içinde ayakta kalabilmek için cangıl kurallarına uymakla suçlanıyordu, her türlü kanunsuzluğu, her türlü katakulliyi yapan 'tüccar' kendi gözündeki merteğe bakmadan Uzan'ın gözündeki çöpü sorguluyordu, tamam, burası Türkiye'ydi de ondan, peki peki anladık, ama bu kadar üzerine gelinmesinde daha başka bir şey vardı... Daha başka bir dürtü, daha başka bir çekememezlik... Daha köklü bir kötülük tutkusu, daha 'şeytani' bir haset...

Suçu neydi bu adamın? Niçin yokedilmek isteniyordu? Çünkü, gerek ticari gerek siyasi rakiplerinin sistemli saldırıları, öyle eleştiri meleştiri değil, zayıflatmak, tırpanlamak, tırnaklarını, dişini sökmek falan hiç değil, silmek, öldürmek, yoketmek amacına yönelikti.

Eh, 'gavur' kahpelik etti, birkaç Müslüman da kalleşlik edecekti tabii...

Nitekim, günde birden fazla gazete almak 'lüksüne' sahipseniz, atılan zevk çığlıklarını, satır aralarından yükselen kahkahaları ibretle izliyorsunuz. Lumpen futbol seyircisinin 'geçirdik, geçirdik' haykırışları aydın geçinenlerin köşelerinden taşıyor.

Bu alçakların dolduruşuna gelen alt tabakadan bir kesim de 'yiyeceği kadar yemiştir abi' diyor ama, 'ne yedi' sorusuna verecek yanıt bulamıyor, apışıp kalıyor.

Sonra galiba çözdüm: Çok kişinin olamadığı her şeydi Cem Uzan.

Ondan nefret edenlerin düşlerinde bile sayamayacakları kadar parası vardı, o ayrı, ama onların hiçbir aynada göremeyecekleri kadar yakışıklı, hiçbir mektebinin mezuniyet töreninde bulunamayacakları kadar okumuş, hiçbir zaman öğrenemeyecekleri kadar da yol yordam bilen bir adamdı. Onunla boy ölçüşmeye kalkışanların kapısının önünden bile geçemeyecekleri yerlerde, hayatlarında adını bile duymadıkları yemeklerden yiyor, yanına iki yüz metreden fazla sokulamayacakları kişilerle arkadaşlık ediyordu.

Bir ya da birkaç olumlu özelliğe sahip olsa, yanında da kusurları bulunsa, neyse; örneğin fakir ama parlak bir delikanlı olsa, ya da çok zengin ama kambur ve şekilsiz bir ihtiyar, ya da zengin çocuğu ama elinden iş gelmez, hovarda ve haylaz bir mirasyedi, ya da hadi başarılı bir işadamı ama büyük servetine rağmen pazar günleri odun ateşiyle termosifon ısıtıp ailece su dökünen bir kıro, tamam, bu kadar üstüne gitmeyeceklerdi. Ama hepsi birden bir tek kişide toplanınca 'affetmezler'.

Babıali boyutlarında kendim de 'sürklase' ettiğim cahillerin, yeteneksizlerin, zavallıların hasediyle karşılaşmış ve bundan çok çekmiş bir adam olarak, onu çok iyi anlıyorum...

Bu aşamada söyleyeceği, ona yakışan bir tek laf var, Ahmed Arif'in dizelerinden alacağı on kelime: Dört yanım puşt zulası, vurun ulan vurun, ben kolay ölmem!

Engin Ardıç'ı öldürebildiler mi Babıali puştları? Bazı ticaret ve siyaset puştları da Cem Uzan'ı öldüremezler.

Ama buyursun, ilk taşı, ticarette, siyasette, hayatta hiç hatası olmayan atsın bakalım da görelim.


http://www.medyatava.com/magazinhaber.asp?id=8475
Mesaj tarihi:
sg-1 said:
eee chp süfer bi parti diyen olmadı ki newdonis. zoru görünce hemen chp'ye sataşmak da fiks akp fanboy tavrı oldu.



özdil'in yazısı da aslında ne kadar balık hafızalı olduğumuzu vuruyor yüzümüze.

kim bilir daha neler var kabin amirinin daha önceden üfürdüğü, ama şimdi adını bile anmadığı.


ha biri aklıma geldi,

ne oldu dokunulmazlıklar kalkıyordu hani?


babababab muhalefetboy a bak. ben diyorumki kısaca be özdil sen ak parti gibi hata olunca gereğini yapan partiyi eleştirceğine akraba ortalıklı bi anonim şirket gibi devam eden chp yi eleştir.adam 4 senede hezimet gördü kendi istifa etmedi başkalarını partiden yolladı.

akıl var mantık var böyle bi partiyi eleştirmcen döncen dolaşcan bok sineği gibi ak partiye gelcen.afrikada sinek ölse akpartiye kescekler faturayı.
Mesaj tarihi:
eheh cem uzanı örnek göstermişsinde öyle yani o adama az yüklenilmedi. aydın doğan tayfası diğer gruplar o sırada hükümeti destekliyordu eee ne oldu şimdi kendi pislikleri ortaya çıkıyor diğerleride onlara yükleniyor. :D olağan şeyler. engin ardıçlada yılmaz özdili kıyaslayamam zira yılmaz özdili sadece şu forumlara eklediğiniz yazılardan takip ederim. burada bir önermede bulunmuş bizde çürüttük önermesini. bu kadar kolaysa bir yazarın önermesini çürütmek düşünmek gerek^^. ciddi ciddi oturup yazı yazdığını sanmıyorum sadece şu yazıya bakarak yorum yaptığımda. zira dediğim gibi eskişehir akpnin değildiki akpli bakan gitsin :D acımam valla niye görmezden geleyim ki? akp kimin umrunda? bir yazara laf attığımız için hemen akpli olalım? yakalamışız açığını bastıracağız... kolay değil türkiyenin en büyük gazetesinde yazıyorsun ve böyle saçmalıyorsun. bende yazayım bu kadar kolaysa

beşiktaş yenildi ertuğrul sağlam gitti

...

gs yenildi feldkamp gitti

..

gs yenildi skipe gitti

..... ****

gs yenildi... yok gitmedi daha

***

fener beşiktaşı yendi :( fln

***

başkan avrupa şampiyonu kulüp kurcam demişti...

****

ama ne oldu kuramadı peki o neden gitmedi? dadada
Mesaj tarihi:
ehah bu da güzel, engin ardıçın cem uzanla arkadaşlığı sürpriz bişey değil ki, akşam gazetesinde de benzer bir dostane dille anlatmıştı bikaç kez. akşamın sahibi karamehmet'ti sanırım di mi?
×
×
  • Yeni Oluştur...