Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Baskıcı Rejim ve Türkiye


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
milli şef dönemi hakkında bilgi sahibi olmak için, öncelikle 1935-1950 arasında avrupada ve dünyadaki akımları takip etmeni tavsiye ederim. bahsettiklerin "ama 18. yüzyılda osmanlıda hala demokrasi yoktu :(" demekten farksız.

her dönem kendi içinde değerlendirilir.
Mesaj tarihi:
abi ben bu baskının hitlerin yahudilere yaptığı zulümdende beter olduğunu düşünüyorum,sonra tabii chp için kötü olmuştur tek başına ebedi billah iktidara gelememiştir ama değinmek istediğim asıl konu bu suç inönünündür,:D deniz baykalda var allah razı olsun ondan bi 300 sene daha gelemezler allahın izniyle ashduasdhasd
Mesaj tarihi:
dünyada totaliter rejimler olduğu kadar demokratik rejimler de vardı o dönemde, bugün de totaliter rejimler var. döneme göre değerlendirip gene de baskıcıya baskıcı diyebiliriz 20. yüzyıldaki. 2. abdülmecit bile eleştiri alır nihayetinde dönemine göre yargılandığında dahi.
Mesaj tarihi:
evet baskıcı bir dönemdi milli şef dönemi. her ülkede olduğu gibi türkiyede de bir kavram yaratıldı, atatürk ün ardından devletin dağılmamasının sağlanması için paralara inönünün resmi basıldı, üstüne üstlük senin yukarıda anmadığın en önemli ve bence o dönemin en kötü uygulaması olan varlık vergisi denen uygulamaya geçildi.

yalnız, yukarıda senin yazdıklarına şöyle bir değinmek gerekirse;

1. köylünün ayıbı bu, inönünün değil ki ? evet o dönemde herşeyden vergi alındı, hatta o dönemde karne gibi uygulamalar getirildi. e iyi de niye ? bunu bir sormak lazım. çevremizde dünya savaşı dönüyordu da ondan, biz de buna girmemiştik hani.

2. 3 çocuktan azı olanlara ceza verilmedi. 6 çocuktan fazla olanlara ikramiye verildi. bunun sebebinin o dönemdeki nüfus azlığının, işçi ve köylü sayısındaki kıtlığın olduğunu açıklamama gerek yok heralde.

3. 1. şıkta açıkladım, ayrıca müslümanlara %50 vergi uygulanmadı o dönemde. not: şu an %45 vergi ödüyor her işveren, üstüne üstlük ötv olarak %38 ödüyoruz. ayrıca; vergi öyle verilmez. yani sen su an malvarlığınının %45 ini her yıl vermezsin. KAZANCININ %45 ini verirsin.

4. yukarıda açıkladım.

5. camilerde ezan türkçe okunmak durumundaydı, ve devletin memuru devletin kendi koyduğu kurallara uymak zorundadır.

çok severim, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın.

@sam, yukarıdaki cevabın ilk paragrafı biraz da senin yazdığına, ama tam da değil işte, evet o dönemde daha demokratik olunabilirdi, ama dünya konjönktüründe olması normal, olmaması anormal olurdu diyorum. (anormal != kötü)
Mesaj tarihi:
fizban dediklerinin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor,resmi tarih gibi konuşuyorsun,tarih gayrı resmi olandır resmi olan değil,ezanın türkçe okunması sence devletin bütünlüğünü bozuyormu,yada 10 koyundan 5 ini alıyorsa bu devlet sence 1 koyun 1 senede kaç kuzu doğuruyor,bunları iyi hesap et ve ayrıca yılın 6 ayı kış 6 ayı yaz olan bir memlekette ,gübre yok traktör yok,öküz yok yeri geliyor köylü kendi öküz olup çektiği kara sabandan aldığı 300*500 kg buğdayın yarısınıda devlete vergi oalrak verenlerin,kışın yiyecek ekmek bulamayıpta ,afedersiniz ama hayvan dışkılarında çavdar arpa v.s toplayıpta un öğütüp yediğini bu millete kimse unutturamaz ,onun için ben gerçekleri konuşuyorum gayrı resmi gerçekleri,devletin bütünlüğü bir paraya resim bastırmakla bozulmaz,burda da yanlış değil yanlı düşünüyorsun bence.
Mesaj tarihi:
superwiz, şu anki vergi oranı o ankiyle aynı. devlet koyun kuzu buğday falan almıyor halktan, öyle birşey de yok. devlet 10 koyundan 5 ini almıyor, yukarıda açıklamıştım. ezanın türkçe okunması değil zaten yasak olan, yasa olan o.

dipnot; şu an milletin ne yediğini de biliyoruz. en azından o zaman bütün dünya yiyordu.
Mesaj tarihi:
“Milletlerin hayatında unutulmaması lazım gelen destanlar, kahramanlıklar,
felaketler, acılar vardır. Bunlar tarihin malıdır. Yeni nesiller kendilerinden evvel gelenlerin iyi ve fena taraflarını böylece görür, onların düştüğü hatalara düşmemeye çalışır.Varlık Vergisi , Cumhuriyet mali tarihinin yüz kızartan bir sahifesidir”

Faik Ökte
(Eski İstanbul Defterdarı)

Varlık Vergisi Nedir: Gerçek ve tüzel kişilerin belli bir zamanda sahip bulundukları her türlü menkul ve gayrimenkul ile paradan oluşan ekonomik değerleri üzerinden alınan dolaysız vergi. Türkiye'de 11 Kasım 1942 yılında uygulamaya konmuş, ödemeyenler zorunlu bedensel çalışmaya tabi tutulmuştur. Mükellef, matrah ve oranların keyfi bir biçimde belirlenmesi nedeniyle olumsuz sonuçlar yaratan vergi İkinci Dünya Savaşı sonlarına doğru uygulamadan 15 Mart 1944’te çıkarılan 4.530 sayılı kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Varlık Vergisi, 2. Dünya Savaşı ortamında, Türkiye’de bir milyonluk bir ordunun beslenmesi zorunluluğu (orduda 120 kişiye 17 ekmek düşüyordu) ve diğer savaş sıkıntıları nedeniyle tek partili (CHP) döneminde 11 Kasım 1942 Saraçoğlu Hükümeti tarafından hazırlanan Varlık Vergisi Kanunu, TBMM'de kabul edildi.

Saracoğlu Hükümeti’nin bir defaya mahsus olmak üzere, varlıktan aldığı bir vergiydi. Alınacak vergiyi saptayan komisyonlar, yerel yönetim ve parti kadrolarından oluşuyor, kişisel ve partizanca yöntemlerle çalışıyordu. Bir Başbakan “Bu memlekette misafir olarak bulunanlar külfetini ödesinler” demiş ve uygulamalar böyle saptırılmıştır. Ancak bir çok varlıklı Müslüman/Türk de Varlık Vergisini ödemişlerdir.

Sonuçta listeler oluştuğunda vergi mükelleflerinin ağırlıkla Gayri Müslim/Türk vatandaşlarını kapsadığı ortaya çıktı. Bir ay içinde nakit ödenmemesi durumunda, bedenen çalışma zorunluluğu getirilmişti. 28 Şubat 1943’te Trakya’da Aşkale’ye 32 kişi gönderiliyordu. Daha sonra ikinci bir merkez de, Eskişehir civarında Sivrihisar’da açıldı. Toplam 1400 kişi bedenen çalışarak vergilerini ödemeye çalıştılar. New York Times gazetesinde, üst üste çıkan yazıların da etkisi ile borçlar silindi ve vergi mükellefleri, Aşkale ve Sivrihisar’dan geri döndüler.

”Bu memlekette misafir olarak bulunanlar külfetini ödesinler” diyen bir Başbakan! Saraçoğlu’na “Haraçoğlu” denilmesi ve bir Başbakan için bu itham düşündürücüdür. Varlık Vergisi, İsmet İnönü ve Şükrü Saracoğlu’nun bilinçli bir politika ve ekonomik baskısı mıdır? Tartışılır, tartışılmalıdır.

forumların birinden alıntı:

Konuya, aile büyüklerimin fikirleri ve yaşadıklarını öğrenerek yorum getirmek istedim.

Babam: "Varlık Vergisi'nin, aslında iyi olduğunu ancak; bazı kişilerin, husumet duydukları Türklerin de (olağanüstü) varlıklı olmadıkları halde, bu verginin ödenmesine zorlandığını; aksi takdirde, Aşkale'de; yol yapımında kullanılmak üzere, taş kırma cezasıyla cezalandırıldıklarını" söyledi ve sözlerini: "Varlık Vergisi istismar edilmeseydi, gayet iyiydi" diyerek tamamladı.

Annemin babası Durmuş Dedemin (iki arkadaşının da ortaklığıyla) zamanında Asker Matara Fabrikası varmış. Dedem de zorlananlardanmış, çünkü. Varlık Vergisi olarak tam 12000 Türk Lirası ödemiş. Zaten 1946'da Kırıkkale Silah Fabrikası açılınca Durmuş Dedem Asker Matara Fabrikasını Adana'dan Kırıkkale'ye taşımış ve kurup, geri dönmüş.

Babam şunu da ilave etmemi istedi: "O dönemde Yol Vergisi de vardı, kızım. Karahallı'dan (Uşak) İstanbul'a gelmişim okumak için, İstanbul Üniversitesine kayıt yaptıracağım. İşim yok, gücüm yok. Benden bile Yol Vergisi aldılar. Bu vergileri DP kaldırdı" dedi.
Mesaj tarihi:
said:
Merak ediyorum şu akp döneminde ki gibi bir baskıcı rejim türkiye daha önce yaşadımı ? Yada hangi avrupa ülkesinde var şuan ?

....



Konuyu getirmeye çalıştığınız yer orası ;)
Mesaj tarihi:
Askeri darbeyi temizlemek sivil darbeye göre daha kolay.Askeri darbede 1 jenerasyon gider acılar baki kalır fakat iş 1 jenerasyonda biter.Sivil darbede ise beyinler yıkanacağı zihinler değiştirileceği ve belirli bir amaca yöneltileceği için sivil darbeyi temizlemek daha zor oluyor.Aynı zamanda insanlar gerçekleri görmeye başladığı zaman sivil darbeyi yapanların amaçlarına ulaşmak için kullandığı değerlerde büyük bir yara alıyor.İnsanların bu değerlere inanası gelmiyor.Örneğin AKP ve benzeri partiler aklı çalışan türk gencini islamdan soğutmuştur.
Mesaj tarihi:
Rock said:
fizban haklı. Gayrimüslümler misafir olduğundan onlara yapılan baskı sayılmıyor.
bunun yanlış olduğunu hep söyledim. zaten daha nolacak yani gayrimüslimlere baskı yapılmış, ayrımcılıktır bu herşeyden önce. ama dedim ki, anadoludaki köylüden alınmadı bu vergi, yalnızca gayrimüslimlerden alındı.

birşeyi 4. kez açıklamak zorunda bırakmayın plox.

yahu bi de, o vergileri dp kaldırmadı, chp döneminde o vergiler uygulanmamaya balşadı 1943'te, ondan sonra kaldırıldı dp tarafından.
×
×
  • Yeni Oluştur...