Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

::Günlük::


Vingthor

Öne çıkan mesajlar

moncici said:

yav balkona yumurtlayan güvercinin yavrusu oldu. ama şerefsiz kargalar üşüştü şimdi başına. mutfakta nöbet tutuyorum ama çıkmam lazım evden. ne yapsam bilemedim bişey olur mu acaba.
gözleri kan çanağı olmuş bi de güvercinin yavrıım

abi kaç günde yumurtadan çıkıyorlar?

benim de kullanmadığımız bi evde aynı durum başıma geldi. balkonu kapattıracaktım. baktım yuva+2yumurta+güvercin teyze...

dedim lan yumurtadan çıksın, uçsun da öyle hallederim.

kaç günde uçacak hale gelir ki acaba?
"yuvaya dokunursan, kokun sinerse yumurtasını kırar anne güvercin!" dediler. valla balkonu bile duru su ile yıkayıp kaçtım işte. sdfsdfsdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

napae said:

Kuzenimin 19 yaşında bir arkadaşı vardı Ceren diye. Marmaris'te yaşıyolardı falan. Çok şeker bi kızdı. Ceren'in annesinin sevgilisi Ceren'i döve döve öldürmüş. Yeni öğrendim ben de. Çok şaşkınım. İnanamıyorum resmen. Ne biçim bi insan bu ya.


Önce o kızcağız için çok üzgün olduğumu söylemeliyim. Işık olsun.
Bir insanı döve döve öldürebilen bir adam aslında ne insandır, ne de adamdır. O kızcağızın babasının yerinde olsam ne yapar, ne eder o adama hak ettiği cezayı verirdim. Buraya o cezanın ne olduğunu yazmıyorum ama bellidir cezası.
Evlenmek kadar boşanmak da tabi ki doğal.
Ama en azından çocuk yapmanın ne kadar önemli bir konu olduğunu böyle durumlar da bir kez daha görüyoruz. Ben yarattığım bir varlığın bir başka adam ile aynı çatı altında yaşamasını, onun insafına kalmasını hayal bile edemiyorum, ne ki o adam görünümündeki yaratık benim yarattığım varlığı öldürsün...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İyiydi son günlerim halbuki.
Ve hatta gündüz de eğlenceliydi.
Ama işte şu an çok hem de çok yalnız hissediyorum kendimi.
Genç yaşta yıllarca kafa patlattığım mesleği yapamamaktan mı, yoksa yediğim kazıkların aniden kuyruk sokumumda ortaya çıkan sızısı mı, arkadaş bildiğim nicelerinin iyi gün dostları olduklarını anlamanın verdiği acıyı yeniden yüreğimin en derininde hissetmem mi, istemeden kırdığım kalbin şimdi benden kim bilir kaç bin km ötede ne yaptığını bilememek mi, göt kadar eve 2 tane eş-dost akraba geldiğinde kendimi atacağım sadece yatağımızın sığdığı göt kadar yatak odasından başka bir yerim olmamasından mı, her şeyin ama her şeyin para olduğunu her gün birkaç kez acı şekilde yaşamam mı, her şeye rağmen bu ülkenin geleceğinden bile umut duyarken birden izlediğim ya da okuduğum bir haberin yarattığı yıkım mı, hayattaki canımdan çok sevdiğim bir tanecik kardeşimle bu kadar farklı insanlar olmak mı?
Hangisi?
Ya da hepsi mi?

Darlandım harbiden...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gündüz biralamıştım oysa.
Asker arkadaşlarımı ayarlayayım ve en kısa zamanda rakılayalım o zaman.
Ama şu an var ya, hiç bir şey istemiyor canım.

Behzat Ç.'nin eski bölümlerini mi izlesem?
Ama o adam da çok iyi oynuyor, şu kızının küçük halinin çıktığı sahnelerde ağlıyorum ben, o yaşlarda kızım olduğundan mıdır nedir? Ne bileyim ya? Ben hayatmın hiç bir döneminde şu son 2 sene ki kadar üzülmedim arkadaşlar. Tanrım da sizi üzmesin, sıkmasın, darlandırmasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aslında düşündüm de, o adam da buluyor olabilir pek çok kişi kendi hayatlarını. Ben de sanırım biraz görüyorum o adam da kendimi. Neticede Türkiye'de eşit olmayan hayatlara doğuyoruz hepimiz. Kimsenin parasında-pulunda gözüm yok, yanlış anlaşılmasın ama zengin çocuğu daha ilkokuldan itibaren farklı büyüyor dünyanın her yerinde ve Türkiye'de ve hele de İstanbul'da. Dolayısıyla üniversiteye gelene kadar ki süreç, üniversite sınavına hazırlanma, üniversiteyi kazanma, üniversitede okuduğumuz yıllar, üniversite sonrası hayata atılma...Hep ayrı dünyaların ve ayrı kulvarların insanları olarak devam ediyor. Üstelik bir de şu cemaatler, masonluk, sabetaylık cemiyetleri de giriyor hayata atıldığınızda. Hele bir de doğrucu davutsanız çalıştığınız yerlerde yükselmek diye bir şeyi hayal etmeyin. Cemaate girmeden, mason olmadan veya eğer Sabetay değilseniz ve tabi ki göt yalamak ve eğer kadın iseniz kadınlığınızı kullanmak gibi mevzulara girmezseniz o meşhur KARİYER SAHİBİ OLMAK sadece tv programlarının ve gazete köşelerinin izlenen ve okunan konusu olur. O kadar. İstisnalar yok mu, belki vardır. Ben göremedim bugüne kadar. Bu kadar acı bir çalışma ortamı var. Patronun götünü yalamadan, müdüre yavşamadan, amir suratına sıçıp sıvadığında "yarabbi şükür" demeden sıradan eleman olmaktan öteye gidemezsiniz. Kendi yeteneklerinizi kullanıp işinizi de doğru yapmaya çalışırsanız bir yere kadar " bu adam lavuk, söz dinlemiyor ama bu paraya da bu adam gibisini bulamam" diyerek size katlanırlar. Yani kendi karakterinizden ödün vermeden bir yere kadar çalışabilirsiniz. Ama er ya da geç birisi ya da birileri sizin kötü örnek olduğunuzu görerek GEREĞİNİ yapar ya da gereğini yapmadan sizin GEREĞİNİ YAPMANIZI sağlar.

Behzat Ç.'de öyle bir adam. Askeri okula gitmiş. Orada komutanının yaptığı yavşaklığı hazmedememiş, dalmış, harp okulundan atılmış. Babası araya girmiş, almış polis akademisine yazdırmış, akademide ki sınıf arkadaşları emniyet müdürü, şube müdürü olmuş. Ama o sadece baş komiser olarak kalmış. Akademi mezunu bebeler bile zaten komser yardımcısı olarak mezun oluyorlar. Yani normal şartlarda zaten 8-10 senede başkomser oluyorlar. Behzat gelmiş 44-45 yaşına. Düşünün işte. O da ne sağcı olmuş, ne solcu. Fetocu da olmamış. Her aldığı olayda şuna buna yaranma kaygısı olmadan sonuna kadar gitmiş. Tenzil-i rütbe almış bol bol yani rütbe-kıdem indirme cezası. Sonuç olarak aile hayatını da başaramamış. Bir de üstüne kızını kaybetmiş. Yani hayatta başarısız bir adam olmuş Behzat. Belki de pek çok kişi hayatta başarısız, başarısızız. Bu nedenle o adamda insanlar kendilerini görüyor ya da görüyoruz.

Ne bileyim?
Ne yazdım bu kadar?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...