Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

göğsünün ortası


Saeros

Öne çıkan mesajlar

geriye yalnızca o kalmıştı.

duvarlar ve odanın ortasında bir kare oluşturan sütunlar kızıla boyanmıştı. gözlerimi bu renkten alamıyor, adeta hipnotize oluyordum. yıllardır "cup" sesini duymak için taş attığım kuyuya bu kez kendim atlamıştım. işte şimdi yaşadığımı hissediyordum.

kızıla bulanmış her yerde gözüme bir de ceset takılıyordu. insanlar ölmeden önce onlarca farklı şekli alabiliyorlardı. nerdeyse gülecektim. kendimi ölesiye korkutuyordum. en azından henüz hiçbiri kokmuyor, diye düşündüm, yoksa burda bir dakikadan fazla kalamazdım.

odanın diğer ucundan mekanik bir ses geldi. hareketlerini sanki yanımdaymışçasına görebiliyordum. sütuna sırtını dayamış, kırpılmayan gözler, titremeyen ellerle silahından bitmiş şarjörü çıkartıp dolusunu takıyordu.

"seni ordan çıkarttıklarını bilmiyordum!" diye seslendim. hiç gecikmeden cevap verdi. "çıkartmadılar." sesinde delilikten eser yoktu. elimdeki tüfeğe kurşun sürerken ona beni vurup vuramayacağını sordum. bu sefer cevabından önce tereddüt dolu birkaç saniye geçti. kararlılık dolu sesi, cevabıyla ne kadar da tezat oluşturmuştu. "zannetmiyorum" demişti. sevinmiş ya da mutlu olmuş değildim. hüzünlenmemiştim de. bu odada duygu yoktu. yalnızca boş kovanlar, kızılla kararmış duvarlar ve dilini yutmuş seyircilerimiz vardı.

sütunun arkasından çıkarak silahını ateşledi.

[hr]
nefes nefeseydim. aradan yalnızca birkaç dakika geçmiş olmasına rağmen, sanki asırlardır birbirimizi vurmaya çalışıyorduk.

nerdeydi? hızlı nefes alış verişlerini duyabiliyordum. acaba o da aynı şeyi düşünüyor muydu. niye hiçbirimiz diğerini vuramamıştı?

odanın ortasına doğru ilerleyen adımlarını duydum. saklandığım sütunun arkasından başımı uzattığımda, silahını bana doğrulttuğunu gördüm. başımı geri çekerek sütuna teğet geçip duvara isabet eden kurşundan son anda kurtuldum. adım sesleri birkaç saniye sonra kesildi. sırtım sütuna dayalı bir halde yavaşça ayağa kalktım. nedenini bilmeksizin, hiç düşünmeden sütunun arkasından çıktım, ona doğru birkaç adım attım. silahını gözünün hizasına getirip nişan aldı ve tetiği çekti. kurşununun bittiğini haber veren o uğursuz sesi bir kere duyması yetmişti, aslında zaten biliyordu. ve hala daha gözünü kırpmamıştı; tanrım, ne kadar da cesurdu! silahıyla göğsünün ortasını işaret etti, "beni burdan vur." dedi. ben de onu göğsünün ortasından vurdum.

tüfeği elimden bırakarak ileri fırladım ve düşmemesi için onu kollarımın arasına aldım. yaşamı, yeryüzünde bir çatlak bulmuş magma gibi onu terkederken, o gözlerime bakmayı reddediyordu. bittiğinde, onu usulca zemine yatırdım, elimle gözlerini kapadım.

tüfeğime bir başka kurşun sürdüm.

uyandım.
09:47

bir hafta önce görmüştüm bu rüyayı, sonra uyanır uyanmaz yazmıştım. buraya da koyayım bari dedim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...