Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Virginia Woolf - anlam


ZaugnaKhaldun

Öne çıkan mesajlar

Bölümüm saçma sapan ödevler vermeye devam ediyor:


Woolf'tan bir paragraf çevirmem lazım, paragrafın 3'te biri aşağıdaki cümle ve ne demek istediğini anlayamadım ne yazık ki.


Hikaye The Mark On The Wall, tam metnini de linkleyeyim, bu bölüm 2. paragrafta yer alıyor.

http://digital.library.upenn.edu/women/woolf/...ay-08.html


They wanted to leave this house because they wanted to change their style of furniture, so he said, and he was in process of saying that in his opinion art should have ideas behind it when we were torn asunder, as one is torn from the old lady about to pour out tea and the young man about to hit the tennis ball in the back garden of the suburban villa as one rushes past in the train.

"...when we were torn asunder" dan sonrasını anlayamadım, birleştiremedim; bir yere gönderme yapıyor olsa bile düz anlamını çıkartamadığım için hiçbir şeye yaramadı.


Sonuç olarak çeviriden ziyade ne ifade ettiğini anlamak istiyorum, sonrasında kendim çevireceğim:)

Böyle çeviribilim öğrencisi de olmaz olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

geçende çevirimi yaptığin için bi kıyak geçiyim sana


Çünkü mobilya kendi stilini değiştirmek istedim Bu evi terk etmek, bu dedi, istedi ve onun fikir sanat arkasında fikirler olması gerekir zaman birbirinden ayrı olarak bir eski yırtılmışsa yırtılmış olduğunu söyledi süreci olduğunu bayan ve genç bir adam olarak son tren de rushes ve banliyö villasının arka bahçede tenis topu bulunanlar hakkında çay dökmek için.








:( bi dürüm için ne hallere düştük
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

derste çözdük,

cümleyi bölüyoruz arkadaşlar:


They wanted to leave this house because they wanted to change their style of furniture, so he said, and he was in process of saying that in his opinion art should have ideas behind it when we were torn asunder, as one is torn from the old lady about to pour out tea and the young man about to hit the tennis ball in the back garden of the suburban villa as one rushes past in the train.


when we were torn asunder dediği, adamla yazar birbirinden ayrılmış; aslında onu demeye çalışıyor.

Dolayısıyla da "as one is torn" dediğinde de "bunların bunların kopup gitmesi gibi biz de kopup giderken" anlamı çıkıyor.

Aslında çok basit cümleymiş; sadece yanlış yerden çözmeye çalışmışım.


Derin anlamında da şu var: Her insan olayların sadece bir kısmını görebilir, yani sen sadece o sırada gördüğün şeyi bilebilirsin, geçmişini ya da geleceğini bilemezsin; bu da aynen cümledeki gibi tren ile geçmeye benziyor. Adamın tenis topuna vuruşunu görüyorsun ama ne öncesini ne de sonrasını bilemeyeceksin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"O onların mobilyalarının stilini değiştirmek için evden ayrılmak istediklerini söyledi, ve bunu söylerken ,one göre, tıpkı insanlar birbirlerinden koptuklarında ki gibi bir kişinin çay koyan yaşlı kadından, arka bahçede tenis topuna vurmak üzere olan genç adamdan veya trenin içinde yanından hızlıca geçip giden adamdan koptuğu gibi, sanatın arkasında düşünceler olması gerektiği düşüncesini ifade etme aşamasındaydı."

Valla şöyle çevirdimde pek bir mantıksız geldi sanki yorumlarınızıbekliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Çeviri nasıl yapılır bilmiyorum, yapmadım daha önce, ama sanırım cümleleri olduğu gibi çevirmek yerine anlamlarını çevirmem gerekiyor. Ben de aşağıda onu yaptım, birebir çeviri değil word-wise, ama anlam olarak daha yakın birşey düşünemedim. Birebir yaptım önce ama bir şaçma, komik durdu. Zaten anlamı ile sorunlarım var, çeviri istemiyorum dediğine göre umarım işine yarar. Çoğu kelimeyi ve cümleye İngilizce düşümdüğümüzde getirdikleri sembolik anlamları, mecazları Türkçe bir düşünceye yoluna göre tekrar yazmaya çalıştım işte.

Bu arada Armentum, tamamen yanlış çevirmişsin.

said:
They wanted to leave this house because they wanted to change their style of furniture, so he said, and he was in process of saying that in his opinion art should have ideas behind it when we were torn asunder, as one is torn from the old lady about to pour out tea and the young man about to hit the tennis ball in the back garden of the suburban villa as one rushes past in the train.


Mobilyalarının tarzını değiştirmek istedikleri için evlerinden taşınmak istiyorlardı, demişti ve sanatın birbirlerimizden koparıldığımızda arkasında fikirler bırakması gerektiğini söylemeye çalışıyordu; sanki uzaklaştırıldığınız çay koymak üzere olan yaşlı bir hanım ya da sizin trenle hızla yanından geçtiğiniz bir banliyö villasındaki tenis topuna vurmak üzere olan genç bir adam gibi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...