Karag8z Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 çok ilginç, uçağın motoru düştü diyor bir yolcu. fakat durduk yerde nasıl motor düşer anlayamadım. onca saat uçup yere inmesine 2 dakika kalamı düşmüş o motor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Greeny Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 adamın teki çıktı da konuyla bilgiliymiş. uçağın düşme ihitmali yüzde 0 mış. öyle düşecek gibi değilmiş o motorlar yani. b Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Ucak nasil uce bolunmusun aciklamasi var mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 sebep açıklanmadı hala sanırım ama tek bilenen uçakta bir çok tecrübeli bir de yeni bir pilot olduğu. bunu dışında bir bilgi görmedim pilotlar ve pilotaj hakkında Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 yok 2 tecrübeli 1 yeni pilot varmış. kaptan pilot co pilot ve dieri. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Greeny Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 2 pilot çok tecrübeliymiş. kaptan pilotun 20 küsür yıllık tecrübesi 17.000 saat uçuş tecrübesi varmış. uçak zaten yeni model, tüm dünynaın kullandığı bir uçak. uçak burun üstü çakılmış, bşaka bilgi yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nessarien Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Türk basını bilgisiz ve niteliksiz isimlere söz hakkı verdi durdu çok lüzumsuzcaydı. Tvlerin tek derdi ilk ben haber vereyim başka birşey değil. Hollandalı bir gazeteci canlı yayında neden isimlerin açıklanmadığı sorusunu çok iyi birşekilde cevapladı. Bunun bilerek yapıldığını, konunun ciddi olduğunu, insanların yakınlarının ölüm haberlerini ulusal televizyonlarından öğrenmesinin doğru birşey olmadığını belirtti. Bu yüzden açıklamanın gerekli kurumların hayatını kaybedenlerin ailelerine uygun şekilde ilettikten sonra yapılmasının insani anlamda doğru olacağını söyledi. Bu yüzdendir ki 3 pilotun ölümünü pilot olarak değil mürettebat olarak ifade ettiler saatlerce. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-007- Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Bir de Türk basını ölü yok falan demiş, Hollanda ölü sayısı vermiş falan diyorlar haberlerde. O da ilginç bi durum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Greeny Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 türk basını ölü yok demedi. thy yönetim kuruulu başkanı ölü yok dedi. neden dedi bilinmiyor, ki görüntülerde belliydi yani ölü olduğu fln. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-007- Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Öyle bişey yapması da ilginçmiş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Greeny Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 neden yaptığı belli tabi, eğer bilerek yaptıysa. ha hollandadan gelen ilk bilgilerde ölü yok denildiyse adama suçu yok tabi. ha bilerek saklamaya çalıştıysa yuh diyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-007- Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Uzun vadede düşünememiş adam. Örtbas etmeye çalışmış bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 THY de kural o telefon acip ucak dustumu diye sorana dusmedi diyin diye talimt verirlermis teee 80 lerde 90 larda ama hic olu yok diye zirt diye aicklama yapmak komik olmus bu devirde kazadan 5dk sonra butun goruntuler tum dunyada izleniyordu sonucta Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Toledor Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Yani çoğu kişi laf söyleyecek ama böyle bir ortamda yaşamaktan bıktım. Güven 0. Bir süre THY de staj yaptım. Hertürlü insan var motor bakımda da gövde bakımda da. Torpilliside var, emeğiyle girende. Ama olay şu, burası bir vidanın bile az sıkılsa felaketlere yol açabilecek bir yer. % bilmem kaç diye kimse kimseyi savunmasın. Ben akp dsp hedepe suçlu demiyorum. Ama suçu görüp bu kadrolaşmayı arttırmak ilk baştaki suçtan daha beter birşey "ama o da yaptığğ.." felsefesi... Neden bıktım diyorum. En basiti, en açıklananı işte hergün bir parmağınıza bakıyor. Discovery, National geographic en basite indirgeyerek bugüne kadar olan bu tarz felaketleri, başlangıç ve sonuç aşamalarını ortaya koyuyor. He ne olacak şimdi( zaten hepimiz biliyoruz ya) bas bas thy annem thy babam diyen arkadaşım sende biliyorsun. Aradan aylar geçecek, aslında makul zamanda kaza raporu gerekli mercilere ulaşacak. Ve bize sunulana kadar çoğumuz balık hafızasının gerektirdiğini yapmış olacak. Basında da 14. sayfada 5 satırlık bir başlık olarak çıkacak. Öyle fazla dogmatiklik iyi değildir. Adama troll demişsiniz. Gelmiş burada bir pilotun ağzından kendi kurumu hakkındaki şikayetleri paylaşmış. Ya siz? "Troll". Oldu canım. Dünkü haber gibisiniz;"Yandaş olmayan medya Ahlaksızdır.". Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 alisky@ekşi said: yer operasyonunda* defalarca yer aldığım tc-jge kanat adlı, tekirdağ isimli boeing 737-800 uçağının yaptığı kazadır. olayın taze olması ve özü itibariyle "kaza" olması sebebiyle söylenecek her söz spekülasyondan öteye gidemez, nitekim kaza anından bu yana söylenen her söz de birer spekülasyon olmaktan öteye gidememiştir. ancak açık olan şu ki; sözkonusu uçak amsterdam'a kadar sağlıklı ve rahat bir uçuş gerçekleştirmiş fakat sonrasında inişini gerçekleştirmek üzere piste yaklaşırken düşmüştür. aktarmak istediğim bilgiler ise; kazadan bağımsız olarak, istanbul'dan havalanan uçağın amsterdam'a iniş yapmak üzere alçaldığı ana kadarki sağlıklı durumu ve bu süreçteki prosedürleri içermektedir. bu prosedürler net bir şekilde ortaya konulduğunda spekülasyonların yerini, kazanın sebebini daha mantıklı yöntemlerle sorgulamak alacaktır. öncelikle; türk hava yolları’da tüm uçakların bakımı düzenli bir şekilde yapılmaktadır. bu bakımlara ek olarak; uçaklar teknisyen ekiplerce gün içindeki seferlerinden önce ve sonra kontrol edilmektedirler. hatta türk hava yolları bununla yetinmeyerek; teknik destek alamayacağı havalimanlarına olan uçuşlarında uçağın bakımını yapması için uçuş ekibine birde teknisyen tahsis eder. ve bu teknisyen kokpitle hiç işi olmadan bir yolcu gibi uçakla seyahat eder; uçak indikten sonra gerekli bakımlarını yapar ve tekrar aynı uçakla bir yolcu gibi döner. örneğin; uçak tahran’a uçuyorsa ve thy’nin tahran’da hizmet alacağı bir teknik ekip yoksa; bu uçuşa bir teknisyen dahil edilir. bu yolla uçak dünyanın neresinde olursa olsun teknik destek ve bakımdan yoksun bırakılmaz. ayrıca, türk hava yolları'ndaki tecrübeli pilotların bakım ve arıza konusunda en az teknisyenler kadar deneyimli olduğunu da unutmamak gerekir. ve prosedür gereği; her pilot uçuş öncesinde uçaktan iner ve göstergelerde yerinde görünen tüm durumları gözle, manuel olarak kontrol eder. sanırım tüm bunlar türk hava yolları’nın bakım konusunda ne kadar titiz ve duyarlı olduğunu anlamada yeterli verilerdir. bugün uçak kalkmadan bir saat öncesine gelir ve uçakta işleyen prosedürlere değinecek olursam; muhtemelen, uçuş ekibi uçuştan bir saat önce kokpit ve kabindeki yerini almış vaziyettelerdir. kokpit ekibi öncelikle, kokpitte yer alan ve kaptanlarca ve teknik personelce tutulan ve bir önceki uçuşta herhangi bir teknik sorunun olup olmadığını gösteren defteri kontrol ederler. daha sonra eğer giderilmesi gereken herhangi bir arıza ya da problem yoksa; olağan şekilde uçuş planlamalarına devam ederler ve bunu gerçekleştirmek için yer personelinden dört adet belge alırlar; 1) dispeçer tarafından hazırlanan uçuş planı. (buna tribülans haritası ve basınç haritası dahildir.) 2) kalkılacak, inilecek meydanlar başta olmak üzere rota üzerinde bulunan diğer havalimanlarının ve acil bir durumda kullanılacak birinci ve ikinci öncelikli yedek havalimanlarının bulunduğu bölgelerin hava durumları. 3) uçağın yük ve ağırlık bilgilerinin yer aldığı load and trim sheet. (kaptan pilot tarafından doldurulur ve balance sheet için veri olarak kullanılır.) 4) o gün için havalimanlarındaki bakım ve onarım çalışmalarını bildiren notamlar. kaptan pilot tüm bu belgeleri aldıktan sonra; ilk iş olarak hava raporunu inceler. hava raporu hakkında kesin ve net bilgiye ulaştıktan sonra uçuş planını eline alır ve dispeç tarafından uçuş için planlanan ve uçağa konulması istenen minimum yakıt miktarını kontrol eder. ve bu doğrultuda kendi belirleyeceği miktarda uçağa yakıt konulmasını ister. burdaki önemli nokta; uçuş planında yer alan minimum yakıt miktarının zaten kendi içinde fazlasıyla ekstra yakıtı barındırmasıdır. ve bu ekstra yakıt uçuş planında “ekstra” başlığı altında belirtilir. fakat buna rağmen; kaptan pilot daha fazla yakıt almak istiyorsa; uçağa dilediği miktarda yakıt alma yetkisine sahiptir. bu veride bugünkü kazanın yakıt problemiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını göstermektedir. uçak bu şartlarda olağan bir şekilde istanbul’dan havalandıktan ve rahat bir uçuştan sonra amsterdam’a alçalmaya başladıktan sonraki süreçte değerlendirilmesi gereken konu; uçuşu biri kaptan, biri first officer ve biri eğitim gören pilot olmak üzere üç pilotun gerçekleştirmesidir. bu durum, kazaya sebebiyet vermiş olma ihtimallerinden biri olan “pilotaj hatası” açısından üzerinde durulması gereken bir konudur. çünkü türk hava yolları boeing 737-800’lerle gerçekleştirdiği seferlerin %99’unu bir kaptan ve bir first officer’la gerçekleştirmektedir. eğer kokpitte 3. bir pilot varsa bu, o kokpitte büyük bir ihtimalle bir eğitim olduğunu gösterir. fakat bu eğitimlerin tamamen prosedürler çerçevesinde gerçekleştirildiği bilinmelidir. çünkü kokpitte uçacak yetiye ve yetkiye sahip olmayan hiçkimse o kokpitte yer alamaz. tecrübesiz bir pilot, uçağı ancak ve ancak kaptan pilotun izni ve gözetimi altında, kaptan pilotun vereceği direktifler doğrultusunda kullanabilir. bu da eğer bir pilotaj hatası varsa bunun tecrübesiz pilottan değil, kaptan pilottan kaynaklanmış olabileceğini ortaya koyar. çünkü kokpitin bir nevi komutanı kaptan pilottur. ve alınacak tüm kararların ve bu kararlar sonunda olabilecek herşeyin sorumluluğu kendisine aittir. ( uçağı kullanan kaptanın son derece tecrübeli ve eğitmen bir kaptan olduğunu düşünürsek, bu ihtimalin zayıf bir ihtimal olduğunu görebiliriz.). hollandalı yetkililer ise herşeye rağmen en doğrusunu yapıp; kokpite dokunmamış ve hayatını kaybeden pilotların oturuş pozisyonlarının net olarak incelenmesine ve belirlenmesine olanak sağlamışlardır. burda ilk bakılacak olan kaptanın pozisyonudur. kaptan’ın kumanda bölümünde yer alan koltuklardan birinde oturup oturmadığını tespit ettikten sonra (genellikle kaptanlar kokpitin sol tarafında oturmayı tercih ederler.sağda yada solda oturmanın kullanım açısından hiçbir farkı yoktur.), kokpitin sağ tarafında first officer’ın mı yoksa eğitimde olan pilotun mu oturduğunu tespit etmek isteyeceklerdir. kaptan yerinde olduktan sonra (ki hiçbir kaptan yerini terketmez); prosedür açısından sağ koltukta, first officer ya da eğitimde olan pilotun oturmasının bir sakıncası yoktur. ama eğitimde olan pilot eğer bu koltukta oturuyorsa; o zaman sivil havacılık otoriteleri kaza ile ilgili soruşturmalarına, eğitimin sebep olabileceği bir pilotaj hatasını ihtimal dahiline alarak devam edeceklerdir. sonuç itibariyle bu bir kazadır ve uçak kazalarının en büyük aydınlatıcıları yine uçaklardır. (bkz: kara kutu) türk hava yolları yönetiminin ve yönetim anlayışının bu kazanın sebepleri arasında gösterilmesi ise düşünülmesi gereken en son şeydir. tüm prosedürleriyle ve bu yönetim anlayışıyla dünya sivil havacılığında kalitenin ve güvenin sembolü olmuş bir havayolu şirketinin yaptığı kaza sonucu prestijini büyük oranda kaybetmiş olması, şirket yönetimini zaten fazlasıyla zor durumda bırakmışken; bu tür suçlamalar, türk hava yolları yönetiminden çok şirketin gelecekte düzeltilmesi gereken marka değerine zarar vermektedir. yönetimle ilgili eleştirel olarak; thy yönetiminin şu an için sınıfta kaldığı tek konu kriz yönetimidir. en küçük istasyonuna kadar her ihtimale karşın olası bir kaza anında yapılacakları, "hayatını kaybeden insanların cenazelerine katılma"ya kadar planlamış olan bir şirketin yönetiminin böyle bir krizi yönetememiş olması üzücüdür. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 thy de calisan adam cok obejktif bir aciklama yapicak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 en objektif sensin 100 puan sana dinimiz amin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 lol ya ne bu öfke, gaz. Koyun can derdinde, kasap et. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 KIYMETLIMISSSSI ELESTIRDILERSSSSSS Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Herkesin başı sağolsun, oldukça üzücü bi olay. Her zamanki gibi sabretmeyi bilmeyen bi grup insan olduğumuzu ortaya koyuyoruz, 17 sayfa tartışmak yerine susmayı bilsek, bilgi kirliliği, siyasi ranttan kaçınmak ve birazcık saygı adına kazançlarımız olabilirdi sanırım. Üzüldüm. edit: k yi unutmuşum, pardon. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 pilotlar için üzüldüm bu arada, başarılı bir iniş yapmışlar bence de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gilean Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 düşme oranları Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Disappear Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 25, 2009 ben hala acil bir inis yapildigina inanmiyorum. ucaktan kurtulan cogu yolcu bi turbulans ardindan direk oldugu yerde yere dusus hissettiginden bahsetmis. bildigin dusme yani. said: A bank manager who was a passenger on the plane told NTV that there were no emergency announcements. The crew's last word to the cabin was an announcement to fasten their seat belts and prepare for landing, the bank manager said. He said he felt the pilot giving more power to the engines before feeling "turbulence," then a sudden drop. He described the crash as similar to a sudden impact that was over in a matter of seconds. insallah pilotaj hatasi cikmaz ama deneyimede bazen cok guvenemiyosunuz, cunku havacilik gercekten en ufak detayi affetmeyen bir olusum. dedigim gibi insallah teknik birseydir. ps: bazi insanlarla ugrasmamak icin tekrar yaziyim. her ne kadar deve kesme ve terlik rezillikleri yasansada sonuna kadar thy destekcisiyim insallah teknik aksakliktan dolayi olmustur ve anlatildigi gibi pilotlarin muhtesem bir basarisiyla bu kadar az olum olmustur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Helcaraxe Mesaj tarihi: Şubat 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 26, 2009 En son duruma göre kaç ölü ve yaralı varmış , yazık olmuş valla ölen varsa allah rahmet eylesin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eisenheim Mesaj tarihi: Şubat 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 26, 2009 9 ölü 6 koma baya bi yaralı varda onu unuttum şindi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar